bugün

"tükenme yani böyle konuşma. seni seviyorum ama arada böyle oluyorum ben lütfen" ne demek la?.. manyak mı ne!
hava cok soguk burda. Orda nasil?.
Mutlu musun mutsuz olmamdan?
ben bi hata yapmadım. kıskanıyorum seni amk napim yani. ilk defa bu kadar güzel bi sevgilim oldu, nasıl böyle rahat durmamı bekliyosun.
hiç ses çıkartmadan çekip gittin sonra. tek kelime çıkıyor ağzından. "istemiyorum."
ya daha yaratıcı olsaydın bari. istemiyorum ne demek ya?
şimdi unutmamı bekliyosun seni. ben unutamam seni. laf olsun diye söylemiyorum, unutamam. siktirip git aklımdan artık, yeter. taştan da olsa benim de kalbim var.
gönül ilişkilerimde edindiğim tecrübe erkeklerin daha çok acı çektiği. aslında bu acı karşılıklıdır. kadının çektiği acı gerçektir ama erkeğin acısı fazladır..
neden yazıyorum bunları size? bilmem..
dün akşam tek başıma uzun bir yol yürüdüm. çoğunlukla yürümem aslında. sıcak yuvama gider, yatarım. bu akşam uzun zaman sonra ilk oldu. tanrım, keşke burada olsaydınız. burada olmadığınızı söylersem aslında kendime deli demeliyim. o kadar kuvvetli bir şekilde hissediyorum ki burada olduğunuzu. hayır hayali değil, istediğim anda size dokunabileceğim şekilde buradasınız, yanımdasınız..
keşke sizi ellerimin arasına alabilip gözlerinizin içine bakabilseydim.

sizden istediğim yazdıklarıma bir anlık bile uykunuzu feda etmemeniz. daha sonra vicdan azabı çekmek istemem.. kendim için istiyorum. lütfen..
üstelik benden size yazmayınca üzülecek kadar da iyi bir insansınız..

bir odadayız. birbirine bakan iki kapının ardındayız ama ayrı ayrı. biri açacak olsa diğeri hemen ürküp kapıyor kapıyı. halbuki bu iki kişi ürkeklik olarak bu kadar benzemeseler, biri diğerine hiç aldırış etmese açsa kapıyı çıksa dışarı odayı düzenlese. ama hayır o da en az diğeri kadar ürküyor ve saklanıyor kapısının ardına ve o güzelim oda bomboş kalıyor ortada.

ve bu yüzden hep ikimizi üzen yanlış anlamalar oluyor. aslında sizin, anlamadığınızı söylediğiniz o yazılar, size en yakın olduğum zamanlar yazmış olduklarım oluyor.
yeryüzündeki 25 yıllık yolculuğumdan sonra bir dönemeçte size rastlıyorum ve bu geç gelen hiç beklemediğim karşılaşma sonrasında ne yapacağımı bilmez şaşırıp kalıyorum. içimde fırtınalar kopamıyor, bağıramıyorum, çılgınlıklar yapamıyorum bu yüzden. sadece diz çökmüş oturuyorum ve karşımda duran hayalinizi okşuyorum..
bazen o kadar kolay ki senin için umursamamak... ama karşındakini çok üzüyorsun bunu bil isterim..
Seni seviyorum bana ilk defa bir erkek için bir şeylerden vazgeçebileceğimi hissettirdiğin için. Karşılıksız sevgimi hoşgörüyle karşıladığın için. Bir selamına muhtaçken canım daha çok yanmasın diye benim yanımda olmadığın için. O yüzüğü parmağına takmasaydın keşke. Gerçekten seviyor musun onu hem de bir ömür alyanslarla bağlanacak kadar? Bir bilsen o yüzük senin parmağındayken benim boynuma ip oluyor sıktıkça sıkıyor. Yanımdan geçerken saklama parmağını... Seni seviyorum.
sen beni satıp katalog çekimine gidersin öyle olsun.
araban var ama okuzsun iste.demiyosunki su kizi eve birakayim. Kar yagiyor hayvan. Donuyorum.
it gibi özledim ama köpek gibi pişman değilim.
sen köpek gibi pişmansın ama it gibi özlemedin.
sanırım ikimizde de bir piçlik var.
düşündümde üşümekte güzel aslında sonunda ısınmak olunca...evet bu iğrenç filozofvari cümleden sonra çay içilir.
ne o yoklari oynuyoruz? Hayalet olucagin gunleri gormekte varmis.
haci kimsin la bu başlıktaki bütün entarilerimi şukulamışsın.

ayibediyon.
(bkz: belkide şarjın bitti yada biz bittik ara beni) lutfen..
bundan iki sene önce senin için tee bodrum'lara gelen, seni en kötü zamanlarında hep seven ve destekleyen ben, "şimdi suratını görünce geldi yine tipini siktiğimin" diyorum.

Öyle bir değer kaybettin ki gözümde, hani ölüyorum yetiş desen, filmimi izlemeyi yarıda kesip yanına gelmezdim.
Ve sen... Artik yanimdasin ve ben geliyorum simdi oraya: sarilip uyumaya...
güleme! gamzen felç olsun! nefret doldurdun içimde. nefes alama! ölme Allah aşkına Sürün istiyorum bir sokak köpeği gibi. canın cehenneme gitmesin sakın uzak uzak dursun. ölme hemen. iyice kavrul. anlık bir ölümü tattırmasın sana allah. öyle bir sürün ki sürüngenler seni tanrı ilan etsin. yılanlar sana tapsın! ki zaten sen onlardansın.
yolumuz açık olsun.
bu başlıktaki tüm entry lerim şukulanmış, bende bir an sana yazdığım tüm yazıları okudun sandım. Teşekkürler şukucu.
Gordun eminim 100%gordun ama cevap bile yazmiyorsun. Evet biz paranoyak kiz milleti bunu bile merak ederiz. Ama ben seni bilirim (yani sanirim) sen birsey olmasa cevap verirdin. Hic vaktin yoksa da en azindan peki yaz. Bilirsin pekiye olan nefretimi ama olsun bugun kabul ediyorum sen yeter ki ses ver. Ama varya bu kadar dili baskasina doksem kesin bi hareketlenme olurdu. Tasa doksem bu kadar dil tas dile gelir.
seri artı oy melek teşekkürler.
Uzaksın duyamazsın işte, bıraksam bulamazsın beni bir daha!
Ama şimdi ben nerdeyim, sen nerdesin biliyorum, biliyoruz!
ve seni sevmeyi bıraktığım gün bundan daha farklı yazılar da yazarım belki sana..
ama o gün bugün değil.. bugün cümleler böyle.. bugün hüzün yok.. bugün iyiyiz..
ama şunlar var bak elimde:
Korku, şüphe, özlem, umut, beklenti, hayal, acı, sevgi, nefret, merak..
hepsiyle ben boğuşuyorum sen şimdi uyurken..
neyse güzel adam, bugüne dair son cümle şu:
seni seviyorum..*
uyu ve benim yerime güzel rüyaları bu gece sen gör..
sen göl ise ben ateş, sen çöl ise ben yağmurum
ben sofinin neyi, sen cariyenin tamburu
bastığım her yerde izini aradığımdan kamburum
ben kesesinde aşk taşıyan tecrübesiz kanguru
herhangi bir felaketin temsiliydin aşk konusunda ve asil çaresizliklerin vardı, suskunluğumla beslediğin...
Sen hiç kendine benim gözlerimle baktın mı?
Bakmadın ya. O yüzden anlayamazsın seni niçin bu kadar çok sevdiğimi.