bugün

banka mülakatlarında sorulan adam.
emekli oluyormuş.

http://www.sabah.com.tr/e...ni-bugun-yarin-belli-olur
iyi bir insandır. açık ve net.
tcmb'nin olmazsa olmazı. bir çok ekonomik depremin gizli kurtarıcısı ve hükümetin aforoz ettiği kişi.*
istifa etmemesi uzun vadede Türkiye Cumhuriyeti için büyük bir hatadır. Nedenlerini tartışalım. Merkez Bankası denen kurumun bir ülke için ne demek olduğunu anlatmaya gerek yok. 2001 krizi sonrasında yabancı yatırımcının Türkiye’ye gelmesindeki en büyük etkenlerden biri mb’nin bağımsızlığı nedeniyle ekonominin siyasetin gölgesi dışında akılcı bir çizgide yürüyeceği idi.

Peki merkez bankasının bağımsızlığı niye bu kadar önemli? iktidarı ele geçiren siyasi elit, bu erkini korumak için her zaman için popülist politikalara çanak tutar; özellikle seçim zamanları ilk başlarda kararlaştırılan ekonomik disiplin, kemer sıkma gibi programların anında çöp tenekesine atıldığı zamanlardır. Oy kazanmak veya yitirmek istemeyen iktidar partisi, “bi kere kazanalım da gerisi kolay” mantığıyla seçmene şirin gözükmek için para musluklarını açar vs bunları hep biliyoruz ve Türkiye bu tür popülist siyasetten çok büyük ızdıraplar çekti.

Böyle bir hükümetin karşısında birtakım kontrol mekanizmaları var, detaya girmiyorum ama bunlar yavaş işliyor (mesela muhalefet seçimden seçime etkili oluyor) vs

Böyle bir ortamda popülist ekonomik politikalara ve bunların yıkıcı sonuçlarına direkt, tek elden ve acilen (hatta anında) dur diyebilecek tek kurum Merkez Bankası oluyor. O yüzden bağımsızlığı çok önemli. Çünkü güçlü silahları var, ekonominin kalbini elinde tutuyor ve ülkenin can damarı finans sistemi kendisinin ağzının içine bakıyor. Bu kurumun iktidarın maşası olmasından dolayı Türkiye’nin ağzı çok yandı.

Yabancı yatırımcılar da buna bakıyor zaten. Şimdi soruyorum: Bugün dünyadaki dolar çalkantıları nedeniyle herkes Obama’nın ne diyeceğine mi bakıyor yoksa Fed başkanı Yellen’nin mi? Dünya birden Obama kürsüye çıkınca mı susuyor yoksa Yellen çıkınca mı? Herkes Yellen’nin ağzından çıkacak “sabırlı” kelimesine ölümüne mi bakıyor yoksa Obama’nın mı? Bugün herkes AMB Başkanının toplantısına mı kilitleniyor yoksa AB’nin bilmem ne toplantılarına mı?

FED ABD için ne ifade ediyorsa bizim Merkez bankası da Türkiye için bunu ifade ediyor (etmeli). Bakın isviçre merkez bankası, bir gecede isviçre frangını Euro’ya sabitleyen çıpa kur uygulamasını terk ediverdi. Hem de daha önceden yapmayacağım garantisi verdiği halde. Neticede büyük fonlar battı, bayağı bir kişi çulsuz kaldı. Ama isviçre frangı ABD doları kadar kullanımda olmadığı için etkisi sınırlı kaldı. Yine de isviçre büyük eleştiriler aldı. Ama isviçre ekonomisi büyük bir felaketin eşiğinden döndü, isviçre başbakanı da “bu karar merkez bankası başkanımızın kararıdır, bilgileri ve görgüleri dahilinde ulusal ekonomimiz için en iyisini yapmışlardır karışamayız” dedi. Noldu? isviçre bugün Avrupa’nın hala krizin tek uğramadığı ülke. Adamlar refah içinde yüzüyor.

