bugün

Zayıflıktır.
Hayır. olm gelmişsiniz şu dünyaya 50 60 sene için. ne her boka zayıflık deme hevesi. insansın sen , duygular, duygusallık senin en temel özelliğin ve hakkın.
Değildir. Duygusal hareket etmek zayıflıktır.
zayıflık falan değildir ama gene de fazla duygusal olmayın derim. bir huzursuz bağırsak sendromuna bakar.
Degildir, Yasamin parcasidir duygusal olmak. Esas problem duygusuz olmaktadir da biz niyeyse bunu hep ters algilariz.
Zayıflık değildir. Ama duygusallığın olduğu kısım da önemli. Bu duygusallık ilişki boyutundaysa güzeldir.
asla değildir. insanı insan yapan duygularıdır, bir insanın gözünden yaş dahi akmıyorsa nasıl samimiyetine inanılır ki? önemli olan, hayatımız boyunca o masum duyguları kaybetmememiz.
değil bence.. ama güvenip her şeyi, içini derdini açıp, hayatının vazgeçilmezi haline getirtiyosa seni bu duygusallık.. o zaman sıkıntı.
Maalesef zayıflıktır. Duyhusal kişi kafasını fazla yorar.
Duygusal olunca sikim kalkmıyor. Demek ki zayıflık.
Ne demiş sansi, duygusal olmaya gerek yok.
duygusallık akli melekelerin kullanılmasına engel olmadıkça, zayıflık değil, tam tersi büyük bir avantajdır. çünkü karşı tarafın duygusal zayıflığını hemen kavrayıp hiç beklemediği bir hamle ile üstünlüğü elde edebilirsiniz.
aksine insana farklı değerler katar tabi benim düsüncem bu efendim.
Duygularını insanlara kanalize etmediğin sürece yaralanmaz ve zayıflamazsın. insan doğası gereği süren acıdan kaçar. Bu şekilde kişiye yönelik sürekli bir sevgi veya nefret hissedemezsin. Alıcının duygularına verdiği karşılık duygularını tekrar şekillendirir. Akıldaki şekillenen alıcı tanımı gereği duygun olur. Ve ilk başlarda o duygu acı/tatlı olsa bile sonunda acı bir hal alır. En büyük örneklerinden aşkın her daim ağızlarda acı tat bırakması bununla ilgilidir.
Üzmez sanarsın, üzerler.
değildir. duygusallığı bir durum olarak ele aldığınızda, bu durumun yönleri ağır basıyorsa sizde, siz duygusal düşünme anlamında güçlüsünüz demektir. ama işte bazen siz duygusal yönünüz güçlü olduğunuz için bu yönünüzü kullandığınızda, bu yönden güçlü olmayanlar yani duygusal yönünü kullanmayanlar tarafından zayıf damgası yiyorsunuz. yani yiyorsunuz derken takmayın sakın. onlar öyle olduğunu sanıyor. her şeyin abartısı zarar fikrini de peşinen söyleyerek esasen duygusal anlamda pek düşünemeyenlerin zayıf olduğunu düşünüyorum ben. başlı başına türk insanı duygusaldır zaten be abi.
Kesinlikle evet cevabını vereceğim soru.
Özellikle eskiden duygularımı çok yoğun bir şekilde yaşardım ama üç dört senedir o yoğunluğun önüne geçtim. Mantığımla ve realist oluşumla ara sıra gelen duygu selini frenleyebiliyorum.
Zayıflık değil, vicdanı tamamlayan bir karakterdir. Vicdan ne kadar karakterli olursa, kişi o kadar tutumlu ve adaletli olur.
Asla değildir. Duygularını rahat bir şekilde ifade etmenin neresi zayıflık ki. Bence bunları gizlemek daha büyük zayıflıktır. Insanlar duygularından neden korkar anlamam. Duygularından korkup onları saklamak yerine rahatca duygularını yaşayan insanlar daha cesurdur.
Bir flörtüm bir de sevgilim bu sebeple terk etmişti beni. Şimdi de duygusuz ruhsuzum diye kabul görmüyorum dostlar ben ortasını bulamıyorum.
Duygusal olmak insanlıktır. Ama çok ta şey yapmamak lazım.
duygusal olmak maalesef insana hatalar yaptıran en büyük zayıflıktır.
Hayır (bkz: akılsızlıktır)
Zayıflıktır ama kendisine; insanlar karşısında ezik, pısırık olmak değildir mesela. Hayatın inişli çıkışlı seyri içerisinde hassas gönlünün yıpranmasından, kırılmasından bir gün bitap düştüğünde, içinde yalnız kalıp, kuytu köşelere sinmiş ruhuna uzatacak bir dalın gücünü dahi kendinde bulamayışıdır o zayıflık...
Bazen duygular güçlü kılar. Bu yüzden duruma göre değişir bu.