bugün

bisikleti çalınanlar ya da çaldıranlar burada anlatabilirler.

benimkisi çalınma değil de 7 yaşımdayken 3 tekerlekli bisikletimi annem Kuzenime vermişti
bir kırahatne çırağı çaldırmıştır.
dönemin en iyisiydi 21 vites otomatikti.

o çırağın dönemin parasıyla 4 haftalık maaşıydı alamadım alırsam da üzülürdüm.
ama mekan sahibine yüklenip ona başka bisiklet aldırmıştım.
ben o bisikletle senet tahsilatlarına çıkıyordum.
bisikletimi çalmışlardı bir de ertesi gün gelip mahallede tur atmışlardı. tanımayalım diye de seleyi renkli bezle süslemişlerdi. koştuk tüm mahalle çocukları peşinden ama yetişemedik piçe. yıl 1998.
2 kere çaldılar. şimdi gülüyorum ama yani 2 kere de nedir gerçekten. 1.si 4.sınıfta filandım galiba kardeşime öğretiyordum düştü sonra işte eve götüreyim derken bisikleti orada bıraktım. geri geldiğimde yoktu diyebilirsiniz bırakmasaydın ama binanın önündeydi zaten.

2.si de yeni taşınmıştık bodrum yoktu, o yüzden apartmanın girişinde demirli yere kilitledim. sonra bir zaman tur atayım bari diye düşünmüş aşağı inmiştim ama yoktu. komşulara sorduk gördük ama biz onların sandık dediler. böyle işte.
Bisiklet çalınırsa yapılacaklar bu linkte: https://picardes.com/bisi...an-sonra-ne-yapmalisiniz/
Bisikletim değil de kırmızı diadora kramponlarım çalınmıştı. Acısı içimde hala taze.

Şu an dünyaca ünlü bir futbolcu değilsem, o gün kırmızı diadora kramponlarım çalındığı için.

Krampon değildi onlar, kırmızı diadora krampondu.
toplamda 7 tane bisikletimi çaldırmıştım.
bisikletlerimi araba gibi görüp hassas davranırdım süslemeler yapardım
1.) 18 vitesli kırmızı siyah bisikletimi o zamanların ipsiz sapsızları çalmıştı
2.) 21 vitesli mavi siyah bisikletimle kırtasiyeye gitmiştim alışverişimi yaptıktan sonra dışarıya çıktığımda o güzel bisikletler yaban eller tarafından uzaklara gitmişti
3.) mahallede çocuklarla iddiaya girer yarış yapardık ve ben kazanırdım ertesi gece de bisikletimi bahçeden alıp kaçırmışlardı
geriye kalan 4 çalınan bisiklet hatırası da bunlara benzer.
benimkini çaldılar...

mavi renkli bmx'ti çalınan bisikletim.

bisiklet önemliydi, statü simgesiydi...
dayımın kırık bisikletine biniyordum, orta 1'deydim.

dedem söz verdi.
takdir getir gidin babaannen ile birlikte alın istediğin bisikleti diye.
hatta parasını da verdi babaanneme...

tabi ki takdir belgesi aldım o sene sonu. (1987 yahut 88 yılı)
gittim tahsilatı yapmaya.

bakınız burası çokomelli, 3 tip bisiklet vardı.
pinokyo, polo, balkan...
bir de bmx vardı...

bmx bu 3 tip bisikletten farklıydı.
spor görünümlüydü. valla google görsellere baktım da bizim zamanımızdaki bmx'lerin görselini bulamadım.
süper bir şeydi işte.
diğerlerinden de pahalıydı.

tabi takdir belgesini alınca çektim altıma sıfır kilometre bmx'i.
mahallede bir tek bende vardı.

pinokyo ile polo ile kimse ön kaldıramıyordu.
ama ben...bmx ile uçuyor, atlıyor, tümsekten zıplıyor, önünü kaldırıyordum.

mahalledeki kızlar hasta oluyordu. ya da ben öyle sanıyordum, bilmiyorum şimdi.

bütün yaz fırtına estirdim mahallede.
sonra lanet eylül ayı geldi, okullar açıldı.
tabi okulların ilk haftası derssiz geçer, erken salarlardı ya.
işte okuldan erken çıkıp koşa koşa eve geldim, çantamı salonun ortasına atıp, odunluğa gittim bisikleti alıp gezmek için.