Olaya başka bir açıdan bakalım: Yarın akşam Obama televizyona çıksın ve “FED Başkanı Yellen vatan hainidir, işbilmezdir, beceriksizdir, aptaldır” desin. Ortaya çıkacak ekonomik kaosun boyutunu bir kenara bırakın, bir ülkenin saygınlığı açısından ne kadar çirkin, düşük seviyeli ve aşağılıkça bir durum değil mi? inanamıyorsunuz değil mi böyle bir şey olabileceğine? Ama Türkiye’de oluyor. Bu ülkenin başbakanına, merkez bankasına, politikalarına inanç güven kalır mı? O ülkeyi ciddiye alan olur mu? işte Türkiye şu an yabancı yatırımcının gözünde aynen böyle: Cumhurbaşkanının MB Başkanını aşağıladığı, itin götüne soktuğu ucuz, basit bir muz cumhuriyeti (ya da koşarak o yolda ilerliyor).

Erdem napmalıydı? Bi kere kişisel onur önemlidir. Kendisine vatan haini diyen bir adamın karşısında hala eyk öyk yapmak o pozisyonda biri için büyük hatadır, kendine, o mevkie saygısızlıktır. Burada ya danışıklı dövüş var ya da bilmediğimiz bir takım menfaat çatışmaları işin içinde. Erdem istifa etme sinyalleri vermişti; Şubat’ın kardan göz gözü görmeyen, okulların her gün tatil olduğu en soğuk günlerinde kalktı gül gibi lojmanını bıraktı gitti 1500 liraya daire tuttu. Sonra ne oldu bilmiyoruz vazgeçti. Yani burada bir bit yeniği var bir kere.

ikincisi, yabancı yatırımcının gözünde Merkez Bankası artık saygınlığını ve bağımsızlığını yitirmiş bir kurum. Her ne kadar dostlar alışverişte görsün hesabı Erdoğan Başçı toplantısında birbirlerinin sırtını sıvazladılarsa da ne Erdoğan ne Erdem geri adım atmış değiller. Anladığım kadarıyla Erdoğan doların fırlamasından ürküp sesini kısmış durumda. Ama şu çalkantı dursun iki ay sonra yine bar bar bağırmaya başlayacaktır faiz lobisi hede hödö diye. Erdem’in görev süresi bitince ilk işi yerine kendi istediğini yaptırabileceği biri atamak olacak. E o zaman noldu şimdi? Kazanılan üç dört ay mı sadece? Ona da kazanma denebilir mi? Kur 2.40 seviyelerinde olması gerekirken 2.65’e fırlamış, piyasada para dönmüyor, enflasyon tüm makyajlara rağmen almış başını yürümüş, krizin içinde sayılırız. Seçimden sonra daha beter bir dalga var.

Bir musibet bin nasihattan iyidir hesabı Erdem kalkacaktı benim de bir onurum var milyonların karşısında al madem bu kadar çok konuşuyorsun sen yönet diyecekti, üç ay sonra şiddetlenecek kriz şimdi ayyuka çıkacaktı. Belki bazılarının aklı başına gelirdi. Zaten başkanlık sistemi gelince RTE ekonomiyi kendi kararlarına göre yönlendirecek ve onun önünde durabilecek hiç bir güç olmayacak. Hiç olmazsa şimdi böylesine bir fırsat varken bu kullanılmalıydı. Belki bazı kesimlerin gözü açılırdı. Ama dediğim gibi ortada birtakım menfaat ilişkileri de var bilinmeyen.

Bütün bu olan biten mb’nin yabancı yatırımcı gözünde şamar oğlanı gibi görünmesine sebep oluyor. Bunun acısı uzun vadede çıkacak, artık buraya gelmek isteyen yabancılar üç değil beş kez düşünecek, muhtemelen çoğu da daha güvenli –mesela hindistan veya güney afrika- limanlara gidecekler. Erdoğan’ın diktatör görünümü daha perçinlenecek. MB’nin itibarı bitmişse o ülke yatırım açısından bitmiş demektir.
Erdem Başçı, teorik bilgisi yüksek bir finansçı olabilir fakat sezgileri, tercihleri çok yanlış; çok yanlış zamanlarda yaptığı yanlış hamleler ülkeye en az RTE’nin çıkışları kadar zarar verdi. istifa etmesi pek de o kadar büyük kayıp olmaz.

