bugün

güzel film de sanki biraz fazla abartılıyor. ama yine de insanda hoş bir his bıraktığı aşikar.
Beni ağlatabilen nadir filmlerden birtanesidir.

Asla filmlerde ağlamam.
Ama bu film dostluğu, arkadaşlığı, şefkati gösteren bir filmdir.

Ağlamamak elde değildir.
En sevdiğim filmler listesinin zirvelerinde olan bir filmdir.
imdb top 50'nin içinde olmayı kesinlikle hakeden, çok güzel filmlerden.
Hiç bitmesin dediğim ve etkisinden hala çıkamadığım film.
mükemmel bir film.üstteki entryde geçtiği gibi,keşke hiç bitmeseydi.oyunculuklar muhteşem.ne desem bilemiyorum, izlemeyen anlamaz bu duyguları.
Filmi özetlemek için kelime seçsem bu sütlü kahve olurdu! insanın kalbine dokunan sımsıcak bir filmdi. Yeni izleme fırsatı buldum ama top 50deki yerini hak ettiğini düşünmekteyim.
Gerçek bir hikayeden esinlenilmiş, hayattan izler taşıyan, buram buram samimiyet kokan bir fransız filmi.
Fransız filmlerine önyargıyla yaklaşan bana, 'fransızlar da film yapabiliyormuş' dedirtti ve bütün önyargımı yerle bir etti bu film.
Bu kadar Sade ve yalın, sıradışı olmayan bir kurguyla, hem hüzünlendiren,hem güldüren,hem kahkaha attıran, farklı duyguları karşı tarafa kolaylıkla geçiren, sevgiyi içinizde hissedebileceğiniz bir film ayrıca.
Bu kadar Övgüden sonra, spoiler vermesem olmaz.

---spoiler---
-söyle bana driss, insanların neden sanatla ilgilendiğini düşünürsün?
+bilmem, iş için.
-hayır, birinin ayrılırken arkasında bıraktığı tek şeydir. Sanat.
-----------------
-dört yanı felçli birini nerede bulabilirsin?
+nerede... bilmiyorum.
-bıraktığın yerde.
---spoiler---

Kısa bir hatırlatma;
Bu filmi izlemezseniz çok bir şey Kaybetmezsiniz fakat az biraz huzurlu hissetmek isterseniz, izleyin.
kulak memesinden tahrik olan bir özürlü ve ruh hastası bir adamın dandik filmi. yapmacık.
filmin müziklerinden Ludovico Einaudi - Una Mattina
https://www.youtube.com/watch?v=EoaPhxNubL0
insanı iyi hissettiren filmler vardır. süper kahramanlar, karadelikler, süper dahiler kısacası normal hayatta karşılaşamayacağınız hiçbirşey yoktur içlerinde, ama sizi iyi hissettirirler. sevdiğiniz bir arkadaşınızla sohbet etmek gibi bir filmdir bence.
arada bir tekrar açar izlerim. öyle güzel bir filmdir.
Fransız filmlerini oldum olası sevmem. Fazla romantik gelir bana. Genel de izlemem.
Bu filmi de fransız filmi olduğunu bilmediğim için izlemiştim ama iyi ki hakkında bilgi sahibi olmadan direkt izlemişim.
Arkadaşlık kavramını o kadar güzel anlatmış ki, böylesi gerçek hayatta olamaz derken, senaryonun gerçek bir hikayeden uyarlama olduğunu görünce kanepede kala kalmıştım. (not only movie, based on true story)
omar sy beyefendisinin sempatikliği ile içimi ısıttığı filmdir.
Insanın içini sıcacık yapan beyle şeker gibi film.

