bugün

bir kadından sıkılma sebepleri nden farklıdır. hep iyi davranmak ,heyecan katmamak vs. gibi sebeplerdir.
fazla romantik olmaları. bazen bayanlar bundan da sıkılır. kendisi de bilse ne istediğini. (bkz: kadınlar ne ister)
Çok fazla ilgi ve sevgi. Bunaltıyor insanı. iğrenmeye başlıyorsun artık. O kadar kötü bir şey aşırı sevgi.
bünyesinde aşırı dozda barındırdığı özgür çocuk tavırları...hani böyle, ben bildiğimi okurum halleri...sen bir git, kendi kendine bildiğini oku bakalım nasıl oluyora geliyor o tavrın sonu...
Zaten sıkıcılar, ekstra bir şey yapmalarına gerek yok.
(bkz: iğrenç espriler)
bencillikleri, rahatlıkları ve kendilerine olan yersiz güvenleri. istersen dünyanın en yakışıklısı, en karizmatiği ol. tipine sıçayım eğer boş beleşsen.
bir sebebe ihtiyaç yoktur ilişkinin bir döneminden sonra bu durum kendini gösterir.

-aşkım! şimdi nereye gidelim?
+hadi! gel! lunaparka gidelim.
-oleyy! Aşkım ya çok eğlencelisin çok eğleniyorum seninleyken =)

6 ay sonra

+Aşkım akşama kadar burda mı oturcaz?
-istiyorsan yan masaya geçelim değişiklik olur.
+Mehmet çok sıkıcısın!
-Ayşe değişik bir şey söyleyeyim mi?
+Söyle aşkım
-Ayşe ben sıkıcı olduğum kadar s.kiciyimde değişiklik istiyorsan bu özelliğimden yararlanabiliriz çok eğlenceli pozisyonları var.
+Allah belanı versin Mehmet. Git müsait bi yerde öl...
işkolik olması.
erkek olması yeterli ki. hepsi bir süre sona acaip sıkıcı oluyorlar.
boş zamanını sadece play station oynayarak değerlendirmesi.
arada sırada da olsa kavga etmemesi.
daha önce yazılanların da etkili olduğunu düşünmekle birlikte, emin olarak söyleyebilirim ki; hatun kişinin karakteridir. çünkü genel olarak yerinde duramayan, sürekli değişik yerlere gitmek isteyen, bir yerde biraz fazla kalınca sıkılan, okul, yurt gibi zorunluluk haline gelmiş mecburiyetler konusunda bile sürekli şikayet edip döndürüp döndürüp önünüze süren bir sevgiliniz varsa.. belli bir zaman sora sizden de sıkılacaktır..

elinizden gelenin fazlasını yapmanıza rağmen hayatın getirdiği zorluklarla (ölüm, maddi sorunlar, tayin vs.)başetmeye çalıştığınız zor dönemlerinizde de bunu yaparlarsa ki yapanı mevcuttur, çok üzerler..çok hemde...
işten ayrılması ve bu yüzden beş kuruşsuz kalması.

arabasını satması ve her yere dolmuş veya otobüsle gitmek zorunda kalmanız.

edit: mesaj atan abazanlara. kısa ve öz ; bende sap var. bu entry de kızları eleştirmek için yazıldı.
listeleyebilirim ey efendiler!
1) sabit fikirli olabilmeleri... hoşlandıkları hobi olarak edindikleri şeyler dışına pek çıkmadan yaşamaları ve aynı türden giden, farklı aktivitelerin dahil olamadığı ilişkinin kadın kısmını bir süre sonra sıkmasıdır. yoksa sevgisizlik parasızlık bilmem neylik olduğunu sanmıyorum hiçbir zaman.
2) erkeğin başta belki deliliklerine belki renkli hayatına belki de delikanlılığına aşık olduğu kızı, çıkmaya başladıktan sonra değiştirmeye uğraşması... hanımefendicik, evinden çıkmayan, sesini yükseltmeyen bir kız olarak değişmeye zorlatması... bunu çok yapıyor erkekler.
3) eve git, dışarı çıkma, bilmem kimle buluşma, yanındaki kim erkek mi ??? .... hayatın yaşanma tarzına olan karışmalar bir süre sonra kızı hayatından bezdirecek, ya bu duruma yenik düşüp kendini bu hayatı mutsuzlukla kabul etmek zorunda hissedecek, ya da ayrılıp hayatın derin nefesine tekrar kavuşacaktır...
4) sinirlenince küfürlü laflarla sevdiğini üzen bir erkek olmak...
5) sırf farklı ekmek yemek için kaybetmeye korkacağı kişiyi aldatmak...
6) ha bir de şu var: illa ki seven sikilir, siken de sevilir. çok adi, çok puşt, çok pislik kızlar var! sırf ilişki o kadar güzel gidiyor diye sevdikleri adamları ne kadar sevdiklerini bile anlamayıp üzüp durup ardından ayrılıyorlar, sonra da görüyorlar ki onları aslında deli gibi seviyorlar. pişman oluyorlar ayrıldıklarına. ama gururlu erkeklerimiz, bu pişmanlığı sallamıyorlar. kızlara hak ettikleri acıyı, sevgileri devam etse de sonuna kadar yaşatıyorlar. bu da bir ayrı ayrılma nedenidir ki, bundan salak kızlar sorumludur..
aşırı kıskanç olması.
sürekli `benim annem' ile başlayan cümleler kurması.
çok ve özellikle boş konuşması.
muhabbetlerinde futbol,iddia ve türevlerinden başka bir şey olmaması.
sürekli kendinden, parasından bahsetmesi, kendini övmesi.
kadın ruhundan anlamaması, tam bir kalas olması.
sanattan anlamaması.
gündemi takip etmemesi, dünyadan bir haber olması.
seri ve düzgün konuşamaması... diye uzar gider bu. *
özgüven eksikliği. Hem kadın, hem de erkek için bunaltıcı bir durumdur.
bir erkekle görüşmeyi varsa eğer ilişkiyi bitirmeye sebep olabilecek sebeplerdir.

