bugün

yarınki taraf gazetesinde yayımlanacak olan listedir. nazlı ılıcak, abdurrahman dilipak, cengiz çandar, ali bayramoğlu, hrant dink, ekrem dumanlı, emre aköz, etyen mahçupyan, ahmet altan, mehmet altan, fehmi koru vs..

nedense hiç şaşırmadık bu isimlere. düşünce özgürlüğü nasıl bir ülkeyi böler hala anlamış değiliz. yazıklar olsun.

http://twitpic.com/yyth7

(bkz: tsk ve kemalizmin ülkeyi 50 yıl geriye götürmesi)
taraf'ın yine derinden vurma çabasıdır.

şimdi hacı abi, liboş tayfa ve dinci tayfa olarak tabir edilen yazarların bu ülkede kimler olduğu gayet bilinir.

bakın şöyle bir şey yazsa taraf; "tsk, mengene adlı eylem planı ile darbe ortamı yaratmak için yapılacakları planladı. antalya murtapaşa camii'sine cuma namazı çıkışı roketatar ile saldırı yapılacak, etraftaki dini yayınlar satan yerlerde plan icabı konuşlanan sarıklı ve cübbeli kişiler hemen dışarı çıkarak halkı galeyana getirecek, o dönem antalya jandarma alay komutanlığı'nda görev yapan a.e adlı yüzbaşı bu operasyonu yönetecek, bu eylemin ertesi günü ise olaylar izmir, istanbul ve konya'da sürdürülecek, bu kentlerin çeşitli yerlerinde patlatılacak bombalar ile asayiş sıfıra indirilecek tsk hükümete önce muhtıra verip 3 gün sonra da yönetime el koyacak. bu el koyma sonrasında da gazeteci falanca, falanca, televizyoncu falanca, yazar filanca, öğretim üyesi zilanca kişiler tutuklanarak darbenin yapılışı ile eşzamanlı olarak kurulan sıkı yönetim mahkemelerine çıkarılıp hemen hapse atılacak."

fark var mı uydurduğum silsile ile taraf'ın yaptığı haberler arasında? ben bunu "meçhul bir subay" olarak postaya versem, 3-5 tane bilgisayar çıktısı alıp fotokopilerini çeksem ve postalasam, taraf bunu aynen yazsa, birçok süper insan yine "ağbi gördün mi yha" der.

balyoz konusunda var mı elinde belgen? yok. daha önce uydu görüntüsü edebiyatı yaptı, "tsk her şeyi biliyordu" diye habari patlattı, fotoğrafını verdikleri uydu görüntüsünün olayın olduğu yerle mesafesinin yüzlerce kilometre olduğu ortaya çıktı. bir fotokopi attı ortaya, sonra "meçhul bir subay" mektupla "ıslak imzalı" belge diye bir belge gönderdi, adli tıp bu belge için "imza ıslak ve albay dursun çiçek'in imzasına benziyor" diye rapor düzenledi yani, bilindik şekilde "imza %99.99 dursun çiçek'e aittir" diye kesin, bilimsel ve kuşkuya yer bırakmayacak bir rapor yerine, gayet genel ve flu bir rapor sunarak, adli tıp kurumu başkanı'nın bizzat açıkladığı şekliyle, bu imzanın dursun çiçek'e ait olup olmadığı kararını mahkemeye bıraktı. böylesi bir raporun, bilimselliği, hukukiliği ve etiğini takdirinize bırakıyorum. adli tıp kurumu'nun "kesinlikle dursun çiçek'e ait" demediği bir rapor hakkında aynı taraf "adli tıp açıkladı imza dursun çiçek'in" dedi. e kardeşim, bu kadar kesin ve kati bir kanıt varsa elinde, dursun çiçek neden serbest? üstelik tutuklayan mahkeme serbest bırakıyor adamı hani çok sever bizim liboş tayfa "karar siyasi" demeyi. ki, aynı mahkeme tutuklayıp, serbest bıraktığı halde tutuklayınca zafer çığlığı atıp, aynı mahkeme bu defa serbest bırakınca "karar siyasi" diyerek kendi içinde çelişkiye düşen angutlar var bu ülkede.

muharrem ince gibi, berlusconi sendromuna tutulmuş adamlar devamlı "mağdur" edebiyatı. ulan ergenekon diye bir örgüt var hükümeti devirmek için hareket ediyor, şener eruygur 3 tane darbe planlamış, e şimdi de bu çıktı. 4 tane darbe planı ve bir adet de iddia olunan bir yapılanma. kaldı ki, bu adamların bazıları ordu komutanlığı yapmış adamlar. bu kadar plan yapıp uygulamaya neden geçememiş bu adamlar madem? en ufak hamle yok lan ortada nasıl darbeci bunlar? hele ki, şener eruygur'un konumu çok kritik.

kara kuvvetleri komutanı'nın emrindeki yerler bellidir, hava ve deniz ona keza. daha genel birliklerdir ama jandarma öyle mi? türkiye'de yerine göre köyde bile jandarma karakolu vardır. 10 kişidir personel mevcudiyeti ama vardır. diğer yandan da türkiye'nin her yerinde olmanın getirdiği avantajla da bu ülkedeki en büyük istihbarat verisine sahip olma avantajı vardır. polis sadece il ve ilçelerdeyken, jandarma her yerdedir.

daha düne kadar kozmik oda peşindeydik. kroki hp yetkili servisi adresine dayandı, kzsmik odada neler oldu belli değil? nerede kahraman hakimimiz, olayda tek bir tutuklu bile yok!

