bugün

"kuran'ın kuran olduğunu nerden biliyorsun peki?"

sorusunu, muhtemelen cevapsız bırakacak söylemdir.

yani hangi sözün hadis ve hangisinin kuran olduğunu neye göre ayırt etmişler ve kim ayırt etmiş?

ık bık deemii....
''yani hangi sözün hadis ve hangisinin kuran olduğunu neye göre ayırt etmişler ve kim ayırt etmiş?''

biri şu cahile hadis kelimesinin anlamını öğretiversin.

Allah, kur'an için ne diyor biliyor musun?

bilmiyorsun.

furkan. Furkan ne demek?

Allah, kur'an için ne diyor biliyor musun?

bilmiyorsun.

''en güzel hadis''.
sonra atatürk böyle herifleri asınca niye astı oluyo.
''hadisleri tamamen reddetmek değil de asıl doğru olan kuranı merkez alıp hadisleri ona göre ayıklamaktır. kuranda yazılanlarla çelişen hadislerin uydurulmuş, değiştirilmiş olma ihtimali çok yüksek çünkü. uzun yıllardan bahsediyoruz değişimler olmuş olabilir. bu yüzden kuranda yazılanları merkez almak esastır.''

Hayır hacım öyle de olmaz. Tevhid'in ortası, lamı cimi olmaz. En masum görünen hadiste bile çok büyük felaketler olduğunu görüyoruz. ayrıca kur'an buna izin vermiyor ki zaten. Kuran'a göre kuran'ı açıklayan allah'tır, peygamberin biricik görevi de vahyi insanlara ''bildirmek''tir.

Kuran'ı açıklayan allah'tır, peygamber değil.

ayrıca neye göre seçiyorsun? nasıl güveniyorsun? peygambere ve allah'a yönelik en büyük hakaretlerin ve iftiraların olduğu kitaplardan, yani bu denli pisliğin çıkıverdiği kitaplardan nasıl olur da hadis seçebilirsin?..

diyorum ya; allah buna izin vermiyor ve dinin tek kaynağının kur'an olduğunu söylüyor.

gerisi size kalmış.

akıl en büyük nimettir...
(bkz: ret talebiniz reddedildi)
Onların çoğunluğu zandan başkasına uymaz. Doğrusu zan gerçek adına hiçbir şey ifade etmez. Şüphesiz Allah onların yaptıklarını bilendir.

10– Yunus Suresi 36
Böyle düşünene sormak gereken mevzu bahis şudur. 1. Kuran neyi anlatır. 2.kuran neyi anlatmaz. Bunları düşünen insanın cevabını kendi zaten verecektir.
kuran-ı kerim sahabeler ve devamı olan nesiller tarafından aktarılmıştır. hadisler de böyledir.

aradaki fark kuran'ı değiştirmeye imkan yoktur. uydurma hadisler olabilir fakat bu demek değildirki tüm hadisler uydurmadır. hele hele bunu birileri şu kadar sene sonra kaleme almıştır ve bu yüzden kökten reddediyorum demek büyük hatadır bana göre. o zaman adama sorarlar " kuran kaç sene sonra mushaf haline getirilmiştir? " diye.
Gece gece ne hadisesi amk kamyonu mu Devirdiniz.

edit : hadise değil hadismiş la yanlış geldim.
kur'an ile hadislerin aynı şekilde geldiğini savunuyorsan zırcahilin tekisindir.

kuran'da çelişki yok.

hadislerin çoğu kur'an ile çelişiyor.

hadislerin çoğu birbiriyle çelişiyor.

hadislerin çoğu akıl ve mantık ile çelişiyor.

kur'an mucizevi bir kitap.

kuran'ı koruyan da allah'tır, ebu beyinsizler değil.

bkz: 19 mucizesi.

kur'an matematiksel sistemle korunmuştur.
hadis kitapları peygamberin ölümünden 200-300-400 yıl sonra yazılmaya başlanıyor.

peygamberin ölümünden sonra ortalık karışıyor zaten.

menfaat peşinde koşan birtakım ebu müfteri'ler, ''peygamber şöyle dedi...'' minvalinde hadisler uydurmaya başlıyorlar.

tarihsel süreci objektif bir şekilde incelersen kuran'ın çok daha farklı bir şekilde geldiğini görürsün.

en eski kur'an nüshaları ile bugünkü kur'an nüshası arasında neredeyse hiçbir fark yok.

zaten allah kuran'ı insanlara bırakmadı ki, bizzat kendisi korudu.

