bugün
- kadıköy otobüs peronları9
- 5 teğmenin silahlı kuvvetlerden ihraç edilmesi30
- 0 0 717
- kız yeğen sahibi olmak8
- ankara da kafe de gördüğüm hanımefendi garson kız8
- arkadaşlar bir bakar mısınız8
- anın görüntüsü13
- pardonadinizasizmi9
- hoşlanılan kızla tanışmak için ilk cümleler10
- galatasaray9
- hristiyan ülkesinde yaşayan şeriatçı12
- yeşil pasaportu olan sözlük yazarları22
- cumhurbaşkanı imamoğlu adalet bakanı mansur yavaş14
- insan olmaya ceyrek kala15
- usualsuspects vs mel mel bakan gibson8
- özlem zengin14
- günün sözü14
- ajax'ın gassaraya döşediği uzun menzilli boru15
- evlenmek istemeyince kapının önüne konulmak9
- kadın ve erkek arkadaş olabilir13
- sözlükte ilk mesajlaştığınız yazar23
- 30 ocak 2025 midtjylland fenerbahçe maçı18
- morata'nın galatasaray'a transferi29
- michy batshuayi8
- sözlük erkeklerinin kız arkadaşının fotoğrafı14
- en sevdiğiniz pokemon11
- sözlük yazarlarının birikimleri9
- ne olduğu belli olmayan yazarlar10
- hiç öğretmenlerin beyin göçü yapmaması9
- ofsaytımsı13
- erkeklerde bulunup kızlarda bulunmayan özellikler12
- deepseek18
- zencilerin üstün ırk olması12
- seks yapma hayaliyle sözlükte yazar olmak8
- fenerbahçe'nin çakmasının çıkması10
- 21 ocak 2025 bolu kartalkaya otel yangını9
- köftesi ile meşhur ilimiz15
- tuhaf takıntılar9
- 23 cm bir penise sakso çekmek17
- askerde jandarma olmak8
- bilin bakalım chp'nin cb adayı kim10
- kuranı kerim yakan adamın vurularak öldürülmesi15
- sözlükten hatun düşürmek13
- akepenin israil için sevinmesi10
- amı olanın dini olmaz14
- 30 01 2025 abd uçak kazası14
- yazarların en ev hanımı ozelligi20
- oytun erbaşın maskesini godelian düşürdü13
- kilo vermek için bir sebep20
- neden borçlar sürekli artıyor16
görsel
Siz ER MUSA’nın hikâyesini bilir misiniz?
Bugün size ingilizlerle aramızda geçen küçük ve fakat ibret dolu bir olaydan söz edeceğim: Olay Kuşadası’nda geçer. Geçenlerde gittiğim Kuşadası’nda dost sohbetinde yeniden gündeme geldi. Sınırlarımız içine girilip binbaşımızı, astsubaylarımızı ve uzman çavuşlarımızın ŞEHiT edildiği şu günlerde ER MUSA’nın hikâyesi önem kazanmaktadır.
1934 yılının Temmuz ayı... ingiltere’nin Akdeniz filosu, Ege’de dolaşırken dört ingiliz askeri tekneyle Kuşadası’nın Dipburun yöresindeki Kanapiçe Koyuna yaklaşırlar.. Deniz sınırlarımızı artık askerlerimizden oluşan Gümrük Muhafaza Alayları korumaktadır. ingiliz Denizciler karaya çıkarken Dipburun Karakol eri Balıkesirli ER MUSA, “Dur! Teslim ol!” diye uyarır ama ingiliz askerleri bu uyarıyı dinlemeyip kaçarlarken Balıkesirli Er Musa tüfeğinin tetiğini arka arkaya çeker. ingiliz subaylarından birisi hayatını kaybeder. Diğeri de yaralanır.
Kuşadası Kaymakamı Dilaver Argun Ankara’yı bilgilendirir. Ankara’dan talimat gelmesi beklenirken, bir ingiliz savaş gemisi Kuşadası Limanı’na demirler. 2 ingiliz subayı karaya çıkıp, Kaymakamın makamına gider. Kaymakamdan askerlerin hesabını sormaya çalışır. Burnu büyük ingilizler öfkelidir. ESKi Osmanlı Türkiyesinde daha evvel istedikleri gibi bu sularda gezen ingilizler, daha yeni kurulmuş bir devletin askerinin “asil ve güneşin batmadığı imparatorluğun askerini” nasıl öldürdüğünü anlamış değildir. Ve onlara göre bu olacak şey değildir. istedikleri gibi bu topraklarda at koşturup istedikleri topraklara ayak basmaya alışmışlardır 1838’den beri…
Donanmamız bu sulara gider taziyelerini bildirir Kaymakam da “Türk sularına izinsiz girilmesi nedeniyle görevin yapıldığını” bildirir. ingiliz asker için gerekli tören yapılır ama ESKi Osmanlı Türkiyesinde konsolosluk bahçesine bir çocuğun erik düşürmek için attığı taşı bile sorun eden ve devletten tazminat ile çocuğun okulunda özrünü bile elde edebilen iNGiLiZLER kızgındır ve ısrarcıdır.
