bugün

g string faşizmine karşı direnişimizin önderi olan william walles, içimizdeki gizli g stringçiler tarafından tuzağa düşürülmüş ve g string kralının eline düşmüştü. ben ve birkaç slip doncu william'ı kurtarmaya çalıştıysakta başaramamıştık. ve nihayetinde william ın idam haberi bizlere ulaşmıştı. en azından son dakikalarında yanında olabilmek adına william'ın idamına katıldık. acımasız ve alçak g stringçiler, william a inanılmaz işkenceler yapıyordu. william ın meme uçlarını kerpetenle büzüyor, daşaklarını kızgın çubuklarla deliyor ama bir türlü götüne g string i giydiremiyordu. en sonunda pes eden g stringciler tam william ın boğazına baltayı indirecekken william yutkundu. sanki boğazında tutkallar yapışmışcasına var gücüyle yutkundu..ve tüm dünyaya duyururcasına bağırdı;

- slipppppdonnnnnnnnnnn...

yıllar sonra william a destekten hep kaçmış olan slip doncuların veliaht prensi, elindeki william ın boklu donunu koklayıp william ın son sözlerini ağlayarak tekrar etti ve kurtuluşumuzun en büyük savaşını başlattı...
aslında kimsenin gerçeği bilmemesinden kaynaklanan önyargıdır.

tarih efsaneleşti efsaneler tarih oldu....

g string ilk olarak benim büyük büyük büyük 31331. dedem muhterem insan galpak stringold tarafından bulunmuş(adının baş harfi ve soyadımız olan ve o zamanlar da neslimizin simgesi olan stringold'dan gelmektedir). asırlardır bu efsanenin kitabı ailemizin g string mahzeninde durur.inanmayana pul koleksiyonumla beraber gösterebilirim. artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktı. Elfler bu icat sayesinde büyüye hükmeder oldu. cüceler yeri daha bi azimle deler oldu.

gel zaman git zaman g string in o muhteşem gücü kötü götlü bir karanlık efendisi tarafından ele geçirildi ve tek bir yüzüğün içine hapsedildi. * *

30113. dedem bu kötü götlü karanlık efendisinin -ki biz hikayenin geri kalan zamanında ona slipdon diyeceğiz- elinden güç yüzüğünü almak için elfler cüceler ve minik hottibitler ile bir ittifak kurdu.

şimdi ölü diyarlar olarak anılan mordon'un eşsiz güzelim düzlüklerinde ( daha önceden orda g string için ipek böcüğü yetiştirilermiş.) çok büyük bir savaş verildi. güç yüzüğü slipdon dan geri alınmıştı fakat 30112. dedem olan islak donlu stringold yüzüğün büyüsüne kapıldı.

(bkz: to be continued)
bu faşimzin yayıldığı yıllarda çekilen bir film geldi aklıma:

sliplerin efendisi

küçük hobbitler kıçlarında bebe bezleri köylerinde dans ederken küçük frudo gandalf'a amcasının paçalı donundan bahsetti. gandalf hemen mevzuya uyandı ve büyük slipçi saruman'ın yanına uzadı. bu sırada frudo yanına arkadaşlarını alarak mavi istiridye barına doğru yola koyuldu. mavi istiridye barına girdikleri anda kıçları g stringli bir sürü ibneyle karşılaştılar ve kucaktan kucağa gezdirilmeye başlandılar. bu sırada aragorn isimli bir slip sever barı bastı ve küçük hobbitleri oradan kurtardı.

gandalf saruman'ın yanına vardığında acı bir gerçekle karşılaştı. slipçi saruman g stringci olup çıkmıştı. fakat bu haliylede gandalf'tan güçlüydü saruman. gandalf'ın kıçına bir g string giydiren saruman onu kulenin en tepesine domalık bir şekilde hapsetti. gandalf'ın kıçı geceleri ayın yardımıyla parlıyor, kulenin aşağısında çalışmakta olan orklara ışık saçıyordu. gandalf'ın kase adeta bir deniz feneri olmuştu.

aragorn hobbitleri elflerin yanına götürmeye karar verdi. yola bir çok tehlikeyle karşılaşan bu arkadaşlar taş gibi bir elf dişisinin yardımıyla elf şehrine ulaştılar. hobbitler elf şehrinde gezerlerken elf müzesinde özel korunan bir sliple karşılaştılar. taş gibi elf dişisi bu slipin aragorn'un büyük büyük dedesine ait olduğunu anlattı. bu slipi bir gün aragorn'un giyeceğini ve slipçilerin kralı olacağını falanda sözlerine ekledi. ama frudo onu tam dinleyemedi çünkü gözlerini hatunun kalçalarından alamıyordu.
sonra hatun baştan anlattı. frudo bi dona baktı, bi hatuna baktı ve orta dünya tarihine geçicek olan o büyük lafını etti. ''aragorn bu donu yıkamadan giymez inşallah''..bu lafı ederken amacı, pislikten kahverengi olmuş donun üzerinde taşıyabileceği hastalıklara dikkat çekmekti.

