bugün

http://ulu.so/ub71ev

videosunda saçmalayan tarihçi.

Tamamen Atatürk düşmanı olduğunu kanıtlamış kişidir kendisi.

heh heh sizi çanakkale savaşında gökten inen melekler kurtardı te allaam.
dedelerinin dna analiz raporlarını, dedelerine gerek yok babasının kafatası ölçüm sonuçlarını tarafıma fakslamasını istirham ettiğim haddi olmayan kişilere ve değerlere dil uzatan kendi olmasa bile zihniyeti devşirme zat.
bunlar kendilerine tarihçi derler, bilim adamı derler, din adamı derler, kendilerini ilim, irfan sahibi insanlar olarak lanse ederler, oysa ki sike sürülecek akılları da, zihniyetleri de yoktur.
babası gdo'lu olabilir. sonraki nesiller böyle oluyor işte.*
(bkz: gdo ya hayır)
yahudilik, islamiyet ile ilgili çok ilginç fikirleri olan tarihçi. yalçın küçük'ün dinci hali. rıza nur gibi menfaatine göre tarih üreten bir hastanın iddialarına dayanarak atatürk'ün babasının farklı olduğunu iddia etmiştir. zaten cumhuriyet tarihi yorumları baştan aşağıya atatürk düşmanlığına dayanır. o kadar ki bu uğurda sağduyusunuda kaybetmiştir alenen saçmalamaya başlamıştır. mantığı ve aklı olan insanın çok kolay çürütebileceği yorumları vardır. atatürk'ün mason localarını kapattırmasına ve atatürk'ü masonların öldürdüğü iddiasına efendim kendi içlerindeki bir tartışmadır diyip geçmiştir. zaten başka ne diyebilirdi ki. yoksa bütün inşa ettiği çürük tarih yorumu çökecekti. dindarlıktan ziyade dincidir. kur'an dininden ziyade sosyolojik ve geleneksel dinciliği öne çıkartır. gerçekte islamla olmamasına rağmen tam bir saltanatçıdır. hanedanlığın, babadan oğula geçen emevi devamı bir rejimin islamla ve kur'an la ne gibi bir ilişkisi vardır kendisinden dinlemek isteriz. osmanlı müslümanların yönettiği bir rejimdi ancak bir din devleti değildi. tarihimizi sahiplenmek ve tarihe tepeden bakma başka şey 21. yüzyılda hala saltanatı savunmak başka şey. giydiğin fes bile 2. mahmut'un batılı ülkeleride örnek alan ıslahatından başka nedir ki.
Ak Parti döneminde dahi yayınlarını sürdüremeyen tarihçi. çok şey biliyor orası kesin fakat kendisi Mart ayından beri program yapamıyor. Herhalde bu yaşta kendine bir çeki düzen vermesi gerek.
ysndaşlığın ve çarpıtmanın dibine vurduğu için şakirtler ve liboşlar tarafından pek bi sevilen tarihçi. götünden uydurduğu tarihiyle kemal atatürk e ve onun yolundan gidenlere "döşediğini" sanır.
çok şey bilebilir, cumhuriyetin kuruluş dönemindeki bize yalan yanlış anlatılan pek çok konuya da vakıf olabilir fakat bu onun katıksız bir yandaş olduğu gerçeğini değiştirmiyor maalesef.

bir de koyu bir anti-yahudi ve anti-f tipi olduğunu iddia etmesine rağmen, koyu bir tayyipçi. başbakandan bahsederken "tayyip bey" diyor sürekli. özal ya da menderes için böyle konuşmuyor. zaten tayyip erdoğan'In onları çoktan geçtiğini de iddia ediyor.

peki o zaman madem tayyip erdoğan süper demokrat, ülkeyi ileri götüren ehli sünnet bir insan, yahudilerden aldığı davut nişanı ne olacak? bop'un eşbaşkanıyım demesi ne olacak? hadi onlar politika icabı diye bir kulp taktın, yandaşlarının son 8 yılda önlemez yükselişi, çalık holdingler, albayraklar, cüneyt zapsular, kemal unakıtanlar ne olacak?

