ben bu yazıyı sana yazdım

Sor bakalım yüzünü okşayan o tatlı esintiye, her yanı yakıp yıkan o deli fırtına nesi olur?

saçını sebepsiz yere çekmelerimi hiç anlamadın. montunu başkasının montunun üzerine astın.
benim topumu kestin.
sen benim ameliyatlı yerime vurdun.

artık çocukluğum kadar özel, meybuz kadar güzel değilsin.
istemiyorum seninle konuşmak.

hem annem de seninle konuşmamı istemiyor artık...

Sana anlatılan her masala bile bile inanmakmış aşk.

Senin kim olduğunu bilmiyorum ama okuyan her kimsen.

Senin ben taa amına koyim, oh rahatladım lan.

https://youtu.be/OT2bxfGC4UA.

"Beni bir gün unutacaksan, bir gün bırakıp gideceksen, boşuna yorma derdi; boş yere mağaramdan çıkarma beni. Alışkanlıklarımı özellikle yalnızlığa alışkanlığımı kaybettirme boşuna. " demiş oğuz atay.
Bende sana diyorum şimdi...

Şişmansın diye terkettiğin kıza dön bi bak istedim. Sonra vazgeçtim. Çünkü hala şişmanım. Sen şişmansın dedin diye bir de kilo mu vereceğim dingil!

Cahilligime kitap ülkeme atatürk gibisin.

kuzenim biraz önce içinde senin de olduğun bir fotoğrafı attı. yoğun temponun ardından tatile çıkıyormuşsunuz geçen seneki tayfanla. tabi artı bir yeni bir kişi ile. doğrusu uzun zamandır seni görmediğim için için bir garip oldu fotoğrafına bakarken.böyle bir durgunlaştım. ama her zamanki gibi sana karşı yapabileceğim hiçbir şey yoktu. doğrusunu söylemek gerekirse artık o kadar da dokunmuyorsun bana. biz her şeyden önce seninle iki iyi arkadaştık. çok uzaklaştık ,onu da kaybettik. şu an aklıma sen geldikçe gözlerime iğneler batıyor. bir gün tamamen geçeceksin biliyorum. ama şu ara istediğim seninle hiçbir sebepten dolayı asla yan yana gelmemek. hoşçakal benim güzel arkadaşım. umarım bir daha yoluma hiç çıkmazsın.

Amına kodumun çocuğu haftasonu sabah 7'de asfalt delme makinesi çalıştırılır mı?

Babaanneciğim, vefat ettiğin esnada ben orada olmazken neden ismimi sayıkladığını rüyalarıma girip bana söyleyemez misin? Üzerinden koca 15 sene geçti ve bu olay hısım akraba içerisinde büyük bir muamma olarak kaldı. özlemiş miydin yoksa neydi olay?

Hadi dizlerime yat, kitap okuyayım sana.

içimdeki sana karşı olan harika hisleri öldürdün. Kalbimden kopuyorsun fakat umrunda değil. Artık geri dönüşü olmayacak bu yolun.

Çok yazdım da okuyan olmadı.
Aynı senin gibi,
Seni de çok sevdim ruhun duymadı!

elbet bir gün kavuşacağız.

Bazı anlar olur hani, ne yapsan az, nerede dursan fazla gelir. içinde nolup bittiğini sen bile anlamazsın. Böyle gecelerde beni hatırla. Her yerden gelip, her yere gidebiliyorum ama insanın kendinden gidemeyişine ve kendine gelemeyişine çok kırgınım. Bulunduğum yeri yadırgamamayı çoktan öğrendim; düşen düştüğü yere, giden gittiği yere, kalan da kaldığı yere alışıyor. Çok rüzgarlı bu konular, ama hep içime esiyor.

Sahi ben eskiden bir rüzgarı sevmiştim, esti, dindi. Kim bekler gelmediğin yolu?

Git tabii.

Hava esiyor biraz, üstüne bir şeyler al. Üşürsün sen bilirim.