sonra orglar köyü bastı ve herkese tecavüz edip öldürdü. film böyle bitti.
sınıftaki kızın pamuklu donunu görerek cinsel hayatımın bitme aşamasına geldiği anda g-stringleri aklıma getirerek kendimi kurtardığım mutlak faşizm tipinin en güzeli.
-ben de itiraf.com kadını olmak istiyorum selin abla
+paçalı donla bu kapıdan içeri giremezsin makbule.git g-stringini giy, öyle gel.
faşizmin her türlüsüne destek veren bir insan olarak hayır diyemeyeceğim olandır.
almanya'da yaşadığım yıllar. neo g string gruplarıyla slipci türklerin yani bizlerin çatışmaları hat safhada. içimizde bir muhbir olduğundan şüpheleniyoruz. çünkü neo g stringci gruplar hep bizden bir adım öndeler. bu durum paçalı don severler grubuyla birleştiğimizden beri var. hain kesin paçalı don grubundan biri. ama kim? kim?

birgün üç arkadaş işten eve dönerken çok feci bir tuzağa geldik ve neo grup tarafından yakalandık. gözlerimiz g stringlerle bağlandı. bizi minibüslerine bindirip terkedilmiş bir binaya götürdüler. gözlerim açıldığıda sandalyeye bağlanmıştım. yanımda arkadaşlarımdan biri daha vardı. ama diğeri yoktu. arkadaşımıza ne yaptınız diye çığlıklar atmaya başladım. çığlıklarım kes lan sesini bağırtısıyla son buldu. bağıran kişi üçüncümüzdü; musa. musa bizi satan kişiydi. ama nasıl olurdu. musa üzerinden siyah paçalı donunu asla çıkarmazdıki.. aklımdan geçen soruları farkeden musa sırıtarak pantolununu aşağıya indirdi. yanıma yaklaştı ve bak, ama dikkatli bak dedi. aman allahım.. aman allahımmmmmm... musa'nın üstündeki don değil kıldı. musanın ön ve arka taraf kılları bi boxer don görüntüsündeydi. hele bir kıç vardı ki içindeki g stringi kılların arasından seçmenin mümkünatı yoktu.

musa bunu bize nasıl yaparsın diye bağırdım. aşk için yaptım dedi musa, sarah için yaptım. sarah için bizleri, slip ve paçalı don severleri satmıştı. gözlerimden iki damla yaş süzüldü. ama sebebi yemiş olduğumuz kazık değildi. musa'nın etek traşsız vucudundan yayılan kokuydu. tam kokunun etkisiyle kendimden geçmiştimki kapı kırıldı ve mekana baskın düzenlendi. baskını yapan beyaz atlet grubuydu. onlarla henüz birleşmemiştik ama yinede bize yardım etmek için gelmişlerdi. bizi oradan kurtardılar. ertesi gün almanya'yı terk ettim. uçakta sarah aklıma geldikçe kustum, musa'nın sarah için bize yaptıklarını düşüncükçe çıldırdım ve yine kustum. yanımdakinin üstü başı kusmuk olmuştu... çok zor günlerdi.
aaah ah. gözlerim yaşardı bak şimdi. neden? o günleri hatırladım. mücadele yıllarımızı. istanbul'un meşhur tak-sik meydanında toplanmış, sonradan cav bella diye hem müziğini, hem sözlerini çaldıkları şu marşı söylüyorduk:

işte bir sabah uyandığımda,
giy slip,giy slip,giy slip,giy giy giy,
elleri bağlanmış g stringlerle,
her yanı tanga altında.

sen ey slipli, beni de götür,
giy slip,giy slip,giy slip,giy giy giy,
beni de götür,don dükkanına,
dayanamam çıplaklığa.

