bugün

her hafta yeni ve orjinal espri ve kelime oyunları ile güldüren dizi. 12 haftada 4 defa günü değişti ve hala reytingler tavanda. helal olsun başarı budur. kendi gününde ve saatinde triplerine girmiyor adamlar. her daim izletebiliyorlar.
her bölümünü izlerken 3 mizah dergisi okumuş kadar eğlendiğim dizi.bunda yazarlarının da karikatür kökenli olmasının payı büyük.ikinci izleyişte yakalanabilecek kadar ince espirilerle de dolu olduğunu yeni yeni farkettiğim dizidir.arkadaşlarla otururken yetişmek için beni yerimden kaldıran tek dizidir.
bugün yayınlanan yeni bölümüne gereğinden fazla romantizm yüklenmiş dizi. ilerleyen dakikalarda bakalım neler olacak.
sevimin ikizini gören ulvi: öteki kişiliğin kaçmış sevim!
sıkmaya başlamış dizi. yaz dizisi olarak bir kaç bölüm için düşünülmüş olduğu seneryosundan belli. her salı sıçıyorlar. buyursunlar efenim...
salı akşamları kanald televizyon kanalında yayınlanan ikili diyalogları, kelime oyunlarıyla yapılan esprileri ve oyuncu kadrosu ile dikkat çeken bir dizidir. bu yönüyle, geçmiş zaman olur ki de beğenerek izlediğimiz kaygısızlar dizisine benzemektedir. bölüm konuları ve kurguları maalesef çok zayıftır. senaristin bu konuda ciddi bir profesyonel destek alması, dizinin bekası için şarttır.
çok sık tamlama kullanıldığı için, bir yerden sonra izleyici yoran dizi. izlenebilirliği giderek azalmaktadır.
dizinin 6.10.2009 tarihinde yayınlanan 13 üncü bölümü zekai nin "gel kantine ekmek arası sığır yiyelim" vecizesinin dışında oldukça sıkıcı geçmiştir. ilk 12 bölüm de hiçte alışkın olmadığımız bu sıkılma olayının 14 üncü bölüme taşınmaması dileğiyle kum saatimizi ters çeviriyoruz.
türk dizi tarihinde hiç duyulmamış çok ince espirileri, terimleri barındıran dizidir. dikkatli izlendiğinde de öylesine izlendiğinde de çok komiktir, başarılıdır.
bazı espriler o kadar incedir ki mizah yoksunu insanların çoğu anlamadıkları için "ee bu ne şimdi", "abi sıçıyolar artık", "x esprisinden başka bişey yoktu" gibi komik ötesi laflar etmektedirler. bir başyapıt olarak her zaman hatırlanacak dizidir. her türlü...
ilgiyle izlediğim dizi...
oyuncular iyi senaryo iyi. bazen çok ince ayar verebilen ama bazen de her cümlenin sonuna argo sıfat ve isim tamlamalarının yakıştırıldığı ve ısrarla yamanmak istendiği ve bu yüzden de astarının yüzünün önüne geçmeye başladığı izlenilesi dizi.

ee güzel kardeşim ne güzel gidiyordunuz ne gerek vardı her cümlenin sonuna bu kadar gereksiz dengesiz argo tamlamalara? ilk başlarda cevo ve sezai ağırlıklıydı bunlar ve gayette yakışıyordu.şimdilerde ise şukufesi de coğrafyacısı da yapar oldu.

burdan senaristlere sesleniyorum bu yanlış gidişi bir an önce düzeltin ve eski formuna kavuşsun bizde zevkle izleyelim.her cümlenin sonunda bir argo tamlama bekleme katsayısı stresiyle bizi başbaşa bırakmayın.aksın gitsin biraz da senaryo be!..
cevahir: koyu katmer, yengeyi kap getir de pikniğe ikişerden dörtlü veleybol oynarız.

bilal: basıcam ağzına şimdi smacı heaa. bende geliyorum pikniğe üçerden japon kale maç yaparız. yalnız bırakmam ben seni $ukufeyle dağda kırda bayırda.

cevahir: lan yaban gülü bilal şuküfe'yi görmen imkansız imkansız. deviririm lan kamyonunu rüyanda.

replikleri ile zekai tunca'nın sözleri 'yaban gülü gibisin dağda kırda bayırda, seni görmem imkansız imkansız, rüyalarım olmasa' şeklinde sözleri olan imkansız adlı şarkısına gönderme yapılmıştır.
komedi deryası.bir espiri bitmeden diğeri geliyor.
içinde tuhaflıklar olan dizidir.

(bkz: geniş aile dizisindeki tuhaflıklar)
oyuncularının kalitesinden öte yazarlarının da takdire şayan replikleriyle, televizyon izlemeyen bünyelere alternatif olmuş dizi.

Özellikle zekai karakteri, çok büyük bir potansiyele sahiptir. tamamıyla bir lise dizisi yapılırsa bu diyaloglarla ciddi bir sit-com efsanesi olur.
haftaya yine çok acayip bir bölümle gelecek olan dizi. aha da 14. bölüm fragmanı:

http://www.youtube.com/watch?v=U9mQqsgab9g
kanal d de yeni başlayan çok marjinal , izlenilesi bir dizidir.
çaresizlikten ve alternatifsizlikten ,40 yaşına gelmiş koca memeli mahalle kaşarına takla atmak için birbirini çiğneyen iki tane dallamanın hikayesinin anlatıldığı dizidir. her ne kadar cevahir ve sinir bozucu yalakası ulviye rağmen , iki de bi "hop top" diyen mürsel öğretmen ve psikopat bilal karakteri için izlenebilecek dizidir.
rasim öztekinin para kazanma derdinden , suratında "ne işim var lan benim burda" ifadesiyle oynadığı dizidir.
Türkiye'de kaygısızlar ve sıdıka'dan sonra yapılmış en samimi dizi. Karikatürize tipler ve yaşamdan seçmeler. ayrıca saygı duruşu yapması gerektiği yeri (13. bölüm neşeli günler tadı) ve dokundurması gerektiği yeri (Zekai ve pırılın gazeteler üzerinden atışması) gayet iyi bilen önyargısız izlenmesi gerekilen dizi.
ailelerin espri anlayışını tepetaklak etmiştir ne yazık ki.

sofrada huzur içerisinde yemeğimi yerken babam ''hoooop, selamun aleyküm'' diyerek içeri girdi. şimdi geniş aile senaristlerine soruyorum. mutlu musunuz ?
an itibariyle çiçek abbas'a selam çakmıştır.

http://www.youtube.com/watch?v=e8YfRr9oL1Q

atışma yer yer günümüze uydurulmuş.

şakir: gaz, fren, şanzıman halim duman

tayanç: hava yastığı, klima, marşbiyer görmedim mayami kadar hoş bi yer.
cevahir'in gerçek annesi gelince bebekle birlikte kaçış sahnesi ailecek yarılmamıza neden olmuştur.bir de üstüne annesi geldiğinde "doğuran mı, doyuran mı"demiş ve bir hafta bu cümleyi söylememe şimdiden sebep olmuştur.bu senenin tek komedisi.ekranların namusu.
"gayrı sabi milli hasta" repliğiyle gülmekten nefessiz bırakmış, psikopatlık derecesinde komik dizidir.
Sokakta yürürken yanınızdan geçen birisinden: daaaa, dalo, damam, dayır, hooop gelmek üzereyim,
lan yetersiz, sığır, olmamış, %1 vs.. gibi kelimeler ile cümle kalıplarını duymamıza neden olan
ve bizi izlerken gülme krizlerine sokan başarılı bir Türk yapımı dizidir..