“Er Musa kesinlikle cezalandırılmalıdır ve TAZMiNAT verilmelidir… ”
Diplomatik baskı kurulur hatta daha büyük bir donanmayla Kuşadası kıyılarına gelmeye karar verirler.
Alışmışlardır ESKi OSMANLI TÜRKiYESiNE
Ama artık YENi TÜRKiYE vardır hem de sözde değil uygulamada…
Atatürk bu olayı öğrenir öğrenmez tam da isveçlilerin dediği gibi “ Atatürk gibi düşünüp Atatürk gibi kararını hızla verir” Cevat Abbas’a Ankara’ya iletilmek üzere “Türk askeri, kendisine düşen vazifeyi yapmıştır” der ve Bolu’dan ayrılır.
Verdiği emir şu dur: "Görevini yaptığı anlaşılan Türk eri Balıkesirli Musa, yerinden alınamaz ve cezalandırılamaz. Gerekirse Musa için ingiltere ile savaş göze alınır.
"Şimdi Ankara'ya hareket ediyorum. Ege’de kısmi seferberlik emri veriyorum."
Hükümet ise Kaymakam Dilaver Ergun’a bir takdirname ve para ödülü gönderir. Bu arada. Ege bölgesindeki birlikler kısmi seferberlik durumuna geçirilir. izmir Müstahkem Mevki Komutanlığı birlikleri, Balıkesir’den 2. Kolordu ile Afyon’daki 1. Kolordu bölgeye doğru yola çıkar!
Yani ER MUSASI için Yeni Türkiye Cumhuriyeti kararını vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten iktidar, “Er Musa için” dünyanın ‘kabadayısı’ ingiltere ile gerekirse savaşacaktır!
“YENi” kavramı öyle “ben dedim oldu” diye olunmaz.
YENi TÜRKiYE 1923 sonrasıdır ve HAKKINI da verir.
Bu hak, bir tek ERi için “güneşin batmadığı imparatorluk” ile savaşı göze almaktır.
Birkaç ay önce çarşıya çıkan astsubayını arkadan vurarak öldürenlere o an dersinin verilmediği ülke YENi TÜRiYE değildir. Olsa olsa Osmanlı’daki ESKi TÜRKiYE’nin GERi GELiŞ çabalarıdır o kadar.
1934 Kanapiçe koyundaki olay ingiliz elçisine anlatılırken;
Türkiye Cumhuriyeti’nin TEMELi
“ingiliz askerlerinin bağımsız bir devletin topraklarında ne işi vardır” a dayanır...
“Aman ingilizler bir şey der, barış bozulur, halkın bize vereceği OYLAR gider” DEĞiLDiR…
Bu olayda asker de görevini yapmıştır; hükümet de!
Bu olay Atatürk Cumhuriyetinin gururudur!
Artık Türk kıyılarına öyle el kol sallanarak rahatça girilemeyeceği;
Türk askerinin tekinin bile, hele de görevini yapıyorsa çok önemli olduğu; vurgulanmıştır.…
Ama bir de şu öğrenilmiştir.
Mustafa Kemal Türk milletinin ONURUDUR ve gerekirse ERi için, Türk milletinin onuru için savaşı bile göze alabilmektedir..
DÜNYA LiDERi işte böyle olunuyor….
Mustafa Kemal, boşuna DÜNYA LiDERi ve “TEK ADAM” olmuyor.
Anlaşılıyor değil mi?
Emin Elmacı ...
Siz ER MUSA’nın hikâyesini bilir misiniz?
Bugün size ingilizlerle aramızda geçen küçük ve fakat ibret dolu bir olaydan söz edeceğim: Olay Kuşadası’nda geçer. Geçenlerde gittiğim Kuşadası’nda dost sohbetinde yeniden gündeme geldi. Sınırlarımız içine girilip binbaşımızı, astsubaylarımızı ve uzman çavuşlarımızın ŞEHiT edildiği şu günlerde ER MUSA’nın hikâyesi önem kazanmaktadır.
1934 yılının Temmuz ayı... ingiltere’nin Akdeniz filosu, Ege’de dolaşırken dört ingiliz askeri tekneyle Kuşadası’nın Dipburun yöresindeki Kanapiçe Koyuna yaklaşırlar.. Deniz sınırlarımızı artık askerlerimizden oluşan Gümrük Muhafaza Alayları korumaktadır. ingiliz Denizciler karaya çıkarken Dipburun Karakol eri Balıkesirli ER MUSA, “Dur! Teslim ol!” diye uyarır ama ingiliz askerleri bu uyarıyı dinlemeyip kaçarlarken Balıkesirli Er Musa tüfeğinin tetiğini arka arkaya çeker. ingiliz subaylarından birisi hayatını kaybeder. Diğeri de yaralanır.