şu an ağlıyorum. göz yaşlarım tenime değiyor. tahrik oluyorum. utanmasam kendime g-string giydirip, malı kendi kumbarama değdireceğim. ee devri değişti azizim. kim kaldı eski slipçilerden?
milletin donu ile uğraşacağına ankara'daki susuz insanlarla uğraşmalı belkide badem bıyıklı tayfası.
daha o zamanlar beşiktaş ve yıldız çevresi dutluk, yer yer elma ve böğürtlenler de mevcut. sene sen de 73 ben diyeyim 79...
bu gerginliklerin ilk kıvılcımlarının atıldığı tarihler...
stfaşolar[string faşisti] daha özgürce bağıramıyorlar 'kahrol beyaz don' diye, içten içe örgütleniyorlar. her gece farklı farklı evlerde 15-20 kişi toplaşıp paris'te yeni çıkan g string'leri tartışıyorlar, kritik yapıyorlar, yeteneği olanlar imitasyonunu yapıyor.

evleri de ayrıca anlatılmalı bu stfaşoların. duvarlar hep fransa'dan, italya'dan gelmiş orjinal g stringlerle dolu o zamanlar. günün 22 saati bunlar üzerinde çalışıyorlar. amaçları yavaş yavaş topluma nüfuz etmek değil, bir anda köklü bir değişim sağlamak. g stringleri giyip kıçlarını birbirlerine sürtüyorlar, güneşlenip kaç santim iz kaldığını hesaplıyorlar, daha bir çok derin çalışmalar..
alper tanga bu ideolojinin temelini atmıştır.
uğrunda ne hayatların yarım kaldığı bela ideoloji, en iyi o devri yaşayanlar bilir. gelin çocuklar size bir anımı anlatayım. hiç unutmam. bir gün 3 kişi elimizde cephanelikle g string ocağını basmaya gittik. neler yoktu ki cephanelikte, önü sidikten sararmış slip don mu dersin, osurmaktan arkası delinmiş paçalı don mu dersin, göte kaçan pazar malı boxer mı dersin. ooo oh, nelerini bilirim. kapıyı g reis dedikleri g string şeklinde bıyık bırakmış bi faşo açtı. açmasıyla üstüne çullanmam bir oldu. fakat hain yoldaşlarım beni bırakıp kaçmışlardı. stfaşolar beni yakalayıp mahzene indirdiler. çok ilginç bir yerdi mahzen. duvarlar alper tanga'nın resimleriyle doluydu. ellerimi g stringlerle bağlayıp götüme zorla g string giydirdiler. "slibe özgürlüüüüüüüük!" deyu bağırdım ama götümü daşşaklarıyla s.ken su samurunun attığı zevk çığlıkları sesimi bastırdı. sonraları bazı filmlere ilham verdi bu sahne. yok yok braveheart değil. su samurlu porno ilk bu olaydan sonra çekilmeye başlanmıştır. tabii şimdiki gençler rahat. o zaman gece 12 den sonra sokağa çıkılmazdı. işemem lazım diyen slipçi, sıçmam lazım diyen stringci diye damgalanırdı. Allah'tan donsuz askerler darbe yaptı da, az rahata erdi bu millet.
bir devri sönük yaşatmış ideolojidir.
nezarethanelerde sabahlayan, sabahlara kadar binlerce renk ve desende g string giydirilen dava arkadaşlarımız oldu.
peki şuna ne dersiniz;
antalya'ya tatil yapma amacıyla giden paçdonsev[paçalı don sevenler] derneği kurucusu bir abimizi sahilde yakalayan iki stfaşo[string faşisti] polis bu abimize zorla string giydirmiştir ve sahile yüz üstü bağlayarak güneşlenmesini sağlamıştır.
sonra mı?
abimizin götünde g string şeklinde yanık izi...
bu zulümler karşılıksız kaldı, bu zulümlere ortak olanlar elini kolunu sallaya sallaya, t.şağını stringe sürte sürte geziyorlar.
belki aynı otobüse biniyoruz...
bir gün yine eylemde, polisin gözümüze sıktığı g string gazının etkisiyle duvar dibine çökmüşken, bir sahne yakaladım. bir çocuk, evet bir çocuk. masumiyetin sembolü çocuk. götündeki bebek beziyle, arkasından kovalayan işbirlikçi g stringli polisten kaçıyordu. bebeyi yakaladığında daha fazla bakamadım. bu insanlık dışı yaratıkların, bebek bezine dahi tahammülü yoktu. ufacık çocuğa g string giydirmişlerdi. "yeter! " dedim. "bu çocuk altına sıçtığında ne olacak? söyle kahrolası faşist! " diye polise haykırdım. ağzıma g string sokup beni susturdu. sonra da çocuklarımın yanında ağzıma verdi. muharebe meydanında benimle fantezi yaptı. unutmam o günü. aklıma geldikçe otuzbir çekerim, ama üşenip boy abdesti almam. yıkıl düzen, yıkıl! gün gelecek slip donu göndere çekeceğiz!
sene 1983... [üç nokta koydum, hisli yazarım]
yine istanbul üniversitesi hergele meydanı'ndayız. olayların eksik olmadığı yer... [yine üç, aman yarabbi]
bir yanımızda paçdonsev[paçalı don sevenler] bir yanda stfaşolar[string faşisti] biz de arada...
bir anda başladı her şey, toparlanmaya fırsat dahi bulamadık...
havada uçuşan çift başlı dildolardan tutun, beyaz, kırmızı, mavi, siyah stringler, paçalı donlar...
o gün korktuğum gündü...
o gün ülkenin bölünmesi için ilk kıvılcımların atıldığı gündü...
sovyet sosyalist slip don birliği'nin yıkılmasından sonra, buraları hep işgal eden, bu kahrolası akımın günümüzdeki yegane temsilcisi united states of g string'e tepki olarak, "ülkemizden defol! " içerikli imza kampanyası başlattık, bir tek paçalı don giyen dedem imzaladı. ah gençlik, vah gençlik. nereye gidiyorsun? don emperyalizmine kapılmış gidiyorsun gençlik. ben her dükkan ismini gstring olarak görmek mecburiyetinde miyim? yok g string bakkaliyesiymiş, yok g string dispanseriymiş, yok g string mandırasıymış. uyuma gençlik! slip donuna sahip çık! varlığım slip don varlığına, armağana olsun!
(bkz: g string fetişizmi)
sayıları zamanında öyle böyle değildir bu akıma kapılan gençlerin. milyonları bulmuştu istanbul'da.
bu düşüncenin dorukta olduğu zamanlarda istanbul'da günde en az 12-13 kişi stfaşo'lar tarafından alıkonuluyordu. zorla paçalı donları ellerinden alınıyordu bu insanların.
(bkz: bir siyasi simge olarak g-string)
hiç unutmam, amerika'dan gelen 6. g string filosunu slip don yağmuruna tutmaya gitmiştik. gelgelelim, bu kahrolası akımın hain ve işbirlikçi lumpen takımı, sopanın ucuna taktıkları g stringlerle sapan yapıp, üzerimize saldırmışlardı. lanet olsun, faşistlere ölüm! sonra faşist polis geldi, g string gazı sıktı gözümüze, dağıldık.
80'li yıllarda yaşamış insanların unutamadığı, beyinlerine kazınan olay. aslında birisi, birine gelir; "aç bakıcam? " der ve bu yolla işini görürdü. o da bu herkese yapılıyo sanardı.
80'li yıllarda gençliğini yaşamış olanların hiçbir zaman hafızalarından silinmeyecek kötü olaylara imza atmış kişilerin sahip oldukları ideolojidir ne yazık ki.
üniversite duvarlarına ''kahrol beyaz don'' ''tek yol g string'' yazanlar mı ararsınız, belediye otobüslerini ıssız yerlerde kenara çekip ceplerinden çıkardıkları g stringleri yolculara zorla giydirenler mi ararsınız? ...
kötü yıllardı vesselam.
üniversitedeki bütün arkadaşlarımı örgütleyerek, karşı çıktığım, artık yüzyıllar öncesinin zihniyetini temsil eden kahrolası akım. "kahrolsun g string! yaşasın mavi slip don! " deyu bağırdık, çok kalabalıktık. bu faşist zihniyetin birlik olduğu g stringli polisler götümüze cop soktu, yaşlı nineler hapiste ağzımıza attırdı. yılmadım, yılmayacağım, devireceğim seni lanet düzen. dokunamazsın mavi slibime, dokunamazsın pazar malı boxerıma!
gençlerimizi adeta zehirli bir sarmaşık gibi saran zehirli bir ideolojidir.
gençlerimizin zihinleri, kalpleri zehirlenmekte.
yok mu buna dur diyecek?
canımıza tak dedi artık her gün bu ideolojiye kurban verdiğimiz binlerce genç, hepsi de üniversiteli.
bu ideolojinin pençesine düşmüşlerin üniversitedeki ikna odalarını hatırlarım. anlatamadım da lan derdimi; "bırakın oğlum ben erkeğim! " deyu bağırdım da, nuh dediler, gemi demediler. "g string giymiyorsan tanga giyeceksin arkadaş" dediler orada bana. ağladım. mezun olanaca hergün odalara tıkıp, karşımda otuzbir çekti yaşlı teyzeler.