bugün

çok güzel örneklerinin bulunduğu tadından yenmeyen web günlük. bloglar bildiğimiz sitelerden değildir. düşüncelerimizi, duygularımızı bire bir bloglara aktarabiliriz. bir nevi sanal bir özgürlük..
reklam yapıyorum bir örneği için benim sitedir
http://rock-bulten.blogspot.com/
bir ara benimde bir blog sahibi oldugum..benle ve yasadiklarimla ilgili otu coku yazdigim sonradan da ulan niye yaziyorum bunlari ,elaleme ne senin yasadiklarin dedigim gunlugumsu ,blogcu yada blogger yada herneyse adi altinda olan web gunlukler...
çok sevdiğim ve takip ettiğim bir blog olarak

http://blue-spaceships.blogspot.com/

(bkz: dikkat komiktir) *
tasarım açısından iyi diyebilinecek bir blog. yalnız site adıyla içindekiler arasında bir bağ yok. onu çözebilene aşk olsun.
http://kendimledirderdim.blogspot.com/
bir süre sonra internete sırf sahibi olduğun adrese bir şeyler yazmak için girdiğin hadisedir.

hastalık lan!

yine de hiçbir hastalığı kaçırmayarak, üç yılda açtığım blogların hepsine sünger çekip tertemiz bir blog açan ben, bakalım üç aylık hadisede ne kadar becerebilmişim:
insanların 'ben de yazabilirim' düşüncesini temel alan internet oluşumu.
sözlüğe sayfalarca ileti girince kim okuyor ki?ben üşenirim şahsen.yaz bloguna sayfalarca kompozisyon isteyen okur istemeyen bir daha tıklamaz.
merak nedeniyle başlanan, hastalığa dönüşen, keyif verici net güncesi.
ileride tarihçiler için bulunmaz bir kaynak olacaktır bloglar. Zira bugünlerde eline bir defter alıp yaşadıklarını yazandan çok yaşadıklarını bloglara yazanlar var.
eğlenceli, komik, ilginç yazıların da olabildiği web günlüğü şeysi.. iyi yazar bulduğun zaman her gün yazsın istiyorsun sanırım.. bağımlılık gibi..

http://baskabirininsorunu.blogspot.com/
takip edilesi blog;
http://acetobalsamico.blogspot.com/

bir de bu var
http://nazar-duasi.blogspot.com/
insanın kendini oyalaması için birebir. sayfayı istediğin gibi doldurabiliyorsun, ister saçmala ister müzik gruplarından bahset, istersen de yeni izlediğin bir filmden.

bir de bir müddet zaman geçtikten sonra geriye bakıp, "bunların hepsini ben mi yazdım?" demek de ayrı bir güzelliktir.

blogunda kendini ne kadar "teşhir" edeceğini kendin belirlersin o yüzden her şeyi "blogculuk teşhirciliktir"e indirilemez.
gerekliliği tartışılacak olay.

madem günlük tutacağım? arkadaşlarım neden görsün ki.? günlük çocukluğumuzda kilitlerle sakladığımız bişi değil miydi ki.?

kendin yaz arkadaşım. söyleme kimseye.

sanki kafanı yastığa gömüp bağırmak gibi bişi.
istediğin kuralları koyabileceğin, kendine ait her tür yazıyı yazabileceğin, çaylak ve ya silik olma gibi bir sorunun olmadığı, her kişinin de rahatlıkla ilgisini çekecek olan hildeshaym'ın günlüğü, benhur-hildeshaym.blogspot.com
http://bit.ly/8oW910:
Gündelik hayatımdan kıssadan hisse ( yani kısacası benim weblogum)
internet'in insanlara bilgisayar başında sunduğu en büyük fırsatlardan biridir.hem bedava olması,hem de kullanışlı olması insanların kullanma isteklerini daha da arttıran özelliklerindendir.

türkiye'de yaklaşık olarak 1,5-2 milyon kadar blog kullanıcısı vardır.bunların yüzde 25'i futbol'a odaklı diğerleri de kişisel veya internet ortamlarında yazılabilecek şeylerden bahseden bloglardır.kişileri blog yazmaya yönelten en büyük sebeb düşüncelerini başkalarıyla paylaşma hissiyatidir.