15:9 Kuşkusuz mesajı biz, evet biz indirdik ve onu koruyacak da elbette yine biziz.

Kuran, iç içe geçmeli mükemmel bir kodlama sistemiyle korunmuştur. Koruma görevinin insanlar tarafından değil, Tanrı tarafından gerçekleştirileceği vurguyla bildirilir...

"Üzerinde 19 Var"...
zaten düşününce hadisleri ret ettim. hadisleri kabul etmem için ''düşünmemem'' lazım ehehe.

bu arada iyice foruma bağladık lan.
hangisi akla ve mantığa uyuyorsa onu al, mantıklı gelmeyen uydurmadır zaten.

büyütmeye gerek yok sadece düşünmek yeterli.
Kuran'da her şey açıklanmıştır. bunu ben demiyorum, kur'an diyor. Hayatınızda hiç kur'an okumamışsınız ki bunları bilesiniz...

Kuran'da bize gereken her şey açıklanmıştır.

hadislere ve mezheplere göre namaz kılabiliyorsan olağanüstü yeteneklisin demektir. Çünkü sadece elini nereye koyacağınla ilgili 120 küsur hadis var.

Sen hangisine uyuyorsun?

Hangi mezheptensin ve neden o mezhebe uyuyorsun?

peki neden bu yeteneğini kuran'a göre namaz kılmak için kullanmıyorsun?

hem de apaçık bir şekilde anlatılmışken...

bu arada, kuran'da ''namaz'' kelimesi de geçmez; 'salat' geçer. salat ise kuran'da apaçık bir şekilde anlatılmıştır.

Kuranda namaz olarak da tercüme edilen 'salat' kelimesi 'bağlantı kurmak, dua etmek' gibi anlamlara gelip kulun Allah ile bağlantı kurması anlamında da kullanılır. Salat kelimesi ikame fiiliyle beraber namaz kılmak anlamında kullanılır. Çünkü Kuranda Allahın bize emrettiği namaz ibadeti bütün detayları ile ayetlerde ifade edilir. Kurana göre namaz Allah`ı zikretmek için yapılan bir ibadettir (20 – Taha Suresi – 14). Kuran’da bununla beraber (2-Bakara Suresi – 45) sabırla, namazla Allah’tan yardım dilemek geçer. Kuran’da ayrıca hareketli ibadet manasında üç kelime geçer. Bunlar;

1. “kıyam (ayakta durma)” (2 – Bakara Suresi – 238, 26 – Şuara Suresi – 218)
2. “rüku (eğilme)” (2 – Bakara Suresi – 43, 5 – Maide Suresi – 55, 48 – Fetih Suresi – 29)
3. “secde (yüz üstü yere kapanma)” (22 – Hac Suresi – 77, 48 – Fetih Suresi – 29, 39 – Zümer Suresi – 9) dir.

Kuran’da namazın, vakitleri belirlenmiş bir farz olduğu geçer (4-Nisa Suresi – 103). Korku zamanında bile namaz kılınmasını açıklayan Kuran, hiç şüphesiz farz namazlarının vakitlerini de eksiksiz olarak açıklamıştır. Kuran`ı Kerim inananlara günlük olarak Sabah Namazı (11 – Hud Suresi – 114, 24 – Nur Suresi – 58), Akşam Namazı (11 – Hud Suresi – 114, 24 – Nur Suresi – 58, 17 – isra Suresi – 78) ve Orta Namazını (2 – Bakara Suresi – 238) farz kılmıştır. Ayrıca tüm inananlara, erkek – kadın ayrımı yapmaksızın, Cuma Namazını (62 – Cuma Suresi – 9-11) farz kılmıştır.

Kuranda namaz öncesi abdest (5 – Maide Suresi -6) ve boy abdesti (4 – Nisa Suresi – 43) konuları da detaylı olarak aktarılmıştır. Tüm bunlara ek olarak Kuranda kıbleye dönmek, savaşta namaz, korku anında namazı ve cenaze namazı gibi konularda da Allah inananları aydınlatmıştır.

Tüm bu ayetlerden hareketle ne Kuranda namaz ibadetinin olmadığı ne de dini sadece Kurandan öğrenmemiz durumunda namaz kılamayacağımız iddiası doğrudur. Kuranda, öncesinde abdest almamız gereken, vakitleriyle farz kılınmış ve ayakta durarak, eğilerek ve secde ederek Allahı anmamız şeklinde bir ibadet olmadığı düşüncesi Kurana uygun değildir. Bu olsa olsa Kurandan Allah`ın emirlerinden beğenmediklerini, uygulayamadıklarını ya da uygulamak istemediklerini yok saymaya çalışmaktır.