1. Merkez Bankasının en büyük görevi enflasyonu düşürmek ve kontrol altına almaktır. Bunun için enflasyon hedeflemesine gider. iyi bir ülkede mb’nin belirlediği enflasyon hedefine herkes güvenir, yatırımcılar gönül rahatlığıyla o ülkeye gider. O yüzden MB’nin enflasyon hedefini tutturması saygınlık güvenilirlik bakımından çok önemlidir. Başçı’nın MB’nin başına geçtiği günden bu yana hedeflerine ve gerçekleşen oranlara bakalım.

2011 5,5 10,4
2012 5 6,2
2013 5 7,4
2014 5 8,2
2015 5

Ortadaki rakamlar hedef, sondaki rakamlar gerçekleşen. Görüldüğü üzere MB hedef için çiçekli böcekli rakamlar koymuş (%5) ama gerçekleşenler kesinlikle o rakamı fazlasıyla aşmış (2012 hariç). MB her seferinde yıl ortasında enflasyon oranı revizesi yapmış. 2015’teki enflasyon hedefi daha şimdiden yarıya ulaştı. Yani bu asli görevinde kesinlikle başarısız olmuş. Öyle bir iki puan oynamış diye bakmayın bu bir iki puan yabancı yatırımcılar için çok önemli.

2. Gezi olaylarında dolar 2.10’a vurduğunda, 2013’ün sonlarına doğru “dolar yıl sonunda 1.92 olacak içiniz rahat olsun” dedi. Herkes de buna göre pozisyon aldı. Sonra ne oldu? Yıl sonu rakamları her yerde. Peki MB’ye güvenerek iş yapan, dolarla borçlanan, kredi alan, yeni fabrika kuran yatırımcılar sanayiciler? Zarar üstüne zarar. Kim böyle bir MB’na güvenip de hareket eder ki? Yalancı çoban gibi bi şey.

3. 2014’ün ocak aylarında dolar paralel yapı videoları şu bu nedeniyle 2.40’lara vurdu. 2.40’a gelinceye kadar aklı başında herkes Başçı’ya dolar kontrolden çıkıyor faizleri yükselt dedi. Başçı o her zamanki ben bilirim havasında sallandı durdu. Sonra ne yaptı? Bir gecede PPK’yı olağanüstü toplayıp faizleri tam 5.5 puan arttırdı. Tabi dolar düştü ama ekonomi de bıçak gibi durdu. Enflasyon fırladı, koca bir 2014’ü bu beceriksizliği yüzünden heba ettik. Enflasyon ocak şubat aylarında o kadar yüksek çıktı ki yılın geri kalan kısmında faizleri indirmeye bi türlü cesaret edemedi, haliyle büyüme de neredeyse sıfırlandı resesyona giriverdik. Dahası RTE’nin azgın çıkışlarına zemin hazırlamış oldu. Buradaki beceriksizliği dünya literatürüne girecek cinsten. Halbuki kademe kademe arttırsa dolar ne 2.40'ı görecekti ne de bastırmak için böylesine yüksek bir faiz oranına ihtiyaç duyacaktır; enflasyon da azmayacaktı ve belki resesyon olmayacaktı.

4. Ocak ayında RTE’nin siyasi baskılarına istifayla cevap vermedi ama kalkıp da masaya yumruğunu vurup da kardeşim bu böyle böyle faiz bu seviyede kalmalı diyemedi. Bugün Yellen Obama karşısında kem küm ediyor mu? Hayır efendim, ekonomi için en uygun görülen neyse onu söylüyor. Başçı bunu da yapamadı, bi de sıçıp sıvadı: “Enflasyon 1 puandan fazla düşerse olağanüstü bir toplantıyla faizi düşürücem” dedi. Şimdi baskı nedeniyle söylediği bu zamansız çıkışından dolayı dolar yine uçarken enflasyon da 0.93 gelmez mi? Bunun bahanesiyle bu sefer faiz arttırmadı, ama dolar bi kere uçmuş oldu, RTE’nin ağzının ayarı bozuldukça bozuldu, piyasalar daha çok çalkalandı. Yiğit Bulut ilk defa doğru bir laf etti: Be adam sadece 0.7 puan için mi faiz indirmedin? Bütün bu gürültünün sebebi bu mu?

