bugün
- irem derici'nin erkek sevdası11
- ali koç ve aziz yıldırım başkanlık seçimi8
- tezgahtarlık yapan doktora mezunu30
- gideon reid morgan jj10
- bik bik'in gece kapısına gidip serenat yapmak13
- akp nin iktidardan düştüğü gün9
- meral akşener21
- giden gider9
- tatvan belediyesinde rte'nin resminin indirilmesi26
- kemalist rejimin astığı hocalar8
- vallahi de kemal'in düşmanıyım10
- gerdek gecesi ilişkiye girmek istemeyen kadın8
- anın görüntüsü14
- dünyanın en güzel kızıyla karşılaşmak10
- erkek sünnetine 18 yaş sınırı getirilmesi15
- kıza iğne batıran türbanlı14
- kendini bir görsel ile anlat22
- uludağ sözlük köpek avlama timi18
- allah'ın bizi yobazlarla imtihan ettiği gerçeği8
- saraca silsüpüroğlu12
- hafta içi avm kafelerinde oturan menopoz karılar13
- kızılcık şerbeti 2 nci sezon finali11
- aktroll yazarları donuzlayıp umursamamak10
- evlendikten sonra çok daha iyisiyle karşılaşmak21
- xdearm10
- jose mourinho25
- herkesle iyi geçinmek18
- sözlükte kendinize yakın hissettiğiniz kişiler10
- sarılma ihtiyacı13
- zalbert ramstein8
- aşkım ben hiç osurmuyorum bizde genetik diyen kız16
- gizli samyelin moderatör olması13
- kuresel ikinma'nın sevgilisi19
- dünyanın en güzel kızını tarif et16
- icardi190540
- sekse doymuş erkek12
- dem parti'nin tc kürdistan da işgalci açıklaması9
- en ilginç bilgiler11
- gizli samyel13
- küresel ıkınma9
- dinlilerin dinsizlere sürekli lakap takması12
- namaz kılmayan türk değildir12
- dem parti'nin valiyi ölümle tehdit etmesi8
- albay kemal14
- kadir mısıroğlu mezarı18
- en sevmediğiniz sözlük yazarları10
- kemalistler 15 temmuzda ne yapıyordu20
- ankarayı sel aldı25
- haysenin1210
- ey müslümanlar inananlar haydi cumaya allah yoluna8
(bkz: bencillik) olarak özetlenebilir.
arapça 'ene' kelimesinden gelir. egoistlik kendini düşünme ve kendini ön plana çıkarma anlamı taşır.
enaniyet
başlangıç önemlidir, önemli midir başlangıç. cümlelerle sevişmeyi seviyorum, kelimeler fantezilerimin ipuçları.ip uçları önemlidir, önemli midir ipuçları. sualleri sevmiyorum. suale dair işaretleri sevmiyorum. beni seviyor musun, sevmiyorum. sevmediğim, sevmiyorum değil; sevmediğim sual. musun, misin; hani kelimelerden ayırmaya itina gösterdiğimiz, takıya benzeyen soru cümlecikleri. besbelli takıyı da sevmiyorum, anlamışsınızdır. anlamak mastarını seviyorum. anlamak ve fiillerini, sıfatlarını, nidalarını seviyorum. zamanın bildik boyutlarında, vezinlerinde dolaşmasını seviyorum anlamak'ın. davetkar, buyurgan ve utangaç; bütün hallerini seviyorum anlamak'ın. farkediyorsunuz anlamaları, anlamları. sevmek'i seviyorum. çözemediğim ilahi, ebedi ve hatta edebi diyebileceğim kelime; ruhumdan, parmaklarıma, parmaklarımdan zarif parmak uçlarıma kadar esiri olduğum, esareti yaşadığım; tutkularımın, aşklarımın, sevişmelerimin, anlamalarımın, anlatışlarımın, velhasıl kelimelerin substanz'ı belki ben, kimbilir ego. egoben, pusuda sözcük. sırıtkan, müstehzi, müstehcen, müstehrek, rezil, iğrenç, sırr, mütefessih bir sözcük, mizac. koş, kaç,. esiri olma, esir al, bastır, göm. makber. tutulurum bazı. sıtma cinneti. ter, raşe; zevkten değil dehşetten, çirkinleşirim, tahamül-i fersa. yansıması bencil-lik. ben, vücuda dair işaret olmaklığından maada hem vesvese hem mülevves, pis; zından kadar karanlık, müteferrik hal. kendine, yalnız, belki insani ama insana mugayir, bigane kadar ondan uzak, olmalı. anlamışsınızdır artık kelimelerle raksımı, severek, düşmanca, esiri, galibi. hayat, hal. huzurlu, huzursuz. başlangıçlar önemli demiştim.tahmin ettiğiniz gibi gene "bir" kelimeyle başladı hadise. tefrikadan, haberden, ölümlerden, felsefeden değil; basit sıradan bir diyalogdan fırlayıp gelen bir kelimeyle başladı herşey, herşeyimle beni altüst eden "bir" kelimeyle. öyle süslü, alayiş bir kelime, şatafat değildi, bir o kadar masum, basit, ama sıradan değil vazife yüklü bir kelimeyle. duyunca duymadığınıza şaşacaksınız muhakkak ki, tıpkı hala üstümden atamadığım şaşkınlığım temsili. nasıl olabilir demeyin, kelimenin gücü bilinirliğinden değil, dile getirenden derinliğe sahib olabilir, sonsuz anlamlar, anlamalarla yüklenebilir, gam yükü yüreklere, omuzlara. işte takvimden yaprak olup fırlatılmamış, bildiğniz, bildiğim, ayan birgün. diyalog. cedel. karşılıklı kelimelerin piyon, kale, vezir, şah, kraliçe temsil sürüldüğü, muazzam diyebileceğim, rast gelinmez, sadece benim ve o'nun şahitliğinde defile.