Dini sadece Kurandan anlamamız durumunda namaz kılamayacağımız düşüncesi de yanlıştır. Gelenekçi, mezhepçi din anlayışındaki uydurmalarla dolu, namazın huşu gibi çok önemli bir kavramından uzaklaştırırcasına bir yığın detaylara boğulmuş namazın Kuranda olmadığı doğrudur. Ancak Allah Kuran`da gerçek dinindeki namazın nasıl kılınacağını detaylı bir biçimde açıklamıştır.

Namaz konusuyla daha da iyi anlaşılmaktadır ki dini sadece Kurandan anlama yaklaşımı, dini insanlara sempatik göstermek için kolaylaştırmak, modern değerlerle ve modern hayatla dini uzlaştırmak ve dini sadece insanların kalplerinde olan iyilik, sevgi gibi kavramlara indirgemek için yeni bir dini anlayış geliştirmek değildir. Dini yalnızca Kurana has kılmak Peygamberin ölümünden yüz yıllar sonra uydurulmuş olan hadisçi, mezhepçi din anlayışından Peygamberimizin de uyguladığı Allah`ın emrettiği din olan gerçek dine dönüştür.
Fikre saygı duymak yerine fitneci bir düşman olarak gorenlere hayretle bakıyorum.

Peygamberimiz bize elbette güzel bir örnek lakin ne dort halife döneminde ne de sonrasında yıllarca böyle bir şey yokken yüzyıllar sonra yazılan bu kaynaklara kim nasıl guvenebilir?

Çelişkiler ve saçmalıklar da bir gerçektir.

O halde akla ve kurana uyanlari,ki birine uyunca diğeri de zaten tamam oluyor, öğüt olarak cebe koyabilir gerisini dikkate almayabiliriz.

Ve düzgün bir şekilde elestirebiliriz de.

Nedir bu din dusmanisin yaklaşımı?

Yazık.
önce hadisleri reddediyorlar,
sonra peygamberi
sonra kur'anı
en son (haşa) allah (CC) ı.
aşama aşama.
Kurana göre yaşıyor ve sadece kuranı rehber kabul ediyorsanız muslumansiniz.
Yok hadis denilen saçmalıklara göre yaşıyorsanız o zaman muaviye iblisi ile aynı taraftasiniz.
Ben kuran ve peygamber efendimizden yanayım.
Kurandan başka bir şeyi rehber kabul edenler dinden çıkmıştır.
Bütün hadis kitapları yakılmalı, insanların bu saçmalıklara tapmasına bir son verilmelidir.
(bkz: mezhepleri reddediyorum)

bu da okunmalıdır, tıklayınız.
(bkz: Uydurulan din ve kurandaki din)
(bkz: islamda reform)
incil'in yüzyıllar sonra kitaplaştığını ve bu nedenle insan eliyle bozulduğunu iddia eden yobazların kabul etmediğidir.

ibadet uygulamaları ile ilgili olan kısımlar kabul edilebilir ancak havarileri yalancılıkla suçlayıp, sahabeye peygamberden fazla inanmak?

ikisi de peygamber görmüş insan ona kalırsa.

muaviye'nin de bir sahabe olduğu düşünülünce, iyice çamura batıyor bu iş.
hz. muhammedin sözlerini inkar etmek demektir.
Tartışmalardan anladığım kadarıyla, hadislerin değil, ortalıktaki hadislerin genel geçerliğinin tartışmaya açıldığı konudur.

Sonuçta islam alemini daha iyi bir yere götürecek olan bu tartışmayı izliyoruz.
Hadislerin kaynağından (yazarından) dolayı beliren şüphenin insanı getirdiği noktadır.

Aslında aynı fikirdeyim. Dinin tek kaynağı kuran-ı kerim olmalıydı.

Ama maalesef, özellikle de ibadet noktasında çok fazla fay belireceği için hadislerin tümünü reddetmek mantık hatası olur.

Din dediğiniz de zaten çıkmaz sokak gibi bir şey. Sana bir şekilde aşılanmışsa inanmaktan başka çaren kalmıyor.

Bir yandan da çok güzel. Korumasız hissetmek kadar kötü bir şey yok bu adaletsiz dünyada.
Reddeden şahıs için güzel bir ilk adım. Farkındalığın ve çaban daim olsun kardeşim.