bugün

ölene dek bekleyeceğim. ama sonunda çok geç olacak.
insanı çok, dostu az istanbul - arkadaşımdan
sebzesi çok doyuranı yok istanbul - benden
(bkz: bi bok anlamadım)
Kasvetin oğlu ankara, lan oğlum bu nasıl manzara..
1 000 000.
otomobil ehliyetiyle kamyon kullanmaya çalışan fotosentetik bir canlı yüzünden bir ton strese girmek ve gününün bombok olması.
öyle işte..
dünden iyi yarından kötü.
eksik bir gün.
tüm gün 5 metre uzağımda beni üzmek için programlanmış biri vardı ve ben sesimi çıkaramadım. eden bulur, ne diyeyim.
bir gün boyunca bir insanın bütün işleri mi ters gider, hiç mi düzgün bir şey olmaz?
son tekilayı içmeyecektim.
bu kadar uyuduğum için birinin beni cezalandırması gerektiğini düşündüm durdum. gece ikide yatıp akşam altıda kalkmak ve pazar gününü yaşayamamak, hiçbir işini yapamamak ceza gibi zaten...
ben böyle hayatın taaa içine bacağımı sokayım. *
istanbul, hep bugünkü gibi kalsan keşke.
'Sevmek yarı ölmektir'
boktan! çalışmak bana göremi acaba diye yargıladım bi ara kendimi.
sadece orada dur ve yanışımı izle.
terkediyorum bu kenti...

(bkz: kentin çokta sikindeyim)
bugün buluştuğumuzda beni heyecanlandırdın.
drink triple, see double, act single!
yüzümde cinayetler işleniyor her gece.. *
dostun canı acımış gönlüm yine hoş değil.
yüksek sadakatten başka bir şey zevk vermiyor sözlük.
bugün aslında dündü.