bugün

gazi mahallesi'nde etkinliği olup, gazi mahallesi'nin anarşist kimliğinin kendisine kaymasını isteyen ve bölgede etkinliğini arttırmak için çalışmalar yapan pkk ile çatışma halinde olan yasadışı sol örgüttür.
mahir çayan'ın kurduğu deniz gezmiş' in aksine devrimin şehirden köye yayılmasını isteyen gruptur. insan hakları için ölüm orucuna girecek kadar cesurdurlar.
aktif kadin uyeleri oldukca cirkin olan orgut. zaten olum orucu tutanlari, canli bomba vesaire olacak olanlari da bunlar arasindan secerler. olecekse cirkini olsun, guzelleri haremde kalsin, cinsel durtulerimizi datmin gorevi ustlensin mantigi. evet efem neymis bu orgutteki kadin uyelerin gorev dagili mi ? cirkinler olume, guzeller hareme.
(bkz: mlkp)
resmi siteleri : http://www.dhkc.org dur.

örgütün gündeme sıkca gelen ergenekon iddaları ve aslan tayfun özkök'ün yakalanmasıyla ilgili açıklamalarına birinci elden ulaşılabilir.
öncelikle oral çalışlar ile yapılan röportaj:

E. Kılıç: Sol örgütlerin iddianamede [Ergenekon iddianamesinde] yer alması ilginç değil mi?
O. Çalışlar: Sosyalistlerin çok bulaştığı kanaatinde değilim. işçi Partisi var, onun dışında da yok.
E. Kılıç: DHKP-C?..
O. Çalışlar: Onların ne kadarı soldu, ne kadarı devletle ilişkiliydi bilmiyoruz. Bunlar devlet kuvveti miydi, devlet onları ne kadar yönlendirdi? Zaten şüphelerimiz vardı. Ergenekon belki de bunların netleşmesi bakımından imkân yaratacak. Ama sol hareket bunun dışında.

dhkc sitesinde oral çalışlar' a verilen cevap sert olmuştur:

Sana kim veriyor kimin sol olup kimin sol olmadığını belirleme yetkisini?
Sen kimsin? Aydın Doğan'ın gazetesinde bir köşe kapan, Bush'un Türkiye'yi ziyaretinde Amerikan emperyalizmi tarafından "akredite" edilen Oral Çalışlar'ın haddine mi bunu belirlemek?!

Senin sosyalistler dediğin, sol hareket dediğin kim peki Oral Çalışlar?

Sana göre sol, ihbarcı işçi Partisi ve Radikal-Taraf solculuğundan ibaret anlaşılan. Öyle ya, devletle uzlaşmayan, devlete karşı silahlı mücadele veren herkes "sahte sol"dur sana göre.
Ama senin gerçek solculuğunun ölçüsü ne?
Hikmet Sami Türk'lere, Ecevit'lere övgüler dizmek mi mesela?
Her yazında yemin billah devrimci direnişlere ne kadar karşı olduğunu söylemek mi?

Bütün bunlara rağmen, Oral Çalışlar ve benzeri ilerici, demokrat olma iddiasında olanların bu iddialarına saygı duyar, bu konuda atacakları en küçük bir adıma değer veririz; ancak iş, devrimci harekete açıkça kontrgerillanın ağzıyla saldırmaya varınca, orada durun!
Orada artık demokratlığın d'sinden, aydın olmanın a' sından söz bile edilemez.
Orada karşımızda yalnızca düşmanın söylediklerini tekrarlayan bir ağız vardır.

Ergenekon'la devrimciler arasında bağ kurmak, dün devrimcileri "Moskof uşağı, Pekin uşağı" olmakla suçlayan karşı-devrimcilerin, faşistlerin söyleminin bugüne uyarlanmış halinden başka bir şey değildir. Dün şu veya bu şekilde bu söylemlerin hedeflerinden biri olan Oral Çalışlar, bugün aynı söylemi devrimcilere karşı kullanan bir duruma düşmüştür. Bu kendisi için kuşku yok ki trajik bir düşüştür.

Devrimcilere saldırarak, kontrgerillanın karalamalarını tekrarlayarak devlete daha çok güven verebilir; AKP'nin "derin devletle hesaplaştığı, gerçek demokrat olduğu" teorileriyle AKP'nin gözüne de girebilir. Böylelikle düzen içinde yeni kariyerler, statüler kazanabilir, ama sol olduğu, aydın olduğu iddiasında bulunamaz.

Devrimci hareketin tarihi apaçıktır. Teorimiz, pratiğimiz herşey ortadadır.

Devrimci harekete yönelik iftira ve karalamaları ilk söyleyen Oral Çalışlar değildir.

Bu iftiraların sahiplerine bugüne kadar hep şunu söyledik:

Eğer bir iddianız varsa, bunu ispatlamalısınız. iSPATLAMAYAN ALÇAKTIR.
Oral Çalışlar'a söyleyeceğimiz de farklı değildir.

Oral Çalışlar'ın ukalaca, saygısızca, sorumsuzca ve düşmanca "ne kadarı soldu, ne kadarı devletle ilişkiliydi bilmiyoruz. Bunlar devlet kuvveti miydi, devlet onları ne kadar yönlendirdi?" diye sayıkladığı devrimci hareket, bugüne kadar 600'e yakın şehit verdi. Bu tarihe saldıranlar bilsin ki, her şeyden önce şehitlerimiz adına yapışırız yakalarına. Bu hareketin saflarında mücadele ettikleri için yüzlerce insan tutsaktır oligarşinin hücrelerinde. Bu harekete karşı kontrgerillanın ağzıyla alçakça yalanları tekrarlayanların yakasına tutsaklarımız adına yapışırız. Bu hareketin saflarında binlerce insan, emperyalizme, oligarşiye karşı mücadele ediyor. Adına ister Susurluk deyin, ister Ergenekon, kontrgerillaya karşı onyıllardır mücadele eden de ne AKP' ydi, ne Oral Çalışlar gibiler; o mücadeleyi de biz sürdürüyoruz; kan can bedeli mücadele eden yoldaşlarımız adına, hareketimize saldıranların yakasına yapışırız.

Ergenekon iddianamesi, Veli Küçük ve benzeri kontrgerillacıların suçlarının tamamını ortaya koymaktan niye özenle kaçınıyor acaba? Oral Çalışlar'ın bu konuda bir fikri var mı? Kaybedilen 600' ü aşkın devrimcinin bir tekinin kaybedilmesi olayının bile bu iddianamede yer almamasının nedenini açıklayabilir mi?..

Peki devrimcilere karşı gerçekleştirilen yüzlerce infaz, "bin operasyon" neden yok?

Oral Çalışlar, bunları sorup cevaplarına kafa yoracağına ne yapıyor:
AKP'ye övgüler yağdırıp devrimcilere küfrediyor.
AKP'yi demokrat ilan edip, devrimcileri "devlet"le ilişkilendiriyor.
Bu mu aydın tavrı? Bu mu demokratça? Bu, ne cehalettir, ne de süreci, olayları yanlış değerlendirmek olarak izah edilebilir. Bu kadar masum değildir.

yüzlerce şehit vermiş, 39 yıldır faşizmle dişe diş mücadele veren bir harekete karşı bu alçakça iftiraları tekrarlamak tek kelimeyle ALÇAKLIĞA ORTAK OLMAKTIR.

Oral Çalışlar, eğer sorumlu bir aydınsa, eğer demokratsa, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için mücadeleye bir nebze saygısı varsa, bu mücadelede şehit düşenlere bir saygısı varsa, devrimci hareketten özür dilemelidir.

Yok eğer, kendini düzene kanıtlamak ve düzen içinde daha başka statüler elde etmek için devrimcilere bilinçli bir saldırı içindeyse, o zaman yolu açık olsun. O zaman ona bir aydın, bir demokrat gözüyle değil, başka gözle bakarız. O zaman, düzen nezdinde "akreditasyonu"nu pekiştirebilir, ama ilkeli, tutarlı sol kesimler içinde kendisini "akredite" edecek kimseyi bulamayacaktır.

Devrimci Halk Kurtuluş Cephesi
http://img233.imageshack....sunkaratascenaze12sc1.jpg
(bkz: parti cephe)
mahir'in politiklesmis askeri savas stratejisini benimsemisdevrimci sol un ardili olan orgut.

(bkz: genclik gelecek gelecek sosyalizmde)
tüzüğünde de belirtildiği üzere ancak kürtlere özgürlüğü savunan bir zihniyete sahip kişilerin, savunabileceği bir örgüttür. pkk dışında insanları sosyalizm ile birlikte örgütlemeye çalışan bir yapısı var. hatta pkk ile ters düşmekteler diyebiliriz, zamanında istanbul'daki büroları pkklılar tarafından basılmış. ama sonuçta kürtçülük üzerinden yürüyen ve sosyalizm hedefli bir yapı. bildiri dağıtma, mitingler, açlık grevleri... peki ne için? daha iyi bir türkiye için mi? tartışılır. pkk ile ilgisi olarak söylenebilecek şey ise aynı bokun lacivertidir, biraz daha sosyalleşmiş ve tartışmaya açık insanlardan oluşuyor. kürt milliyetçiliğinin vermiş olduğu duygulardan kaynaklı sınırlı görüşler ve hayaller. üstteki yöneticilerin emelleri ile alttaki sosyalizm aşkıyla koşuşturan inandırılmış insanlar arasındaki uçurum...

http://www.dhkc.org/www/a...?read.html?yol=./0023.jpg
http://www.dhkc.org/www/a...?read.html?yol=./0020.jpg
http://www.dhkc.org/www/a...?read.html?yol=./0071.jpg

edit: christian troy ile yaplan mesajlaşmalar sonucunda, bilinenin aksine pkk'dan ayrı bir örgüt olduğu konusu farkedilince editlenmiştir.
kuruluşundan bugüne alman merkezli istihbari yapıların kontrol ve güdümünde olan örgüt. zaman içinde cia ile de ilişkiler geliştirmiştir.
pkk ile olan iliskisi sudur: dhkp c gerillalari pkk'nin kamplarinda egitim almistir bir donem.
ayrica 90'larin basinda bir arada bir seyler yapmak adina ortak eylem plani yaptiklarini aciklamislardir. bunun adi da:

fasizme karsi birlesik direnis cephesidir.
devrimci ayağına insanları öldüren, pkk ile dirsek teması kuran terör örgütü.

amaçları devrim ama ne devrimi ? al pkkda dağlarda devrim istiyor ! bu ülkede devrim olmaz kardeşlerim... siz önce atamızın devrimlerini özümseyin hazmedin. sosyalizmi o zaman görürsünüz... gerçek devrim neymiş o zaman görürsünüz.

siz ne devrimi istiyorsunuz, biz gayet iyi biliyoruz...

bazı kişiler terör örgütü olduğunu kabul etmiyor ya en çok ona şaşırıyorum. onlara sempatizan diyoruz, bir üst modelleri partizan olur, ankara'nın kaldırım taşlarını söküp polise fırlatırlar... kısacası toplumu ve toplumsal düzeni tehdit ederler. sanırım bunun farkında değiller...

kapitalizme hayır derler ama o çarka çomak sokamazlar. bunu gayet iyi biliriz. kardeşlik paylaşım derler egoları, ruhlarını çürütmüştür çoktan. marx - lenin derler sistemlerinin çürüdüğünün farkına varmazlar çünkü gözle görülür örneklere bakmazlar.

silahlarlarıyla ve ellerine bulaşmış kanlarla dağdaki pkkdan farkları yoktur.
mahir cayan'in politiklesmiş askeri savas stratejisinden hareketle oluşturulmuş bir örgüt ise, diğer tüm sol terör örgütü diyebileceğimiz, irlandalı baskonyalı terör örgütleri gibi, politikalarını hükümete muhalif olma üzerine mi yoksa doğrudan devlete yani türkiye cumhuriyetine muhalif olma üzerine mi oluşturduklarını kavrayamayan, sosyalizmi sike sike getireceğiz düşüncesine sahip ancak tanım olarak faşizme uygun hareketler yapan, nitekim bu "zorla sosyalist olacaksınız", "bu ülkeyi sosyalist etmek için militarist bir güç kullanacağız" mantığı da faşist bir mantıktır ki mahir çayan'a aidiyeti vardır bu mantığın, bunun sonucunda dhkp-c'nin artık neyi amaçladığını unutup sadece yıkım için bombalar patlatması da doğaldır.

eğer sosyalist düşünce ve insan hakları savunuluyorsa, öncelikle insan hayatına saygı duyulması gerekir. bu ülkede özdemir sabancı'yı katletmiştir bu sapık örgüt. özdemir sabancı ki toyota'nın ve türevi bir sürü uzakdoğulu otomobil firmasının türkiye'ye fabrika kurmalarını sağlamış, binlerce kişiye istihdam sağlamış, üstelik çok iyi şartlarda, şu günlerde kim sabancılarda çalışmak istemez ki mesela, kısacası memlekete faydalı olmaya çalışmış, sabancıların en küçüklerini vurmuşlardır. buyrun kime hizmet ettiklerini siz düşünün...

dipnot: özdemir sabancı öldükten sonra, toyota grubunun belki de tüm dünyada güvendikleri tek kişi ölmüştür, toyota'nın türkiye'den başka yerde fabrikası yoktur mesela, nitekim özdemir sabancı ölünce, toyota grubu sabancı içerisinde özdemir sabancı'ya ait olan tüm hisseleri hakları satın almıştır, toyotasa'nın çalışanları da yabancı sermayenin malı olmuştur, buyrun işte sosyalizme insan haklarına türkiye halklarına böyle hizmet edilir, kişi öldürülüp haklarının yabancılara geçmesine neden olunarak...
pkk ile ilişkisi varmış da cartmış, curtmuş da. pkk ile en fazla ideolojik mücadece veren örgüttür dhkp-c. hatta bu ideolojik mücadele nedeniyle yunanistan, gazi mahallesi, gülsuyu, diyarbakır gibi yerlerde pkk'lıların saldırısına dahi uğramıştır bir çok kurumu.

hakkında atıp tutanlar;

http://www.dhkc.org
http://www.ozgurluk.org
http://www.yuruyus.com
http://www.halkinsesi.tv/

gibi linkleri okuyuversin bi zahmet.

düdüt: özdemir sabancı'nın öldürülmesiyle ilgili bilgilere de http://www.halkinsesi.tv/ sitesinde ki kitaplık bölümünden ulaşılabilir.
uluslararası terörist örgütler listesinde revolutionary people's liberation parti - front olarak geçen terörist oluşum.
baktık baktık, maalesef özdemir sabancı cinayeti hakkındaki bilgileri, ilgili sitenin kitaplık bölümünden bulamadık, zaten sitenin kitaplık bölümü de yok, bulan olursa özel mesajla uyarabilir, linki verenlere mesaj attık cevap yoktu maalesef.

her neyse, taraflı linkleri okuyarak bir örgüt hakkında doğru bilgiler alınabileceğini düşünen insanları görmeme neden olan örgüt, şahsen pkk ile ilişkileri iyi veya kötü demiyorum, örneklendirme yoluna gidiyorum, pkk türkiye'ye zarar veriyor da dhkp-c vermiyor demek mantıksızlık.

üstelik yine diyorum "taraflı yayınlar" takip edilerek, gerçeğe ulaşılmaz, pkk terör örgütünün sitesinde geçmiş yıllardaki operasyonlardan biriyle ilgili, 50.000 türk askeri ile 15-20 kişilik pkk'lıların çatıştığı ve pkk'lıların kahramanca savaşarak sadece 13 ölü verdiğini, onların da türk ordusunun kullandığı kimyasal silahlardan dolayı olduğunu söylüyorlardı... birincisi bahsettikleri bölgede toplam olarak 3bin türk askeri vardı, ancak operasyona kaç kişi katılmıştı bilemiyorum ki devriye görevinde olmaları yüksekle ihtimal 50-60 kişilik bir birlik olma olasılığı var, üstelik türkiye'nin de kimyasal silah bulunduramayacağı *, yapacak yada alacak kapasitesinin de olmadığı, gerçeği var iken, sırf ölülerini yüceltmek adına yalandan hiç kaçınmayan yayınlardı, pkk terör örgütünün sitesindekiler...

dhkp-c yanlısı sitelerin de özdemir sabancı'dan için masondu, Allahsızdı, türkiye'yi satıcaktı vs. demesi yüksek ihtimal bana göre, ne kadar doğru belli değil.
dhkp-c sınıfsal bir hareket değildir. zira öncü halk savaşını savunur. bu anlamda demokratik halk devrimini savunur. pkk yi şuan itibariyle faşist gerici bir örgüt olarak tarifler.
http://www.halkinsesi.tv/ adresinden Hakan Saraylıoğlu'nu cezanlandırılmasına ilişkin 377 nolu açıklamasına ulaşılabilecek örgüt. eylemi ergenekonla ilişkilendirmeye çalışan aklı kıtlara cevap niteliğinde...
ülkemizi bölmeye çalışan, kavga, gürültü ve nizah ile kan ile herşeyi çözebileceğini sanan yasadışı örgütlerden birisi.
(bkz: titre oligarşi parti cephe geliyor)
bildiğiniz terör örgütü.
sempazitanlarından tanıdıklarımın olduğu iyi çocuklar örgütü(hepsi demedim bak:)
kökeni thkp-c ye uzanan daha sonra devrimci sol olarak adını duyuran ve sonunda dhkp-c ismiyle partileşen silahlı mücadele veren marksist örgüttür. kendisine has tavrı yöntemleri ve gelenekleri vardır.

(bkz: halkız haklıyız kazanacağız)
sosyalist bir devrim şu an için söz konusu olmadığından kendileri kürt halkının savunuculuğunu(!) yapmaktadır. (kendi çaplarında.)

(bkz: kendine devrimci diyen pkklılar)