bugün

--spoiler--
dün gece, ağzından ağzıma fışkıran sözcükler
-bir ihanet nüvesi-
ve o gize bürünmüş yaşlı masal kahramanları
ve 'sen sus çocuk' gag'leriyle süslü tiratlar
ve perde kapandı! artık tiyatrolar hela olacak!

artık ayrıldık, aşkımız bir rüzgâr gibi geçti!
aşkımız bir günahtı, ve bir yaz günü bitti!
unut sana yazdıklarımı ve unut sevişmelerimizi
memelerini geri al ve geri ver penisimi

ulan istanbul! bu bana reva mıdır?
ulan o denli sevmişim, müstahak mıdır?
ktirip gidiyorum başınızın çaresine bakın
arabesk dinleyeceğim işte!
rakı içeceğim
intihar edeceğim
kıçınıza kına yakın!
küçük iskender
--spoiler--
erkek kadına dedi ki:
-seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
erkek kadına dedi ki:
-seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
kadın erkeğe dedi ki:
-baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
ve ben artık
biliyorum:
toprağın -
yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
kadın sustu.
sarıldılar
bir kitap düştü yere...
kapandı bir pencere...
ayrıldılar...

bir ayrılış hikayesi / n.hikmet
http://www.youtube.com/watch?v=pOiT7pEsO8Q

her ayrılık böyle güzel olsa.
Kurduğun hayallerin kurumuş birer gülden ibaret kalıcak hafızadaki anı defterinde.. Bir ses gelecek kadından; pardon diyecek! Pardon, ben geçiyordum kalbinizdeki otogardan..
Her şeyi en uçta yaşadığımız anlardır. Ayrıyken sevmek yıllarca sevgine sahip çıkmak sadakat göstermektir gerçek sevgidir. Duruma göre olması gerekendir duruma göre boktan bir durumdur.
saman sarısıdır.

"...Sevdalanmak birilerine ansızın
Oysa beni seviyorsun ama bunun farkında değilsin.
Ayrılık bunu farkedemeyişindeydi senin.
Ayrılık kurtulmuştu yerçekiminden.
Ağırlığı yoktu,tüy gibiydi diyemem
Tüyün de ağırlığı var,ayrılığın ağırlığı yoktu,
Ama kendisi vardı..."
Zordur alışması zordur için acır yüreğin acır anılar hatırlatır şarkılar hatırlar konuşmalar renkler espriler... Ama gecer zor da olsa unutulur gider...
Artık demir almak günü gelmişse zamandan
Mechule giden bir yazar kalkar bu limandan
Hiç takipçisi yokmuş gibi sessizce alır yol
Verilmez ne bir artı nede bir kol

Sevgiler saygılar sayın sözlük.
Bu bir ayrılık şiiridir.
Yahyayahyakemal vs agiragirhizlan dan
sebebi söylenmemişse, muhtemelen kaldıramayacağınız kadar ağır bir sebebi vardır.

neyse.
sonra günler sonra geriye dönüp, ben sensiz yapamıyorum derse şayet;
'biz anlaşamıyoruz' diyeceğim...
bazen başka türlü oluru yoktur. kaybetmeden kıymet bilinmez derlerdi. ben bir dönem inandım buna. kaybedince insan daha bir anlıyor sevdiğinin kıymetini ama bunun sürekliliği yok. geri kazandığında ilk zamanlar çok güzel zamanlar geçiyor, çok büyük bir özlem. sonra yine aynı sorumsuzluklar. aynı ilgisizlik. aynı sorumsuzluk. değer vermeme.

bazı sevgililer sana değil de ardında kalan boşluğa aşıktır.yokluğunda sever seni. yokluğunda özler en çok. seni yokluğunda bulur. can acıtan bir şey bu. yanındayken önem vermiyor, yokluğunda özlüyor hep. birleşmenin oluru yok. sen onun ilgisizliğine üzülürken, o pek de göremiyor bunu. ne zaman bir şeyler bitti, o zaman farkına varmaya başlıyor.
allah'ım bu ne büyük bir acı. daha önceden de ayrılık oldu ve büyük bir özlem doğurdu. tarifi imkansız bir özlem. ve şimdi yine ayrılık. beraber olmamızın oluru yok. dilerim allah'tan ne yaptığını iyi görsün. allah öyle insanlarla karşılaştırsın ki bana ne yaptığını iyi anlasın. ah allah'ım.
bazen çok derin bir "oh" un iç organlara tekrar oksijen ulaşımını açmış hissi yaratmasını sağlar, renkler canlanır tekrar.
fernando muslera'nın çok güzel söylediği parça.
bir başlangıçtır.
eğer uzaklaşılan kişi laftan anlamaz, yorucu biriyse doğru bir karardır.
içinde iki özne barındıran kelimedir. cümlesini de varın siz düşünün.
Ayrılık kalmak istesende gitme vaktinin geldiğini kabul etmektir.
tek vücut bulmuş iki ruhun birbirinden kopması gibi öyle acı verir ki hisleriniz, duygularınız parçalanir.
genelde sevmeyen tarafından atılan tekmedir, yoluna gitmek isteyen sıkılan basar tekmeyi. kalan tüm kederler ise aşığa kalır.
kalpte ince bir sızıdır. içinde iki kapı açık kalmış gibi cereyan yapar. aç karnına çay içmiş gibi kusmak istersin.
kaçınılmaz son. illaki ayrılırsın bir şeylerden. bulunduğun zamandan, bulunduğun mekandan ya da bulunduğun kişiden. kimi zaman kendinden bile ayrılırsın bu var oluşun sonsuz döngüsüdür. her bitiş yeni başlangıçları doğurur olgusuyla örtüşür. önünüzdeki maçlara bakın kasmayın.
o an çok acıtan ama sonra hayatın devam ettiğini kabullenerek acısı azalan bir durum.
balataları gevşeten..
Düş sokağı sakinleri ,
öylesine bir hüzündür ki bu, haykırsan kâr etmez, kanını döksen kâr etmez. dövünüp yırtınsan, saysan sözden kâr etmez. geriye kalan tek şey, titremek ve ağlamak. şairin dediği gibi; ağlayın su yükselsin, belki kurtulur gemi.