bugün

yüzyıllardır süregelen, kader ve kişisel irade tartışmalarının ürünü olan bir durumdur. bazıları kişinin kendi kaderini kendilerinin hazırladığını düşünürken(varoluşçular gibi), bazıdarı da kişinin kaderinin tanrı tarafından ya da maddesel başka süreçler tarafından belirlendiğini düşünür( bazı din felsefesi anlayışları ve radikal materyalistler gibi).
Kader kişinin elinde ise, neden var kader? Elimizdeyse adı kader olmazdı zaten. Onca uğursuzluklar, şanssızlıklar, kazalar, hastalıklar, ölümler falan. Ancak kişinin kaderde bir nebze işlevselliği olabilir, okadar.
kader bir acılar denizi, biz içinde bir kum tanesi... el falına göre kader avucumuzdaki çizgide. tabi bu yeterli bir açıklama mıdır elimizde olmadan yaşadıklarımızı düşünürsek, çok tartışılır.
istenilen yapıldığında kendiyle gururlanmak, istenmeyen olduğunda napalım kader diyenlerin kendilerini temize çıkarmak için kullandığı kelime.
(ölüm hariç.)
kader kişinin elinde değil bence
örneğin kime aşık olacağını kendin seçemezsin

yani kader kişinin elinde falan değil...
her nekadar insanın cüzzi iradesi varmış gibi görünse de en geniş planda külli iradeden başka birşey yoktur. mevcut tüm birimlerden tek bir akıl farklı şekillerde tezahür eder.
yani tüm kainatta tek bir varlık vardır, kendi sonsuz özelliklerini seyreden.