bugün

dakot çekirdeği.
gazeteden koni yapardı içine atardı.
çok tuzluydu imansız.
camel sakizi.
turbo sakiz, cokomel, cino, ve icinde simdiki gibi fruktoz olmayan aburcuburlar. bizim bakkala gidebilmek gibi buyuk bir amacimiz vardi. simdi marketlerden aylik olarak doluyor cekmeceler.
göz yaşartan ekşi bir sakız vardı, hala vardır belki ama çok severdim. Annem de hep dilin yarılır yeme onları derdi
Cino vardı. Bir de para şeklinde çikolatalar.
adını hatırlayamıyorum ama iki bölmeden oluşan birinde çubuk kraker diğerinde çikolata olan bir şey, ekşi yüz, ağızda patlayan şeker..
Ben Bakkala Bakkal demem, Erdal Bakkal olmadıkça diyesim geldi nedense. Şaka bir yana aklıma ilk leblebi tozu geldi, birde hâlâ var sanırım ama hani para şeklinde çikolatalar olurdu ya, onlar.
Gözyaşartan sakız vardı. Cino vardı.
Böyle bir şeker vardı, küçücüktü tekerlek biçimindeydi. Bir pakette altı tane kadar olurdu. Pastel renklerdeydi şekerler, her birinin tadı farklıydı. Ben beyaz çoğunlukta olanı seçer alırdım hep. Duygulandım.
leblebi tozu.
Caprisun poşet meyvesuları vardı. Portakallı portakallı. Buz gibi.
kucuk cokokrem. kasik niyetine kucuk beyaz cubuk verirlerdi hemen yaninda halka seklinde koparip alirdin tozlanmis bi sekilde..
ağza sıkmalık çikolatalar vardı. hey gidi heey.
mısketler.
kalın bir kazık.

evet, eskiden bakkallarda bu vardı, şimdi yine var ama o kadar kalın değil.
nostaljik ürünler filan bir yere kadar.
zira insan beyni olumsuzluklardan çok olumlu şeyleri hatırlamakta.
eskinin güzel gelmesi, bakkallarda eskiden olup şimdi olmayan şeylerin güzelmiş gibi dillendirilmesi bu yüzden.
hatırlamak zor tabi bakkalların kalın kazıklarını, geçirişlerini filan..
patlayan şeker.çok severdim
mantarlı silah, futbolcu kartları.
Ağlatan sakız.
leblebi tozu ve küçük plastik beybladeler elimizle tutup cevirirdik böyle tepesinde düğmesi vardı bastın mı ataradı. cino hala var mı bilmiyorum.
çatapat, leblebi tozu, meybuz, sulugöz sakız.
nutella gibi bir şey vardı, çokokrem olabilir. böyle küçücük kutuda, yanında da açık, hiçbir kabı olmayan kaşık gibi bir şeyi vardı bir de. aslında daha çok karıştırıcı çubuklara benziyordu.
ağzı açık kutuların içinde satılan pöskövitler.
gripin.kocaman kocaman gripinler.hala var mı acaba?
Sigara sekline sakiz.
insanlık. evet param yok dediğinde alır gider parasını veresiye defterine yazarlardı. şimdi git migrosa param yok de siktiri çekerler.