geceye bir gerçek bırak

hayat, hayallerinizi yarına erteleyemeyecek kadar kısa.

Hayat kısa Allah'ı unutmadan yaşa.

Gerçekler acıdır, işte o yüzden bir fincan acı kahvenin kırk yıl hatırı vardır. Anlayana.

Gerçekleşmeyecek hayaller kuruyoruz.

Her şeyin yoluna gireceğini söyler dururum

ama biliyorum bazı yaraların derinliği yüzeydeki kabukla ilgilenmiyor.

her şey çok güzel zaten nasıl bakacağını bildiğinde.

carpe diem.

çok klasik oldu ama hayatı ertelemek pişmanlık getirir. mutluluğun sırrı bunda gizli. gücüm yettiğince ne yapmak istediysem zamanında yaptım, ne söylemek istediysem çatır çatır söyledim. bazen ağır bedeller ödedim ama yaptıklarım için "keşke" demedim. hep yapmadıklarım için dedim.

yarın yokmuş gibi yaşamayı öğretiyor hayat.

Dişimde beyaz leke çıkmış amk neden olur bu ?

O anon ben değilim sana bi şunu anlatamadım.

sevdiğim kilometrelerce uzakta, aslında artık sevemiyorum. derler ya aşk mesafe tanımaz diye inanın artık olmuyo. çok özlüyorum ama nedense hep ayrılacakmış havası var ikimizdede.

29 ekim 1923 sabahı..

türkiye cumhuriyeti devleti nüfusu 13 milyon, 11 milyon kişi köyde yaşıyor. 40 bin köy var 37 bininde okul yok, postane yok, dükkan yok.

30 bin köyde, yani her 4 köyün üçünde cami yok.

traktör sayısı 0.
biçerdöver sayısı 0.
ayçiçeği üretimi yok, şeker üretimi yok, ekmeklik un ithal.. pirinç ithal, bütün memlekette sadece 5 bin hektar alan sulanabiliyor.

5 bin köyde sığır vebası var, hayvanlar ve ınsanlar kırılıyor. 1 milyon kişi frengi, 2 milyon kişi sıtma, 3 milyon kişi trahomlu.

verem, tifo, tifüs salgını var. bitle başa çıkılamıyor. bebek ölüm oranı %40 üstünde. anne ölüm oranı %18. ortalama ömür 40.

memlekette sadece 337 doktor var.

osmanlı torunları bunları iyi dinlesin.

sadece 60 eczacı var sadece sekizi türk.

diş hekimi sayısı 0. memlekette sadece 4 hemşire var. 40 bin köy var sadece 136 ebe var.

yanmış bina sayısı 115 bin, hasarlı bina sayısı 12 bin, komple kül edilmiş bina sayısı bin üstünde.

ülkeyi yeniden inşa etmek gerekiyor kiremit bile yok. limanlar madenler yabancıya ait. demiryollarının 1 metresi bile bizim değil.

toplam sermayenin sadece %15'i türk. osmanlıdan ayakta kala kala hereke ipek, feshane yün, bakırköy bez, beykoz deri sadece dört fabrika kalmış.

sanayi denilen işletmelerin %96'sında motor yok. 10 kişiden fazla işçi çalıştıran sadece 280 işyeri var. bunların 207 tanesi yabancılı.

kişi başına milli gelir 45 dolar. elektrik verilen yerler yalnızca istanbul, izmir ve tarsus. çünkü elektrik üretimi sadece 50 kw/saat.

4 mevsim kullanılabilen karayolu yok. otomobil sayısı 1490. sadece 4 şehirde özel otomobil var.

bunun üzerine mübadele ile 400 bin insan geliyor. ceplerinde para yok, iş yok, başlarını sokacak ev yok. sığınabilecekleri akraba yok, çoğunluğu hasta. mağarada kalanlar var.

kadın insan değil cumhuriyetten önce. eşit eğitim hakkı yok, meslek edinme hakkı yok, boşanma hakkı yok. velayet hakkı yok. hani diyor ya şimdi ben padişahın torunuyum adayı istiyorum falan. sen kadınsın miras hakkın yok ki. kadın, kendisine miras kalan mallar üzerinde tasarruf hakkına sahip değil.

