bugün

edebiyatı, benlik ve bellek kuşatmalarındaki gedik olduğu için sevdim.yolların kendine döndüğü dönemeçlerde, buralardan öteye yollar açtığı için...edebiyatçılığın kendisi başlı başına bir kuşatmaya dönüştüğü takdirde benzer gedikler açmaktan yanayım yazarlık çemberinde...
Ezberlenesi ders. Son çare hipnoz ile öğrenmek. *
yazıdan önce milletler üzerinde derin etkiler bırakan olayların duygu ile yoğrularak dile getirilişi, yazıdan sonra kalıcı bir hale gelen edebiyat;ulusallaşmış ve ulusallaşmamış tüm halkların öznel ve evrensel birikimidir.
arapça elif-dal-be harflerinden meydana gelmiş edeb kelimesinden türemiş,edepli olma manasına gelen kelimedir.

edit:bu kadar çok edeb kelimesini kullanmasaydım iyiydi.
çalışmaktan ve dinlemekten zevk aldığım en sevdiğim ders oldu her zaman.
sözelcilerin olmazsa olmazıdır (bkz: edebi hayat)
günümüzde artık aptallık olarak görülen mevzu

böyle görenlerin tamamının her yeriden öpüyorum anam..
kelimelerle dokunmak,
kelimelerle görmek,
kelimelerle altını ya da üstünü çizmek,
kelimelerle inşaa etmek ve yıkmak sanatıdır.
koskoca bir hayattır.
ömürdür, onda bir uğraş değil, ta kendisidir yaşamanın, yalnız adama biçilmiş kaftandır.
edebiyat, düşünmek, izlemek, görmek, sevmek, yazmak, sevmek, bakmak, sevmek, sevmek, sevmektir.
edebiyat, aynı anda birçok şeydir, edebiyat, genelde her şeydir...
sanatın en güzel şekil bulmuş durumu. insani değerlerin tümünü, bütün insanlığa anlatabilecek yegane uğraş türü. insan sözü ve aklının en çıplak hali. üzerinde durulup düşünülmesi gereken önemli meselelerden biri. insan hayatının en işe yarar kullanma kılavuzu. sadece basılmış kitaplarda değil söylenmiş herhangi estetik bir cümlede vücut bulan haz verici.
edebiyattan nasibini almamış insanlara üzülmek gerek.
efsunlu, derin dünyadır. yağmurları yağdıran, nice güneşleri zaman karşısında eriten ulvi varlıktır.
Herhangi bir duyguyu veya düşünceyi iyi, etkileyici ve estetik zevk verici nitelikte olarak söz veya yazı yoluyla insanlara aktarılmasıdır.
yeni bir yonca lodi şarkısı. radyoda, orada, burada denk gelip mırıldanmaya sebep olan şarkılardan. hoş.

--spoiler--
Git de diyemem, kıyamam,
Kal da diyemem, olmaz
Senle olamaz, biliyorum
Böyle süremez
Gitme diyemem, yapamam
Sözüm yok sana, olmaz
Senle olamaz, bile bile
Böyle süremez
Gidene kal denir
Acımak böyledir
Bunun adı aşık olmak değil
Edebiyat denir sarkisozu.info
Masallar kalptedir
Kitap biter, hep sonu gelir
Yollarımız ayrı ayrı
inan bana son defaydı
Bu acıyı, bu cefayı
Çekmem artık ben..

--spoiler--
edepli olmakla ilişkisi sorgulanır hede.
ruhun kelimelerle oynayıp kağıda yansıttığı tutku.
teknik tarafından ziyade anlam tarafı daha da çekmektedir.
"Bir hayat tarzidir" der Tanpınar edebiyat için. Anayasada yeri yok ama biz edebiyatı çok seviyoruz.
kesinlikle ruslardan okunması gerekendir.
edebi bir sanattır. edepsizlere göre değildir.
insanların özellikle gençlerin beynini yıkamak için kullanılan en büyük maşa.
ona seni özledim demezsin. bir şey söylersin ve o senin onu özlediğini anlar.
geceleri buralar hep yeraltı edebiyatı .zihinsel acılarımız parmaklarımızın ucundan akar gider vesselam .
en keyifli tarafı şu: bir hikaye var diyelim. bilim kurgu mesela. bunun filme dönüşmesi için milyon dolarlar gerekiyor. sadece kağıt kalemle, sıfır maliyetle o kafayı yakalayabilirsin.
Edebiyat, kişinin duygu ve düşüncelerini, kendine özgü bir dil kullanarak, estetik kurallar çerçevesinde, yazılı veya sözlü olarak dile getirmesidir.
ÖLÜM MEKTUBU !

ÖLÜMÜ ÇOK ARZULARKEN YAZMIŞTI BUNLARI....ŞU LANET MEKTUP BiTMELiYDi !..KURTULMALIYDI ARTIK...KURTULMALIYDI...

Korkmadım hiçbir şeyden ,korkularımın kaderim olacağını biliyordum çünkü. Ne ölüm korkusu ne yaşama kaygısı beni intihar noktasına getirdi. Aksine çok gülerdim hem de herkesten daha çok....

Ölüm hikayeleri yazmak hoşuma giderdi ,bunları arkadaşım fakir gazeteciye anlatmakta benim için güzeldi ,en azından o beni dinleyen insanlardandı. Ona yazdığım bu çirkin mektupla teşekkür ediyorum. O bana destek olmak istedi ama sorun bende değildi ki ,bunu ona da söylemiştim.

Bu mektubu bana yazdıran tek neden kendi çirkinliklerim ,hırslarım olamazdı .Bütün güzelliklerimi yok eden birileri vardı, anlatmaya çalıştım arkadaşıma. Onun o saçma kader anlayışı beni bu noktaya getirdi , kızmıyorum ona ne de olsa beni anlamaya çalışmıştı, hayatımdaki en iyi arkadaşlarımdan biriydi, beni anlamaya çalışması hoşuma gidiyordu ve daha bunun gibi hoşuma giden yanları vardı arkadaşımın...

Bu mektubun sonunda olacaklar için üzülmesin kimse kimse ,affettim herkesi ama unutmadım hiçbir şeyi ,unutturmamda...Benim için ağlamaktan daha fazlasını yapabilirsiniz, beni anlamaya çalışabilirsiniz mesela ; en azından beni anımsayıp küçük bir tebessüm atsanız yeter..

Bana acımanız sizi yüceltmez ,aksine kendinizden bile tiksineceğiniz bir insan yapar sizi. Benim gibi olmanızı istemem zaten. Belki şu halim bile kurtuluşumu haplarda gören çoğu doktordan daha dirayetli ,belki de kendimi en güçsüz ve zayıf hissettiğim an en güçlü anımdır. Ama bu ne işe yarar ki artık haplar bile ölümümü istiyor, güneş bile çirkin ve kanlı bedenimi görmemek için erkenden yok oldu gökyüzünden....

Tamam gidiyorum ..Zaten bütün istediğiniz bu değil mi ? gitmem....kalemin yanına kanlı başımı hızlıca bırakmam...Çaresizliğim bile zevk veriyordur belki de size...ama bilemezsiniz değil mi ? çaresizliğim benim elimde değildi ...çaresizliğimin kaderim olduğunu anlamamda kısa sürmedi zaten...demek ki bundan sonrası da ölümmüş ! ....hep merak ediyordum..şimdi anladım işte !

En çok neye seviniyorum biliyor musunuz ? artık aranızda olamamak dışında bütün günahlarınıza ortak olmayacağım ,artık saçma insan kalabalığının bir tutsağı da değilim....

işte bu ! hiç kimseyi olmadığı kadar ölümü özlüyorum şimdi .Hayallerimi ancak bana o verebilir ,sizin çirkin kahkahalarınızdan ancak o beni kurtarabilir. Hayatı ancak o yaşanabilir yapar evet ölüm ! ..ölüm ! ölüm !....

FAKiR GAZETECiNiZ

realist boy