bugün

geçen sene odtü'deki söyleşide; ihtilal çıktığını sabah babasından öğrenirken, babasının kenan evren'i televizyonda görüp
"oğlum bu adam benim sınıf arkadaşımdı, bu adam manyaktır, psikopattır, ağzımıza sıçar" anısını anlatan yazar.
(bkz: alternatif cezmi ersöz kitap isimleri)
damardan yazdığı şiirleri bestelense rahatlıkla orhan gencebay ya da ferdi tayfur şarkısı olabilecek şair/yazar vs.

bu karamsarlıkla hala nasıl intihar etmediğini merak etmeden yapamıyor insan.
ne yazdıklarına ne de kendisine aklımın ermediği insan.
ezik edebiyatı
çoğu yazar tarafından okuyucularını karamsar ruh haline ittiği için eleştirilmektedir.

ama yinede herkes en az bir kere okumuştur bir cezmi ersöz kitabı ve unutamamıştır. bunun gibi:

--spoiler--
kalplerinde aşk işaretiyle doğar kimileri... yeryüzüne gönül indiremez onlar... hayatı ve insanları anlarlar, hayata ve insanlara merhamet duyarlar, ama hayatın ve onun içindeki insanların yaşadıkları gibi yaşayamazlar...

aşk işaretiyle doğanlar yaşarken dünyaya talip olamazlar... bilirler ki ne isteseler, neyi alsalar, ne kazansalar aşkın dışında hiçbir şey avutmaz onları, teselli etmez. gönüllü sürgündür onlar. gizliden gizliye hissederler bunu.

kaplerinde aşk işaretiyle doğsa da bazı günler yorulur insan karşılıksız sevgilerden... yorulur kendisini anlatamamaktan. sevgilim der, sevgilim, ama sevgilim dediği yanında değildir, bilir. bazı günler insan soluksuz kalır, içindeki sevgili olmasa bile karşısındakine deliler gibi sarılır. o olmadığını bile bile sonsuz bir umutsuzlukla sarılır. insan soluksuz kalmaya görsün, sevgili diye bütün yanlışlarına, bütün kaçışlarına, kendine yaptığı ihanetlere sarılır. insan bir kere içindeki aşktan umudunu kesmeyegörsün, her şey olmak, her yere yetişmek için bu hayata düşer. herşey olduğunu, her yere yetiştiğini sandığı anda ortada kendisi yoktur artık. kaybolmuşluğa çok yakındır. kopup geldiği ışığa inancı azalmıştır. daha az acı çekiyordur artık. ama daha mutsuzdur eskisinden. daha mutsuzdur, o ışığı acı çekerek özlediği günlerden.
--spoiler--
ya bırak allahaşkına dedirten. insanı tiksindirecek kadar kötü yazan. edebiyatın kökünün edep olduğundan bihaber insan. birde bu adamın kitaplarını alıp okuyanlar var. anlamak çok zor çok.

not: şimdi insanları genellemeyin, yok bu benim beğenim diye msjlar gelecek, entry kötülenecek falan ama önemli değil artık napalım. birilerini uyandırır ve türk edebiyatını yükseltebilirsek ne mutlu bize dimi ama.

edit: ben dedim kesin kötülenir diye. kötüleyen arkadaşı saygıyla selamlıyorum.
tamamen oradan buradan çalıntılarla, birşeyler yazmaya çalışan, göbekli insan. kimsenin günahını almak istemem ama, gay olduğu kulislerde yankılanıyor.
sab-i sıbyana rahat vermeyen paso yazan insan... yazar diyenler de var tabi buna... saygı duymuyorum!
aşkı karamsarlıkla karıştıran yazar.
okursunuz okursunuz, ve sonunda şöyle dersiniz: ee?
her cümlesi bir diğerine benzer.
bir kitabını okuduysanız, diğerlerini de okumuş kadar olursunuz.
çok merak ediyorsanız, seçmeniz gereken kitabı en ince olanıdır.

dip not: üzgünüm.
yıllardır her hafta leman alıp mümkün olduğunca okunmayan yer bırakmama rağmen kendisinin yazıları tarafımdan bir kez bile okunmamıştır. yazıları vasıfsız isci ye çok kasvetli gelmektedir. nihat genç gibi esip gürleyen yazarlar onun daha çok hoşuna gitmektedir.
günümüz kentli , mutsuz , mutsuzluğu mutluluktan daha çok önemseyen ve bundan haz alan kadın tiplerini
kaleme almayı seven sakallı ve peltek bir abimizdir .
çizdiği karakterlerin hepsi umudunu yitirmiş kişilerdir de 1995 ten beri hep mi mutsusuz ve hep mi terkedildik hep mi yatağımızın ucunda kalakaldık be cezmi abi ?
bu kısır döndü seni de kısır etmedi mi eeee be cezmi abi ??? şöyle çiçekli böcekli şeylere el atsan da biz de kurtulsak sen de ...
kitaplarında yazdıklarıyla kendini tekrarlayan kişi. ticari amaçla yazan kişi bu sebeplede yazdıklarında bir samimiyet olamıycak kişi. imza günü için bir kitapçıya çağırıldığında kendisi için 500 ve şiir okurken yanında gitar çalacak kişi için 250 ytl isteyen beni küfür ettirecek kişi, neyse ağzımı bozduracak. ayrıca imzalayacağım kitaplarımı ben getirir ve satarım diyerek kitapçının amacını anlamsızlaştıran kişi.
vakti zamanında ben üniversite 2. sınıftayken bursaya gelmiş bir kitap söyleşisi yapmıştı ve zuhal olcaya olan aşkını itiraf etmişti.. şimdi düşününce o günler hayal gibi.. zuhal olcay'a aşık olduğunu ve nasıl bu kadar zeki ve güzel bir kadının haluk bilginer gibi bir adamla birlikte olduğuna şaşırdığına değinmişti ve bir de zuhal olcay 'ın dayak yediğinden bahsetmişti.Hey gidi Cezmi Ersöz hey zaman geldi geçti boşandılar bile ama sen hala aynı yerdesin .
kompleksli leman yazarı. Aşkları arasında sıkışıp kalmış ve oluşum sürecini tamamlamamış lümpen insan.
aglak kizlarin sevdigi bir yazar, leman da okumadigim tek kosenin sahibi.
kızım olursa adını berfin koyacağım dediği için hakkında dava açılan yazar.
rozet atatürkçüsü diye bir $ey var. i$te bu o. demagojik piçliğin alemi yok cezmi, sen ne bu ülkede yazar olabilirsin, ne de her kentin vapur iskelesinden sana el sallayan o güzelim yurdumun sevgiye aç genç kızlarının birkaç mollük hislerine gerçekten yürekten vaveylalarla kar$ılık verip, zefreyi ruhunun en karanlık antrelerinde hissedebilirsin. pragmatist herif.
23 Ocak 2007 Salı Günü sinemalarda. Pardon Bursa leman kültür de olacak yazar.
Saat 21:00 - 23:00 arasında haluk çetin ile hem çalıp hem söylecekmiş.
kücükken bunun kitaplarını kollekte eder, tekrar tekrar okurdum. okuma yavrum sapık derlerdi, dinlemezdim.. taa ki o güne kadar :S..
ali sami alkış, altemur kılıç, esra ceyhan ve tansaş reklamındaki ezik adamla aynı odaya kapatılıp kapısına kilit üzerine kilit vurulası insan. boş durmaz hem, lise eteği giydirdiğimiz esra ceyhana yazılır
bugün itibariyle nezih kitabevinde adına imza günü düzenlenmiş olan ,başarısız bir yazar.
efendim bu adamın kitapları çok sonra geçti elime. ancak fark ettim ki yazdıklarını okuyunca, pek benzeşiyormuş dilimiz üslubumuz. aşk acılarına ayna tutan bir kişidir kendisi.
senin, sana rağmen bir yüzün var..

(#1706689)
SENiN OLMADIĞIN YERDE

Adına aşk koyduğun o büyük boşluğa
ben koca bir hayat sığdırdım...
Beni sevmemene isyan edip kaçmak,
sende aradıklarımı hayatla doldurmaya çalışmak,
ruhumun en büyük yanılgısıydı...
Hayat bana en acımasız yüzünü
sevgini inkar ettiğim zamanlarda gösterdi...
Ve şimdi asıl olmam gereken yerde,
hayata başladığım yerde,
kalbindeyim...
Vazgeçilmez oluşunun sırrı bu işte:
Senin olmadığın yerde ne olduğunu biliyorum...
Cezmi Ersöz