bugün

ZORLA MI alıyorlar verme.
Diyanet’in bütçesi yetmiyorsa demek, bir de dilenirler.
Devletin Vergilerle Yaptığı Camiyi Yine Sevap Vaadiyle Kandırarak Aldıkları Para.
2020 diyanet bütçesi 11.5 milyar tl, buna rağmen her cuma bütün camilerde para toplanıyor. Ne diyelim allah gözlerini doyursun.
Bu hafta kuran kursuna topladılar.
yardıma itirazım yok. ama şu tuvaletleri abdestlikleri birde halıları adam gibi yapın vede temizleyin . her cuma en kötü

cami 2000-3000 tl kaldırıyor. adam gibi hizmet verin.
diyanet bu kadar ödenek alırken ne yardımı diye soruyorum ben. yardımlarımızı allah kabul etsin gerçekten ihtiyacı olanlara yapalım. vatandaşın cebindeki üç kuruşu bile alıp cebe atmak isteyenler var.
dunyanin en gereksiz yardimidir. dilenciye verseniz bile ondan evladir.
zaten ülke adim basi cami olmuş, bari dolsa, insanlar gitse, o manevi tatminle bir gelişme sağlansa eyvallah; ama her şeyde olduğu gibi bu da lafta.
bu bagisla insanlar çok yüce bir eylemde bulunduklarini sanirlar; halbuki kaynakların israfidir resmen, tam anlamıyla israf.

e millet te kiclarinin dibindeki camiye gideceklerine biraz yürüyüp spor yapsinlar, kendilerine daha çok hayri dokunur.

bu ne be her yer cami. onun yerine bilime ve eğitime yatirim yapilsa ülke daha iyi olacaktı belki.
Genellikle camiyle çok haşir neşir olanların yaptığı yardımlardır.
Yaygın kanının aksine amacının milletin parasını söğüşlemek olmadığı eylemdir.

islam inancında sadaka-i cariye adında çok önemli bir husus vardır. Sadaka-i cariye, cami, çeşme, yol yapmak, ağaç dikmek, faydalı ilmi eser bırakmak gibi insanlara faydası dokunan her çeşit iyi işlerdir. Bir hadis-i şerife buyrulur ki: insan ölünce, üç şey hariç ameli kesilir: Sadaka-i cariye, faydalı ilmi eser bırakmak veya ona dua ve istiğfar edecek salih evlat. Camiye yardım davetiyle cemaate aslında sadaka-i cariye işleme fırsatı doğar. Cemaat, kattığı her artı değer için camide işlenen sevaba ortak olur.

Camiye yardımın altında yatan mana budur.
klişedir artık bu. caminin ihtiyacı olsa da olmasa da toplanır o para. nereye nasıl gittiği meçhul tabi. ben hiç hatırlamıyorum ki bir bayram namazında camiye yardım toplanmasın.
en çok paranın aktarıldığı kurum bugün diyanet işleri başkanlığı. nere gidiyor bu paralar hala halktan cami'ye yardım diye dileniyorlar. doymazlar. evet.
az çok demiyelim boş geçmiyelim.
toplayan kişi, cami imamı, müezzin arasında belli bir yüzdeliği paylaşılan yardımdır.
yasalarca onaylanmış bir paylaşım yardımıdır.
her ne hikmetse diyanet işleri müdürlüğüne tek gecede 24 bin tl lik tatlı naylon faturası kesilmiştir.

bunları duydukça insanın parayı verirken 2 kez düşünmesine sebeb olan yardım biçimidir.
http://t24.com.tr/haber/d...igi-geride-birakti/215871

bu bütçede zaten isteyen istemeyen herkesin yeterince yardımı var kanaatindeyim. daha ne yardımı istiyorlarsa bir bitmedi şu camilerin tadilat işleri. her hafta periyodik tadilat var.
'' elimiz boş geçmeyelim efendim '' cümlesini duyduğum an fakir olduğumu bir kere daha hatırlatan yardım kampanyası.
her cumadan sonra "ey müslümanlar" şeklinde gelişen camiye "klima taktırcaz" şeklinde son bulan klasik imam söylemi işin entresan yanı klima çoğu zaman camiye değilde cami evine takılır bu hep böyle olmuştur hadisenin hep bu şekilde ceryan etmesi "allah tarafında mı acep" dedirten önerme.
cuma çıkışında duyduğumuz hızlı söylenince "camiyardım" şeklinde anlaşılan kelime öbeğidir.
paranın nereye gittiği bellidir. imam ile tuvaleti temizleyenler arasında kırışırlar. dilencilikten farkı yoktur.
her köşe başına cami konduran zihniyetin yarattığı bir eylemin adıdır.