Kuşadası Kaymakamı Dilaver Argun Ankara’yı bilgilendirir. Ankara’dan talimat gelmesi beklenirken, bir ingiliz savaş gemisi Kuşadası Limanı’na demirler. 2 ingiliz subayı karaya çıkıp, Kaymakamın makamına gider. Kaymakamdan askerlerin hesabını sormaya çalışır. Burnu büyük ingilizler öfkelidir. ESKi Osmanlı Türkiyesinde daha evvel istedikleri gibi bu sularda gezen ingilizler, daha yeni kurulmuş bir devletin askerinin “asil ve güneşin batmadığı imparatorluğun askerini” nasıl öldürdüğünü anlamış değildir. Ve onlara göre bu olacak şey değildir. istedikleri gibi bu topraklarda at koşturup istedikleri topraklara ayak basmaya alışmışlardır 1838’den beri…
Donanmamız bu sulara gider taziyelerini bildirir Kaymakam da “Türk sularına izinsiz girilmesi nedeniyle görevin yapıldığını” bildirir. ingiliz asker için gerekli tören yapılır ama ESKi Osmanlı Türkiyesinde konsolosluk bahçesine bir çocuğun erik düşürmek için attığı taşı bile sorun eden ve devletten tazminat ile çocuğun okulunda özrünü bile elde edebilen iNGiLiZLER kızgındır ve ısrarcıdır.
“Er Musa kesinlikle cezalandırılmalıdır ve TAZMiNAT verilmelidir… ”
Diplomatik baskı kurulur hatta daha büyük bir donanmayla Kuşadası kıyılarına gelmeye karar verirler.
Alışmışlardır ESKi OSMANLI TÜRKiYESiNE
Ama artık YENi TÜRKiYE vardır hem de sözde değil uygulamada…
Atatürk bu olayı öğrenir öğrenmez tam da isveçlilerin dediği gibi “ Atatürk gibi düşünüp Atatürk gibi kararını hızla verir” Cevat Abbas’a Ankara’ya iletilmek üzere “Türk askeri, kendisine düşen vazifeyi yapmıştır” der ve Bolu’dan ayrılır.
Verdiği emir şu dur: "Görevini yaptığı anlaşılan Türk eri Balıkesirli Musa, yerinden alınamaz ve cezalandırılamaz. Gerekirse Musa için ingiltere ile savaş göze alınır.
"Şimdi Ankara'ya hareket ediyorum. Ege’de kısmi seferberlik emri veriyorum."
Hükümet ise Kaymakam Dilaver Ergun’a bir takdirname ve para ödülü gönderir. Bu arada. Ege bölgesindeki birlikler kısmi seferberlik durumuna geçirilir. izmir Müstahkem Mevki Komutanlığı birlikleri, Balıkesir’den 2. Kolordu ile Afyon’daki 1. Kolordu bölgeye doğru yola çıkar!
Yani ER MUSASI için Yeni Türkiye Cumhuriyeti kararını vermiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni yöneten iktidar, “Er Musa için” dünyanın ‘kabadayısı’ ingiltere ile gerekirse savaşacaktır!
“YENi” kavramı öyle “ben dedim oldu” diye olunmaz.
YENi TÜRKiYE 1923 sonrasıdır ve HAKKINI da verir.
Bu hak, bir tek ERi için “güneşin batmadığı imparatorluk” ile savaşı göze almaktır.
Birkaç ay önce çarşıya çıkan astsubayını arkadan vurarak öldürenlere o an dersinin verilmediği ülke YENi TÜRiYE değildir. Olsa olsa Osmanlı’daki ESKi TÜRKiYE’nin GERi GELiŞ çabalarıdır o kadar.
1934 Kanapiçe koyundaki olay ingiliz elçisine anlatılırken;
Türkiye Cumhuriyeti’nin TEMELi
“ingiliz askerlerinin bağımsız bir devletin topraklarında ne işi vardır” a dayanır...
“Aman ingilizler bir şey der, barış bozulur, halkın bize vereceği OYLAR gider” DEĞiLDiR…
Bu olayda asker de görevini yapmıştır; hükümet de!
Bu olay Atatürk Cumhuriyetinin gururudur!
Artık Türk kıyılarına öyle el kol sallanarak rahatça girilemeyeceği;
Türk askerinin tekinin bile, hele de görevini yapıyorsa çok önemli olduğu; vurgulanmıştır.…
Ama bir de şu öğrenilmiştir.
Mustafa Kemal Türk milletinin ONURUDUR ve gerekirse ERi için, Türk milletinin onuru için savaşı bile göze alabilmektedir..
DÜNYA LiDERi işte böyle olunuyor….
Mustafa Kemal, boşuna DÜNYA LiDERi ve “TEK ADAM” olmuyor.
Anlaşılıyor değil mi?
Emin Elmacı ...
güncel Önemli Başlıklar