bugün

ukala ukala konuşup kendini rezil eden bir insan karşısında sadece hmm deyip içinizden kahkahaların atıldığı an.
yürürken yolda yavru bi kediyle karşılaşmak.
açık ve net.
saatlerce beklediğiniz trafikte kırmızı ışığın sönüp yeşil ışığın yanması.
carpe diem.
uzun süre çişi tuttuktan sonra tuvalete zar zor yetişip salıvermek.
iftarı beklerken zamanın nasıl geçtiğini anlamayıp ezanın hiç beklemediğiniz bir anda okunuvermesi.
sabah markete giderken hiç tanımadığınız bir kadının gülerek günaydın demesi.
kalbine dokunmamış biriyle sevişmek.
nutella.
Alisveris merkezinde tam sicaktan bunaldiginiz anda klimali ve buz gibi sogumus olan magzanin onunden gecmek.. Huzur bu dersiniz ama cok kisa surer.
(bkz: işemek)
Evinizde seksenlerden kalma buzdolabınin zamanla asinmis motor ve teknik aksamindan dolayi, gecenin o en sessiz ve huzurlu dakikalarini kabusa cevirmesinin ardindan o buzdolabi sesinin kesilmesi ve ardindan gelen ve devam eden derin sessizlik.
sekstir efenim.
herhangi bir yer ve zamanda duyulan veya okunan hande ismi.
stingray adli arabayi calistirmaktir efenim..
bütün gün çalıştıktan sonra yatağa yığılıp sabaha kadar öyle kalmak.
beklemediğin bir anda gelen mesaj, sevdiğin müzikleri dinlerken kahveni yudumlamak, karışık dondurma, çikolata, alışveriş.
bedava dondurma kazanmak.
evlenmek. *
gözleridir efendim..
bebek gülümsemesi.
dondurma yemek.
birilerinin size kahvaltı tepsisiyle "günaydın" demesi.
onunda seni sevdiğini hissetmek.
pencereden baktığında masmavi bir deniz görmek..

onun maviliğini içine çekmek ardından gözlerinle!
az mı şimdi bu mutluluk, o huzur..