şu eylem planı, bu eylem planı. filanca kod adlı darbe planı. bu mudur yani?

ergenekon davası'nda da her bir duruşmada kişiler serbest bırakılıyor. adamlar haklarındaki suçlamaları ve haklarındaki delillerin ne olduğunu dahi bilmeden tutuklu şekilde yargılanıp, ne ile suçlandıklarını ve ilgili suç ile alakalı delillerin ne olduğunu bilmeden 15 ay sonra, 8 ay sonra, 10 ay sonra serbest bırakılıyorlar.

hadi bakalım, haftaya çıkacak darbe ortamı yaratılması için yapılacak harekatın adını koyuyorum;

toros kod adlı eylem planı!

fethullah gülen'in memleketi erzurum merkezli çıkarılacak olaylarla gülen cemaati karalanacak. olaylar önce sivas, sonra aydın'da devam ettirilecek. trabzon'daki milliyetçi tandanslı gençler askeri kargo uçağı ile diyarbakır'a götürülüp, diyarbakır'da bir protesto gösterisi tertip edilerek kargaşa çıkması sağlanacak. bu kargaşa sırasında bölgeye sevk edilen askeri birlikler bilinçli bir şekilde sivil kişilere ateş açarak katledecek. batı şehirlerindeki doğu kökenli vatandaşların bulundukları şehirlerde olaylar için protesto gösterileri yapması sağlandıktan sonra, yerel unsurlarla bu protestocular sert şekilde sindirilmeye çalışılacak, ülke bir kaos ortamına sürüklenecek.

ilgili harekatı yönetecek olan subaylar ise planda şöyle geçiyor; özel kuvvetleri komutanlığı'nda görevli albay a.c, ege ordusu komutanlığı'nda görevli albay m.a.s, 1. ordu komutanlığı'nda görevli albay i.b, jandarma genel komutanlığı bünyesinde çeşitli birliklerde görev alan, albay n.a, yarbay d.d, binbaşı r.y, binbaşı z.f, binbaşı f.g.

bak ne güzel bir plan yaptım değil mi?

taraf bugüne kadar yaptığı hangi haberin peşinden gitti? aktütün? ntv mevzusu? ıslak imza? arınç'a suikast? "asker telefonda babasına "evrak yakıyoruz kazanda" dedi" olayı? kafes eylem planı? ne oldu hacı abi bunlar?

alper görmüş nokta'da "darbe günlükleri" diye haber yaptı, sonra "günlükleri zekeriya öz'e verdim, günlüklerin gerçek olduğu sonucuna ulaştı" dedi, zekeriya öz özden örnek'i sorguladı ve ilgili günlüklerde adı geçen hiçkimse tutuklanmadı? 2. iddianamenin ana unusuru ulan günlükleri yazan adam serbest? nerede taraf?

te allam.

tekel işçileri'nin özlük haklarının korunmasından da taraf olsana tarafcığım? yemez değil mi? işsizlikten bahset, cari açıktan, dış ticaret açığından, işsizlik fonuna ayrılan paranın bütçeye aktarılıp beceriksizliğin kamufle edilmeye çalışılmasından bahset mesela? bütçe açığının 15 milyar hedeflenip, 60 milyar lira olmasından bahset? dış ticaret açığının geçen yıla göre %90 civarında artış gösteridiğinden bahset?

yer mi? yemez değil mi? siz bir kadın memesine vatanı satmaya devam edin ciğerler.

ha bu arada, tarafcığım sorarım, emniyet genel müdürlüğü, trabzon emniyet müdürlüğü, istanbul emniyet müdürlüğü hrant dink'e yönelik bir plandan haberdarlar, istanbul emniyeti ogün samast'ın istanbul'a geldiğine ve kimlerin karşıladığına kadar biliyor, adam göz göre göre ölüyor. o günün trabzon emniyet müdürü ramazan akyürek bugün emniyet genel müdürlüğü, istihbarat dairesi başkanı! elindeki istihbarata rağmen bu suikasti engelleyemeyen adam istihbarat dairesi başkanı oluyor. neden hrant konusunda emniyet'in üzerine gidemiyorsun da ısrarla tsk edebiyatı yapıyorsun? hrant dink olayının düğümü emniyettir! bütün istihbari veriler ortadayken hrant'a en ufak bir uyarı bile yapmayan emniyet'in ilgili kişileri, dönemin istanbul ve trabzon emniyet müdürleri neden soyutlanıyor bu olaydan?