bunları neden görmüyor bilemiyorum. varsa yoksa dersi mustafa kemal, osmanlı.

tamam o dönemde bir çok yanlış yapıldı. yapılmadı diyen yok. ama bu partizanlık nereye kadar devam edecek? o zamanın hatalarını söylüyorsan, şimdiki zamanın hükümetinin yanlışlarını da söylemek lazım gelir.
buram buram kibir kokmaktadır. neden öyle bir hal sergilediğini ben anlayamıyorum. acaba insanların kendisine üstad demesinden mi kaynaklanıyor. evli barklı, çoluk çocuk sahibi insanları milletin önünde fırçalamaktan hiç çekinmez. oysa kendileri necip fazı kısakürek'i kibrinden dolayı hiç sevmez hatta nefret bile ettiği söylenmektedir. ben sevemedim açıkçası bu şirin amcayı. ama ne kadar sevmesem de osmanlıcası çok kuvvetli. eserleri okunduğunda çok fayda sağlayacağına inanıyorum. dipnotları her ne kadar sayfalarca da olsa okunmaya değer. insana çok şey katıyor. bilgilendiriyor. o yazsın biz hep okuyalım. ama gemilerde, toplu taşıma araçlarında kendisine soru soranları fırçalamasın efendim. biz onun uslu halini daha çok sevebiliriz..
her sözünü belgeler ile teyit edebilecek donanıma sahip büyük tarihçi.
nihat doğan'ın yaşlanmış halidir.
eskiden tarihçi olarak değer verdiğim bir kişilikti. necip fazıl'a yaptığı hasetlikten ve terbiyesizlikten sonra, yolda görsem yumruğu geçiririm. o kadar...

ekleme: yaşına başına da bakmam. kendisi hötürütlük yaparken "bu adam ölmüştür, benim üstadım'dı, yanında konuşamazdık" dedi mi?
severdik sayardık. lakin kendisini üstadım necip fazıl ile kıyslamaya kalkınca o sevgiden eser kalmadı.
(bkz: yobaz)

"Ben Kürtlerin baskı gördüğünü, zulüm gördüğünü kabul ederim. Sadece Cumhuriyet tarihinde. Osmanlı zamanında öyle bir şey yok. Osmanlı'da böyle bir şey yoktu asla..." diyerek şöyle devam etti:

"Tıpkı, istiklal Marşı'ndaki, "Korkma Sönmez Bu Şafaklarda Yüzen Al Sancak". Niye korkacağım efendi? Yunan hala Sakarya'da mı? Kurulduğu günden beri yıkılmaktan korkan rejim bu. Çünkü ayağını sağlam basmamış. Milletin bin yıllık müstakar şahsiyetini inkârdan yola girmiş. Ağrı Dağı Türkiye'dedir. Nasıl itirazı gayri kabil mutlak bir gerçekse, bu millet müslümandır, bunu inkâr ahmaklıktır. ---Cumhuriyet bu ahmaklığı yıllarca yaşadı.---

ve saçmalamaya devam ederek şunları söylemiştir:

Çok iş yapmakla bir adam büyük olmaz. Mustafa Kemal de çok iş yaptı. Doğru iş yapmakla takdir edilir adam. Bana göre yaptığı iş hatalı. Devamla, "Mustafa Kemal deseydi ki, ben bu harbi kazanayım, sizin halifenizi kovacağım, yazısını değiştireceğim, padişahınızı hain ilan edeceğim, devletinizi yıkacağım, şeriatı yasak edeceğim, mecelleyi çöpe atıp is pis yakan işin arkasından gider miydi? Demek ki Milli Mücadele esnasındaki atmosfere kimse karşı olmaz. Taraftar olmak bir suç değildir. Çünkü karşıda Yunan var. Denize düşen yılana sarılır."

