bugün

altıncı nesil yazar. koştursun efenim sözlükte. *
fenerbahçe sevdalısı nesildaş. sürekli yazsın efendim...
vhs kasetlerden daha önce çıkan, daha eski ya da geri bir teknoloji değildir. aksine teknoloji olarak vhs daha eski, daha büyük ve hantal bir yapıdır.

sony'nin betamax hakkında iddia edilen kopya film telif haklarıyla ilgili davalarda kaybettiği zaman sürecinde jvc vhs için piyasada onlarca firma ile lisans sözleşmesi imzalamış ve betamax'ın önünü kapamıştır.

bunun sonucunda ufacık betamax yerine 80'li yıllarımız koca koca vhs kasetlerle geçmek durumunda kalmıştır. sony de tarihinde aldığı bu tek yenilgiyi kenara yazmış, gelecek için daha dikkatli planlar yapmıştır.

gerisi malum...
vakti zamanında türkiyede bu formatta epey film çekilmiş. dvd yada vcdsini bulamayacağınız şimdilerde kayıp türk filmlerinin bir kısmını bu formatta rastlamak mümkün.
çocukken çok imrenirdim be. geçenlerde aklıma geldi vhs player satın aldım arkasından da betamax player... bugünlerde oturup izliyorum. kafayı mı yedim bilmiyorum ama aldığım keyif tarifsiz
evinin bir köşesinde boş boş duran betamax yada vhs formatlı filmleri olan yazarlarda filmlerini benle paylaşırlarsa değmeyin keyfime
nickimin isim babası olan maalesef vhs karşısında verdiği savaşı çok uzun bir süre önce kaybetmiş olan video formatıdır. sony de son betamax videosunu 2002 yılında üretti ve üretimi sonlandırdı. yurtdışında halen hem vhs hem de dvd oynatan aletler üretilmekte ve satılmakta (hatta bluray+ vhs oynatan bir oynatıcı dahi mevcut) ancak hem dvd hem de betamax kaset oynatma özelliğine sahip cihazlar bulunmamakta. an itibariyle elimde 34 yıllık bir versiyonu bulunmakta, her açıdan zamanının çok ötesinde bir aletmiş. ne yazık ki memleketimizde pek kıymeti bilinmemekte.
2010 yılında daha üniversite 3.sınıf sıralarındayken beni buradan deşifre etmiş canım arkadaşım.
bir gün yan yana arka sırada konuşurken -hep arka sırada otururdu- bana "linguist sensin değil mi?" demesini unutamıyorum.

istanbul üniversitesi hayef sıralarında beraber vakit geçirdiğimiz, aynı hocalardan ders aldığımız, beraber mezun olduğumuz, çoğu zaman kavga ettiğimiz, bazen aylarca küs kaldığımız -hep benim gereksiz triplerimden kaynaklanıyor- ama gene de konuşmayı en çok sevdiğim arkadaşım...

ve...bugün saçma salak bir sebepten dolayı moralimin çok bozuk olduğu bir anda beni arayıp istanbul'da olduğunu söylemiş ve "görüşelim istiyorsan" dediğimde "görüşelim tabii" karşılığını aldığımda beni çok mutlu etmiştir.

beni şu vakte kadar o hiç üzmemişken ve ben ne desem "tamam linguist" demişken ben niye betamax'ı bu kadar üzmüşüm diye düşünüyorum bazen. hep çocukluk işte...bazen aylarca konuşmayıp selam bile vermediğim halde bana hep katlanabilmiştir. gerçek arkadaşlık bu olmalı. iyi ki varsın arkadaşım.

okuldan mezun olduktan aylar sonra kalınan yerden devam etmeye çalışmak insana hep dokunsa da...zamanın geçtiğinin farkına varmak biraz bizi yıpratsa da..."we are getting older without seeing each other" desem de her seferinde...aradaki mesafelere rağmen hatta geçen zamana rağmen bana hep değer verdiğin için ve hep ama hep bana katlandığın için çok teşekkür ederim arkadaşım, iyi ki varsın, iyi ki yer etmişsin hayatımda...
bugün yaş günü olan canım arkadaşım.

rabb'im sağlıklı, hayırlı ve hayallerini gerçekleştireceğin uzun ömürler nasip etsin.

güzel rabb'im hiçbir nefse gücünün yeteceğin öte yük yüklemez. imtihan dünyası...sen üzüldüğünde, sesin kötü olduğunda telefonu kapatınca ben de ağladım.

gülüşlerin eksik olmasın, hep mutlu ol, hiçbir şey yarım kalmasın senin için ve ben her zaman yanında olacağıma söz veriyorum. seni çok seviyorum arkadaşım. kocaman sevgiler...
vhs'nin kalitelisi. sonra cd'ler çıktı tabii. "bunun içine nasıl bu kadar şey giriyor ki", "dostum lanet olsun şuna bak bu harika bir şey" denilen yıllar başladı.