bugün

"Uyan Berkin, okula geç kalacaksın.".
sadece 15 yaşındaydı Berkin.
Gezi parkı olayları sırasında evinden çıkıp ekmek almaya giderken polisin attığı gaz kapsülüyle yoğun bakıma girdi.
265 gün komada kaldı. komadayken kaldığı hastahaneye bile saldırılar düzenlendi.
berkin 15 yaşındaydı ve tek suçu ekmek almaya gitmekti.
katilleri aramızda dolaşıyor.
"emri kim verdi? Ben verdim." diyen başbakanı, katil polisi unutma.
Berkin Elvan Ölümsüzdür.
Dipdiri kalbinden ve alnından öperim Berkin. Kardeşim.
Elinde sapan olduğu fotoğrafı paylaşarak -ki fotoğrafın onun olduğundan emin değilim- ölümüne "ama" diyenleri bize göstermiştir. Bir de eklemişler "ben de bir babayım"... Daha 15 yaşında lan... 15... Vicdansız herif. Bak ben de babayım diyorsun. Senin çocuğunun mu başına gelmesi gerekirdi. O zaman sokağa çıkmakta haklı olacak mıydık? Eline sapanı almasaymış mı diyecektin? Ne biçim adamlarsınız lan siz! insanlıktan hiç mi nasibinizi almadınız. Bak 15 yaşında diyorum, daha çocuk diyorum. Dingil sapana takmış kafayı, bir de utanmadan ben de babayım diyor. Elinde ister sapan olsun, ister molotof; çocukları öl-dür-me-ye-ceksin!!!

Not: işbu entry kişisel niteliktedir. ispiyoncuları göreve davet ediyorum.
bu milletin utanç duvarına bir vahşet daha yazılmıştır.Ailesine büyük sabır ve başsağlığı dilemekten başka bir diyemeyeceğim bu ülkenin genci.
Terörist sıfatını bile yakıştırdılar şuan cennette olan kardeşimize.
(bkz: çocuğum iki ekmek almaya gitmişti yalanı)
Katil devletin öldürdüğü can. Devlet hesap verecek!
allah rahmet eylesin. ancak üzülmedim. taş kalplilikle suçlanmaya da razıyım.
katilini bulabilmek için aynaya bakmamız gereken çocuk.

kimse efelenmesin, ya da vicdanını sadece devlete suç atarak rahatlatmasın. katil sadece devlet değil ahali kusura bakmayın. katil; hesap sormayı bilmeyen bizleriz... katil; bir ağaç diye başlatılan olayları, ağaç yakarak sonlandıran boş boğazlardır... katil; kan üzerinden, ölüm üzerinden fırsat bilip siyaset yapan basiretsiz ve ufuksuz siyasetçilerdir... katil; 2002 yılında tayyip erdoğan başa geldiğinde "eyvah şeriat geliyor!" başlığını atarak köşesine yazı yazan emin çölaşan'dır... katil; "sokaklarda baş örtülüleri görünce onların boğazlarını sıkmak, yerlerde sürüklemek istiyorum" diyerek ayrıştırmayı körükleyen türkan saylan'dır... katil; daha evin içinde babası odadayken hazır kıta bekleyen, buna rağmen devlet yıkabileceğini zannedip sokağa dök(tür)üleren andavallardır... katil; ben müslümanım diye ortalarda gezinip, kendi ülkesine brütüslük yapan zat'dır... katil; 17 aralık sabahı amerikan başkonsolosunun ofisinde kahvaltıya giden ve "bir imparatorluğun çöküşüne şahit olacağız" sözlerine gülümseyerek cevap veren devlet düşmanıdır...

kısaca... katil 76 milyon tc vatandaşıdır.