fakat o da ne?
bisiklet yoktu.
yoktu lan yoktu...
uğurunda bütün dönem ineklediğim, örnek bir öğrenci olduğum ve takdir aldığım bmx'imi çalmışlardı.

oturdum...ağladım durdum.
gece uyuyamadım.
hayat benim için çok anlamsız olmuştu.

benim ufak birader var. 6 yaş ufak benden, onun ufak boy pinokyosu vardı, o da bana küçük geliyordu, zaten olsa da binmezdim amk.
bmx'ten in, pinokyo'ya bin...

kaldıramadım o travmayı.
o kadar kızmış, o kadar içerlemiştim ki bisikletimin çalınmasına çalanı bulsam o yaşta cinayet işleyebilirdim yani...

babam da halime üzülüyordu bir yandan.
oğlum üzülme alırız yenisini falan beni teselli ediyor adamcağız.

olmadı işte ondan sonra.
zaten orta 2'de takdir de almadım. sikerim takdirini ya. takdir alıyorsun ne oluyor? hırsızın biri gelip senin emeklerini çalıyor. sikerim takdirini de teşekkürünü de. diyemedim tabi, teşekkür aldım...

bizim zamanımızda eve belgesiz gelmek utanç sebebiydi olm. şimdiki gibi değildi eğitim...

neyse işte orta 2'yi bitirdiğim yaz gittik babamla bisiklet almaya bu sefer.
satıcının elinde bmx yokmuş. arçelik bayisiydi bizim ahbap.
tabi arçelik'de bmx ne arar amk? arçelik koç grubunun pinokyo satıyor haliyle.
bizim pederi kafaladı piç arçelikçi, pinokyo aldık...

zaten bizim peder arabada tofaş, televizyonda, buzdolabında arçelik.
sanırsın vehbi koç'un akrabası.

neyse...
o yaz pinokyo'ya bindim işte. ama istemeye istemeye.
o çalınan bmx'im hep içimde ukde kaldı...
Geçmiş olsun diyeceğim yazarlardır, soğuk su içmeleri gerekir, hayatta ki tüm şanslarını kullanmazlarsa o bisiklet geri gelmeyecektir.
babamın işe gelip gittiği ve akşamları arka bahçede sakladığı bisikleti vardı.

ramazan akşamlarında, babamdan çalıp o bisiklete (yarım petal) binebilmek sadece teravih süresi kadardı.
Bianci'mmmm

onden 3, arkadasn 7 vitesliydi.

arka vitesi atmasin diye dislilerin arkasinda plastik bir korumasi bile vardi...
Olmadıki çalınsın. Yokluk kötü birşeydi.
Şuan yol bisikleti kullanıcısıyım. Bisikletim 4000 TL değerinde ve odamda kalıyor kendileri. (bkz: meridam)
ilk bisikletim olan bmx imi daha sonra gazelle yarış bisikletimi çaldırmıştım.

Bmx e o kadar üzülmemiştim de gazelle gidince karalar bağlamıştım.
ben çalmadım...
ibne kapının önünden çalmıştı.
Benimki de çalınmıştı. Şimdi “hırsız bisikletimle beraber hayellerimi de çaldı” diyerek olayı ajite edecek değilim..Daha büyük bisiklete geçmeme vesile oldu hırsız.
2007 yılında istanbul'dan izmir'e taşındık. Nakliye firmasındakiler 4 kişi geleceklerini söyleyip 2 kişi geldiler ve bütün eşyaları babamla ikimiz taşımak zorunda kaldık. Adamlara da verilmesi gerekenden az para verdik. Bisikletimi alıp gitmiş şerefsizler, sonra da telefon açıp abi bu kırmızı bisiklet işimizi görür dediler pişkin pişkin. Çok ağlamıştım ama şimdi geçti.
bu durumu yaşamasanız da bisiklet hırsızları filmini izlemek sanki siz yaşamışsınız gibi bir his yaratır, karakterin içine düştüğü durumu onunla beraber yaşarsınız.
Olmadı ki, çalınsın denilesi.
benimki de çalınmıştı. şimdi “hırsız bisikletimle beraber hayellerimi de çaldı” diyerek olayı ajite edecek değilim..daha büyük bisiklete geçmeme vesile oldu hırsız.
Arabamı çaldı orospu çocukları.