bugün

korkan varsa (gerçek müslümanlardan) da geride kalanlar için korkuyodur.
Cehenneme gideceklerini biliyorlardır.
cennete layık olamayacagimiz için.
Mümin korkuyla ümit arasında olmalı. Cennet var elbette ama bi de cehennem var yiyorsa korkma.
Cennet kadar cehennem de var ondan..
Cennet kadar cehennem de var ondan..
hayvanlar varoluşu gereği bilmedikleri şeylerden korkarlar. insan da toplumsal bir hayvan olduğu için bilmediği şeylerden daima korkmuştur.
düşünün aniden karanlıkta kalıyorsunuz ve bir kaç saniye de olsa elinizi attığınızda bulmayı umduğunuz nesneyi orada bulamadığınızda ne kadar panik olduğunuzu. bu korku da bunun bir benzeridir. ölümü de doğal olarak daha önce yaşamadıkları için bundan korkmaları gayet doğaldır.
her ne kadar bir yaratıcının varlığına inanmayan kişinin sorusu gibi görünse de mantıklı bir soru.
fazla detaya inmeden kısım kısım konuyu izah etmekte yarar var. tüm bu izahı rabbim olan allah'ın ayetleri ile delillendirerek açıklayalım;

insan, fıtratı gereği hata yapmaya ve yaptığı hatadan ders çıkarmaya (bkz: tecrübe) (bkz: tövbe) meyilli bir varlık olarak yaratılmıştır. aynı zamanda (bkz: inkar) etmeye de meyillidir. her insan dünya hayatının sonlanmasından, yaşlanmaktan, hastalanmaktan ve sonuç itibariyle ölmekten korkar. insanların ekseriyyeti "ölmekten korkar" bu durum herkes için geçerlidir. dozajı farklıdır evet, dünya hayatında çok zengin olan, bir insanın ölümden korkmasıyla, hiç bir varlığı olmayan, fakir ve sefil bir insanın ölümden korkma düzeyi aynı değildir. biri elindeki mal ve varlığın tadına varamadan ölüp gideceğinden korkarken, fakir olan zaten elinde bir şey olmadığı için kendi sefil hayatından kurtulmak isteyebilir. aynı zamanda bu dünya hayatında yaşadığı sıkıntılar nedeni ile kendi hayatını kendi elleriyle sonlandıranlarda vardır. bu demek oluyor ki, insanları korkutan sebepler görecelidir.

diğer yandan müslüman, gerçek anlamda "mümin" olan bir insan, allah'ın emir ve yasaklarını yerine getirmeye çalışan insandır, "Ahiret mutluluğuna erenler, ne mutlu kimselerdir!" (vakia/27)

rabbi olan allah'ın; dünya hayatının geçici olmasından, her canlının bir gün ölümü tadacak olmasından dolayı, rabbinin hangi durumda ne vaad ettiğini bilmektedir. mümin bir insanın ölümden değil, rabbinin huzuruna hatalı bir şekilde çıkmaktan korkmasıdır gerçek korkusu. çünkü mümin bir insan şunu bilir ki; öldükten sonra tekrardan dünya hayatında kendisine bir şans daha verilip dünya'ya gönderilmeyecek, bu dünya hayatı tek bir yaşam şansı ile sonlanacaktır. dolayısı ile bu şansı allah'ın emir ve yasaklarına sağır kesilip anlamadan, ilgilenmeden geçirmek istemez. bu hayiyle de kendisini neyin beklediğini bilir. korkusu ölmek değil! rabbinin istediği mümin profiline göre bir hayat yaşayamamaktır.

rahman olan allah bize ahiret hayatı manzaralarından örmekler verir. insanlar kendilerini ne tür bir atmosferin beklediğini daha henüz o ortama ulaşmadan bilirler. insanların hesaba çekildiği bir atmosferden bahseder allah ve şöyle der;

"Bütün insanları kendi önderleriyle birlikte çağıracağımız günü hatırla. (O gün) her kime kitabı sağından verilirse işte onlar kitaplarını okurlar ve kıl kadar haksızlığa uğratılmazlar." (isra71)

"işte o vakit, kitabı kendisine sağından verilen kimse der ki: "Gelin, kitabımı okuyun!" (hakka/19)

"Çünkü ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum." (hakka/20)

islam dinini insanlığa melik olan allah'ın izniyle duyurmuş bir peygamber bakın ne diyor;

"De ki: Ben peygamberlerin ilki değilim, bana ve size ne yapılacağını da bilmiyorum. Yalnız bana vahyedilene uyuyorum. Ben, sadece açık bir uyarıcıyım" (ahkaf/9)

ne diyor? ben rabbimin bana vahyettiğine uyuyorum, peygamber, elçi olduğum halde bende bana ne olacağını bilmiyor, rahim olan allah'ın affına sığınıyorum. işte olay bu dur.

diğer yandan bu başlık içinde serzenişte bulunan ve aynı düşünceye sahip olanlara şunu sormak gerekir;

cennet yok ise, neden müslümanlardan daha fazla ölmekten ve hatta cehennemden bu kadar çok kaygılanıyorsunuz? kaygılanıyorsunuz çünkü kendi düşündüklerinizin aslında doğru olmadığını vicdanınız içeriden size megafonla haykırıyor bu gerçeği.

sadece rabbinizden korkun, sadece rabbinden korkan hiç bir şeyden korkmaz! allah'ın ip'ine sarılan, tutunan asla bedbaht olmayacaktır.
parmağı kanasa hastaneye koşan türbanlılara sorulması gereken soru.
madem ölücen o zaman yemek yeme . ne boktan düşünce bunlar amk ?
Çünkü cehennem de var kimsrnin yeri garanti değil ki.
cehennem de var ama... ne kadar saçma bir başlıktır bu yahu!
haklı soru.
bir cennet vaadine bir milyon yıl yanmaya razıyım.
nasıl olsa bitecek.
belki arada af bile çıkar!
ya yoksa?
işte o zaman hapı yuttuk.
akıbetimiz eninde sonunda yıldız tozu olmak.
şuursuz, belleksiz bir yıldız tozu...
iyi tarafı, bunun farkında bile olmayacağım.
kötü tarafı, bilmiyorum.
sanıyorum herşeyin kökeni bu kelime: bilmiyorum.
brrr!...
korkanı bilmem ama ben korkmuyorum. nasıl ki anne karnından ağlayarak çıktığımızda yeni bir hayata başladıysak aynı şekilde öldüğümüzde de arkamızdan ağlanacak ve biz yeni bir hayata başlayacağız.
ölüm korkusunu azaltmak için ortaya konan cennet insan hayatı cehenneme benzedikçe etkisini azaltmakta ve hayalimsi bir yapıya dönüşmektedir.

en azından benim için.
Cehennem olduğu için.
aslında cennetin varlığına o kadar da inanmıyorsunuz çünkü. toprak olucaz, çiçek olucaz, bok olucaz lan işte kasmayın bu kadar. kaç bardak bira içtiğinizi, kaç rekat namaz kıldığınızı not eden biride yok gençler üzgünüm..
herkes cennete gitmek ister ama kimse ölmek istemez yeğen o yüzden.
çünkü için için herkas ölümün bir son olduğunu bilir. o yüzden islami canlı bombaların bir düğmesi de 2. bir şahıstadır. ölmekten vazgeçmesinler diye.
Milyonlarca muslumani dinden cikaran soru...

Tebrikler, taktim madalyani.
Cenneti tapuladığını sanan insan beyanı.