bugün

güzel ve yalnız ülkemde olmayan iş gücü tüketimi...

bursa sanayisinde çalışmaya başladıktan 15 gün sonra kendi isteği ile işten çıkanların sayısı %43 e ulaşmış. şimdi çalışana sorarsan şartlar ağır, patrona sorarsan "işim yetişmiyor" e peki bu %11.3 lük işsizlik oranı nereden geliyor...

bana kalırsa insanların kalifiye çalışma gücü sanırım tükenmek üzere. rahatlığa o kadar çok alışmışız ki preste çalışan adam elinde sigara, elinde ayfon ile iş yapma dürtüsü ile haraket etmekte.

özellikle şu "üniversiteliyim ben" tavırları yok mu gerçekten ifrit oluyorum.

sektörel olarak bakmamak lazım. en önemli iletişim kaynaklarımızından biri olan internet, ciddi olarak pazarlama ağını çökertmiş durumda.

şu sıralar satış temsilcisi aradığımız günlerde gerçekten işsizliğin olmadığını rahatlıkla söyleyebilirim.

özellikle pazarlama ve satış temsilcisi olarak tercih ettiğimiz mesai arkadaşımızın 2. görüşmesinde özellikle "1750 net maaş istiyorum" sözü ile iliklerimize kadar şaşırmamıza sebep verdi.

-biz 1200-1500 arası düşünüyoruz bu sebepten bize katkınız olmayacaığını söyleyebiliriz

diyerek arkadaşı gönderdik; hadi bu arkadaş böyle son 12 görüşmemizde 90 ile 93 arası arkadaşlarla görüşmemizde çıkan sonuç bu.ç çok para isteyip az çalışmak gibi bir eğilimleri var. tabii bunun sebebi son 12 yılda alıştığımız rahatlık.

bu sebepten işsizlik var diye propoganda yapan arkadaşların özellikle kariyer sitelerinde ki arkadaşlara bakmaları, herkes müdür, herkes genel koordinatör, herkes programcı, herkes, mühendis...
Asil konusulmasi gereken sozluk basligidir.
Toplumun kanayan yarası olmaya devam eden ve bundan sonraki aylarda insanların daha da ciddi imtihan olacağı konudur maalesef. Bunun tabi belli nedenleri var.
Üniversite okuyan insanların okudukları bölümle ilgili yeterli istihdamın sağlanamaması örneğin tarih matematik ingilizce öğretmenliği vb. gibi Branşlarda.
Yada 4 koca yıl tarih bölümü fizik bölümü -bakın öğretmenlik bile değil- okuyup işsizlik yaşanması.
Veya üniversite okumayan insanların maaşı az olan bir işe girmek istememesi ve bunun sonucunda işsiz bir şekilde başkalarının sırtından hayatını sürdürmeye devam etmesi gibi.
Bu işsizlik konusu sadece devlet politikasının bir sonucu olmamakla beraber bireyin hayat içinde atmış olduğu yanlış adımların o kişiye yansıması olarak da değerlendirilebilir. insanlar 1000-1200 TL arası ağır sanayi kollarında çalışırken ülkemizde yan gelip yatan insanların onları bakanlar tarafından ciddi kul hakkına girdiklerini bilmesi lazım.
Uzun lafın kısası işsizlik var fakat bu devlet politikasının yanında insanların bireysel hatalarından da kaynaklanıyor.
mezun olup askere gidene kadar 8, askerden döndüğüm nisan 2014'den beri de 18, toplamda 26 (bkz: oha) aydır işsiz bir birey olarak sanırım buralarda rekor bende.

Bu ülke sınırları içinde iki okul mezunu, sertifika sahibi veya iki yabancı dil bilgisine sahip olup olmadığın bence pek önemli değil. şansınız yaver giderse kpss ile skindirik bir devlet kurumunda bilgisayar başında akşama kadar okey oynayabilir ve zütünün kılı ağarmış diğer çalışan amca/teyzeler ile gıybetin dibine vurabilirsiniz. Ama işin diğer yüzü olan özel sektörde çalışmak, ruhunuzu şeytana satmaktan pek de farklı değil, ama dikkat edin "çalışmak" !

Bu zevke bir firmada deneme süreci kapsamında sadece bir haftalığına gark oldum, cidden işsiz kalmak daha cazip geldi. neyse konuyu dağıtmadan...

Ailenle yaşıyorsan nispeten daha az zorlayıcı aslında. En azından 3 öğün yemeğin pişiyor, çamaşırın yıkan%C
kel şişko bilmiş göt müdürlere çalışacağınıza işsiz kalınlan.
genellikle kadro doludur. rahat bir yerde işbulmanız nerdeyse çok zordur. ancak kadro açılması lazımki işe girebilesiniz. diyelimki iş buldunuz fakat sıkıntı verici sitresli işlerdir, bir kaç ay sonra işten çıkmak istersiniz.

kadroda zaten mecazi anlamda kendi kalelerini koruyan kişiler vardır sizden kurtulmak için mobbing uygulayabilir. çıt kırıldım insanlar olduğu için mobbing yapma konusunda uzmanlardır. aman dikkat ford otosanda yıllarca çalışanlarına mobbing uygulamıştır. sağlık sektöründede mobbing vardır.

