bugün

Çok dikkatli olmak lazım, fazla büyüyüpte tavanı delmemek lazım.
Sosyal adalet denen bireylerin kamu yararına köleleştirilmesi ekonomik büyümeyi değil sefaleti sağlar.
eğitimdir, hukuktur, adalettir, sosyal eşitliktir,
bireyin alışveriş yaparken, bir hizmet yada mala, bir önceki yıldan daha kolay erişmesidir.
Çin ve Hindistan'ı çıkardığımızda, geri kalan dünyada ortalama ekonomik büyümenin % 2,84 olacağı tahmin ediliyor 2019 yılında.
patronlar ve iktidar yandaşları seviyesinde oldukça büyüyoruz evet ama bunun ülkeye ve halka hiçbir faydası yok.
(bkz: Böyöyoda bizemi böyüyo)
Ülkemiz için koca bir yalandır. Mal fiyatları, alım gücü ve hizmet bedellerine bir bakın. Bir on yıl öncesine göre, reel alım gücünün büyük ölçüde azaldığını göreceksiniz.

Uzaklara bakmaya gerek yok. Bakliyat ürünleri fiyat artışına göz atmanız yeter. 1 kg nohut ortalama 10 tl dir. 2 sene öncesinde bile 4 tl falandı bu fiyat.

Bi büyüme var da, ekonomik anlamda değil. Açılan bir delik var. O büyüyor galiba.
Üretilen mal ve hizmetlerin fiyatları, kamu harcamaları, kamu ve özel sektör yatırımları ithalat ihtacat dengesi, faizler, yatırımlar cari açık gibi kalemlerdenden oluşan rakamlardan ibarettir.
Sürekli büyümesi hiç bir şeyi değiştirmez.
100 lira kazanıp 100 lira harcamakla 500 lira kazanıp 500 lira harcamak arasında sadece görünüşte fark vardır.
(bkz: matematik ağlıyordu)
Bor ile gelecek olan şey. Az kaldı. Evet.
Ekonomik kalkınma değildir, Dolayısıyla bölgeler ve bireyler arası adaletli gelir paylaşımı, kamu hizmetlerini ve sosyal devlet anlayışının nitelikli gelişimi, hükümet ile vatandaşlar arasındaki yönetişimin gelişmesinden bahsetmemek gerekir.
Türkiye yapısal olarak gelişmekte olan bir ülkedir ve bu süreç malesefki bizim ömrümüz boyunca bu şekilde ilerleyecektir.
Bu verilerle ilgili şunları aktarabilirim. 1980 sonrası o hızlı büyümenin sebebi imfdir. ilginç şekilde toplamda tarihte 60 milyon dolar borç veren imf 80 darbesi sonrası türkiye'ye tek sefer 2 milyar dolar ödeme yapmıştır. Benzer durum 1960 ve 71 sonrasında da abd tarafından uygulandı. 80 lerin büyüme rakamları bir nebze sunidir.
türkiye ekonomik büyüme rakamları ile alakalı aslı astarı olmayan saçma sapan bilgiler görüldüğünden paylaşmak istedim.

ekonomik büyüme rekoru akp döneminde kırılmamıştır.

ekonomik büyümede çift haneli rakam görülmemiştir.

hatta veriler incelediğinde kaynakları saitılmış bir ülke ekonomisine göre oldukça kötü bir performans göstermektedir.