http://galeri.uludagsozlu...m%C4%B1s%C4%B1ro%C4%9Flu/

-TV NET te 31 Aralık 2010 tarihinde yayınlanan Tarihin Sohbetleri adlı programdan-
"Tıpkı, istiklal Marşı'ndaki, "Korkma Sönmez Bu Şafaklarda Yüzen Al Sancak". Niye korkacağım efendi? Yunan hala Sakarya'da mı? '' lafı hakikaten kendisine aitse marşın ne zaman yazıldığını bilmiyor kendisi.
ümmetçi edasıyla tarihi olayları anlatmaya çalışan fakat pek başaramayan kişi.
yahudi meselesine çok farklı yaklaşmıştır. hakikaten de mantıklı geliyor.
diyor ki muhterem, "yahudi, almandan intikam için yolladığı gıdalarla nesil bereketsizliğine sürüklüyor."
ve bizimle ilgili olan kısmı; "rockfeller vakfı, türkiye'de yılda 2 milyar dolar harcıyor doğum kontrolü için. neden güney doğu'da yapmıyorlar?"

aman allah'ım.

buradan ulaşabilirsiniz sözkonusu beyanatlara:

http://www.youtube.com/watch?v=eHq9L0X3hUQ
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin gördüğü en büyük tarihçilerden birisi hatta bana göre en iyisi. Kendisi yalanlarla dolu tarihi her programında kanıtlarıyla ve belgeleriyle çürütürken, kendisinin düşünceleri millet bilincinden bayramlarda, cuma günleri, camilerimizde ve bir sürü birlik beraberlik günlerimizde artık geçtiğimize kesin olarak kanaat getirebileceğimiz imanlı ümmet bilincinin temelini oluşturur. Bu ülke yalanlarla değil sizin gerçeklerinizle tabularını yıkıp adil anlayışa geçecek sayın Mısıroğlu. iyi ki varsınız.
kadir mısıroğlu'nun isminin yanlış hatırlanıp telaffuz edildiği olası isim. hatta kendisi o'na bu isimle hitap edenlere: "ben türkoğluyum efendi, ne mısırlıoğlusu" dediği de olmuştur.
Leyle-i Kadir de doğduğu için Kadir ismi verilmiştir. Harbi Osmanlı evladıdır. başında kalpak ile gezmektedir. hakkında 36 ayrı dava açılmıştır. zamanın adalet bakanı ile hapis yattığı eşkişehir de , arabayla gezmiştir.
An itibariyle Karadeniz TV de Hulki Cevizoğlu'nun programındadır.
"lozan anlaşmasında gayri müslümlere verilen haklar, türklere ve kürtlere de verilsin bu memlekette hiç bir sorun kalmaz" demiş takdirimi kazanmıştır. çok ilginç ama doğru söylemiş.
çok doğru konuşur ama karşısında konuşulmasını pek sevmez. Şahsen şahit olmuşumdur ben buna.
çözümlenmesi zor bir şahsiyet.
kendisine günümüzün ali şükrü beyi desek yeridir. çok şiddetli bir kemalizm karşıtıdır. 70'li yılların sonlarına doğru dr. rıza nur'un mustafa kemal paşa ve ismet inönü'ye ana avrat sövdüğü yasaklı o meşhur hayat ve hatıratım isimli eseri sansürsüz yayımlama cesareti göstermiş 12 eylül darbesi olunca da almanya'ya kaçmak zorunda kalmıştır.

ali şükrü bey'in katledilene kadar birinci mecliste mustafa kemal paşa'ya yaptığı şiddetli muhalefeti görmek isteyen kadir mısıroğlu'nu seyredip izlesin derim. tesadüf bu ya her ikisi de trabzon'ludur.
Bu laz emice konuşurken hiç bir şeyden çekinmez, merttir, çok da doğru konuşur amma karşısında konuşulmasını pek sevmez. Şahsen şahit olmuşumdur ben buna. Biraz aksi bir ihtiyardır.