bugün

Kırgınlığım lunaparkta unutulmuş bir çocuğun nefreti kadar.
Sorun atlı karıncalar değil, arkamdan dönüp duran dönme dolaplar!

sunay akın
Hayatı ne önemse, ne de hafife al. Onursuz birliktelikler yerine, onurlu bir yalnızlık yaşa sadece!
*
akıllı ol akıllı.
mutsuzdun, umutsuzdun. şimdi daha da umutsuz ve mutsuzsun. kına yak lan. ne diye yaşıyosun anlamadım ki. hiç bişey yapmıyosun. okul ev, ev okul. yalnız geldim yalnız gidecem. e öleyim ben.
doğmak için bir bedel ödemedim.

hayat için bir bedel ödemedim.
itiraf et, bazen yalnızlıktan çok sıkılıyorsun. ve bu canını sıkıyor artık.
kafanda bitirdiklerinle reel hayatta ne diye uğraşırsın anlamam. 'git' 'bit' ve 'hayır' bu kadar mı zor senin için? bence yapma bunu. düşün bi kere daha, vazgeçince haber ver konuşalım.

tanım:sözlük yazarlarının kendilerine seslenişidir.
sevgili kendim,

neredeysen gel de öldüreyim seni lan.

(bkz: seni bulacam oğlum)
insanın unutmamak adına kendi hayatına düştüğü notlardır.
tanım zorunluluğunu da ortadan kaldırıp asıl kısma geçebilirim.
kendime not1: bundan sonra daha az ekmek yemeliyim.
kendime not2: daha fazla gülümsemeli ve daha içten ağlamalıyım ağladığım zamanlarda.
kendime not3: her gün annemi aramalıyım mutlaka.
kendime not4: bu kadar şüphe bana fazla. dikkate al bunu.*
not:"çekil önümden"
insanın kendine ettiğini kimse etmezmiş!
(bkz: kendine not yazıp üstüne yapıştırmak)
bunun kalbini kırma bari eşek herif.
ölüm var ve zaman hızla akıp gidiyor.
ders çalış azcık.
bir yerde hata yapıyorsun da nerde, bir bulabilsen sorun kalmayacak.
leksikoloji, hayatımın akışına göre ne kadar asimile edilebilir?
dediler; melankoli piç kaldı, optimist yazar oldun.
dedim; nereden biliyorsunuz belki üstüme plastik yağmurlar yağıyor?
dediler ki; mutlusun sen mutlusun, iyidir.
dedim ki; evet! kimse bana daha önce ağzı kulaklarında bir maske hediye etmemişti, ondan mutluyum.
ne yapayım, anglo saxon uyarlaması yapıp “oh my love like a red red rose my love’s like a melody.” diye şarkılar mı söyleyeyim, mamafih sesim sevimsiz. hissetmediğim şeylere hislerimden biri gözüyle bakmak benim işim değil ki, benim işim verbalizm’in beyaz bayrağını dalgalandırmak ve zafer duygumu bayrağın peşine takmak.. türkçe’den türkçe’ye çeviri yapmak her grotesk’in harcı değil azizim. olanları, gördüklerini ve hatta hiç görmediklerini bir bir leksikolojiyle baş göz etmek..
insan kuzey kutbuna gidip güneş banyosu yapamaz öyle ya, ben yapabilirim.
ben bir vukuata isteklice atarsam ince uzun parmaklarımı, başarıyla üstesinden gelebilirim.
dolayısıyla çevremi pekala kandırabilirim, ama dedim ya etik kurallarım katı, üstüme yağan plastik yağmurlardan da katı.
ve çoğu alan dokunuyor, değmiyor da; şevkimi garip duvarların arkasına saklıyor.. bulması da kuzey kutbunda güneş banyosu yapmak kadar çılgınca, en azından normal insanlara ayak uydurmaya çaba harcadığım zamanlarda.
dedim; boynuma kadar toprağın altına girmiş olsam ne kaybederim sanki! havai fişeklerin varlığını farkedebilirim.
dediler; insan kafası hariç tüm vücudu toprağın içindeyken “ah ne güzel..” diyebilir mi o renklere?
dedim ki; benimki bunu yapmak işte..
göz yaşlarımın akıttığı boyalarımı yüzüme baktığında göremeyecek kişilere, “teşekkür ederim, çok mutlu ettin beni.” demek..
sıkıldım ama kimse sıkmadı. yoruldum da, kimse yormadı.
aslında başkalarının yordamıyla olması gerekenlerin çoğunu ben kendim yaptım.
kendi kendime mutlu oldum bir süre öyle işte, bir önemi de yok milimetrelerimde.
Bana benden başka dost varsa bilmem lazım.
bütün sorunların biticek. bundan emin ol.

ha bu arada gün gelicek ps3 ün olucak lan. merak etme.
gülüşlerim vardı benim. çene kemiği çatlarcasına kahkalar karnı ağırırcasına gülüşler.. kim bozdu bu oyunu katliam güllerini kim dikti ruhuma, dünyanın ışıklarını kim kapattı. bari bi mum yakın da burnumuzun dibine görelim. o da yok..

lanet kere lanet şeddeli lanet!!

şimdi bsg çok koyayım bari..
hayatın boyunca çok şanslı olamadın belki ama elinde olanların kıymetini bilmeyi öğren artık.
(bkz: ben bu yazıyı penisime yazdım)
sana diyecek hiçbişey bulamıyorum .. sen nedenini iyi biliyorsun kelebeklerimlemutluyumben. mutluymuş hadi ordan !
kendim iyi oku bunu sana yazıyorum. seni çok seviyorum,sana çok kızsam da embesil gibi bu saatte nete takılıp kalıp saçma sapan entry girsenden kendimden başka birisiymiş gibi hissetsemde kendim seni,seni seviyorum.
vallahi salaksın sen kızım. ne vardı geldin okula? ne aramaya geldin? arama sevgine tükürsünler. kös kös oturursun şimdi işte.