görsel
aslında hiçbir önemi olmayan istatistiktir. gene tabi ki bir ülke için iyi bir şeylerin olduğunu gösterir ama aynı zamanda hiçbir şey ifade etmez.
şu anki iktidar partimiz propagandasını yaparken türkiye'nin dünya'nın en büyük 17. ekonomiye sahip olduğunu söylemektedir. fakat kurtuluş savaşı yıllarımızda bile ülke zaten dünya'nın en büyük 20-23. ekonomisine sahipti.
önemli olan bir ülkenin gelişmişlik düzeyidir.
birleşik arap emirlikleri şuan dünya'nın en zengin yaşayan ülkelerinden biri. kişi başına düşen geliri en yüksek ülkelerinden biri olabilir. kocaman kocaman gökdelenleri harika spor arabalarla insanların yaşadığı bir ülke olabilir ama bu o ülkenin geliştiğini göstermez.
türkiye 'yaşanılması gereken ülkeler' sıralamasında 83. ülke.
vatandaşlarının mutluluğu sıralamasında 78. ülke.
hayat kalitesi anlamında 52. ülke.
cinsiyet ayrımcılığında 128. ülkeyiz. (bende cinsiyet ayrımcısıyımdır. ama bu kadarda olunmaz la)
en sağlıklı ülke olarak 44. sıradayız.
sen istediğin kadar en büyük ekonomiye sahip ülkelerden biriyiz diye söylen. vatandaşlarının durumu böyle iken 1. olsan ne olur olmasan ne olur.
Üretilen mal ve hizmet miktarındaki artış.
işletmenin ekonomik anlamda büyümesi, üretim kapasitesini artırıcı eylemlere girişmekle olanak kazanır. Bu alanda, öz ya da yabancı sermayenin artırılmasıyla, yeni üretim faktörlerinin ele geçirilmesi sağlanabilir. işletme girdilerinin artması, üretim çıktılarında nicelik ve nitelik olarak yükselmelere neden olur. Sağlanan yeni finansal kaynaklarla var olan üretim kapasitesi artırılabileceği gibi, yeni mal üretimine de gidilebilir. Böylelikle işletmenin satış hacmi giderek artacak, işletme de arzu ettiği büyüme hızına ulaşacaktır.
keynesyen ifadelerle uzun dönemde, ekonomik verimlilik ve kapasite kullanım oranlarının arttırılması suretiyle,ekonominin tam istihdama ve potansiyel gsmh'ye ulaşmasıdır.
içinde "büyüme" geçtiği için "iyi bir şey" olduğu düşünülür. ekonomiyi yönetenler, bu kavramı bir propaganda aracı olarak kullanır. bu tutuma sahip yöneticiler ve hayran kitleleri ile ilgili verilebilecek çok yerinde, güncel örnekler olmasına rağmen; biz biraz eskilere gidelim, bu zevatın anlayacağı dilde anlatalım.

türkiye'nin yetiştirdiği en büyük düşünürlerden biri olan cemil meriç'in "kendi semasında tek yıldız" diye tanımladığı islam bilgini ibn-i haldun, 1377'de yazdığı mukaddime adlı eserinde; ekononomik büyümenin ne olduğunu şöyle anlatmıştır:

"Servet nüfusu, nüfus serveti artırır. Ama bir hududa kadar. Sonra zeval başlar. Nüfus arttıkça lüks ihtiyaç çoğalır, devlet ricali sefahate düşer, veriler artar, zanaatkârlar ezilir. Toplumların hayatı da fertlerinkine benzer. Önce gençtirler, sonra olgunlaşırlar, nihayet ihtiyarlık ve ölüm."
Bir ekonomideki yerel ve uluslararası sermaye toplamının yükselmesi demektir. kalkınmayla sürekli karıştırılan ve liberal görüş karıştırttırmak istediğidir. Çünkü küresel anlamda liberalizm ulusal ekonomiler arasındaki etkileşimin artmasını arzu eder. Ve bu amacı doğrultusunda ülke ekonomilerini analiz konusunda ekonomik büyümeyi baş tacı eder.
iyi bir şey.
yaygın kabul gören hesaplama metodolojisinde, gsyih artış oranı olarak alınan kavram.

ekonomik büyüme, ülkelerin kalkınmışlıklarının karşılaştırılmasına ve bir ülkenin yıllar içerisindeki kalkınmasının izlenmesinde bir çok eksiğine rağmen kolaylık sağlayan bir büyüklüktür.