yapmayın arkadaşlar. kanla siyaset olmaz. ön yargıyla siyaset olmaz. düz mantıkla siyaset hiç olmaz. berkin'i devlet öldürdü ben bir şey yapmadım diyerek, #katildevlet #berkinelvanölümsüzdür hashtaglerini twitter'a döşeyerek, bu işten temizlenilmez. evrende oluşan etkiye karşılık aynı oranda tepki oluşur ve eğer bu tepki elinde ülkenin en kuvvetli güçlerini bulunduran makamdan oluşursa işte o zaman sorun büyük olur. canlar yanar, canlar kaybolur. bunu bilen biz ataerkil halk, oyunun farkına varamayarak tam 7 cana mal olmuş bulunmaktayız.

onlar ülkelerini savunurken ölmediler ya da onlar ailelerini savunurken ölmediler. onlar "ülkedeki projeler iptal edilsin." "sizi secdede sikeyim secdede... dininizi sikeyim sizin" lafları arasında olan eylemde can verdiler. sonuçta kazandılar mı? sonuçta kazandık mı? aynaya dönüp bir daha bakmaya yüzümüz kaldı mı? o çıkıp borazanlık yapan siyasetçilerin bu çocukların ailelerine bakmaya yüzü kaldı mı?

hala suçlu aramaya devam edin. oysaki sobadan zehirlenerek ölen bir ailenin katili rüzgardır aslında, ama herkes önce üzülür, sonra dikkatsizlermiş der. işte olay aslında bu kadar da basit. ama aslında olay bu kadar da zor.

görünmez düşmanlara yumruk sallamaya gerek yok arkadaşlar. berkin'in katilini aramaya da gerek yok. artık o meleği yattığı yerde rahat bırakma zamanı. biz onu koruyamadık, bari bırakın koruyucunun yanında karışmayalım.

özür dilerim senden çocuk. mekanın cennet olsun.
ışıklar içinde uyu çocuk...

ben lafa değil cinayete bakarım.
"neresinden vurulmuş diye soran olursa, 'çocukluğundan' dersiniz."
ölümünün ardından hala şerefsizlikte çığır açarcasına yazanlar var yazık. yazık bu ülkeye. yazık kendisini vatansever sanan bu ırkçı köpeklere.

terörist adayıymış. allah sizin belanızı versin belanızı. zafer işareti yapan herkese terörist muamelesi yapıldığı için kan aktı bu ülkede oluk oluk. ağzınızdan salyalar akıtarak hdp ve bdp bayraklarını, tabelalarını indirdiğinizde vatansever mi oluyorsunuz siz vicdanlarına tükürdüklerim.
küÇük bir yusufÇuktu.dilerim ki öbür dünya vardırda kendine bunu yapanlardan hesap sorar.
gezi olaylarında başından aldığı darbe sonucu komaya girip, 9 ay komada kaldıktan sonra vefat eden 15 yaşındaki vatandaşımız.
sağcısını solcusunu, provakatörünü dalga geçenini bir yana bırakın geleceğin anne/babası olarak yüreğim burkuldu. ailesinin başı sağolsun.
allah rahmet eylesin ama üzülmedim diyen yavşaklar dilerim aynı acıları yaşarsınız, 3 gün sonra unutulur tantana yapıyorsunuz diyen yaratıklar dilerim tez zaman da siz de yaşarsınız aynı acıları. bu emri veren boşbakan asıl sen kahrol allah da sana evlat acısı yaşatsın, ve sen hala, teröristti iyi oldu diyen hayvan oglu seninle aynı evrende yaşadığım için utanıyorum, çocuk lan o çocuk ne olursa olsun çocuk, taş atsa da çocuk sizin gibi adilerin yapamadıgı mücadeleyi ufacık bedeniyle verdi. siz oturun da yerinizde becerebildikleri kadar becersinler sizi nede olsa sizin başbakanınız adiler. merak ediyorum senin oğlun olsaydı o çocuk ekmek almaya giderken kafasına gaz fişeği gelseydi, hala allah ömrümden alsın da boşbakana versin mi diyecektin oglun o acıları yaşarken? eger bu soruya evet diyorsan diyecek hiçbir şey yok sen insan o-la -maz -sın!

