doktorlardan nefret etme sebepleri

muayeneden korkmalarıdır.

aç bakalım ağzını derken ki ''oral seks'' yapmanın sırası gelmiş gibi davranmaları.

kimisinin acayip burnu havada olması.
Bir de fakir edebiyatı yapmaları. Tamam, o kadar okumayla aldıkları maaş çok bi şey değil. Tamam hak ettiklerini alamıyor birçoğu. Tamam asistanken vs kullanılıyorlar resmen. Ama asgari ücretle ev geçindiren çocuk okutan insanlar varken kalkıp da iki bin liraya yakın asistan maaşını beğenmeyip resmen aç yaşayın diyolla bize ya ühühü diyeni de dövesim geliyo kardeş.
Not: dövmek istediklerimin başında bizzat öz ablam geliyor.

kırık olan ayağıma 'burkulmuş, buz koy geçer' dedi.

yanlış ilaç sebebiyle babanın ölümüne sebep olması.

seni adam yerine koyup rahatsızlığın şudur demez bir çoğu. sen o kadar okudun diye biz miyiz suçlusu?

muayene etmek yerine habire soru sorması. oran ağrıyor mu, buran ağrıyor mu, yok şu oluyor mu, yok bu oluyor mu? Ulan 6 sene bu soruları sormak için okumuşlar diye düşünmek.

pek suçları olmasa da doktorlar dizisi başlı başına yeterlidir.

(bkz: Doktorlar dizisi)

hastayı müşteri gözüyle görmeleri oysa eskiden sınıkçılar falan ne varsa at derlerdi. bunlar öyle değil. bir ara iyice azıtmışlardı. bıçak parası falan alıyorlardı.

arkadaşların tıp prof. bir hocası gereksiz yere bademcik ameliyatı falan yapan meslektaşlarını anlatışı varmış. böyle işte allah tan korkmaz ve denetim olmazsa olacağı budur. okuyunca eşek adam olmuyor..

kibirli olmaları. ben ne oldum havaları ve bu kadar okuduk para hakkımız demeleri halbuki fazla fark yok yani okumalarında , olsa bile çok para kazanacağız demeleri haksızlık. önemli olan insanlara yardım...

birde hastalarını soymaması gerekirken soyanlar var. birde kadın hastalıklarını seçen erkek doktorlara kızıyorum. kadın amı görmek mi istiyorlar.. saçma bence seçmeleri ve haksızlık.. ben öyle bakıyorum..

bazılarının fazlaca ukala olması. ''ben koskoca doktorum, sen ne anlarsın?'' edalarıyla bakması.

doktorlar dizisinden mütevellit.

atesınız 40 dereceyken buz gıbı sudan cıkan sterıl bezlerı koltuk altı, göğüs altı, kasıklar, diz altı, bilekler ve alına koyması.

Burun kanaması sonucu ufacık burun delığıne ıkı cubuk sokması, o cubukların sonradan şiştiğini öğrendıgımde her seyın gec olması. 3 ay asımetrık burun delıklerı ıle gezmıs olunması. Oysa tek cubuk yetermıs.

Önemsememe sonucu konulan yanlıs teshısler

daha muayene etmeden git şu şu tahlilleri yaptır gel demesi, kardeşim madem tahlil yaptıracaksın neden saatlerce ben sırada bekliyorum, desene baştan git tahlillerini yaptır gel diye, bende kapının önünde boş yere beklemek yerine tahlillerimi yaptırır gelirim di mi ama?

(bkz: doktorların götlerinden büyük egoları)

girp ilacı yazarken küçük dağları ben yarattım havasında olmaları. lan götelek altı üstü grip olmuşum neyin kafasındasın sen. evet.

tabi genelini olumsuz eleştiremesemde. yapılan bir apandisit ameliyatı sonrası;
+ doktor bey hastananın ateşi yükseldi!
- aaa! enfeksiyon kapmış, oysa ben ameliyat esnasında 2,5 lt suyla yıkamıştım.
+ müşade altında tutulması gerekmez mi?
- yok yok gerek yok.

ulan ateşi 39 lan el insaf!!!! nedir bu rahatlık yahu?

sağlık bakanlığının konuya el atması gerekmektedir, bu konuda sonra derece rahat olan doktorlar hakkında.

işte bunlar hep edimsel koşullanma.

(bkz: kutsi)

hastalarıyla aralarında efendi- köle ilişkisi kurmaya çalışmaları.

kimse kimseden üstün değil, hastalar olmazsa senin de bi hükmün olmaz. saygılı ol.

sabo terlik giymeleri.

her şeyi kendilerinin bildiklerini sanmaları.

bu başlık altındaki entryleri okumak.
evet bende bu etkiyi yaptı.

yeni yetmesinden profesörüne, küçük dağları ben yarattım havalarında olmalarından. sanki bana okuyup doktor olmuş pezevenk.

kaç yaşında olursan ol mutlaka iğne yaparım haa şakasına maruz bırakmıyorlarmı deli ediyor beni. açacan kaba eti yap ulan yap diycen bön bön bakacak.