bugün

çok insanın çok sevdiği bir çerezdir. çerez midir onu tam bilmiyorum da, şarkısı var bir de;
kestane olmuştuuu
iki günlük sevdamız**
akla direkt kestaneli pastayı getiren yiyecek.
guzel ulkemizin guzel kentlerinden bursanın unlu besini.
bursa da şekeri ünlü olan, özellikle kış aylarında kebabı çok iyi giden yiyecektir.
haşlanmış olarak tüketiyorsanız kabuğundan ayırmak için büyük savaşlar vereceğiniz yiyecek. çok lezzetli bir merettir şiddetle tavsiye edilir.
çizilen hede.
alev alev yanan sobanın üzerine koyduğunuzda mis gibi kokular saçıp, cezbederek pişen ıhhmm meyve?dir. * o sobanın üzerine bir de portakal kabuğu koyarsanız ikisinin kokusu karıştığında bünyeyi mutluluğa gark eder. öyle bir şey işte bu kestane. bir de sokakta satıyorlar ya soğuk günlerde. onun kokusu daha bi muhteşem oluyor bence.
"ben bugün kestane gördüm" şeklinde cümle kurabileceğimiz ane nane.
edit kebap:günün ilk başlığı imiş. bugün satışları patlar.
ezmesinden karyoka denilen bir tatlı yapılan karbonhidratlı yiyecektir. kayın familyasından bir ağaç türünün tohumudur.
--spoiler--
latincesi "castanea sativa" dır. kayıngiller familyasındandır. yabani olarak çok eski zamanlardan beri vardır. uzun ömürlü bir ağaçtır.
kestanede nişasta ve şeker oranı yüksek, b1, b2 ve c vitaminleri açısından da zengindir.
--spoiler--

*kestane ağacının yaprakları kaynatılıp, içilirse ishali önler.
-kestane bedensel ve zihinsel yorgunluğu giderir.
!!damar sertliği ve yüksek tansiyonu olanlar ve şeker hastaları, fazla tüketmemelidir.
tek başına bir şehirde, yürürken, kestane satılıyorsa: eline o kese kağıdıyla, kestaneden fazla bir sıcaklık alırsın.
yemesi zahmetli bir yiyecektir ama kışları en az bir kez yenir evlerde. tüyleri insanı kaşındırsa da sağlıklı birşeydir.
evde közleme tavasında yapıldığında leziz olabilen meyve.
uyku açmak için sabahları 3 bardak içilmesi gereken c vitamini yüklü sıvı.
Sahilde soğukta yada parkta yenebilecek en güzel yiyecek.
ayrıca oyun havasına yakın bir türkü..başkentli resul güzel söyler..
çizilir.
kestane, gürgen, palamut serisinin ilki ve en datlısı.* ey gidi günler...
dalında gördüğümde şok geçirdiğim meyve. zira kapsülünü atması için kuyulara gönderilmeden önce kirpi gibi dikenleri vardır. elinizde 8 metrelik sırıklarla ağaçlara bakıp kestane ararken dengenizi kaybedip yere düşerseniz cici taraflarınızı ziyadesiyle acıtabilir.
ingilizlerin chestnut dediği, yabancıların meyvesini yemiş * sınıfına soktukları ve kerestesi değerli ağaç. yabancılara göre diğer yemişler için

(bkz: fındık) *
(bkz: ceviz) *
(bkz: hindistan cevizi) *
rize yöresinde kargaların toprağa gömdükleri kestaneye "fitruka" adı verilir.
Kestane hasat mevsiminde iki şekilde toplanır. * *
Kestaneler ağaçtan toplanmaz. Kestane ağacına uzun sırıklarla vurularak yere düşürülür ve yeden toplanır.

1 - Bu işlem sırasında bazı kestaneler dikenli koruycu kabuklarından * ayrılır.
2 - Bazıları ayrılmaz koruyucu kabukları ile kalır.

Koruyucu kabuğundan ayrılan kestaneler ayrıca toplanır, ayrılmayanlar ise koruyucu kabuğu ile toplanır ve boş bir araziye yığılır.

Koruyucu kabuğu ile toplanan ve bir araya yığılan kestanelerin üzeri geniş yapraklı otlarla kaplanarak uzunca bir süre bekletilir. Yeterince bekletilen kestaneler koruyucu kabuklarından ayrılarak piyasaya sürülür. Bu koruyucu kabukta bekletilen kestaneler daha uzun süre çürümeden ve kurtlanmadan kalırlar ve satışı daha kolay olur. Bu işlem tamamen doğal olup herhangi bir kimyasal madde kullanılmaz ama kestane lezzetinden kaybeder.

ikinci bahsettiğim kestaneler sırıkla dokunurken koruyucu kabuğundan ayrılmış olan ve ayrıca toplanan kestaneler çok lezzetlidir. Fakat bir o kadar da dayanıksızdır. Kısa sürede kurtlandığı için köylüler bu kestaneleri piyasaya sürmezler. Genellikle eş, dost, torun, tombalak çevresinde dağıtırlarki bunlar çok kısa sürede tüketilmelidir.

Zaten satılacak kadar da çok değilllerdir. Piyasada bulmanız çok zordur ve bunlardan yememiş olanlar kestane yedim diye dolanmasın etrafta. Suda şeker katılarak pişirilmeden, yani soba üzerinde yada fırında dahi kızartsanız hafif tatlımsı bir lezzeti vardır ve sanıyorum bu tür kestaneden yiyen insan çok azdır.

Uzun zaman sonra tatilimi Eylül dönemine denk getirdim ve çoluk çocuk bu kış memlekete kestane toplamaya gidiyoruz. Hem çocukluk günlerimi hatırlamaya hemde köy evinde meşe odunu ile yanan soba üzerinde kestane pişirmeye.

Mesaj atan ilk 3 kişiye 1 kilo taze toplanmış, bekletilmemiş kestane *
Bu kadar geyik yaptık birde ipucu verelim.

Kesaneleri pişirdikten sonra * hemen yemeyin. Kestaneleri derin bir tasa koyun 1/4 * su bardağı suyu üzerine serpiştirin. Suyu boca etmeyin serpiştirin. Sonra üzerini hava almayacak şekilde havlu yada kalın bezle kapatın bu şekilde buharında 5 dakika bekletin ve ondan sonra yiyin.

Buharı sayesinde kabukları daha iyi soyulacak ve daha lezetli olacaktır.
kış gecelerinin çekilmesini sağlamaya birebir yiyecek. ailecek çok seviyoruz efendim.
çikolatalı, fıstıklı kurabiyeyle eşleştiğinde maksimum lezzetine ulaşan meyve.
görsel

görsel

görsel

görsel

görsel