ayrıca, tsk mensubu olunca "açığa alınsın, emekliye sevk edilsin, savcıya ifade versin" diyen adamlar, hrant konusunda ilgili emniyet yetkilileri hakkında soruşturma açılmasına ilgili illerin valilerinin neden izin vermediğini, içişleri bakanlığı bu konuda neden sessiz kalıyor sorgulamıyorlar!

ey etyen mahçupyan, kardeşinin katledilmesini izleyen emniyet'i neden sorgulayamıyorsun?

amacınız üzüm yemek değil çünkü!
ciddiye almayanların lise kompozisyonu şeklinde ciddiye almadıklarını belirtmeleri de ayrı bir lümpenliktir tabii.
(bkz: taraf için alternatif operasyon ismi önerileri)
ciddiye alınmama sebeplerinin "somut örneklerle" belirtilmesini "lise kompozisyonu meheheh" modunda değerlendirenlerin kapıldığı listedir.

"ciddiye almıyorum meheheh" deyip bırakmayıp, uzun uzun "somut örneklerle" bir şeyleri ortaya koymamız, işine gelmeyince devekuşu gibi kafasını gömen elemanları rahatsız etmiş anlaşılan.

ciğerhauzen sen diyebiliyor musun "adli tıp; "ıslak imza %99.99 dursun çiçek'e aittir" ifadesinin olduğu bir rapor düzenlemiştir" diye? diyebiliyor musun, "arınç'a suikast konusunda müthiş belgeler ortaya çıktı" diye veya "ortaya atılan iddialar doğru çıktı" diye? aktütün olayı ile ilgili uydu fotoğraflarının alakasız bir yere çıktığını kabul etmemezlik yapabiliyor musun mesela? taraf'ın hrant dink olayında emniyet'e hiç dokunmamasını mantıklı buluyor musun? aynı taraf'ın ekonomi ile alakalı o "lise komposizyonu" olan yazıda geçen verileri verdiğini hiç gördün mü?

sizin gibi "işte darbe planı" deyip körü körüne atlamıyoruz yeğen, somut şekilde koyuyoruz ortaya her şeyi. lise kompozisyonu ile idare edin artık. bir şeye körü körüne inanıp, 3-5 satır yazı yazarak çığlıklar atmayı becerecek kadar geliştiremedik kendimizi.
taraf son 3 yılda 9'a yakın darbe girişimini ortaya çıkarttı. vay be bu kadar darbe girişimi olur mu la bi memlekette? taraf gibi bir şey gazete diye basılıp bu kadar satıyorsa bunun 10.su da çıkar 11.si de !

otu fazla kaçırmış bey abiler. siz onu iletecektiniz lan içmeyecektiniz. dağdakiler para az gelirse kızıverir demedi demeyin!
artık pek te dikkat çekmeyen haberdir.
palavranın 2. bölümü olarak gazetede verilecek olan haberdir.
adı yer almayan gazetecilerin gözümde prim kaybettiği, kredisinin düştüğü listedir.
a. altan: fehmi ağğbi, nazlı hanımm, vakitteki sakallıları yazdıııkk, başbakanın uçağındakiler listesi nerde?? oradakileri de kesin yazalım. yıldıray şuradan listeyi bi uzatsana.
y. oğur: hımmm başka kimi yazabiliriz? olm aklıma isim gelmiyo lan. fehmi abinin son fasıl gecesinde kimler vardı? oradan da bikaç isim yazalım
r.o. kütahyalı: kanka beni de yazsana
a. görmüş: en başa ahmet abinin adını yazalım di mi ahmet abi?
a. altan: eheh
y. oğur: Etyen abi nerde
r.o. kütahyalı: yarışa gitti napcan?
y. oğur: onu da yazalım mı diye soracaktım.
a. altan: yaz yaz kalabalık görünsün
y. oğur: eveeet cincik gibi oldu liste
r.o. kütahyalı: kanka beni de yazsana
a. altan: yasemin senin adını da yazalım mı?
y. çongar: abi cia'ye bi sormam lazım şimdi net bişey diyemem
r.o. kütahyalı: kanka beni de yazsana
(bkz: düşünce özgürlüğünü götünden anlamak)
konuyla ilgili bugün şöyle bir manşet atılmıştır :

http://gazete.netgazete.c...ShowPaper.aspx?news=taraf
burası türkiye. her darbede genelde solculardan başlanır. ama artık işler o kadar karışık ki daha kimlerle devam ederler tahmin etmek zor.
tüm hükümet yalakası yazarları dizmişler.
artık bu yalaka yazarlar ağlarlar köşelerinden ve demogoji yaparak daha fazla akp yalakalığı yaparlar.
arınç nasıl suikast zırvası ile 2 günde bir ağlayıp, tv'lerde şov yapıyorsa artık sıra onların yalakalarına geldi demek.
ee seçimde yaklaşıyor, popületisi düşen bu yazarların mazluma yatması lazımdı.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar