bugün

bu durumda maliki mezhebinin taklit edilmesi gereklidir. zira malik'de gusl abdesti alırken ağzın içinin yıkanması farz değildir.
hay mına koyum sizin verdiğiniz fetvanın.
hacı o zaman gözlük de kullanmayalım kendi gözümüz vat ya hani, ya da baston kullanmak zinhar günahtır, ayakların ne güne duruyor?
islam'a uzak olup fetva vermeye bayılanların yanlış bildiği gerçek.
oysa ortada zaruri bir hal vardır, kafanıza göre dolgunuz çıkarıp geri yerine takamaycağınız için gusle engel değildir.

--spoiler--
işte böyle bir zaruretten dolayı dişe dolgu yaptırılır veya kaplatılırsa, artık o dolgu ve kaplama maddesi dişin kendisinden sayılır. Bu bakımdan da gusle bir engel teşkil etmez.
--spoiler--

http://www.sorularlaislam...-cikarmak-gerekir-mi.html
(bkz: zorlaştırmayınız kolaylaştırınız)
sonuna kadar yanlış bilgidir. şu anda müslümanların yarısından çoğu cenabet gezerdi yoksa.

ha bir de götü yiyen dolguyu aldırıp sinirleri bi' açıkta bıraksın bakın bakalım ne oluyor.

başlığın sözlük içindeki durumu üzerinden değerlendirmek gerekirse "lan erecto diye nicki olan adamın yazdığını mı dikkate alıyoruz şimdi?"
sargıya kıyassa zaten sahih olur.
diş dolgusu dişin yüzeyi olur, çürümüş delinmiş kısım iç olur bu yüzden gusulde yıkanması farz olan ağzın içi dişin yüzeyidir. dolgu dişin çürüyerek kaybolan kısmına yapılır sağlam kısım üzerine yapılmaz. çıkarılabilir protezlerin çıkarılması gerekir.
(bkz: sikinti yok)
diş dolgusu gusle mani değildir.sağlık söz konusu olduğunda dinde ruhsat denen kavramlar vardır ki sargı da buna binaen gusle engel teşkil etmez.
bunun adı;

hurafelerle allah'a inanmak, yeni yeni din anlayışları getirmek. allah'ın kur'an'ın dışında bıraktığı her tür konuyu, yine kur'an bütünlüğünde ale almayıp helal haram belirlemek, doğru yanlış belirlemek. buna biz kısaca : hezeyan diyoruz.

"Ey iman sahipleri! Size açıklandığında canınızı sıkacak şeylerle ilgili soru sormayın. Kur'an indirilmekte iken onları sorarsanız size açıklanır. Allah onlardan vazgeçmiştir. Allah Gafûr'dur, Halîm'dir." (maide/101)

dinlerini, amellerini nasıl yapacaklarını, nasıl birer mümin olacaklarını allah'a, kur'an'la iman eden resulune göturmeyip, ayda 600 bin lira para alıp size din anlatan insanlara imanlarınızı teslim ederseniz, işte böyle bocalar durursunuz. pislik içinde, hezeyan içinde, ne yaptığından neye inandığından habersiz, hoca'dan, hacı'dan kısaca kur'an dışında başvurduğunuz "tüm kaynaklardan" allah'ı öğenmeye çalışırsanız, allah'ın kanunlarından başka kanunlar, yasalar, anayasalar, hükümler, icraatlar çıkarırsanız "pislik içinde kalırsınız" başınızdan aşağı pislik yağar.

"Şüphesiz, yeryüzündeki hareket eden canlıların Allah katında en kötüsü aklını işletmeyen sağırlar ve dilsizlerdir." (Enfal/22)
Işıkçı avellerin yüzünden insanlar Hanefi Mezhebinde diş dolgusu gusül abdestine mani olur zannediyor. Bu hatadır.

Ebubekir Sifil Hoca bu konuda makalesinde diyor :

Soru: Sizin de bildiğiniz üzere gusül abdestinde ağzın içini yıkamak, Hanefi ve Hanbeli mezhebinde farz, Maliki ve Şafii mezhebinde ise sünnettir. Bu durumda Hanefi mezhebine tabi ve ağzında diş dolgusu olan bir müslüman Maliki veya Şafii mezheblerinden birini taklit etmezse farzı terk etmiş olup, guslü sahih olmaz mı? Bir hoca her gün radyoda ısrarla guslünün sahih olmayacağını, cünüplükten kurtulamayacağını söylüyor. Başka Mezhepleri taklit etmenin ölçüsü nedir? Bu konuda fetva nedir?

