bugün

Sadece şairlerin anlatabildiğine inanılan dünya üstü hissiyat.

Aşkın tanımını yapabilmek zor değil. Fakat nesnel bir tanımı yok. Aşk tamamen öznel bir duygu. Ünlü üstadın dediği gibi "ben bu şekıl geyinirim, sen bu şekıl geyinirsin, bu şekıl geyinir."

Yani herkesin "geyindiğine" göre değişir aşk.
Enişte dobloya, baba at yarışlarına, anne oğullarına aşıktır. Ben de sana aşığım güzel kadın.

Literatürdeki bütün tanımları değiştirdiğine, altüst ettiğine yemin edebilirim. inanmıyorsan aha dayıya sor. Dayı da aşık olmuş zamanında:

Bir kadın sevmiş sırma saçlı, iri iri gözleri olan, gerdanı bembeyaz, sureti cennet! istemeye gidecekleri gün, başkasına vermişler kızı. Babası dövmüş bir de üstüne. "Utanmıyon mu lan görüştüğü olan kıza bizi istemeye getirmeye?" Demiş. Bilmezmiş ki, kadın da adamı seviyor olsun. Kızı başlık parasını daha çok veriyor diye ağla zırla başkasına vermişler.

Cehalet işte. Anlamamış baba. Babaya laf söyleyebilmeye, Anlatabilmeye ne hacet genç adam.

Yıllar geçmiş, bizimkisi dayanamamış acıya, hasrete. Nerelere gitsem, ne etsem derken kendini Ankara'da buluvermiş. Üç de çocuk vermiş eline, gönlüne yabancı bir kadın. Gönül hala Çorum'un bayat ilçesine bağlı bir köyünde tabii.

O dayı şimdilerde güvenparkta gül satıyor.
Dolmuş duraklarına giderken ona rastlayabilirsiniz.
En ucuz gülü o satar her daim, cevabı da hazırdır:

"Ben gül veremedim sevdiğime, siz verin."

Aşk benim nezdimde budur.
inanmıyorsan "aha dayıya sor."
hakkında yapılan milyonun üzerinde tanımla kelimeler arası rekora sahiptir.
dikenli kıpkırmızı bir gül.
18 yaşına geldim artık ve hala ciddi bir ilişkim olmadı. hiçbir kız sevgime karşılık veremedi ve tabi bu da derslerime aynı şekilde yansıdı berbat bir ortaokul geçirdim. lisede pek farksız sayılmaz açıkçası.

bakın aşk ve sevgi önemli şey hatta yaşamak için temel şey benim için. rüyalarımda hep aşık oluyorum ve istediğim kişiyle mutlu mesut yaşıyorum ama gerçekte olmuyor. çevremde ne kadar kız varsa hepsi abuk subuk hareketler yapan serserilerle çıkıyorlar. anlamıyorum insan gibi insan olunduğunda neden bir kızın dikkatini çekemiyorum?

neyse çok yazdım şunu diyebilirim ki iyi bir ilişkiniz varsa kıymetini bilin, yok arkadaşmış yok maçmış gibi muhabbetlere girmeyin eğer ciddi düşünüyorsanız bir ömür geçireceksiniz ve o bir yana hayatınızdaki diğer şeyler bir yana olacak.
-en azından benim için öyle hanımcı diyebilirsiniz ama ben sevdiğimde gerçekten dibine kadar seviyorum.

neyse siz kızlar serserilerle, gece kulüplerinde takılan ne olduğu belirsiz insanları tercih etmeye devam edin. sonra neden aldatıldım neden böyle oldu muhabbetlerine girmeyin kendiniz kaşınmış oluyorsunuz.
Kimilerine yasaktır ifadesi yüzüme acı acı gülüyor şu anda. Teşekkürler etrafımdaki her şey! Aşkı benim için tek hakikat haline getirmeme sebep olan herkes! Teşekkürler! Kalbimin her gün paramparça oluşuna aldırmadan yaşamaya çalışmak zorunda olduğumu hatırlatan sekiz-beş teşekkürler! Teşekkürler kuşlar! Teşekkürler kahve! Teşekkürler gözyaşlarımla kabaran kitap yaprakları! Teşekkür ederim onun ismindeki insanlar!
Hiçbir zaman dokunamayacağınız aşkınızın parfümünden satın alıp, yastığınıza sıkıp, sarılıp uyumaktır.
görsel
ben anlamam bilmem tipsizim.
ölümdür yaşanan tek başına,
Aşk iki kişiliktir.
sevgililik denilen kavramı, karşı cinsin orasını burasını elleme veya yatağa atma sanan vatandaşların işlerini bitirdikten sonra bu olaya 'aşk'' demesi ve iki gün sonra artık zevk almayıp ayrılması sonucunda ''aşk yok yiaaaaa'' diye zırlamaları beni cidden sinir ediyor. arzular vardır, hoşlantı vardır, sevmek vardır, aşk vardır. bunların hepsi aynı gibi görünse de farklı kavramlardır. aşk dediğin mevzuyu öyle her önüne gelen yaşamaz, çok nadir şekilde denk gelir insanlara. bunun aşk olup olmadığına da sen değil çevredekiler karar verir. yoksa her hoşlantı her insana göre aşktır. ünlülere bakalım mesela 2-3 günlük zevkine takılmaya bile ''aşk''diyorlar. ne kadar çok erkekle/kadınla takılırsa ona göre aşk adamı/kadını oluyorlar. aşk kelimesini tamamıyla mahveden durumlar bunlar. her neyse 3-5 entryde anlatılacak bir konu değildir aşk. çok derindir, manası ise gizlidir. farkına varamayana göre yoktur, ne desen boş.

özet: aşk vardır.
aşk diye birşey yoktur. cinsel istek vardır. bunu inkar edecek bir insan evladı da bulunamaz. gerçek duygu sevgidir.
bazen uzaklaşmak istediğinde ve o şehirden uzaklaştığında kalbinin, yüreğinin orada kalmasıdır. aşk böyle bir şeydir işte sana ne yapsa ne etse ondan vazgeçememektir. gözünden dökülen tek bir damla bile yüreğinde oluşan yangına sebebiyet verir. aşk budur işte...
benimle tanışmak için evrakları getirirken görüp bir anda bu duygunun adını öğrendiğim durum.
13 yıl sonunda bir anda geldiği gibi kaybolan duygu .
o an giydiği elbiseleri hala hatırlarım acı bunun adı .
Aynı koridorda evraklar elinde gözü telefonda veya tabletinde olan 2 mal kör insanın bir anda Zunk diye çarpışması sonucu ortaya çıkan evrak dağınıklığıyla olabilecek bir şey. Artık evrak toplanırken ne yapıyorlarsa. * * *
sadece bende olan duygu. kimsede bana karşı aşk yok amk. götüme benzediğimden şüphelenmeye başladım. aynaya gidip bakayım. her adam düzmek istiyor kadınları. aşk veren yok amk. birine aşık oldum, söyledim ona bunu ama adam madem aşıksın gel düdükleyeyim moduna girdi. beni evine çağırdı hemen. bıktım artık bunların çüklerinden. akılları fikirleri çükte. hele bi soluklan yiğidim.
Çabuk biten kimyasal durum.

Sonra "ay sen çok değiştin" yok o değişmedi sen kördün. Mal.
bazen iki kelimelik bir cümlede gizli özne olmaktır!.
metin üstündağ. bu sözden sonra bize bir şey yazmak düşmez.
hepimizin olduğu yerde olma sebebidir bir şekilde.
Aşk zamanla oluşan bir şeydir. Anlık oluşmaz. Anlık olan şey etkilenmedir, o kişinin çekici gelmesidir. Yani o libidodur. Libido da ilkel beyinde yani haz beynindedir. Birden bire cinsellik dürtüsü artar, libido artar ve cinsel istek duyar. Ama aşk başka bir şeydir.
Tamamiyle Boş iş.
kadınlara karşılığı verilirmiş gibi yapılıp da, yatağa çekilmek istenen duygu. kimi sevsek, sokmak istiyor.
Hepimizin kaçış yolu çünkü aşıktı kanka, çünkü aşk var kanka, ondan vermiş kanka çünkü aşk. Aşıktım kanka o yüzden aşağıladım kendimi çünkü aşıktım o yüzden içtim o kadar rezil oldum. Kandırın kandırın da nereye kadar.
gülün dikeni var diye üzülmekten ziyade dikenden gül açmış diye sevinmektir aşk.
şu aralar olasım olan şey. nerdesineyaşk bul beni. bi şey yapmicam lan valla bak.
Garip bir duygu . Ne varlığı belli ne yokluğu. Hissediyorken yani aşkın içindeyken anlamıyorsunuz ne olup bittiğini. Farkına dahi varmıyorsunuz. O duygu bittiğinde ise bir zaman o duygunun içinde olmanız size çok uzak geliyor tıpkı aşık olduğunuz insanın size çok uzak olması gibi. Diyorum ya çok tuhaf. Ne varlığı belli ne yokluğu.Aşkın içine düşmüş ama yine de hiç aşık olmamış gibi.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar