bugün

zalimlerin, adına ikna odası dedikleri zulüm odaları. bireyi olduğu gibi kabul edemeyen faşist kafaların ürünüdür. bu odaların savunulması insanlarımıza yakışmıyor. ne yediniz de bu hale düştünüz anlamıyorum. tükürün ulan!
neye?niye?kimi? sorularına cevap veremeyen odalar. önce varlıkları reddedildi bu odaları yapan kesimlerce, sonra baktılar o dönem okula kayıt için gidenler teker teker çıkıp yaşananları anlatıyor, bu sefer ağız değiştirip "biz orda inkılapları anlattık, çağdaşlassın istedik kızlarımız da" laflarını söylemeye başladılar. yemedi tabi kimse, yoksa yedi mi? sözlükten yiyenler varmış gerci pardon. ama aklı selim düşünebilen herkes biliyor bu "ikna" odalarında kimin nası niye "ikna" edilmek istendiğini. "yapanlar kızların iyiliğini düşünüp de yapmış olamaz mı?" diye soranlar varsa eğer, benim şahs-ı cevabım "olamaz"dır. çünkü bir kimsenin başka bi kimse üstünde egemenlik kurmaya, başkasının hakkını gasp etmeye, kendi düşüncelerini/inançlarını zorla kabul ettirmeye çalışmasına hakkı yoktur. "ama o onun iyiliği için,öyle yaparsa daha iyi olacak" diyenler varsa onlara da "her koyun kendi bacağından asılır, sen kendi bacağına bak" demek istiyorum. hatta dedim bile.
(bkz: ikna odaları vs gaz odaları)
(bkz: 10000 pesin gerisi taksitle)
"nush ile uslanmayanı etmeli tekdir, tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir." sözü tam da bu konuluk.
'ilim ve fen yuvaları' olan üniversiteler, bu tür çağdışı ikna metodlarına nasıl alet edilebilir ve türkiye cumhuriyeti'ne sahip çıkacak; 'fikri hür, vicdanı hür nesiller' bu kafalar tarafından nasıl yetiştirilebilirler?

kemalist dünya görüşüyle taban-tabana zıt, faşist bir ideolojinin baskıcı ve yıldırmacı ikna metodlarını andıran, kemalizm adına kemalizmin göğsünü hançerlemeye eş bir eylemdir, bu sergilenen. bu tür eylemleri ancak; bilimle ve bilimsellikle uzak-yakın bağı olmayan, çağdışı ve aymaz insanlar uygulayabilirler.
kemalizmin son çırpınışlarından biriydi ama nur serter ile necla arat'ın eline patladı.
putperest sistemin işkence odaları.
türkiye tarihinin utanç tablolarındandır.
bunun mimarlarından birisi olan nur serter'e, bir dizide fahişe denmiş. üzülsek mi bilemedim şimdi.

(bkz: binlerce kişinin ahını alan insan)
gelinine türban baskısı yapan kaynana gibi rezillikleri yaşamamak için tekrar açılması gereken odalardır.
(bkz: ışık evleri)
28 şubat sürecinde üniversitelerde türbanlı öğrencileri başlarını açmaları için ikna ettikleri-zorladıkları* odalar. o dönemde bursa da üniverste okuyan şahsımın gördüğü odadır*. **
güzel odalarmış, içinde çok ikna tekniklerinin öğretildiği felsefik-sürralist-matematiksel denklemlerin odalarıdır.

yakışmıştır efendim.

sonrasıda, üniversitelerin ilim ve irfan odalarıdır.
gerçekten çalışsalardı 7.4 yetmedimi diye pankart açan türbanlı kevaşeyi görmeyecek olduğumuz odalarmış.
http://webtv.hurriyet.com...-basortusunu-cikardi.aspx
eskiden küçük olan fakat günümüzde tüm meydanlarda copla tomayla hükümet tarafından kurulan genişce odalardır.
önümüzdeki günlerde gündeme düşmesi beklenen kavram.
milli eğitim müfettişlerinin öğrencilerin akp li olup olmadığını öğrenmek için sorguya çektikleri odalar.
şimdi inkar peşindeler.
Noldu 28 şubatta özgürlük, demokrasi diye inleyenlere?
şimdi neden inkar ediyorsunuz yok öyle bir şey diye.
işiniz gücünüz mağdur edebiyatı. kendine müslümanlar.
12 yıllık akp iktidarında pay sahibi odalardır. din tüccarı ne kadar tehlikeli ise seküler-laik tüccar da o kadar tehlikelidir.
özgürlükten bahseden kemalcilerin kurduğu odalardır.
laikliğin diğer adı. biri ne zaman laiklik dese bu akla gelir. kimse kusura bakmasın laiklikte başarılı olamadınız. atatürk fikrine de en büyük ihaneti sizler yaptınız. sizler yok ediyorsunuz.
mossad ajanı laiklerin kurarak mossad ajanı dincilerin iktidar olmasını ve bunu sürdürmesini sağlayan fantazi odalarıdır. bir kaç ünide gerçekleşen bu eylemler sanki tüm yurtta gerçekleşiyormuş izlenimi verilir.
işkence ile alakası olmayan odalardır, şayet işkence yapılmış olsa adı; "işkence odaları" olurdu.

burada şirinliklerle, güzel güzel ikna edilmeye çalışılmıştır insanlar, ikna olan olmuştur, olmayan da olmamıştır. ne var ki bunda?
bu ülkenin tarihinde kara bir lekedir.