bugün

yüzünüze güler biraz;

"işsizim ya
ismi naz oldu herkesin
temiz bir sopa istiyor şu serçe bile
isterse yalan desin. "
*
haşortfman adlı eserim:

En sevdiğim eşofmanım.
Koyu yeşil, bi hayli bol.
Çok eşofmanım yok.
Bol ama uzun değil.
Bi de lacivert alt eşofmanım var
O da en sevdiğim alt eşofman.
ikisini giyer, yatağa girer
Yorgan soğuğu yer
Üzen şarkılar dinler,
Durgunlaşır,
Ertesi gün hayata daha çok katmak için kendimi,
Söz veririm içimden.
Uyur uyanır, sözümü unuturum.
Bir hayat mahcup ve duru
Tanrım; gullerı. Ve sessız harflerı koru.
ben sana mecburum....
Güzeldi , ama aşk desen , değildi,
Dinlediğim en güzel müzikti belki , ama sözleri eksikti.
Yetmedi..
http://www.youtube.com/watch?v=zyp7m0eeJVA bu gece dinleyelim .
aydır, uyuyan doğadır, ormanlardır. kasmaya gerek yok.
"ben de günahkâr kullarındanım allahım...
bir kulhuvallahi bilirim
dualardan,
bir de yarabbi şükür demeyi doyunca.
bir kere oruç
tutmam ramazan boyunca,
ama çekmediğim kalmadı sevdalardan.
ben
de günahkâr kullarındanım allahım!...

benim gibi kulun çok
dünyada, allahım!
eğer bilmiyorsan işte,haberin olsun.
ekmek
derdi, aşk derdi unutturdu seni.
insan hatırlamıyor dün ne yediğini.

zaten yediğimiz ne ki hatırda dursun.
benim gibi kulun çok
dünyada, allahım!

yazdıklarıma sakın darılma allahım!
meleklerin
sana bunları söylemezler.
artık, pek yarattığın gibi değil dünya
insanlar
hem sabuna karıştı, hem suya:
ne olursun, hoşuna gitmedi ise eğer,
yazdıklarıma
sakın darılma allahım!

sana birşey soracağım, affet,
allahım!
baş vakit kızlar doluyor camilerine,
beyaz yaşmaklı,
beyaz tenli, masum kızlar...
benim bir defa görüşte yüreğim sızlar;

sen tutulmadın mı, içlerinden birine?
sana birşey soracağım,
affet, allahım!

işte insanlar bu minval üzre, allahım!
kıt
kanaat sere serpe yollar boyunca
sen, bizim için hâlâ o ezeli
sırsın.
sen de bizi bilmiş olsan, başkalaşırsın.
herkesin
kederi, gailesi boyunca.
işte insanlar bu minval üzre, allahım!"

turgut uyar insana tokat gibi vuran şairlerden .
Aya öfkelenmişim ben,
işte böyle kapkaranlık bir gece olmuşum.
Padişaha kızmışım,
çırılçıplak bir yoksul olmuşum.

Güzeller sıltanı gel demiş,
evine çağırmış beni.
Ben bir yolunu bulmuşum,
yola baş kaldırmışım.

Sevgilim baş çeker, naz ederse,
gamlara atar, kararsız korsa beni,
bir kez olsun ah demem, inad için.
Ah'a da kızmışım ben.

Bir bakarsın altınla aldatırlar beni o.
Bir bakarsın şanla şerefle aldatırlar beni.
Oysa altın falan istemiş değilim ondan,
şanla şerefe hele çoktan boş vermişim.

Ben bir demirim,
mıknatıstan kaçıyorum.
Bir saman çöpüyüm ben,
mıknatıslara yan çizmişim.

Ben öyle bir zerreyim ki,
bütün âleme isyan etmişim.
Havaya, toprağa isyan etmişim,
Ateşe, suya isyan etmişim.
Altı yöne isyan etmişim.
Beş duyuya isyan etmişim.

