bugün

Ölü ruhlar ormanı kitabının yazarı.
Pek sevdiğim bi kızın önerisi üzerine leyleklerin uçuşu'nu okumuştum ve sonra kitapları bağımlıklık yaptı. Okuyun okutturun.
türkiye'de yaşasa memleketteki bir çok kadının üstünden geçecek olan adam. o kadar meşhur. valla nazım benim de bu konu da söyleyeceklerim var.

onu bunu bırak adam güzel yazıyor. 4 kitabını okudum.
Kızıl Nehirler, Taş meclisi, Kurtlar imparatorluğu, Kaiken, Şeytan Yemini ve Leyleklerin Uçuşu kitaplarını okuduğum yazar. Artık diğer kitaplarını okumayı düşünmediğim yazardır. Bitişleri hep alt karakterlerin yaptığı, soruşturmayı yürüten iki polisten birinin kesin kötülerden olduğu kitapları yazıyor. Ayrıca çok fazla tasvir kullanması da yormaktadır. Kitap tıkanıp aniden çorap söküğü gibi sökülüyor bu da sıkıcı olmaya başlıyor. Sanki ilk yüz yüzelli sayfa farazi.
olağanüstü yazar. bu adama sıradan diyenleri de gördük ya şu sözlükte. vay amk...

edit: durun lan. sakin olun. kimseye küfür etmedik. sadece yazarı sevdiğimi dile getirmek istedim. mesaj atıp hayvan gibi şi yapıyosunuz.
işin açıkçası kitapları gayet sıkıcı ve monoton olan bir yazar.

bazı şeyleri çok uzatıyor.

özellikle de gereksiz şeyleri.

top çeviren barcelona orta sahasını izlemek gibi bir şey oluyor kitabın çoğu yerini okumak.

ve şahsım adına genelde de sıkıcı kısımlar, o kitabı bırakmak için iyi bir sebep oluyor.

john verdon okuyun.

o daha iyi.
Türkiye dışında yanlış reklam kurbanı olmuş yazar. Çok satması için Stephen King-vari gösterildi. Kendisi de buna çanak tuttu tabi. Sanki doğaüstü olaylar varmış gibi kurduğu hikaye örgüsünü sıradan, basit polisiye prosedürlerle bitirdi. King'in saf korku yazmayı bıraktığı zamanlara denk geldi ve insanlar aaa aynı King gibiymiş diye saldırdılar. Tabi işin aslını öğrendikten sonra Kızıl Nehirler'i satın alan binlerce okuyucu bir sonraki kitaplarıyla ilgilenmedi. Keza ben de. Çünkü öykü boyunca acaba hayalet var mı acaba yaratık mı diye düşünüp sonunda katil evin salak uşağı çıkınca insan kendini aptal gibi hissediyor.

Ha bu arada ünlü oldu çok para kazandı Grange...Ama maalesef edebiyat dünyasında kalıcı olamadı, iz bırakmadı. Halbuki polisiye romanları yazarı olarak bu yola çıksaydı, olay örgülerini o yönde kursaydı, daha farklı yerlere varabilirdi. Bizim Ahmet Ümit bile kıytırık kitaplarıyla kendine bir yer edindi.

Polisiye okuyacaksanız ian Rankin'i deneyin.
taş meclisi romanını okuyun, şiddetle tavsiye ediyorum.
2 senedir yeni roman çıkartmamış usta polisiye gerilim yazarı. bekliyoruz hasretle.
romanlarını çok güzel kurgulayan yazar. fakat çok üretken değil. kaç yıl oldu hala tık yok.
Yeni kitabı Lontano 11 Mayıs'da çıkacak olan büyük usta arayı fazla açıyor ama beklemeye değer.

