beton aşkı

bir belediyecilik hastalığıdır. bu hastalık ki hem idari anlamda hem bireysel de görülebilir.

aoç'ye inşaat izni verilmesi buna örnekti:

http://www.radikal.com.tr...aocye_insaat_izni-1117955

görsel

büyükada'da olanlar:

http://www.taraf.com.tr/h...miz-cirkinlesiyor-129443/

bursa şehreküstü toki

görsel

görsel

taksim'den bir örnek:

görsel

görsel

çiçeklerin olması gereken yerde:

görsel

hes mevzusunu artık bilmeyen yok.

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/26528442.asp

görsel

http://haber.sol.org.tr/k...yimi-basladi-haberi-63940

ineğini satıp buna dur diyen kazım delal:

http://www.radikal.com.tr...egini_satan_bilge-1066799

hevsel bahçeleri:

http://www.bbc.co.uk/turk...10_vid_hevsel_eylem.shtml

http://www.ozgur-gundem.c...ber_detay&module=nuce

gerçi şimdilik orada betonlaşma başlamadı ama denendi.

örnekler elbette arttırabilir. maalesef çok bu gibi oluşumlar.

(bkz: inşaat ya resulullah)

(bkz: dün mücahit olanların bugün müteahhit olması)

varsa bir yeşil alanın oraya bir şeyler dikilmeli takıntısıdır. merkezi idare ve yerel yönetimlere laf çarpmak istesem de(ki en çok onlar suçlu) bireylerin de gözünü beton bürümüş.

EKOLOJiK DENGE BOZULDU MU bir daha kolay kolay geri gelmiyor.

son ağaç kesildiğinde son nehir kirlendiğinde:

görsel

belediyelerden ziyade artık bireysel olarak kişilerde de oluşmuş aşk. köyün ortasına 3 katlı betonarme ev(!)* dikmek buna örnektir, boş yere görüntü kirliliğine sebep olmamak gerek.

uzerine oturmak isteyenleri hasta eden bir ask.

bobrek dalak cürutur.