Dolabı açarsınız da hani karşınıza zeytinyağlı fasulye çıkar ya hah tam o lezzette, ekmek banmalık film.
gerçek bir hikayeden uyarlanmış harika bir fransız filmi. ludovico einaudi gibi bir italyan harikasının eserleriyle de birleşince sınırları zorlayan bir yapım olmuş.
güzel fransız filmi. yalnız komedi kesinlikle değil. dram tadında, suratta gülümseme bırakan, konusu farklı bir film.
izlenebilir mi? evet. çok şahane mi? hayır.
mükemmel bir fransız komedi, dram filminin adıdır.

dipçe; bu arada fransa'da demokratik haklarını kullanırken polis tarafından linç eden arkadaşlarımızın yanındayız. mk bir gün böyle bir şey yazacağım aklımın ucundan bile geçmezdi. seni esefle kınıyoruz fransa hööökümeti. valla bizim oraya savaş muhabiri yollayıp canlı yayın yapmamız lazım. kameranın ışığını da söndürdük mü bak sen ortama.
https://www.youtube.com/watch?v=4I_NYya-WWg
görsel
Bu filmi bir süredir tekrar tekrar izliyorum, gerçekten harika bir film. Bir filmsever olarak 2011 yapımı bu filmi nasıl kaçırmışım bilmiyorum. Fransadan böyle filmler gelirmiymiş çok şaşırdım. Müzikler ve oyunculuk harika. Zaten bununla ilgili ayrıntılı bir yazıyı yazacağım. Yorumları okudum, şimdilik şunu söyleyeceğim, Driss aslında filmde göründüğü gibi neşe dolu değil, aslında çok hüzünlü çok sorunu var ve ayakta durmaya çalışıyor ancak bunu Philippe'nin yanında hiç göstermiyor tam tersi hareket ediyor.
Gerçekten seyredilmesi gereken bir film. Müziklerine ise diyecek bir şey yok.
Müthiş bir film.
Şiddetle tavsiye edilir.
Mükemmel bir ending barındıran film.
Beni özlüyor musun?Bayan ızdırap.

http://www.youtube.com/watch?v=HsixXCnYVfA

I'll fake it through the day
With some help from Johnny Walker Red
Send the poison rain down the drain
To put bad thoughts in my head
Two tickets torn in half
And a lot of nothing to do
Do you miss me, miss misery
Like you say you do?

A man in the park
Read the lines in my hand
Told me I'm strong
Hardly ever wrong I said man you mean

You had plans for both of us
That involved a trip out of town
To a place I've seen in a magazine
That you left lying around
I don't have you with me but
I keep a good attitude
Do you miss me, miss misery
Like you say you do?

I know you'd rather see me gone
Than to see me the way that I am
But I am in the life anyway

Next door the tv's flashing

Blue frames on the wall
It's a comedy of errors, you see
It's about taking a fall
To vanish into oblivion
It's easy to do
And I try to be but you know me
I come back when you want me to
Do you miss me miss misery
Like you say you do?
Bildiğini sanan biri anlatıyor;
O çocuk zenci abiyi dris i abi olarak bildiğinden yanına geliyor ve evi bir arada tutması gerektiği için ailenin yanına dönüyor. Buda bir senaryo türevi gibi oldu not: tahminimi öngörümü yazdım.
Tren istasyonunda elemanın biri film müziğini çalıyor tavsiye ederim intouchables Train station diye aratın ve dinleyin.
Haftada bir defa izlerim, gerçek hikayeden alınmış müzikleri güzel şahane dram komedi filmi.
gerçekten güzel filmdir, bu tür filmlere önyargı ile bakarım ama beni bir kez daha haksız çıkarmıştır.

gerçek bir hikayeden esinlenilerek yazılan filmler çok daha fazla etkiliyor insanı.

bir başka gerçek hikayeden esinlenilerek yazılan ve önerdiğim film ise (bkz: hachiko).
çok güzel filmdi evet, duygulandırdı, arada güldürdü, gülümsetti ama her şeyden böyle biraz olunca eksik kaldı sanki bir şeyler. ya da çok beklentiyle açmışım filmi. puanını da hak ediyor diyebilirim.
kendini izletiyor mu sonuçta, izletiyor. böyle bir filmin çok sürükleyici olmasını bekleyemeyiz sonuçta.