berkin elvan ölümsüzdür/11 mart /07:00
evet, artık nefes almıyor. koşamıyor, okula gidemiyor, çok istediği bir şey için annesine yalvarmıyor, ya da annesi ona sımsıkı sarılıp onun kokusunu ciğerlerine kadar çekmiyor, çekemiyor. o çocuğun koşmasını, gülmesini istemediler. tıpkı "günah işleme özgürlüğü" gibi olan bu haklarını elinden aldılar, izin vermediler. bunca şeye rağmen ona terörist damgasını basan, ölüm allahtandır, o direniş olmasaydı bunlar olmazdı diyen güruh şu an berkinin soluyamadığı havayı çekebiliyor içine, zerre vicdanları sızlamadan. görüşlere, inanışlara saygım var ama küçücük atan bir kalbi bu derece yaftalamak; ortada silahsız, masum, çoğu şeyin farkında bile olmayan hayatını kaybeden bir çocuk varken, suçlu olarak yine bu çocuğu göstermek.. işte ben bunu anlayamıyorum. yapamiyorum. bu derece körü körüne bağlanmak, sorgulamadan, düşünmeden, her şeyi bu derece görmezden gelebilmek ve bununla da kalmayıp bu günahı işleyenleri ecel adı altında masum gösteren zihniyetlere benim mantığım elvermiyor.
ve şimdi.. evet, o artık nefes almıyor. o toprağın üzerinde koşması gerekken, toprağın altında yatacak. annesi yıllar sonra bile15 yaşındaki berkinini sevecek fotoğraflarda. ama büyük kalpler ölmez. yaşatılır yine kalplerde. büyütülür orada. berkin de büyüyecek.
berkin yaşayacak.
yaşayamadığı bir çok şeyle yitip giden kısacık bir hayat.. bu hayatı onun elinden alanların ve savunanların canavardan farkı yok.
Bütün güzel çocukların teker teker öldüğü bu çirkin dünyada bir kayıp daha.. Kuvvetle muhtemeldir ki, 16kg olan suçsuz bedeni huzura ermiştir.
Şuraya ruhunu satmış orospu çocukları yazmasın. Siktiğimin siyasetine bu çocuğun adını karıştırmayın bari. Anasını siktiniz ülkenin çaldınız, dolandırdınız. Şimdide biri kalkmış solcuların ölmesini beklediği çocuk yazıyor. Senin ananı sikeyim ben yazar diye. Yavşak oğlu yavşak. Ulan orospu çocukluğu yapmanız içinde mi size para ödüyorlar!!!
Ne yazık ki siyasi malzeme yapılmıştır.
(bkz: berkin elvan üzerinden fitne çıkarılmak istenmesi)
Giderken gunesi birakmistir, bu ulkeyi yakmak icin...
Kardesimsin Berkin!
devlet terörüne feda edilen bir can daha.

henüz sokaklarda top oynayacak, arkadaşlarıyla şakalaşacak, derslerine çalışacak yaşta. annesine akşam yemeği için masayı kurmakta yardım edecek yaşta. babasının binbir şakalarla sinirlendireceği yaşta. bilgisayar oyunlarıyla saatlerini geçireceği yaşta. şiddetten en çok uzak kalması gereken yaşta. o daha bir çocuk(tu).

ama ne yazık ki bu sabah yaşamını yitirdi. verdiği yaşam mücadelesini kaybetti. gözlerimle şahit oldum; berkin'i hiç tanımayan bir kadının, otobüste haberini okuduktan sonra gözyaşları döktüğüne. hiç tanımadığı masum bir çocuğun ölümüne öyle içten ağlıyordu ki kadın; ihtiyacımız olan vicdana doğuştan sahipti. keşke dedim kendi kendime, keşke herkes bu yabancı kadının hiç tanımadığı, tanıyamadığı bu yürek için döktüğü göz yaşı kadar vicdana sahip olabilse. keşke çocuklar kefen giymek zorunda bırakılmasalar.

ustanın da dediği gibi;

çocuklar öldürülmesin şeker de yiyebilsinler...
akp ye oy vermeye devam mı yobazlar? elinizi daha kaç kana boğacaksınız?
edit: eksilemiş bide şerefsiz ben senin insanlığını eksiliyorum canım benim.