bugün

Ahmet Hakan ile twitter üzerinden girdiği tartışmada kendisine ''sen anlamadığın müzik konularını bırak da, anayasaya -havet-mi diyeceksin onu söyle'' diyerek yarılmama ve kendisine bir kez daha vurulmama sebep olmuş üst düzey insan, dahi sanatçı...
Dikkat çekmeye çalıştığı konular kendisine direk zarar vermemektedir. çıkışları, o aşağıladığı iddia edilen halkın gözünü açmak içindir. ülkesinin hak ettiği yaşam standartlarına kavuşmasını istemekten gayrı suçu yoktur. ha bir de kemalisttir, en ağır suçu budur tabii...
teknolojinin bazı insanların eline verilmemesi gerektiğini bizlere gösteren kişi.aklı sıra twitter yolu ile kaybettiği ününe kavuşmaya çalışmaktadır.
içinden çıktığı topluma küfür edince adam olunacağını zanneden muhterem. ha, ''arabesk yavşaklık'' derken ismail yk gibi yaratıkları kastediyorsan amenna. yok eğer orhan gencebay gibi insanları kastediyorsan kusura bakma da halt etmişsin sen...
retweet'leriyle twitter duvarıma tecavüz etmekde olan sanatçı. seviyorum diye küfürde edemiyorum ama devam ederse eylemine sağlam bir şekilde kalaylıcam kendisini. yeter ulan.
insanı piyanistlerden soğutan ,olmayan bilgi birikimiyle hande ataizi ile nasıl sevgili olabildiği hala merak edilen halk düşmanı. yurtdışında hiçbi ünlü piyanist halkına küfretmezken kendisi hala nerden buluyor bu cesareti anlamak güç.
boşanma eseri hakikaten boşanmayı anımsatmakta.
piyano sanatçısı olduğu söylenen kişi.

şincik bu herif vatandaşı siklemedi, aşağıladı ya.. bunu sevmek de entellik olur amk. sen kalkıp laf atarsan bu yamuğa da sıradan olursun, sen ne anlarsın olursun. ne olursan ol fazıl olma amk.
bir aralar türk vatandaşlığından çıkacağını söyleyen piyano sanatçısıdır. ama çıktı mı çıkmadı mı bilemem.
piyanoyu çalarken orgazm olan sanatçı, başarılı insan.
bir orhan pamuk klasiğidir. üste çıkınca milletin değerlerini kötüler. arabeski kötülemek gibi.
bir canlı. bu arada kendisi için müslüm babadan geliyor;

insan ol evlat
iyi piyano çalmanın her konuda fikir sıçma hakkını verdiğini düşünen insan. bunun iyi resim yapan (bkz: bedri baykam) yada iyi bir bilim adamı olan (bkz: oktay sinanoğlu) türleri de vardır.
ciddi ciddi kendisinden nefret ettiren adam. bi insan bu kadar mı antipatik olur ?
bu ülkeye fazladır.
(bkz: cumhuriyet sanatçısı)
bu adam ne çağdaştır ne cumhuriyet sanatçısıdır.onunla gurur duyan toplumun sevdiği değiştirmesi mümkün olmayan değerleri her seferinde aşağılayan bi insan çağdaş olamaz efendim.sevmiyorum kendisini al bende çağdaşım hemde daha çok
"sen piyano'nu çal seni dinleyen dinler, bırak arebesk dinleyen bizleri varsın biz geri kalalım çagdaşlaşmayalım , sen ilerle biz seni sonra takip ederiz " demek istedigim insan.
fazil say dogru bir tespitte bulundu. bu cok net. sirf "halk" arabesk seviyor, dinliyor diye arabeskin yavsakca olmadigini mi söylemeliydi? popülist olmasini bekliyoruz. derdimiz bu.

aydin oldugunu iddia ettigini de hic duymadim, yaniliyor olabilirim, ama sanirim o da bizim yakistirmamiz, "hani aydindin? nasil böyle konusursun?" suclamalarini kolaylastiriyor cünkü. toplum bilimci ya da siyasetci olmadigi icin de konuya cözüm odakli yaklasmasini beklemek de fazla naifce bence. adam müzisyen, sanatci. ne yapti, bir müzisyen olarak arabesk müzigi hakkindaki görüsünü acikladi, bir tartisma ortami yaratti. ve elbette hakki var, bizden -yani ilkokulda blok flüt calmakta dahi zorlanan insanlardan- cok daha fazla. bunu yaparken ihmal ettigi bir sey mi var? evet var: "der ton macht die musik!" der almanlar. yani bu su demektir, hakli olsan dahi bir sey söylerken dogru üslubu tuttur ki haksiz konuma düsme. elbette üslup önemli. fakat memlekette politikacisindan sanatcisina kadar yanlis üslup kullanan o kadar cok insan varken onlari görmezden gelip, konu fazil say oldugunda ise cemkirme hakkini kendimizde görüyorsak bu sadece asagilik kompleksimizi ortaya cikarmaya yarar baska da bir seye derman olmaz. oysa bir müzik türünü hem dinleyip hem de yavsakca oldugunu kabul edersek milletce rahatlayacagimiza inancim tam. tipki sigaranin kötü bir aliskanlik oldugunu bildigimiz ve kabul ettigimiz halde severek icmeye devam ettigimiz gibi.

ha bu arada fazil say'i sevip sevmemek, insan olarak yeterli bulup bulmamak ise cok ayri seyler bunlar. kafalar karismasin.
şahsımın söylemek istediklerini bağıra bağıra söyleyen nadir insanlardan. demokratik bir toplumda yaşıyorsak eğer, herkesin düşüncelerini açıkça söyleyebilmesi gibi bir hakkı vardır elbette.
aydınlanmacı, pozitivist, cumhuriyet dönemi sanatçılarının ortak hastalığına yakalanmış sanatçı. öncelikle onlar "aydın" dır. bunun manası şudur ki halk karanlıktadır. ve halk bir önce ıslah edilmelidir. bunun yöntemide halkı ve onun kültürünü aşağılamak veya imkanı bulunursa yasaklamaktır. sanatı bir elit işi olarak görüp neyin sanat neyin olmadığını onlar karar vermelidir. otorite onlardır. çünkü onlar avrupa görmüşlerdir. avrupaya gidip gidip kendi halkına düşman olmuşlardır. sırf kendilerine ilgi göstermiyorlar diye halkına hakaret etmeyi kendinde bir hak görür. ama şunu hiç düşünmezler hocam sen o kadar okumuşsun, gezmiş görmüşsün ama hala ortalama halkın seni anlamasını bekliyorsun. senin onları anlaman daha kolay değil mi?. son olarak o çok sevdiğin avrupa pozitivizm, modernlik, objektivizm, rölativizm gibi tartışmaların ötesine geçeli yıllar olmuştur hala 1930 ların avrupasını özlem duymanın kime ne faydası vardır der selam ederim.

bu hastalığa yakalanmış diğerleri için:

(bkz: hasan cihat örter)
(bkz: bedri baykam)
(bkz: vb)
hakkında atıp tutmadan önce bu sanatçının tüm dünyada neler yaptığına bir bakılması lazım. türkiye ye elin sikindirik amerikalı pop şarkıcıları gelince, kendini sırf daha elit hissetmek için o konserlere tonla para verip gitmek için can atan insan evlatlarının olduğu bir ülke burası. kardeşim isteyen istediği konsere gitsin eyvallah ama o konserler türkiye de bu kadar ilgi uyandırırken çok uzakta değil türkiyeden çıkmış türkiyeli bir değer var; adam klasik müzikte aşmış avrupa da kendi dinleyici kitlesini oluşturabilmiş, gitmiş japonya ya binlerce insana kara toprak ı çalmış deliler gibi alkışlanmış. madem elin amerikalısı buraya geldiğinde değer veriyosun gidiyosun tonla para verip, fazıl say hakkında konuşurken de elini vicdanına koyup da konuşacaksın, türkiyenin dünyaya açılabilmiş ender değerlerinden, yaptığı işle saygı görebilmiş dünyada ama türkiye de twitter ında paylaştığı kendi kişisel fikirlerinden dolayı yargılanıyor, yok cumhuriyet sanatçısı yok halkını küçük görüyo, sen bunları geç kardeşim adam kendi kişisel ortamında arabesk hakkında konuşmuş, yıkıcı değil yapıcı olunması lazım biraz 1000 tane fazıl say yok bu memlekette değerini bilmek lazım. hükümet tarafından fazıl say a yapılan sansürleri de biliyoruz, kendi değerlerimizi yıpratmakta üstümüze yok, fazıl say klasik müzikle uğraşmış, çabalamış, duyurmuş adını ama ağzından istemediğimiz şeyler duyunca hemen etiketleyip ağzına sıçalım adamın ee özgürklükse var öle bir özgürlük ama vicdanlı bulmuyorum fazıl saya yapılan eleştirileri.
Twitter'da resmen sapıtmış, Ahmet Hakan'dan sonra Cüneyt Özdemir ile tartışan, an itibariyle ise twitter'a küsen şahıs.
anlaşılan o ki kullandığı sözler cüneyt özdemir'i de fitil etmiştir.

(bkz: http://www.dipnot.tv/yazidetay.aspx?id=1405)
düşüncesini özgürce ifade etmiş ancak ağır eleştiriler almış sanatçı.
her rakı sofrasında anılacak insandır. zorla arabesk dinlettirendir sırf inat için.