Hava, toprak, ateş, su da neymiş ki,
altı yön de neymiş,
beş duyu da ne.
Benim için hiç bir şey umurumda değil.
mevlana
Zaten kırılmış bir kızsın şimdi dövülmüş bir av
Yanmış ırmaklar öneriyorsun toy bedenine
Kavmin yanlış tufanlardan geçip duruyor
Gözlerime baka baka ağlayıp aşk diyorsun.

Ah muhsin ünlü\'den.
Ömer köroğlu'nun seslendirdiği uğur babat'ın siiri- sen gittin ya
Mevlana Celaleddin Rumi
Duydum ki Bizi Bırakmaya Azmediyorsun Etme
Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.

Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı?
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.

Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru.
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.

Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için...
Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.

Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi,
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.

Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan.
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.

Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan.
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.

Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer;
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.

Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi,
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.

Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize,
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.

Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle.
Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.

Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı.
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.

isyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil.
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme
Mevlana Celaleddin Rumi

Yalniz gecenin değil gündüzün ve aksamin ayin ve yildizin askin ve özlemin de şiiridir.
Ey benim iyimser HALLERiM..
Çabuk ALDANIŞLARIM..
Hep iNANIŞLARIM..
Alttan ALIŞLARIM..
Hatayı hep kendimde BULUŞLARIM..
Deymeyecekleri kafaya TAKIŞLARIM..
Yoktan yere akıp giden GÖZYAŞLARIM..
Herkesi insan yerine KOYUŞLARIM..
Hepinize ELVEDA..
Artık kimsenin zorla kimsesi olmayacağım.
kar yağardı istanbul ' a .
sen 'kar' dın ben 'adam'
yine kar yağıyor istanbul ' a .
ben aynı adamımda ,
sen kar gibi beyaz mısın ?
övmek

bir çeşitlemesi

sevmenin

yalan

bir çeşitlemisi

itirafın

unutmak

bir çeşitlemesi

ebedileştirmenin

ölümüne susmak

bir çeşitlemesi

bağırmanın

vurmak

bir çeşitlemesi

yakınlaşmanın

gazla boğmak

bir çeşitlemesi

görünür kılmanın

rudolf otto wıemer.
Lambayi yakma, birak,
sari bir insan başi
düşmesin pencereden kara.
Kar yagiyor karanliklara.
Kar yagiyor ve ben hatirliyorum.
Kar...
Üflenen bir mum gibi söndü koskocaman işiklar...
Ve şehir kör bir insan gibi kaldi
altinda yagan karin.

Lambayi yakma, birak!
Kalbe bir biçak gibi giren hatiralarin
dilsiz olduklarini anliyorum.
Kar yagiyor
ve ben hatirliyorum.

nazım hikmet
Maviye
Maviye çalar gözlerin,
Yangın mavisine
Rüzgarda asi,
Körsem,
Senden gayrısına yoksam,
Bozuksam,
Can benim, düş benim,
Ellere nesi?
Hadi gel,
Ay karanlık...
ahmed arif
"Hoştur bana senden gelen,
Ya hil
Kız kaptırdı gönlünü
Sevdiği oğlan kalpsizin biri
Alay etti güldü...
Hiç aşka gülünür mü?

Ne çare, cahil aklı
Kız hastalandı, yattı
Mumda yandı pervane... öldü.

Oğlan sormakta haklı
Hiç aşktan ölünür mü?
murathan mungan- ince l, lalena

Eski sular,
silahsız akşamlar, erken vurulmalar
sığırcıklar ötüyor bir yerlerde
gün düşüyor çılgın bir portakal gibi
bir yolculuk defterinin içine
tundraların gizlediği izlerden
Bak yine eşiğine geldim
ince L, Lalena
izin ver inine sokulayım bu gece
Bak safkan geldim gittiğim uzaklardan
Yaşadıklarım işlememiş hiçbir yerime

