bugün

Hakarete uğramak aslında insanı arındırmaz mı? En yoğun ve acı bilinçlenme hakarete uğramakla başlamaz mı? - Yeraltından Notlar
“Siz hiç benden özür dilediniz mi? Onca kavgada hiç mi haklı olmadım, haklı çıkmadım? Kimsenin benden özür dilediğini hatırlamıyorum. Yapmayın nolur, denge demiyorum, artı sapmalar varsa eksi sapmalar da vardır diyorum. Hiçbir şey yoktan var olamaz, vardan yok olmaz diyorum, su 100 derecede kaynar, ısınan hava yükselir diyorum, yani en azından müdahale edip hayatımı yanlış yönlendirdiğiniz için özür dilemeliydiniz diyorum. Diyorum, diyorum...”

Kanat güner - eroin güncesi
"Bu son yolculuğuna değildi... son yolculuğu ahirete olandı"

Kadir Mısıroğlu- Barbaros Hayreddin Paşa
''Özü sözü doğru olanların ortak yönü de budur: Karşısındaki kişinin de içten konuştuğunu sanırlar.''
Her düşüşten sonra ayağa kalkışım gittikçe daha kolay hale geldi. Oysa başlangıçta ne kadar zordu
Don Miguel Ruiz
“Hep yarım kaldım, hiç tam doymadım, tam bağırmadım, tam dokunmadım. Bıçak ruhumda dehşet bir fısıltı gibi ilerledi ve ben tam ortamdan yarıldım. Ruhuma bir hayat yakıştıramadım.”

Murat Uyurkulak
"Ah Çiçek..." diye mırıldandı. "Çocukken seninle rastlaşsaydık, saklambaç oynarken senin yerine hep ben ebe olurdum."

N. G. Kabal / 03.03 Dolunayda Açan Çiçek
- Benimle onun arasında kaldıysan, onu seç Milena!
+ Neden?
- Çünkü beni gerçekten sevseydin, seçenek olarak görmezdin...
Milenaya Mektuplar, Franz Kafka
"Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulamadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz."
insan evvela kendi kendisinden utanır gibi olur ama, bilir misin, bizim en büyük maharetimiz nefsimizden beraat kararı almaktır. Vicdan azabı dedikleri şey, ancak bir hafta sürer. Ondan sonra en aşağılık katil bile yaptığı iş için kafi mazeretler tedarik etmiştir.

Sabahattin ali - değirmen
"yaşamak" acı ve korkunun karşılığında verilmiştir bize.
(bkz: ecinniler)
Mesela bir kuş, kanadı kırıldı diye ölmez. Ama kanadı kırıldı diye kahrından ölür. Sana halimi başka nasıl anlatabilirim bilmiyorum.
Herkesle yürümüşsün caddeler boyu, bana gelince yorulmuşsun.
...Kin duyuyordu artık. Kendi gözünde kendisi büyümüştü. Kendini de insan saymaya başladı. Yatakta bir taraftan bir tarafa dönerken söylendi.
'Abdi Ağa da insan, biz de...'
o an...

O anı sonsuzluk görse, gerçekten kıskanırdı.
Anıların güzel olanları da, kederli olanları da insanı hep hüzünlendirir.
O benim annem gibiydi ve ben ikinci kez annemi kaybettim.
Her gün, her gece binlerce ölüm yaşıyorum, birinizin bile şu kadarcık umrunda değilim.
işte böyle ilginç bir şekilde inşa ediliyor ruhlarımız ve o kadar görünmez bir ipliklerle bağlıyız ki mutluluğa ya da mahvoluşa .
Ruhu çok ağrıyordu,her zaman gülüyor olmuş olsa bile...
mutluluk insanın hayatına küçük küçük su damlaları gibi gelir. Eğer bunları göremezsen hayatta mutlu olman imkansızdır.
sabahın erken saatlerinde seni yine rüyamda gördüm. yan yana oturuyorduk, sen beni itiyordun, kızarak değil ama, arkadaşça. çok üzgündüm. ama beni ittiğin için değil, kendimden dolayı sana dilsiz bir kadın gibi davrandığım ve (konuşurken çıkan) sesini , üstelik benimle konuştuğun sesi duymazdan geldiğim için. ya da belki duymazdan gelmedim de yanıt vermedim. ilk rüyamdan daha da ümitsiz olarak uzaklaştım.

bu arada aklıma bir zamanlar bir yerde şöyle bir şey okuduğum geldi: ‘sevgilim, dünyadan geçen bir meşaledir. şimdi beni sarıyor sımsıkı. ama o sardıklarını değil, onu görenleri sürükler peşinden.’

senin.

(artık adımı da kaybediyorum, gittikçe kısaldı ve şimdi adım: senin.)

Milena’ya mektuplar.
Seni sevdim, ama artık yoruldum… Gitmekten mutlu değilim, ama yeniden başlamak için mutlu olmak gerek.

Yani camus diyor ki; asıl veba sensin sen.
Hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan, onları yendin demektir.

- George Orwell
okumaya başladığım ilk kitapdan alıntı yapacağım dilim sürçerse afola zira hem kafam iyi hem de ezberden yazacağım...
- çingene : define şurada git bul
- simyacı : bulduğumda yarısını sana vereceğim
- çingene : cebinde ne kadar var
- simyacı : bu kadar var da ben sana hazinenin yarısını verecektim
- çingene : sahip olmadığın hiç bir şeyi vaat etme
herkese renkli günler