5. Ocak ayında indirmediği faiz yüzünden RTE’Den küsküyü yiyen Başçı bu sefer şubat ayında 0.25 puanlık bir indirim yaptı ama ne musaya ne isaya yine yaranamadı. RTE ve AKP “faiz indirigmmii iyeterli diiilggh” diye salyalar saçmaya devam etti, piyasalarda “vay anasını merkez RTE’nin oyuncağı olmuş koşun lan kaçın kaçın” havası esti çünkü daha iki hafta önce enflasyondan dolayı faiz düşüremeyeceğini söyleyen MB; yine yüksek çıkan Şubat enflasyonuna rağmen bu sefer 180 derece çark edip faiz düşürmüştü. Herkes huylandı tabi, dolar 2.64’leri gördü. Dahası fırlayan dolar yüzünden enflasyon yine sapıtacak, haliyle faizler yine düşmeyecek (ki piyasa faizleri %9’un üzerinde) yani bir yılı daha kaybettik sayılır.

O yüzden dolardaki çıkış, ekonomideki çalkalanma sadece Fed kaynaklı diyenlere el sallıyor ve hayat size ne güzel diyorum. Sadece FED kaynaklı olsa TL karşısında gerçek değeri 2.35-2.40 bandıydı. Ama sağolsun Erdem ve RTE el birliğiyle 20 25 puanlık bir katkı daha sağladılar.

Bir başka entryde Başçı’nın istifa etmemesinin MB’yi yabancı yatırımcılar gözünde siyasetin oyuncağı haline gelmiş itibarsız bir kurum haline getirdiğini anlatmaya çalışacağım yoruldum.
istifa etmeyerek büyük hata yapmıştır. Kendisini 80 milyon kişinin önünde vatan hainliğiyle suçlayan cb'nin ipini istifa edip ne haliniz varsa görün diyerek çekebilirdi.

Ama biraz mıymış ve iç güveysi kılıklı bir adam, anladığımız kadarıyla dün bayağı bir yalaklandı. Eh AKP'nin seçeceği adam bu kadar olur.
ekonominin içine 2015 yılında mıçacak kişidir. paralel aşığı, hükümet düşmanı, ülkeyi boka batırtacak kadar gözünü paralelle bürümüş çapsız.
arkadaş herşey elinde değil mi?
indir faizi sıfıra, reis rahat etsin. ülkede. dolar 2.5 olmuş 3 olmuş 5 olmuş boşver. batalım hep baraber.
zaten sistem çarpık faiz 3 olmuş 5 olmuş 0 olmuş.
direnbaşçı hastaglarına konu olacak kişi.
http://sanalmuze.tcmb.gov.tr/yeni/banka/kanun.pdf

kendisinin görev ve yetkileri verdiğim linkte yer alan TÜRKiYE CUMHURiYET MERKEZ BANKASI KANUNU ile açıkça belirtilmiştir. bu görevlerin arasında yasama ve yürütme ile ilgili yetkileri ve görevleri bi hayli kısıtlı ve sembolik olan cumhurbaşkanının sözüne itaat etmek yoktur.

şu son bir kaç aydır kendisine baskı yapılıyor faizleri indir diye. ben ekonomiden anlamam ama siyasetten anlarım. erdem başçı bir bürokrat. son on yıldır görmekteyiz ki türkiye weber'in bahsettiği bürokrat tipi demokrasi tehlikesinin tam zıddını yaşıyor. bizde bürokratlar, görev ve yetkilerinin dışında hareket etmeye zorlanıyorlar politikacılar tarafından. genelde de boyun eğmek durumunda kalıyorlar.

erdem başçı, aym başkanı haşim kılıçtan sonra bunu başarabilen ender kişilerden birisi oldu. erdoğanın neyi arzuladığını bilmiyorum. ancak yaptığı gerilimli açıklamalar can sıkmaya başladı. dolar sürekli yükseliyor. şimdi tarihi rekoru kırdı.

kulislerde konuşulana göre erdem başçı ve ali babacan gibi üç beş kişilik bir gruba yabancı yatırımcıların hala bile çok büyük güveni söz konusuymuş. burada meydana gelecek bir kırılmanın, istifanın ülke ekonomisini derinden sarsacağı konuşuluyor.