bazen sabırsızımdır.sabırsızlığım aslında kötü bir itiyata işaret ediyordu, her zaman ki üzre, gibi; herne ise. teslim olmadığı, teslim alamadığım için tek "bir" kelimeyle, kızdım nasıl olur. ceketimi yani kelimelerimi şahımı alıp gidiyorum. bu cadıyla uğraşamam diyorum gizlenmiş mağlubiyetlerde. galib mağrurdur, acımasızdır, müstehzi bakar gözleri. gözlerini değil, göremediğim gözlerinden değil, ona ait göz kelimesinden anlarım, anlıyorum arifane. "enaniyet" olur, ya da, veya bir takılı kelimeyle mat olmuş oyunu bozdu. taşları kardı, yeni bir oyunun tekstini önüme koyar gibi "enaniyet". ne diyordu tanrı, gazabını yere indirirken tufan, kullarım geriye bakma. ben geriye baktım "bir" kelimenin büyüsünde. kelimeler büyüler beni. hele o kelime, hele o kelimenin sahibesi o ,gazabın kadehi .döndüm, yoluna devam eden ben'e baktım, dönen ben, giden ben'e bencil dedim. takdiri sizlere bırakıyorum.kim. ama nihayete dair eskizler elinize tutuşturulmadan ferman eylemeyin, "bu" kelime çökertir, yükseltir, bahtiyar-sızlık, diye, bekleyin. bir kelimenin değiştirici gücüne şahid olun. şehadet edin şahsıma. "bir" kelimenin ifade gücünü ben anlıyabilirim sadece, elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım "bir" kelime gibi görünen kelimenin kendisini, kelimenin refakatinin ben izini, tahavulatın seyrini, esasını takatim izinde, izdüşümleri-gölgeleri, aydınlık'ı, karanlık'ı ifadeye gayred edeceğimden şüpheniz olmasın.
aşk kelimesini bilmeseydiniz enaniyetiniz derdim, aşk kelimesi olmasaydı, o debdebeyi, şahaser duygunun adını enaniyet koyardım. substanz bağlamında değil üzerimde bıraktığı, yarattığı, çığlıklaşan yankısı, perişanlığım, öfkem, delirmem, aydınlanmam, ufuklanmam, enayiliğim ama ta yürğime saplanan bencillik okunun, isabetinin, tahribatının, inşacılığın ez'an cümle; mevcud, bilinen bütün med-cezir'ler bağlamında alın ele"bir" kelimeyi. iyi bir başlangıç olur. başlangıçları severim, beni, ruhumu, mevcudiyetimi başlangıç alın, anlayın, çalışın, dileğim. o'gün, bana ait olmayan, yakışmayan,yapıntı, sırıtkan bir ifadeyle 'ömrünüze bereket' demiştim. kelimelere benim fevkımde hakim olduğuna inandığım o', benim var ama size pek kalmamış gibi, doğru, doğru olduğu kadar kışkırtıcı, egemen,fütursuz, önemsemeyen, tahkir kokulu bir edayla yanıtlamıştı sözmü. bana ait olmayan sırıtkan ifade o anda üstümden kayarak çıplaklaştırdı beni. çırıçıplak, mahcub, kırılmış, kalakalmıştım o an. ricad bu paniğin ifadesiydi. döndüm arkamı, "enaniyet", o "bir" kelime önce duraklattı, ne kelime dondurdu, çaktı binlerce aşağıya. gözlerim kalmıştı sadece, arayan gözlerim. gözlerim işittiğini anlamamış gibi faltaşı, kim ,kim ,o ,o yankılamalarında kulaklarım sağır, teslim oldum hakikate o "bir" kelimeye enaniyete, sahibesine.
