bugün

ellerine almadan çalabilmek gibi bir yeteneğe sahip olabilecekleri gibi, "ben gitarcıyım" triplerine giren ameleler olma ihtimalleri de vardır. ikinci ihtimal çok ama çok daha ağır basmaktadır. ve özellikle bakınıztırılmalıdır ki,

(bkz: gitarcı)
kıraç'ın bir şarkısının girişini ve akdeniz akşamları'nın bir kısmını çalabilenleri vardır ki onlar daha beterdir.
bir sahil kesiminde, kayaların üstünde ve zaman olarak bol hatunlu bir dönem seçilmişse eğer; hele de bir kişi dan dun vuruyor yanındaki üç beş arkadaş "akdeğğğğnnniiizzzz akşamlarııığğğğğğ" diye bağrıyorsa, anlayın ki bu adamlar gitarı eline alıp çalmayı bilmeyenler'den başkası değildirler. ya da yeni başlamış hevesli havalı kitledir.
bazen yanıltan adamlardır. "akdeeeeniiiiğğğz, ahşamlarığğğğğğğğğğğ" diye söylenirken, siz de içinizden "noob" diye seslenirken ona, bir anda bilmem nenin gitar konçertosunu çalmaya başlar. götüm götüm göt ederler sizi.

onun dışında, gıcık olduğum tiplerdir. 2-3 akor çalmayı bilirler, siz döktürürken başınıza dikilir, çok biliyormuş gibi sorular sorarlar, hatta gitarı isteyip, "akoru tam mı?", "markası ne?" gibi sorularla kendilerini belli ederler.
gitarı çalmaya çalışırken özürlü gibi dururlar biraz. hatta bayağı bir. alakasız bir şarkıyı bas bas bağırarak söylerlerse işte o an gitarı elinden alıp kafasında kırmak istersiniz. kendi kendilerine gülerler bir de.
beyine zarar veren hadise.
"ben gitar calabiliyorum.. birileri versin lan artik bana!" haykirisinin sozluk formatina sokulmus halidir... evet uzerime alindim cok fena.. cunku benim lan bu... hic bilmem gitar nasil calinir.. bilmem cunku benim ergenligim, yasitim herkesin kizlarin hosuna gidiyor diye gitar calmayi ogrendigi bir doneme denk geldi.. yani su sira "ben gitar calabiliyorum, sevin beni, opun beni, yalayin beni" insanlari muhtemelen o donemde ogrendiler bu isi... ben ogrenmedim.. cunku istemedim.. cunku zordu, emek istiyordu ve ben usendim.. gitar dersiyle falan ugrasmaktansa tv karsisinda teletabi izlerken, anne keki yiyip sut icmek daha tatli geldiydi o donem.. allah cezami versin lan benim.
akdenize kıyısı bulunan herhangi bir şehre hayatında hiç gitmemiş ancak "akdeniz akşamları" isimli şarkıyı çalmaya(tıngırdatmaya) çalışan kişilerdir.
daha önce asıldığı kıza " geçen gitarı elime bir aldım, 3 aydır hiç almamıştım elime ama bir baktım hala joe satriani gibi çalıyorum " diye bir yalan söylemiştir.
ve öyle bir zaman gelir ki eline alan şahıs ve asıldığı kız gitarı yanında olan bir arkaşları ile aynı ortama girer. eline alan şahıs bu ortama girmemek için çok uğraşmıştır ama başaramamıştır.
ne kadar cabalasa da asıldığı kızın ısrarı ile eline alır gitarı eline alır yani. ilk önce gitarı inceler. daha sonra yaklaşık 3 dk boyunca gitar çalacak pozisyona girmeye çalışır. orasına koyar, burasına koyar gitarı. bu süre zarfında " napsam yırtarım lan bu durumdan " diye düşünmektedir.
sonunda pozisyonu alır. her tele nota basmadan bir iki kere vurur. diğerleri merakla beklemektedir. daha sonra eline alan arkadaş " yhhhaaa bu 24 perdeli, benim ki 22 perde bide elektro. olmuyo ki bunla yhaa " der ve kurtulduğunu sanır.

ama asıl acı gerçekle asıldığı kızı elde edip, eve attığında kızın " nerde senin elektro " demesi ile yaşayacaktır.
en büyük ustaların bile ilk gitarı ellerine aldıklarında yaşadıkları durumdur.
hep özenmiş fakat bir türlü kısmet olmamış kişilerdir kendileri o gitar alıp çalacakları günü beklerler.
asıl amaçlarının gitarı çalmak değilde, gitarı ortamdaki zibidilerin götüne sokmak da olabileceği unutulmaması gereken kişilerdir.
"gitarı getir çalalım lan" deyip de darbuka olarak kullanan insana şahit oldum ben.
gitarlı fotoğraf çektirip facebook' a koyma meraklısı da olabilirler.
(bkz: kayahan)
bir zamanlar oldukça sevilen "gulyabani" filmindeki gulyabani'nin görünüş anı ses efektini çıkarabilen kimselerdir. tellere aşağıdan yukarıya sırayla dokunduğunda o ses efektini elde etmenin mutluluğuna erişmişlerdir.

(bkz: film müziği yapıyom lan)
öğrenecek olanlardır...
(burada masum bakan bir çift göz var, kafa da aşağı inmiş böyle)