şuracıkta kıvrılayım, teninin tarçın gökleri altında temiz bir çarşaf
ser; beyaz, yumuşak bir yastık rüya istemem sobanın üzerinde
kaynayan çaydanlığın huzurundan başka köşedeki mindere otur
eski günlerdeki gibi, usul sesle bir şeyler anlat bana, bana bir
şeyler söyle
herşey eskisi gibi olsun
ben hiç gitmemiş olayım
sen evlenmemiş ol, ölmemiş ol Lalena

inmem gerektiği söylenen düşlerden
indiğim gecelerde
kaç kez sardın yaralı bedenimi
kaç kez yeniledin
ertesi gün sokaklarına kendimi bulurdum başka terkilerde
derdim yaşam
elimden kaçmamış daha
uyardım kurallarına, kısık ışıklarına
senin koyduğun bütün sessizliğin
bilirdim kelimelerle bile paylaşılamayacak
kadar derinde
"Lalena"yı dinlerken sokulgan bir kedi
gibi bırakırdın kendini
beni bile unutarak benim göğsümde
neyi sevsem
kime dokunsam
saçların akıyor yıllardır parmaklarımın arasından
ben kendime ne yaptım, sana ne yaptım Lalena?
hatırlıyor musun
ne aptalca şeylere güler
sonra mutluluktan ağlardık sevişirken
aşkın ve birbirimizin derin kucağında
San Fransisco'ya giderken olmasa da
Doors dinlerken bir çiçek takardın saçlarına
Nasıl dönerdik ortancalar vadisinden
daha silah sesleri gelmezken hüzünlü tepelerinden
daha başkalarına kıymanın bilgisi
bulaşmamışken parmak izlerime
nasıl kaygısızdık ve nasıl farkında bile değildik
içinden geçtiğimiz zamanın
masum şehvetini
kendimizden ayırt edemezken

hem zayıf, hem korkak, hem maço
korurum kendimi sanır kaçtığı uzaklarda
hiçbir şey vurma yüzüme, hiçbir şey söyleme
eksileceğim kadar eksildim
dönüşün yollarında buraya gelirken
geriye pek bir şey kalmamış
aşkın bütün imkanlarını sende tüketmişim ben

yol bitiyor işte, bir kaç adım kaldı eşiğine varmya
şimdi herkes Doors dinliyor yeniden
seninse saçlarındaki çiçek duruyor mu hala
Orada mısın?
Bu şiiri okuyor musun?
ince L duruyor mu şarkının kaldığımız yerinde?
Orada ol
Evlenmemiş ol Ölmemiş ol
Hiçbir şey olmamış olsun sana
n'olur n'olur n'olur Lalena
ve konsolun üstünde yas paketi
günlerce öylesine kaldı
ne elim değdi ne bir bakış
keder vurdu ayklarıma
uzak diyarlardan izledim
saat o saat
zaman o zaman şimdi
acınca paketi rheinın suları doldurdu odayı
schiller çıkıp geldi gökteki yerinden
afrikadan yağmaya başladı yas yağmurları
beyaz gemilerin deniz kavgası
annabel lee okuyan sesin
ve yahya kemalin son dizesi
her biri memnun ki yerinden .
herlafamaydonoz.
bir akıl hastasından**
--spoiler--
Sen bu karanlık alemde
Taht mı arıyorsun gönlümde
Ey güzel meçhul anne
Aşk varsa senin için içimde
Seni seviyorsam bundan sana ne
Biliyorum hem bana
Hem sana yazık
Affetme beni
Biliyorum içim ezik
Bırakmıyor işte beni
O ebedi yalnızlık
--spoiler--
Unutmak
unutmak zor değil
unutmak acı
unutmak zor değil
unutmak yazık
unutulmaz kimse yok bende
bir sana kıyamadım
gücüm yetmedi seni yok saymaya
kollarımı açtığım kadar unuttuğumsun
açamadığım kadar özlediğim
benim unuttuğum kadarını sen özler misin?

Ceyhun Yılmaz//unutmak
....

beni güzel hatırla!
her şey sende gizli adlı şiirdir.