-aşırı baskıcı olması
-kendini vazgeçilmez sanması (bir erkek böyle düşünüyorsa anında koşar adım uzaklaşmak lazım zira vazgeçilebileceğini kendisi de farkettiği anda tehlike başlıyor. birden bir ego savaşlarına dönüşüyor ki çok fena)
-depresifleşmesi (kadına ihtiyaç duyduğunu gösteren erkek önce bir ilgisini çeker. kadın anaç duygularıyla yardımcı olmaya çalışır ama daha sonra sıkılır. kaçınılmaz son. (bkz: kadinlar gucu sever) güçsüzlerden sıkılırlar.
-aşırı ilgili olması. aslında çok güzel ve romantik olmasına rağmen artık samimiyetini kaybettirir bazı erkekler. "noluyor yahu" dersiniz. inanmazsınız sıkılırsınız.

keşke eskisi gibi olsaymış da sıkılmasaymışız birbirimizden. "2 kilo fazlası" olması ayrılık sebebi olmasa, birkaç ay görmeden sadık kalabilsek ve hayatımızın merkezine koyabilsek birbirimizi. kaldıysa eğer gerçek aşkta sadece sıkılma olmaz. her zaman taze bir heyecan katabilir çiftler ilişkilerine. yoksa o kadar sabırsız ve hazımsızız ki sıkılmaya bile vaktimiz kalmadan tüketiyoruz ilişkileri..
sevmesi. bir erkeğin aşkını elde etmek kolay geliyor hanım efendilere, o yüzden bu kadar değersiz.
adam fırlama piç değildir. efendi çocuktur . saygılıdır. ilgilidir.

kadın efendi çocuğu eğlenceli bulmaz.. ayrıca adam sevdiği için kadın onu çantada keklik görür. bir heyecanı yoktur.
bir erkektense sevgiliden sıkılma sebepleri başlığı altında değerlendirilmesi daha doğru olan mefhum.

önce şunu sormak lâzım: insan sevdiğinden neden sıkılır ?

sadece sevgi yetmez mi sevenlere ? seven yürek sevmek ve sevilmekten başka ne ister ki zaten ?

sevgiden gayrı ne vardır ki doyurmaya yetecek sevileni ? para pul mu ?

ya bırakın allah aşkına.

sevdiğini belli etmezsin, 'sen beni sevmiyorsun' derler, sevgini belli edersin 'sıkıldım, yordun beni; bunalttın' derler, ortasını bulmaya çalışırsın 'dengesizsin sen, bir öylesin bir böyle' derler.

sonunda seveni sevdiğine pişman ederler. seven, 'ya sikerler, bundan sonra sadece çakar geçerim, bakmam gözünün yaşına' deyince de bu kez 'şerefsiz, piç, adi herif bla bla bla' derler, varsın desinler zira;

sevmek size yetmiyorsa siz sadece bunu hakediyorsunuz.
hep iyi davranmak, hep düşünceli olmaktır.
aşık olmadığın erkekten sıkılırsın. sen hele bir gerçek aşık ol. o kara sevda denen şeye bir yakalan hele. o zaman bak ne şiirler yazıyorsun sevdiğine, ne günlükler tutuyorsun. önce eski nesillerin sahip olduğu duyguları yakalayabilmek lazım. otu boku, duyguları bile tüketmiş bir toplumun çocukları elbette herşeyden hemen sıkılacaktır. tüketmeye ve yeniliğe o kadar alıştırılmışız ki, azgın, dengesiz, kıymetsiz insanlar olduk çıktık.
(bkz: türkiye sizinle gurur duyuyor)
ayrıca bir erkeğin ömür boyu eğlenilecek bir malzeme olmadığını da iyi anlamak lazım.
aşk dediğin şey hem sevgi hem sıkıntıdır. hem güzel hem çirkin olandır. hem taze hem bayat olandır. herşeyin tersini de içinde barındıran zıtlıklar bütünü bir gökkuşağıdır. önce bunu bilmen lazım. *