ama ben bir türlü anlam veremiyorum. bu adam neden istifa etmiyor? şu an aldığı maaşın bir kaç katını kazanabilir. en önemlisi de, çok daha az yıpranır. kıytırık bir yüksek okulu 8 senede bitirip her şeyin profesörü olduğunu iddia eden bir adamın yönettiği ülkede merkez bankası başkanlığı yapmaya çalışmak nedir lan? ve neden? neden tüm bunlara rağmen hala inatla görevini yapmaya çalışıyor? neden pes etmiyor? neden bırakıp gitmiyor, ne haliniz varsa görün demiyor?
Onurlu bir duruş sergileyerek istifa etmeyi bile düşünmüş, baskılara boyun eğmeyeceğini ispatlamıştır. TL'nin dolar karşısında erimesine o da mani olamamıştır.
Kendisinin yerinde olsam çekerim faizleri %4'e sonra basarım istifayı alın ne haliniz varsa der pılımı pırtımı toplar ABD'ye yerleşirim.

Oradan da elimde soğuk bir Icetea gülerek buradaki cümbüşü izlerim.
Su an yerinde kimsenin olmamak istediği kimsedir. Cb kendisini kaydıracak gibi görünüyor. Cok buyuk sahsiyettir. Kendisinin yerinde olsam,
-maliye politikası ve diğer politikalarda uzerinize duseni yapmadan para politikasina saldiramazsiniz.
paralel örgütün elinde olan, ülke ekonomisiyle çocuk oyuncağı gibi oynayan kurumun başkanı.

"MERKEZ BANKASININ ŞOK FAiZ ARTIŞI

28 Ocakta Merkez Bankası geceyarısı kararı ile faizde şok artış yaptı.

Faiz yüzde beş arttı ve o andan itibaren bankalar da faiz yarışına kalktılar.

Tam seçim sürecinde ekonomiyi tıkayabilecek riskli bir karar alınmıştı.

Faizi indirirken "risk var" diyen, yarım puan indirimi nimet gösteren Merkez Bankası artışta çok cesurdu!

Peki bu cesaret nerden geldi? Karar nasıl alındı?

Anlatalım...

Tam bir hafta önce normal toplantı yapıldı ve Merkez Bankası faizi arttırmadı.

Hatta Başbakanımız, bu karar için Merkez'i kutladı.

Ama aslında bu karar tamamen göstermelikti.

Piyasalarda dalgalanma sürüyordu.

Merkez Bankası bu kez bir günde milyarlarca dolar satıp piyasaya müdahale etti.

Ardından kur çıkıyor diye olağanüstü toplantı yapacağını açıklayıverdi.

Bu kararın arkasında iki isim vardı.

Ciamaatçi Başkan Yardımcısı Turalay Kenç ve Başekonomist Ali Hakan Kara.

Merkez Bankası toplantıyı ilan edince kur düşmeye başladı.

Faiz artacağı anlaşılmıştı.

Ama geceyarısı toplantısı öncesinde Ciamaatçiler oyunu kuruyorlardı.

Ve geceyarısı karar çıktı : Faiz yüzde 5 arttırıldı! Herkes şok olmuştu.

Ama oyun tutmuştu.

Bir hafta önce faize dokunmamışlardı. Sonra piyasa karışınca bu kez "BAŞBAKAN YANILDI, BiZ HAKLIYDIK" havasına girdiler.

istedikleri fırsat buydu: Ekonomiye darbeyi vurdular!

Hatırlayalım: Merkez Bankası toplantıyı geceyarısı yaptı çünkü bir üye ABD'den gelecekti.

Bu üye kimdi ve neden beklendi?

Bu üye Abdullah Yavaş. Ciamaat üniversitesi Uluslararası Antalya Üniversitesinin kurucu rektörü!

illa o gelsin diye beklendi. Çünkü Ciamaatçiler onu ikna edebileceklerini düşünüyorlardı.

Kararı riske atmak istemediler.

Sonunda amaçlarına ulaştılar : Faizde yüzde beşlik şok artış yapıldı!

SIRF BAŞBAKAN HATA YAPTI DiYEBiLMEK VE ŞOK ARTIŞA BAHANE BULMAK iÇiN FAiZi NORMAL TOPLANTIDA AZ ÖLÇÜDE ARTTIRMADILAR.