son yıllarda ülkemizde kullanımı hızla artmakta olan ''blog'' kavramını sadece kişilerin kendi düşüncelerini yayınladıkları platformlar olarak görmek yanlıştır.insanlar yorum yaparak karşılıklı iletişim de kurabiliyor hatta yazara da öneri ve destekte bulunabiliyordur.
para icin yapilmamasi gereken ama para kazandiran kisisel gunluk hatta bir muddet sonra is iyi gelir getirip mukemmelliyetci hatunlarin satin almak istemesine kadar varabilir. Yapilmasi gereken din, para, siyaset haric herseyden bahsediyor olmak, herkese canim, bebegim, vs. demek, icten olmak (en azindan oyle gozukmek), sık guncellemek.
yeni adam etmeye ugrastigim bebek blogum. http://www.ka-linka.com/
teşhircilik olayını abartmış ve bizi bunları okuyan andavallar haline getirmiştir, yararlı olanları tabiki vardır ama cinsel içerikli garip hatun blogları sıçılacak ağızın göte yakın geldiğinin göstergesi haline gelmiştir.

hayatında hiç sevilememiş ve tüm seks ihtiyacını tek gecelik ilişkilerle karşılamayı hayatının bir parçasına yerleştirilmiş yaşı 35ten öte hatunlarımızın açtığı bloglardaki yazıları okuyunca "Hassiktir be osman abi, eyes wide shut olmuş ortalık" demekten kendinizi alamıyorsunuz, acı mesele buna özenen diğer hatunlarımızın olması, pazarlamayı yürekten kabullenmiş ve bu işi yapmak için varını yoğunu ortaya koyan ben bile bazen özenmiyor değilim bu kadar ilgi çekmelerine... gerçi ilk öğretilen şeylerden biri "seks satar" mottosudur..

örneğin
5 kız arkadaşımla birden gittiğimiz 222de çılgınlar gibi eğleniyorduk, yan masadaki çok çekici italyan yaka gömlekli 4 erkeğin bizi kestiğini farkettim, ancak bana bakıyorlardı,sadece bana.. diğer masalardan da kesildiğimi farkettim .. onlarla bu gece birlikte olmak istiyordum, etraftaki tüm penisler için bir z point, bir mıknatıs,bir uydu,bir paratonerdim.

gerçeği ise..
bana televizyon ve internetten dayatılan konumlandırması baldan tatlı yaşama hayranım, geldiğim yer ne yazıkki buna musait değil, büyükşehirlerden gelenlerle zor anlaşıyorum zaten, diğer beş kız arkadaşımda benim gibi, ama geçen seneki yaratıklığımızı karınca yağı ile atlatmayı başardık, saçlarımızı boyayıp beyaz pantolonları çektik ki prensesler gibi olalım.. kozmetiğin bizi ne hale getirdiğini görünce gözlerimize inanamadık ve 222ye egomuzu tatmin etmeye çalıştık, orda bizi sikmek istediler,giderimin olduğunu düşünmek bile sevindirici, geçende bir çocuk çok tatlıymış dedi, içimin yağları eridi, öte yandan bizi sikmek istemelerinin düşüncesi bile korkunç ve iğrenç gibi gelsede, o günden bu yana kendimi iyi hissediyorum

rumuz:eksiközgüven..

ahanda bahsettiğim blog tarzının bir örneği..

http://sertolsun.blogspot....html?zx=98ca4b5c06d609ad
herkesin okuyacabileceği bir mecrada sözümona günlük yazmak, güya günlüğe yazabildiğin gibi kendine samimi olmaktır..
başlangıçta belki evet, o heyecanla günlerini yazarken düşünmeden yazıveriyorsun, sonra bir çekiniyorsun yorum aldıkça, olanı değil olması gerekeni yazıyorsun.. ve sadece "yazmak" kalıyor adı..
insanların genelde duygularını yapmacık olarak yazdığı, düşündüklerini veya düşüncelerini değilde aslında bizim düşünmemizi sağlayacak şeyler yazdığı internet günlüğü. kimseyi blogunu okuyup çözmezsiniz çünkü gerçekten yapmacık oluyorlar. genellikle yani. ehliyle yapan varsa itirazım yok.
her türlü amaç için bir çok farklı siteden kurulabilen web şeysi.
http://ekshimtrak.blogspot.com/
http://mayyonez.blogspot.com/
http://ekshimtrak.wordpress.com/
*
Kimlerle paylaşılacağı tamamen kontrol edilemeyen kişisel fikir, olay ve durum bilgilerinin kolaylaştırılmış * * ve renklendirilmiş bir halde bir arada bulunan, seçilebilir bir adı olan * e-günlük. *
günlük niyetine kullanılan zımbırtı.

"herkes birbirinin özel hayatını biliyor, gizli-saklı kalmıyor, teşhircilik" falan diyenler var. ama eğer kişisel olarak kullanırsanız, yani blogunuzun linkini gelip de sözlüğe yazmazsanız ya da ne bileyim facebook'taki website kısmına kopyalamazsanız kimse özel hayatınızla haşır neşir olmaz.
kullanılması güzel , paylaşımın sade olduğu bir yer...

http://kaleminkirikucu.blogspot.com/
http://www.cevizlikestane.com örnek teşkil etmektedir.