Ah, o karanfil kokusu.. o eşsiz karanfil kokusunda hep seni hatırlayacağım. Sigaram bitti diye bana 5 paket djarum yollamıştın, kutuyu açtığımda o karanfil kokusu ile hala kutuyu saklamamla her açtığımda gelen o koku yine bana seni hatırlatır, daha dün gibi. Keşke dün olsa, keşke sen olsan.

Benim canımın sultanı, bana fedakarlığı, aşkı, sabretmeyi, iradeyi, nefsi, yazmayı, sadakati, acıyı, vicdanı öğreten sevgilim. Seni sevmesemde senden gidemeyeceğimi bilmeni istiyorum.

Güzel günler geçirdik seninle. Ama o güzel günler nedense benim yüzümden güzeldi. Evet yüzümden diyorum çünkü ben kendim olamadım hiç. Sürekli değişmem için uğraştın. Ben değiştikçe güzel günler geçirdik. Ama olması gereken bu değildi. Olması gereken şey değiştirmeye çalışmamaktı. Sırf güzel günler yaşamak için birinin benliğini unutturmaya kalkışmamaktı. Ben hatırladıkça sen inandırdın bana asıl olmam gereken kişinin değiştiğim kişi olduğunu. Ama sorguladıkça özüme geri döndüm, bu sefer rol yapmak zorunda kaldım. Senin güzel gördüğün günler benim cehennemim oldu bu sefer. Seni mutlu etmek için çabalamaya devam etsem de içimdeki ses hep bir yandan "sen bu değilsin!" Demeye devam etti. Senin güzel günlerini mahvettim belki ama işi bu raddeye getiren sendin. Belki de ben değişmemeliydim ama cahildik işte ne yapalım? Bilemedik işte. Sonunda ben bu psikolojik baskıları fark edip özüme bir anda döndüğümde ise sen benim değiştiğimi düşündün. Seni sevmediğime inandırdın kendini. Ama öyle değildi işte. Seni sevdiğimden katlanmışım iki yıl bunlara. Sen farketmedin. Hata yapmışız ikimiz de ne ben değişecektim, ne de sen değiştirmeye çalışacaktın beni. Özümüzde neysek o olacaktık. Sevmesek de sevmeyelim ne olacak ki? Ben seni bir başkasıyken sevsem çok mu iyiydi?
Neyse çok konuştum yine. işin özü; değişmeyin, değiştirilmeyin, bırakın sevmesin siz kendiniz olun yeter.

''onunla küseli tam 4 ay olmuş'' diyordum, şimdi 5 yıl olmuş. zaman tuhaf gerçekten, insanın içinden her şeyi alıp götürüyor. bir zamanlar fotoğraflarına bakınca bile utanırken şimdi bir fotoğrafta senin yüzünü seçemiyorum. senden beklediğim ya da sana söylemek istediğim bir şey yok. sadece zamanında atılacak küçücük bir adımı atmadığımız için mi hayatlarımız böyle oldu merak ediyorum.

Ama ben, ben sadece, ben her neyse işte...

Her gördüğümde içimi titreten yüreği çiçeklerle bezenmiş adam; öyle çok seviyorum ki Allah biliyor ya her gece yatarken ve her sabah gözlerimi açtığımda duamdasın..

sevdim inanamayacağın kadar seni esmer kız
kirpiklerimde çırpınan şu tuzlu gözyaşımda
ihanetin adı yok
neylersin ki çember daralmakta
şimdilik hoşçakal yaban çiçeğim
yasal mermisiyle bir komiser yaklaşmakta...

Biraz buruğum. Sen kimsin onu da bilmiyorum. Seni tanımıyorum. Seninle tanışmadım. Seni görmedim. Seni duymadım. Sen benim kurguladığım bir kişisin. Sen yoksun. Sırf bu başlığa entry girebilmek için kurguladım seni. Sen ki, bedenisin sessizliğin.