Favorilerim Siyah Kan ve Sisle Gelen Yolcu, kurgu, sürükleyiciliği, detaylar, hayal gücü insanı kendine hayran bırakan cinsten kendisine uzun ömür diliyorum hep yaz Jean.
kitap okumayı seviyorsam eğer, kendisine borçluyum bunu.
Kızıl nehirler ve siyah kan romanları efsanedir.
türk mitolojisi'ni ve 80 öncesi türk tarihini kitaplarında doğru yansıtmış yazardır.

kurtlar imparatorluğu ve taş meclisi favorilerim olsa da, bütün kitapları keyifle okunur.
bir çok romanında türk karakterlere yer vermiş, roman yazarından çok, mükemmel bir senarist olması gereken fransız yazar.

romanları eğer dikkatli bir şekilde okunursa, önceki romanlarına atıflarda bulunmuştur. bir romanındaki ana konu, bir sonraki romanında ana karakterin okuduğu gazetede rastlamak mümkündür.
usta bir kalemdir. betimlemeleriyle afrika' nın ortasındaki bir kabilenin köyünü gözlerinizin önüne getirebilir. gerilim dozunu indirmeden hep belli bir seviyede tutmayı başarır. betimlemelerinde gezi ve savaş muhabirliği yapmasının, gözlemlerinin de büyük payı vardır.
Fransız yazar Jean-Christophe Grangé 15 Temmuz 1961’de Paris’te doğdu. Serbest gazeteci olarak çeşitli haber ajansları ve gazeteler için çalıştı. Leyleklerin Uçuşu adlı ilk romanı 1994'te yayımlandı
Polisiye türünün dünyadaki en önemli temsilcisi.
Tasvirleri,olaylar arasındaki bağlantıları, olayları yorumlayışı gerçekten müthiş. Gerilim her zaman en üst düzeyde.
Not: bu adama kötü diyen gitsin ahmet ümit okusun!
polisiye, cinayet, gerilim türünde yazar olarak en sevdiğim şahıstır. 1 kitabı hariç hepsini okuyup, koleksiyonuna da sahibiyimdir.
favori kitaplarım; siyah kan, şeytan yemini ve kaiken'dir.
varsa bu türde kitap sevenlere şiddetle tavsiye ederim. okuduğunuza pişman olmazsınız.
yıllardır çıkan her kitabını ilk günden aldığım fransız kalem. kongo'ya ağıt hariç. lontano o kadar büyük bir hayal kırıklığı yaratmıştı ki bende devam kitabının da aynı etkiyi yaratmasından korktum. ama aldıktan 2 gün sonra bitti koca kitap. lontano'yu o kadar iyi sürüklemiş ve çıtayı öyle yüksek bir yere taşımış ki, özür dilerim üstat.
Kızıl nehirler ile devam eden taş meclisi ile sonlanan güzel yazar ama onu aldatıp haruki murakami okumaya başladım.
yeni kitabı la terre des morts fransa' da piyasaya çıkmıştır.
Son iki üç kitabı hariç neredeyse tüm seriyi bitirdim. Siyah kan efsaneydi.
Bütün kitaplarını okuduğum müthiş detaycı yazar.

Polisiye ve fantastik okurken en mutlu olduğum türler.
Grange de gerilimi çok dozunda tutuyor. Tam sıkılacak gibi olduğum an bir düğüm daha atıveriyor ortaya.

Şeytan yemini, siyah kan, leyleklerin uçuşu favorilerim. ilk okuduğum kitabı taş meclisi olduğu için jüri onur ödülü de ona.

Yazarı Eleştireceğim husus ise betimlemeleri çok uzun tutması. sayfa sayısını arttırmak için kullandığı bir teknik olabilir ama her kitabında aynı yola başvurması kimi zaman gına getirdi.
Haricinde izindeyiz reis.
kızıl nehirler kitabıyla başladım kendisine ve bir daha da bırakmak mümkün olmadı. son derece sürükleyici eserleriyle okurlarının gönlünde taht kurmuştur. sen yaz biz okuyalım reis.