o değil de cuma günü duşunuzu alırsınız, temiz temiz dua etmeye yaradanla başbaşa olmaya ibadet etmeye cami'ye gidersiniz.

bu eylem gittiğinize gideceğinize pişman eder sizi. hutbe okurken sürekli maneviyattan, dinden, imandan ve peygamberden dem vuran, dünya hayatının nasıl da geçici olduğunu anlata anlata bitiremeyen imam sizi uhrevi alemlerden alemlere savurduktan sonra birden o munis sesini değiştirerekten;

- muhterem cemaat, ilimizde/ilçemizde/mahallemizde yapımına devam edilen cami/kuran kursları için namaz çıkışı yardım toplanacaktır, yardımınızı esirgemeyin. allah yapmış olduğunuz yardımları, hayır ve hasenatları dergahında kabul eylesin,

cemaat ekler garip bir desibeli vardır ama bu sesin:

- amin...sonunda ünlem işareti konmayacak kadar nahif ancak önemsenecek kadar da ciddi bir sestir bu.

böylece sizi birden bire "kalk lan salak bırak ahireti şimdi dünyaya dön" moduna sokuverir imam. cami'ye geldiğinize lanet edersiniz içinizden. "nasıl bir ortam lan burası" demekten alamazsınız kendinizi. öyle bir ruh haline sokar ki sizi bu duyuru (ne duyurusu lan her cuma söylerler bunu olsa olsa hatırlatma) çıkışta yardım değil de vergi verir gibi hissedersiniz kendinizi. içerde öyle bir hale girmişsinizdir çünkü. ya da yardım sandığının yanından, sandığın başındaki adamla (ayrıca bu nasıl bir adamdır ki namaz biter bitmez o sandığın başında alır soluğu, yoksam namazı da kılmıyor mu bu) göz göze gelmeden uzaklaşıverirsiniz. yol boyunca vergi kaçırmışçasına bir huzursuzluk kaplar içinizi. o değil de bir defasında imam dilencilere para verilmemesi gerektiğini, dilenmenin çok yanlış bir şey olduğunu söylemişti hutbede. çıkışta millet kapıdaki dilencilere avuç avuç para veriyordu. yuhh dedim bu nasıl bir ortamdır, insanı ne hale sokuyor böyle. ossurursa imam bizim cemaat vallahi kusar bu kafayla.

onu geçiyorum da bu nasıl bir kafadır be hocam? bu milletin müslümanlaşma süreci daha ne kadar devam edecek acaba? her köşe başına, her boşluğa derhal bir dernek kurup cami dikilmesi sona ersin artık, yeter. buna karşı çıkanlara da kafir muamelesi yapılması da lütfen sona ersin. cami dediğimiz bina sadece ve sadece cuma, bayram ve teravihler için kullanılıyor. teravih evde de kılınabildiğine göre geriye iki bayram namazı ve senede 52 gün cuma namazı ile toplam 54 günlük bir yoğunluk kalıyor. 52 gün yoğun olarak kullanılan bir bina için yardım toplamak, her yere bunlardan yapmak vallahi de billahi de israftır. bütçesi 8 bakanlığı aşan diyanet adlı sünni fetva kurumu ne iş yapar acaba? ne iş yapacak şeyhülislamlık, ulema adamlar harbi.

ama sayın hocamız yaşar nuri öztürk bu konuda çok sert bir söylem geliştirmiştir. çok severim o söylemini. der ki üstad mealen: "dünyalık toplama mekanı haline getirilen camide ibadet olmaz, oradan uzaklaşın." haksız mı?

cami den şimdi çıktım sağlıklı bir cevap veremiyorum dostlar...
camiden ziyade bir ibadethaneye olan yardımdır. hristiyanlarda da kliseye yardım edilir. camiye yardımın amacı, caminin eksiklerini tamamlamaktır.
çok ciddi yatırımların, gazetelerin, okulların, hastanelerin, televizyon kanallarının alınmasına vesile olmuş yardım şekli.

http://www.youtube.com/watch?v=1s21wXk2qPs&NR=1
(bkz: camimizin avizeleri mavizeleri eksiktir)