Piyasayı dalgalandırıp şok artışa hazırlık yaptılar.

Ama bu kararı da üyelerin tamamı kabul etmeyebilir korkusuyla Abdullah Yavaş gelmeden toplantı yapmadılar.

KOSKOCA ÜLKE BiR ADAMIN ABD'DEN GELiŞiNi BEKLEDi iKi GÜN BOYUNCA!

Şimdi bunca yazdıklarımızdan sonra "Paralel faiz" var mı yok mu düşünün...

Deşifreler devam edecek...

Sait Dündar / GIZLI ARŞiV"

kaynak: https://twitter.com/gizliarsiv

1- https://www.facebook.com/...12332725691094?fref=photo

2- https://www.facebook.com/...pe=1&relevant_count=1
başbakan ve hükümet tarafından merkez bankasının faiz oranlarını düşürmesi yönünde yapılan telkinlere istenildiği gibi karşılık vermemiş merkez bankası başkanıdır. zira bu tutumunun altında geçtiğimiz sene için ' bu sene sonunda doların 1.93 seviyesini aşmayacağını düşünüyorum' beyanatından sonra doların bu seviyenin çok üstüne çıkması yatmaktadır. anlaşılacağı üzere yoğurdu üfleyerek yemektedir. faiz konusunda ise ani bir düşüş yapmama niyetinin önümüzdeki zamanda fed tarafından yapılacak tahvil alımının azaltılması kararınını beklemesidir kanımca.
Şu kararını bir hafta önce vermiş olsa en fazla 1.5 puan artış işimize yarayacaktı. Ama başbakan kuklası, hem de ülkesinden ziyade kendini düşünen bir başbakanın kuklası olunca böyle kasar kasar kasar, sonra bom diye patlarsın. Denildiğine göre bu artış da yetmeyecek bir iki ay sonra yeni artış gerekecek.
Önce dolar 2013 sonunda 1,92 olacak deyip sıçan, geçen hafta yaptığı olağan toplantıda faiz arttırmayı gerektiren bir durum yok kararı alıp götü tutuşunca olağan üstü toplanıp faizi % 120 oranında arttıran merkez bankasının başkanıdır. Şu anda bir kobi'nin muhasebecisi olsa tazminatsız olarak kovulmuştu.
gecelik borç verme faiz oranlarını arttırarak başbakanın vatan haini listesine girmiştir. işte bunlar hep faiz lobisi.
Önce sıçıp sonra sıvıyor denilenlerden.
Kendisi hukumetin ozetidir.

Afedersin ama sen ne sikime yararsin sayin basci!

Benim soyadindan bi tahminim var ama neyse.

Senin gibi, bir bok bilmemesine ragmen biliyorum diyen tipler yuzunden memleket bu halde.

Ya adam gibi isini yap ya da defol git.
Tüm AKP kadrosu gibi halkla resmen alay ediyor.

Ağustos ayında dolar 2.05'de gezinirken, yıl sonu 1.92 olacak demişti. 12 Aralıkta da bu lafı hatırlatınca ocak ayını bekleyelim bi daha sorun, o zaman TL değerlenmiş olacak demiş.

http://haber.gazetevatan....ar-inadi/591711/2/ekonomi

Bugün 21 Ocak ve dolar 2.27.

Başçı, Recep'in kuklası olmak dışında ne işe yararsın?
desteksiz sallamanın kurbanı olmuş başkandır.
ekonomi tahminlerin neden tutmadığının mantıklı açıklanması sanatıdır. tahminler her zaman yanılabilir. erdem başçı iyi bir ekonomisttir. hatası yanlış tahmin yapmak değil siyaset baskısını kaldıramayıp kukla başkan olmaktır. yazık.
"Yıl sonu dolar 1.92TL olursa şaşırmayalım" demişti, dolar yıl sonu 2.18 oldu, bütün bunların hepsi sadece bizi şaşırtmamak için, canım benim çok tatlısın, allah hiç şaşırtmasın.
eğer yiğit bulut danışman ise bu adama sarmış olabilir. yoksa böyle hülyalara gerek yoktur.