bugün

filmin en carpicı yanı ismidir. 2. dunya savasında bir yahudinin hayatının güzel geçmesi söz konusu bile olamaz. fakat filmde islenen tema bir insanin hayata ne kadar güzel bakabileceginin en uç noktası.
an itibariyle kanal 1 de yayınlanan ve duygu selleri yaratan film.
kesinlikle çok güzel bir film, soykırım hikayesi, savaş, bir babanın oğluna olan sevgisinin, bağlılığının arkasına düşüyor filmde, evet filmde çünkü tam tersi yaşanıyor olayların gerçek hayatta.hergün kimbilir kaç filistinli baba çocuğuna bu oyunu oynuyor hemde yıllardır.
Sonunda tank ın gelmesi güzel olmuştur

(bkz: çocuk sevindirmek sevaptır)
(bkz: bi tur versene)
filmin ismiyle içeriği arasında baya bi gidip gelmeme sebep olmuş mükemmel bir film.
kelimelerin anlatmaya yeterisz kalacağı güzellikte bir film, masalsı bir destan. bir babanın çocuğu için neler yapabileceği , kanlı vahşi bir soykırımı bile onun gözünde nasıl değiştirmeye çalışacağını anlatan mükemmel bir eser.
tamamen yahudi sacmasi filimlerden biri. hem soykirim propagandasi yapiliyor hem de cocuk istismari.ben boyle filim gormedim. hem italyanca konu$an yahudi nerede gorulmu$? zaten holokost yalanini yutturdular tum dunyaya. hepiniz yiyorsunuz. biraz ahmedinejad i dinleyin de gozleriniz acilsin.
hayatın hiç bir alanında ayrıntılara takılmayan biri olarak konusunu değil yaşanmışlıkları gözyaşlarıyla izlediğim, her izlediğimde yok bu sefer ağlamam herhalde diyip, babanın yakalanıp çocuğun bakışları altında yürüyüp gitttiği sahnede komaya girdiğim, kadının kocasının peşinden ölümlü sonu bilerek gitmesine içimin kıyıldığı filmdir.

(bkz: la vita e bella)
Harikalar harikası usta oyuncu Roberto Benigni'nin muhteşem filmi. çocuğunu eğlendirmek için önünden şaklabanlık yaparak geçip öldürülmesini hiç unutmayacağım.
özellikle roberto benigni'nin nazi askerinin söylediklerinin tercüme ettiği sahne unutulmazdır.
"mizah ciddi bir iştir şakaya gelmez" sözünü belki de en iyi yorumlayan film. mizahla dramı bir araya getirmeyi başarmış, nadir filmlerden. "vizigotlar ve örümcekler giremez" repliği unutulamayacak film.
(bkz: grave of the fireflies)'den sonra izlenmesi tavsiye edilmez. aksi takdirde iki savaş filmini kıyaslayabilir ve sonunda gözyaşı dökemeyebilirsiniz.
siyasi konusunun dışında;babanın çocuğuna, çektiği acıları belli etmemek için yaptığı oyunlar ve numaralarla akla yer etmiş kült filmdir. ayrıca filmin sonundaki kuratıcı amerika görüntüsü olarak çekilen sahneler yapmacık gelmiştir onuda belirtmeden geçemicem.
Filmin neden oscar aldığını sorguladığımızda son sahnesini akıllara getirmek zihin açıcı olacaktır. Tankın içinden çıkan mavi gözlü, yakışıklı ve dost yüzlü amerikan askeri. Elini çocuğa yardım için uzatır. Tankta da bir amerikan bayrağı sallanmaktadır. Film ne o kadar güzeldir ne de ciddiye alınması gerekir.
film yahudi soykırımını konu alır. ilk bölümü romantik komedi, ikinci bölümü ise dramdır kanımca. çok iyi mesajlar verir. aşk, savaş, komedi, tarih, evlat sevgisi, ırkçılık her şey vardır filmde. filmi izlemeyen kişi eksiktir.
Roberto benigni'nin hem yönettiği hem de başrolünde oynadığı 99 yapımı italyan filmidir. 2.dünya savaşı sırasında yaşanan trajikomik olayları işleyen, yahudi soykırımına atıfta bulunan, temel olarak babanın çocuğu için yaptığı fedarkarlığı esas alan filmdir.1999 yılında 7 dalda oscar'a aday gösterilmiş; en iyi yabancı film, en iyi erkek oyuncu ve en iyi müzik dallarında oscar kazanmıştır.
Film son derece başarılı olması bir yana sonundaki Amerikan yandaşı sahne olmasaydı oscar alabilir miydi sorusu hep aklımdadır.
baba olmanın sorumluluğunu ve bir babanın yapabileceği fedakarlığın sonu olmadığını gözlerinizi nemlendirerek yeniden hatırlatan film.
bir babanın çocuğu; bir kadının aşkı için neler yapabileceğini anlatan film. 'günaydın, prenses' repliğiyle aklıma kazınan her seyrettiğimde ağlatan lan ağzına s.çtıklarım madem bu kadar acı çektiniz niye şimdi aynı şeyleri neden yapıyorsunuz diye düşünmeden edemediğim film. ayrıca sonundaki dostumuz amerikalılar teması hiç olmamış tank üstündeki amerikan askeri filmin tüm büyüsünü bozmuştu. *
atalarımın başından geçenleri anlattığı içindir belki, izlerken ağlamaktan fenalaştığım film. işin güzel yanı (ya da trajik) her izleyenin (kendi acısı olmasa bile) gerçekten etkilenmesi. açık açık musevi düşmanlığı yapan babam bile güzel bulmuştu filmi. bir de almanla izleyip onaylatırsam içim rahatlayacak, sanki mezarlardaki masum kemikler daha az sızlayacak.
yahudilere yapılan katliamları gayet güzel ve duygusal bir dille anlatan muhteşem bir hikaye ve müziği de çok güzeldir.
mükemmel ötesi film seyredilmesi gerekenlerdendir...
roberto benigni'nin yönetmenliğini yapıp başrolünü üstlendiği italyan yapımı mükemmel film.
biber gazı etkisi yaratan yürek dağlayıcı dikenli bir film.
(bkz: la vie est belle)
kahkalarla güldükten sonra hüngür hüngür ağlatan ender filmdir .Roberto Benigni'nin insan üstü bir performansla filmi mükemmel hale getirmeside gözden kaçamaz.