seçme hakkı yok, seçilme hakkı yok, doğum izni yok, çalışma hayatında eşit hakkı yok, eşit işe eşit ücret hakkı yok, kürtaj hakkı yok, gebeliği önleme hakkı yok, kızlık soyadı kullanma hakkı yok.

memlekette tiyatro yok, müzik yok, resim yok, heykel yok, spor yok. arkeolojik eserler padişahların hediye olarak trenlerle avrupaya kaçırılmış. kimi alaturka saat kullanıyor güneşin battığı anı saat 12 kabul ediyor, kimisi zevali saati kullanıyor güneşin tepede olduğu anı 12 kabul ediyor. kimisi güneş batarken gurubi saati esas alıyor, kimisi güneşin tamamen battığı ezani saati esas alıyor. saat kaç birader diyorsun herkes başka bir şey söylüyor. kimisi hicri takvim kullanıyor cumhuriyetten önce, kimisi rumi takvim kullanıyor. kimisi şubatı kiminin aralığına denk geliyor. herkes aynı zaman diliminde herkes farklı aylarda yaşıyor.

dirhem okka çeki var, arşın kulaç fersah var. ne ağırlığımız dünyaya ayak uydurabiliyor ne uzunluğumuz. ölçülerimiz bile orta çağdan cumhuriyetten önce.

600 sene türkçenin ırzına geçilmiş. arapça farsça harmanlanmış osmanlıca diye bir şey çıkarmışlar. fransızca, italyanca kelimeler, levanten terimler dilimizi istila etmiş. karşılıklı sesli sessiz harfleri olmayan arapça ile türkçe yazmaya çalışıyorlar. arapça ile türkçe yazamazsınız sesli sessiz birbirine uyumsuzdur.

harf devrimi yapıldı bir gecede cahilleştik diyorlar dimi? halbuki ibrahim müteferrikadan itibaren 150 sene boyunca basılan kitap sayısı 417. bunların çoğu gayrimüslim matbaasından çıkma ki zaten müteferrika'da devşirme.

bu topraklara kitap gelene kadar avrupa'da 2,5 milyon farklı kitap basılmış, 5 milyar adet satılmış. voltaire bir kitabında diyor ki; istanbul'da bir yılda yazılanlar, pariste bir günde yazılanlardan azdır.

gazete sadece istanbul ve izmir'de var. erkeklerin sadece %7, kadınların sadece binde dördü okuma yazma biliyor. okur yazar erkeklerin ezici çoğunluğu subay ve gayrimüslim. okul yaşına gelen her 4 çocuğumuzun 3'ü okula gitmiyor.

toplam 4.894 ilkokul, sadece 72 ortaokul, sadece 23 lise var. osmanlı.. başkent ankara mesela sadece 2 lise var. tüm liselerde sadece 230 kız öğrenci kayıtlı. öğretmenlerin üçte birinin öğretmenlik eğitimi yok. bütün memlekette tek üniversite var darülfünun yani medreseden hallice. memleket bilimden çok uzak, medreselerde türkçe yasak.

ülkeyi bu durumda teslim alan akplilerin tabiriyle sütü ve kanı bozuk ayyaşlar var ya! 30 ekim sabahı mustafa kemal kendi el yazısıyla ismet inönü'ye mektup yazıyor cumhuriyetin ilk cumhurbaşkanı, ilk başbakanına diyor ki;

bize geri, borçlu, hastalıklı bir vatan miras kaldı. yoksul ve esir ülkelere örnek olacağız. kaderin bizim kuşağımıza yüklediği bir görev bu. özgür bir toplum oluşturmak, çağdaşlaşmak bu ideali gerçekleştirmek zorundayız. bu görevin ağırlığını ve onurunu seninle paylaşmak istedim allah yardımcımız olsun.

Ömürden bir gün gitti.

aldatildim ama kafasi hala gelemedi cok korkuyorum gelcegi zamandan.

Esrarla polis gibidir aşkla gerçek.

Öleceğiz. Daha önemli bir gerçek yok.

iki yumurta tokuşturulursa biri muhakkak kırılır.

Karşındaki insanın anladığı kadarsın boşuna debelenme.

görsel

Itiraf ediyorum beni amcam doğurdu.

isalim.

Sokakta maç yapan çocuklar şimdi nişanlanıyor.

7 dal sigaram kaldı.

Ölüm. (bkz: şuan)

isalim.

görsel

görsel