kendine çalışırsan zengin olursun koça çalışırsan sefil olursun bu yazdığımı unutmayın.

http://i.hizliresim.com/GnWRAr.jpg

sen gel çalışanlarına mobbing uygula içine et, sonra arçelik beko diye reklam ver. oldumu şimdi.
2014 sonu itibarı ile türkiye'deki işsizlik oranı, ab ortalaması'nın üstündeydi. son dönemde ülkemizde daha da arttığını düşünürsek, 2015 için resim nasıl olacak bakalım.

http://www.accafin.com/bl...-birligi-uyelik-surecimiz
hakkında 2 adet genelleme yapılan sorunsaldır. bir kesim,açıklanan verilere dayanarak ülkede hatta dünya genelinde çok büyük bir işsizlik sıkıntısı olduğunu dillendirir. daha az duyulan diğer bir genelleme ise çoğunlukla patronlarca dillendirilen "türkiye'de işsizlik değil iş beğenmeme sorunu var" şeklindedir. masanın iş veren tarafında duran birisi olarak söyleyebilirim ki istihdam konusunda ülkede çok ciddi bir sıkıntı bulunmakta.kalifiye işçi,kalifiye yönetici aradığınızda sınırlı ve yüksek ücret talep eden bir kitle karşınıza çıkmakta. niteliksiz işçi konusunda da bilinçsiz ve ne istediğini bilemeyen istikrarsız,sirkülasyon yoğun kitleyle karşı karşıya kalmaktasınız. 10 personel ihtiyacı için iş görüşmesine çağırdığınız 60 kişiden hiçbirinin iş görüşmesine gelmediği günler yaşanıyor bu ülkede. kısacası bugünün ve geleceğin ticari dünyadaki en büyük sorunu istihdamdır.not edilsin bir yere.
insana olmadık şeyler yaptırabilir.

zall' ın bana maaş bağlaması lazım.
http://i.hizliresim.com/dkA4vp.png
umutsuzluktur. birileri, birilerinin tanıdıkları daha çok kazansın diye gün geçtikçe kaybetmektir. kaybedilen şey ise sadece maddiyat değildir.
Türk gençliğinde görülen bütük bir sıkıntıdır.
Kapitalist sistemin halkımaza attığı kazıklardandır. Özel şirketler küçük esnaf ve sanatkarı, üreticiyi haksız rekabetle iflas ettirirler. Tekellesırler. Sonra ucuz iş gücüyle işçi çalıştırırlar. Oda yetmez devlete daha ucuz iş gücü bulmazsanız çin e gider yatırım yaparım diyerek tehtit ederler. Nihayetınde calıstırmıs oldukları işçinin parasınında bir kısmını yetimlerin malından yani hazineden odettırırler.

Bunlar ateist, sağcı, solcu ve dinci patronlardan oluşurlar.
Doğal olarak ben böyle yapan dinci patronlara en agırından kufurlerımı sunarım. Bir insanda şeref olsa ya dini bırakır yada insanı kolelestırmeyı.
Tuvalette son ses şarkı dinlemektir.
kariyer.net i açıp ilanlar arasında boş boş gezmektedir.
bugün arkadaşın birinde gördüğüm durum.işsizliğinin boyutunu o kadar aşmıştı ki bizi de peşinden sürükledi.instagrama fotoğraf atmasını geçtim,o fotoğrafı çekmek için zayi ettiği çiçekler asıl dramdı.neyse kimsenin bu düzeyde işsiz kalmaması dileğiyle.
Türk gençliğinin dramıdır. okul biter, tüm güzel şeyler geride kalır, gerçeklerle yüzleşmeye başlarsınız. kamuda işe girmek zordur, milyonlarla yarışırsınız; özelde işçi değil köle arıyorlardır. bir taraftan borçlarla uğraşırken bir taraftan da sosyal baskılara maruz kalırsınız. herkesin de bir taraftan yaşaması gereken bir durumdur. hayatın toz pembe olmadığını anlarsınız. kısa sürmesi temennimdir yoksa hayatı zindan eder. ben çalışmaya karşıyım sözleri ütopyadır, çünkü psikolojik bir sağlamlık için mutlaka boş durmamak gerekir.
Sol frame'de bazen öyle başlıklar görüyorum ki aklıma gelen tek kelime bu oluyor "işsizlik".
görsel
sen 1500 lira maaşa razı ol diye vardır.
görsel
Çevremdeki basit sosyal antropojik kimlikleri gereği alfa çıkmaya çalışan işsiz yığınını gördükçe, onların aptal feryatlarını, anlamsız hareketlerine şahit oldukça triajörü olmadığım bu gezegene lanet ediyorum. Hele ki bunu yapan dişilere kussam kusmuk iğrenir.

işsizler yaşadığım hayat şükrettiriyor.
Yaklaşık 10 gün kadar daha içinde bulunacağım durum.

Bünye bu kadar aylak kalmaya alışık değil, allah işsiz herkese yardım etsin yeminle dünyanın en zor şeyi.
bende dahil bizim ülkede çokça bulunan.
Okul bitse de keşke içine girsem dediğim topluluk.
bu yaz sonunda patlaması muhtemel ekonomik kriz nedeniyle maalesef artacak durumdur.