not; bu yazı aylarca önce yazılmıştır tarafımdan.
nadir, belki bir daha asla eski yazılarıma dönmem.
başlangıç önemlidir, önemli midir başlangıç. cümlelerle sevişmeyi seviyorum, kelimeler fantezilerimin ipuçları.ip uçları önemlidir, önemli midir ipuçları. sualleri sevmiyorum. suale dair işaretleri sevmiyorum. beni seviyor musun, sevmiyorum. sevmediğim, sevmiyorum değil; sevmediğim sual. musun, misin; hani kelimelerden ayırmaya itina gösterdiğimiz, takıya benzeyen soru cümlecikleri. besbelli takıyı da sevmiyorum, anlamışsınızdır. anlamak mastarını seviyorum. anlamak ve fiillerini, sıfatlarını, nidalarını seviyorum. zamanın bildik boyutlarında, vezinlerinde dolaşmasını seviyorum anlamak'ın. davetkar, buyurgan ve utangaç; bütün hallerini seviyorum anlamak'ın. farkediyorsunuz anlamaları, anlamları. sevmek'i seviyorum. çözemediğim ilahi, ebedi ve hatta edebi diyebileceğim kelime; ruhumdan, parmaklarıma, parmaklarımdan zarif parmak uçlarıma kadar esiri olduğum, esareti yaşadığım; tutkularımın, aşklarımın, sevişmelerimin, anlamalarımın, anlatışlarımın, velhasıl kelimelerin substanz'ı belki ben, kimbilir ego. egoben, pusuda sözcük. sırıtkan, müstehzi, müstehcen, müstehrek, rezil, iğrenç, sırr, mütefessih bir sözcük, mizac. koş, kaç,. esiri olma, esir al, bastır, göm. makber. tutulurum bazı. sıtma cinneti. ter, raşe; zevkten değil dehşetten, çirkinleşirim, tahamül-i fersa. yansıması bencil-lik. ben, vücuda dair işaret olmaklığından maada hem vesvese hem mülevves, pis; zından kadar karanlık, müteferrik hal. kendine, yalnız, belki insani ama insana mugayir, bigane kadar ondan uzak, olmalı. anlamışsınızdır artık kelimelerle raksımı, severek, düşmanca, esiri, galibi. hayat, hal. huzurlu, huzursuz. başlangıçlar önemli demiştim.tahmin ettiğiniz gibi gene "bir" kelimeyle başladı hadise. tefrikadan, haberden, ölümlerden, felsefeden değil; basit sıradan bir diyalogdan fırlayıp gelen bir kelimeyle başladı herşey, herşeyimle beni altüst eden "bir" kelimeyle. öyle süslü, alayiş bir kelime, şatafat değildi, bir o kadar masum, basit, ama sıradan değil vazife yüklü bir kelimeyle. duyunca duymadığınıza şaşacaksınız muhakkak ki, tıpkı hala üstümden atamadığım şaşkınlığım temsili. nasıl olabilir demeyin, kelimenin gücü bilinirliğinden değil, dile getirenden derinliğe sahib olabilir, sonsuz anlamlar, anlamalarla yüklenebilir, gam yükü yüreklere, omuzlara. işte takvimden yaprak olup fırlatılmamış, bildiğniz, bildiğim, ayan birgün. diyalog. cedel. karşılıklı kelimelerin piyon, kale, vezir, şah, kraliçe temsil sürüldüğü, muazzam diyebileceğim, rast gelinmez, sadece benim ve o'nun şahitliğinde defile.