Cevap:.Soruda da ifade edildiği gibi gusül abdesti esnasında ağzın içini yıkamak Hanefî ve Hanbelî mezheplerinde farz iken, Şâfiî ve Mâlikî mezheplerinde sünnettir. Kaplama veya dolgu dişin Hanefî mezhebinde gusle mani olduğunu söyleyenler, Hanefî Fıkıh kitaplarında mevcut şu hükümden hareket ediyor: Gusül esnasında su, diş çukurundaki yemek kırıntısının altına ulaşmazsa gusül sahih olmaz.

Bu mesele ile ilgili olarak el-Kevserî merhum, Düzce‘den kendisine mektupla sorulan bir soruya Kahire‘den şu cevabı göndermiştir: “Diş doldurtma (dişe dolgu yaptırma) meselesinde ince eleyip sık dokuyorsunuz. imam-ı A’zam, ayetteki (5/el-Mâide, 6 ayeti) “fettahherû” (iyice temizlenin) emrine istinaden, külfetsiz olarak suyun ulaşabileceği her yere ulaştırılması gerektiği görüşündedir. Binaenaleyh “mazmaza ve istinşak (ağzın ve burnun içinin yıkanması) gusülde farzdır” demiştir. Lakin hiçbir zaman “temiz iken diş doldurtmayınız” veyahut “doldurttunuz ise yıkanacağınız zaman dişlerinizi söktürünüz” dememiştir. Bunun ilerisine gitmek ona iftira olacak. Fıkıh kitapları meydanda!

“Erkek hakkında kullanılması yasak olan altın, diş kaplamasında ve perkitilmesinde (dişin sağlamlaştırılmasında) kullanılabilir mi meselesi malum. (Bu mesele) imam Muhammed‘in “es-Siyeru’l-Kebîr“inde ve “el-Muvatta“ında olduğu gibi, takriben her Fıkıh kitabında da mevcuttur. Hatta hafız Cemâluddîn ez-Zeyla’î, “el-Hidâye“nin hadislerinin tahrici olan “Nasbu’r-Râye“de, “Uhud günü (savaşta) dişim kırıldı. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.v), altından diş edinmemi (yaptırmamı) emir buyurdu” ve “Osman dişlerini altınla kaplattı” gibi hadis ve eserler mevcuttur. (Bu rivayetlerde geçen) “tadbîb”in “kapla(t)mak” ve “şedd”in “perkitmek” manasında olduğu malum. (…)

“Bunlarda “su altlarına geçerdi” denilemez. (…) Parası olan dişini doldurtsun ve yaptırsın; hiçbir Şer’î engel yoktur. Dişlerin ne olduğu da malumdur. Temizlikleri mucib-i tereddüt olamaz…” (Bu mektubu”Gençlik ve Namaz” adlı kitabında (339-40) nakleden muhterem Yusuf Özcan hoca, onu bizzat görerek tahkik ettiğini belirtiyor.)

Yusuf Özcan hoca, mezkûr kitabında bu mesele ile ilgili olarak merhum Ö. Nasuhi Bilmen ve Said Nursi‘den de birer fetva nakletmiştir. Her iki fetvada da zaruret ve hacet durumunda dişleri kaplatmanın veya doldurtmanın caiz olduğu ifade edilmiştir. el-Kevserî merhumun fetvasında herhangi bir zaruret veya hacet söz konusu edilmediği halde Ö. Nasuhi Bilmen ve Said Nursi‘nin fetvalarında, cevazın zaruret veya hacet şartına bağlandığı dikkat çekmektedir.

Keza Hanefî ulemadan el-Kâsânî merhum da kaplamanın dişe tabi olduğunu, tabiin de asıl hükmünde olduğunu söylemiştir.

Netice olarak şunu söyleyebiliriz: Hanefî mezhebine mensup bir kimse dişine kaplama veya dolgu yaptırdığı zaman, yaptırdığı bu kaplama veya dolgu asıl diş hükmüne geçer ve Said Nursi merhumun da dediği gibi kaplama veya dolgunun altında kalan asıl diş, “ağzın zahiri” hükmünden çıkar; yıkanmaması guslü iptal etmez

Makalenin bağlantısı : https://ebubekirsifil.com...ucu-sorulari/dis-dolgusu/

Sifil Hoca konuyla alakall diğer bir yazısında da Mustafa Sabri Efendi'nin bu konuda fetvasını aktarmış, dileyen baksın : https://ebubekirsifil.com...-ve-dis-dolgusu-meselesi/

Hanefi fıkhı alanında Türkiyede en iyi hocalardan Fatih Kalender Hocanın bu konuda cevabını okumak için : https://darusselam.com/so...abdestine-mani-midir.html

Fatih Hocanın bu meseleyle bağlı soruya verdiği cevabı dinlemek için : https://youtu.be/WqkZYdL_cP4

Yine Hanefi Fıkhını ülkemizde en iyi bilen hocalardan Ahçet Polat Hocanın bu konuda görüşünü dinleçek için : https://www.ismailaga.net...sakincasi-var-midir-11524