bugün

öyle olsa gök gürleyince küfür etmezdim ben. ama çiseleyen yağmur bi huzur veriyor bak o doğru.
Genellikle elektrikler kesilirdi ve ailecek sohbet edilirdi. Bendeki güzelliği buydu. Şimdi panik atağım var ağzıma sıçıyor.
Şu an yasanandir. Aralıksız gürleyen gök, üst uste çakan şimşekler ve saganak yağmur geceye tam anlamiyla gotik bir hava kattı. Tanrıların sevgili bir kulu olmalıyım. Gecemi fazlasiyla guzellestirdikleri için kendilerine teşekkür ederim.
dışarıdayken değil de kapalı bir yerde çay/kahve eşliğinde dinleme imkanınız varsa en doğal terapi.
thorun çok mutlu olduğunu ve mjolnir ile demir dövdüğünü hissediyorum. o gök gürültüleri ondan.
gök gürültüleri bittikten sonra yağan sağanak yağış esas huzur verir. yalnız gök gürültüsünün bana pek huzur verdiğini söyleyemem, çünkü bizim bina yüksek ve biraz tepelik bir yerde olduğu için binanın tam üstünde büyük bir bomba patlamış gibi falzaca ses çıkarıyor. (dikkat ederim; arkada büyük bir çamlık olduğundan mıdır, nedense hep semtte bizim üstümüzde şimşekler çakar) aynı zamanda askerdeyken bana en huzursuz ve endişeli saatleri geçirmeme neden olmuştur. nöbete giderken palandöken eteklerinde şimşekler art arda çakmaya başlamış, biz dağa doğru giden patikada yaya giden dört askeri fena endişelendirmiştir. çünkü tepemizde kuvvetli şimşekler çakıyor, hemen yan taraflardaki kırsal araziye arada yıldırım düşüyordu. üzerimize düşer mi diye bayağa korkutmuştu bizi. malum üzerine yıldırım düşerek ölen askerler de pek az değildir, askere gitmeden önce medyada arada okurdum bu tarz haberleri. hemen g3 tüfeklerini ters çevirip kafadaki miğferi çıkarmıştık metaller yıldırımı çekmesin diye. yanımızda telsiz gibi bir şey de yok ki yardım isteyelim. yanımdaki arkadaşlar da korkarak başladı içinden dua etmeye. ben de felak ve nas surelerini okumuştum içimden. ardından da demiştim kendime ki ben doğaya zarar vermedim, aksine ben onu korudum elimden geldiğince; doğa da o yüzden bana zarar vermeyecektir. (eski türklerden kalma bir inanç kalıntısı sanırım bu bende) bunu düşününce biraz rahatladım ama gene de hayatımdaki en gergin yarım saatlik yürüyüş olmuştu. ne zaman birlik binasına girdim, o zaman oh be demiştim. işte böyle de bir huzursuzluk verir adama.
geçen günlerde arkadaş anlattı, "pencereyi açtım dışarı bakıyodum ortalık birden aydınlandı, 3 5 saniye sonra bi gürültü koptu, korkudan yatağa kadar kaçtım" dedi.

muhtemelen altına s.çtığı için huzur bulmuştur.
Çok güzeldir.
Bugün gök gürledi saat bir gibi Ankara'da. Aslında yağmur yağarsa dışarıya çıkıp o hiç yapamadığım şeyi yapacak, kulaklığı takıp bir tur atacaktım. Fazla uzaklara da gitmeyecektim. Amaç yağmur yağarken ıslanmaktı. Uyuyakalmışım öyle düşünürken. Uyanır uyanmaz koşup pencereden baktım yağmış mı diye. Allah'tan yağmamış. Yoksa önür boyu pişmanlığını çekecektim.
ilginç bir şekilde verdiği huzur.

Mesela benim Yıldırım fobim iken, gök gürültüsü hobimdir.
her sancıdan sonra bir rahatlama olacağını bilen insanda yarattığı etkidir.
Minnettar olunası huzurdur.
Gök olayları yer olayları gibi karmaşık ve can sıkıcı değildir.
En fazla gürgür babanın kafası bir şeye atmıştır ve gürleyerek hıncını alıyordur.
Her gürleyişinde atmosferin gerilimi, stresi azalarak bitiyordur.