bazen sabırsızımdır.sabırsızlığım aslında kötü bir itiyata işaret ediyordu, her zaman ki üzre, gibi; herne ise. teslim olmadığı, teslim alamadığım için tek "bir" kelimeyle, kızdım nasıl olur. ceketimi yani kelimelerimi şahımı alıp gidiyorum. bu cadıyla uğraşamam diyorum gizlenmiş mağlubiyetlerde. galib mağrurdur, acımasızdır, müstehzi bakar gözleri. gözlerini değil, göremediğim gözlerinden değil, ona ait göz kelimesinden anlarım, anlıyorum arifane. "enaniyet" olur, ya da, veya bir takılı kelimeyle mat olmuş oyunu bozdu. taşları kardı, yeni bir oyunun tekstini önüme koyar gibi "enaniyet". ne diyordu tanrı, gazabını yere indirirken tufan, kullarım geriye bakma. ben geriye baktım "bir" kelimenin büyüsünde. kelimeler büyüler beni. hele o kelime, hele o kelimenin sahibesi o ,gazabın kadehi .döndüm, yoluna devam eden ben'e baktım, dönen ben, giden ben'e bencil dedim. takdiri sizlere bırakıyorum.kim. ama nihayete dair eskizler elinize tutuşturulmadan ferman eylemeyin, "bu" kelime çökertir, yükseltir, bahtiyar-sızlık, diye, bekleyin. bir kelimenin değiştirici gücüne şahid olun. şehadet edin şahsıma. "bir" kelimenin ifade gücünü ben anlıyabilirim sadece, elimden geldiğince anlatmaya çalışacağım "bir" kelime gibi görünen kelimenin kendisini, kelimenin refakatinin ben izini, tahavulatın seyrini, esasını takatim izinde, izdüşümleri-gölgeleri, aydınlık'ı, karanlık'ı ifadeye gayred edeceğimden şüpheniz olmasın.
aşk kelimesini bilmeseydiniz enaniyetiniz derdim, aşk kelimesi olmasaydı, o debdebeyi, şahaser duygunun adını enaniyet koyardım. substanz bağlamında değil üzerimde bıraktığı, yarattığı, çığlıklaşan yankısı, perişanlığım, öfkem, delirmem, aydınlanmam, ufuklanmam, enayiliğim ama ta yürğime saplanan bencillik okunun, isabetinin, tahribatının, inşacılığın ez'an cümle; mevcud, bilinen bütün med-cezir'ler bağlamında alın ele"bir" kelimeyi. iyi bir başlangıç olur. başlangıçları severim, beni, ruhumu, mevcudiyetimi başlangıç alın, anlayın, çalışın, dileğim. o'gün, bana ait olmayan, yakışmayan,yapıntı, sırıtkan bir ifadeyle 'ömrünüze bereket' demiştim. kelimelere benim fevkımde hakim olduğuna inandığım o', benim var ama size pek kalmamış gibi, doğru, doğru olduğu kadar kışkırtıcı, egemen,fütursuz, önemsemeyen, tahkir kokulu bir edayla yanıtlamıştı sözmü. bana ait olmayan sırıtkan ifade o anda üstümden kayarak çıplaklaştırdı beni. çırıçıplak, mahcub, kırılmış, kalakalmıştım o an. ricad bu paniğin ifadesiydi. döndüm arkamı, "enaniyet", o "bir" kelime önce duraklattı, ne kelime dondurdu, çaktı binlerce aşağıya. gözlerim kalmıştı sadece, arayan gözlerim. gözlerim işittiğini anlamamış gibi faltaşı, kim ,kim ,o ,o yankılamalarında kulaklarım sağır, teslim oldum hakikate o "bir" kelimeye enaniyete, sahibesine.
not; bu yazı aylarca önce yazılmıştır tarafımdan.
nadir, belki bir daha asla eski yazılarıma dönmem.
islamiyet'e göre;
- kişinin, beslediği özgüvenle; yaratıcıya ve onun buyruklarına duyarsız kalarak kendi benliğini oluşturma ve yüceltme çabasıdır.
- kişinin, beslediği özgüvenle; yaratıcıya ve onun buyruklarına duyarsız kalarak kendi benliğini oluşturma ve yüceltme çabasıdır.
ene, yani arapçada "ben" anlamına gelen kökten gelen, tam karşılığı, bir arkadaşında ifade ettiği gibi bencilik veya daha teknik ifadesiyle "ego" olan deyiştir.
(bkz: bencillik)
(bkz: ego)
kendinden x'i yapan; x'i başaran yazardır diye bahseden yazarlar bunun en iyi örneğidir.
şöyle bir hikayeciğe konu olmuş kavramdır.
hoca :yavrularım Allah ibadetinizi kabul etsin.
cemaat:amiiiin.
hoca :geçen sene kötü bir huyum vardı.enaniyet sahibi bir insandım.allah a hamd olsun bu sene onu da aştım artık mükemmel bir insanım.
hoca :yavrularım Allah ibadetinizi kabul etsin.
cemaat:amiiiin.
hoca :geçen sene kötü bir huyum vardı.enaniyet sahibi bir insandım.allah a hamd olsun bu sene onu da aştım artık mükemmel bir insanım.
pöpüler bir kare bulmaca sorusu
güncel Önemli Başlıklar