bugün

tabi ya manyak mısın?
peygamberimiz hz. muhammed sav ve kafirler konuşuyordu birgün.

+ Eğersen gerçekten peygambersen, bize Kameri (Ayı), yarısı Ebu Kubeys dağı, yarısı da Kuaykıan dağı üzerinde görülmek üzere ikiye ayır!
- Eğer bunu yaparsam iman eder misiniz?"
+ evet ederiz.

ve peygamberimiz yüce allah'tan diledi bunu, sonra da çat ikiye ikiye böldü ayı. ama kafirler ''bu bir sihir'' diye inanmadılar.
bu kafirler ve ay'ın bölünmesine inanmayan diğer kafirler de yanacak cehennemde.
ilk kürt astronot'un ayak basması ile gerçekleşecektir.
ay'ı peygamberimiz değil allah bölmüştür peygamberler allah ın izni olmadan adım bile atamazlar cahlillere duyurulur. ay ın ikiye bölündüğünü görüp bu bir sihir diyip inanmayanlara insanı ikiye bölmek fayda eder mi?

amaç öldürmek olsaydı Allah yeryüzünde tek bir kafir bırakmazdı.
Bir zamanlar "Nasa: Ay'da çatlak tespit ettik" gibi yalan haberlerle gündeme gelen ve bir islam mitolojisi olup hala tartışılmaktadır.
bilimden çok bir anlarmış geçinen malum saftiriğin bilim dünyasının doğruladığını iddia ettiği mucize yalanıdır.

ha gülüm ha...
hangi bilimin doğruladığı merak edilmektedir. sadece arap yarım adasında görülen bir bölünmedir. insanların her zaman mucizelere ihtiyacı vardır. gerçekten olmasa bile bunu kendileri yaratabilir.
Büyük bir mucizedir. Bunu o anda gören kafirler buna rağmen inanmamışlar ve Peygamberimize büyücü yaftasını yapıştırdılar.

Bugün Bilim dünyası Ayın ikiye bir zaman önce bölünmüş olduğunu doğrulamıştır.

Edit : inanmazsan inanma lan. Bir mucizedir.
kuranın diğer ayetleriyle çelişen bir ayet daha. hani mucize yoktu. hani muhammedde bir insandı da onun döneminde mucize olmamıştı.
Kamer suresi:

1. Kıyamet yaklaştı ve ay yarıldı.
2. Onlar bir mucize görseler yüz çevirirler ve "Süregelen bir sihirdir" derler.
3. Peygamberi yalanladılar, nefislerinin arzularına uydular. Halbuki her iş, (Allah nasıl takdir ettiyse öylece) gerçekleşecek (değişmeyecek)tir.
4. Andolsun, onlara içinde caydırıcı tehditlerin bulunduğu haberler geldi.
5. Bu haberler, zirveye ulaşmış birer hikmettir! Fakat uyarılar fayda vermiyor!
6, 7. O halde sen de onlardan yüz çevir. Onlar, o davetçinin (israfil'in benzeri görülmemiş) bilinmedik (korkunç) bir şeye çağırdığı gün, gözleri düşmüş bir halde dağılmış çekirgeler gibi kabirlerden çıkarlar.
8. Davetçiye doğru koşarlarken kâfirler, "Bu zor bir gün" derler.
9. Onlardan önce Nuh'un kavmi de yalanlamıştı. Onlar kulumuzu yalanlayıp "Bu bir delidir" dediler ve kulumuz (tebliğ görevinden) alıkonuldu.
10. O da Rabbine, "Ey Rabbim! Ben yenilgiye uğradım, yardım et" diye dua etti.
11. Biz de göğün kapılarını dökülürcesine yağan bir yağmurla açtık.
12. Yeryüzünü pınar pınar fışkırttık. Derken sular takdir edilmiş bir iş için birleşti.
13. Biz Nûh'u çivilerle perçinli levhalardan oluşan gemiye bindirdik.
14. Gemi, inkar edilen kimseye (Nuh'a) bir mükafat olarak gözetimimiz altında yüzüyordu.
15. Andolsun, biz onu (tufan olayını) bir ibret olarak bıraktık. Var mı düşünüp öğüt alan?
16. Benim azabım ve uyarılarım nasılmış (gördüler)!
17. Andolsun biz, Kur'anı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
18. Âd kavmi de (Hûd'u) yalanladı. Azabım ve uyarılarım nasılmış!
19. Biz onların üstüne, uğursuzluğu sürekli bir günde gürültülü ve dondurucu bir rüzgar gönderdik.
20. insanları köklerinden sökülmüş hurma kütükleri gibi kaldırıp atıyordu.
21. Azabım ve uyarılarım nasılmış, (gördüler)!
22. Andolsun biz, Kur'anı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
23, 24. Semûd kavmi de uyarıcıları yalanlamış ve şöyle demişlerdi: "içimizden bir insana mı uyacağız? (Asıl) o takdirde biz apaçık bir sapıklık ve delilik içine düşmüş oluruz."
25. "Bizim aramızdan vahiy ona mı verildi? Hayır o, yalancının, şımarığın biridir."
26. Onlar yarın bilecekler: Kimmiş yalancı, kimmiş şımarık!
27. (Salih'e şöyle demiştik:) "Şüphesiz biz, onlara bir imtihan olmak üzere, o dişi deveyi göndereceğiz. Şimdi onları gözetle ve sabret."
28. "Onlara, suyun (deve ile) kendileri arasında (nöbetleşe) paylaştırıldığını, bildir. Her su nöbetinde sahibi hazır bulunsun."
29. Derken, (kavmin en azgını olan) arkadaşlarını çağırdılar. O da işe koyuldu ve deveyi kesti.
30. Fakat azabım ve uyarılarım nasılmış!
31. Şüphesiz biz, onların üzerine tek bir korkunç ses gönderdik de, onlar, ağıldaki hayvanların çiğneyip ufaladıkları kuru çöpler gibi oldular.
32. Andolsun, biz Kur'anı, düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
33. Lût kavmi de uyarıcıları yalanladı.
34, 35. Şüphesiz biz de üzerlerine taşlar savuran bir rüzgar gönderdik. Yalnız Lût'un ailesi başka. Katımızdan bir nimet olarak bir seher vakti onları kurtardık. Şükredenleri işte böyle mükafatlandırırız.
36. Andolsun, Lût onları bizim şiddetli azabımızla uyardı. Fakat onlar bu uyarıları kuşkuyla karşıladılar.
37. Andolsun, onlar onun (meleklerden olan) misafirlerinden nefislerindeki kötü arzuları tatmin etmek istediler. Biz de onların gözlerini silme kör ettik. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" dedik.
38. Andolsun, onlara sabahleyin erkenden kalıcı bir azap geldi.
39. "Haydi azabımı ve uyarılarımı tadın!" dedik.
40. Andolsun, biz Kur'an'ı düşünüp öğüt almak için kolaylaştırdık. Var mı düşünüp öğüt alan?
41. Andolsun, Firavun'un ailesine de uyarıcılar gelmişti.
42. Bütün âyetlerimizi yalanladılar. Biz de onları mutlak güç ve iktidar sahibinin yakalaması gibi yakaladık.
43. (Ey Mekkeliler!) Sizin kafirleriniz onlardan daha mı hayırlı? Yoksa sizin için kitaplarda bir berat mı var?
44. Yoksa onlar, "Biz yardımlaşan (güçlü) bir topluluğuz" mu diyorlar?
45. O topluluk yakında (Bedir'de) bozguna uğrayacak ve arkalarını dönüp kaçacaklardır.
46. Hayır, kıyamet, onların (görecekleri asıl azabın) vaktidir. Kıyamet (azabı) ise daha müthiş ve daha acıdır.
47. Şüphesiz suçlular (müşrikler) sapıklık ve ateşler içindedirler.
48. Yüzüstü ateşe sürüklendikleri gün kendilerine, "Cehennemin dokunuşunu tadın!" denecek.
49. Gerçekten biz, her şeyi bir ölçü ve dengede yarattık.
50. Emrimiz ancak bir tek emirdir. Göz kırpması gibidir. (Anında gerçekleşir.)
51. Andolsun, biz sizin gibileri hep helak ettik. Fakat var mı düşünüp öğüt alan?
52. işledikleri her şey ise kitaplarda kayıtlıdır.
53. Küçük, büyük her şey satır satır yazılmıştır.
54. Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar cennetlerde, ırmak başlarındadırlar.
55. Muktedir bir hükümdarın katında, doğruluk meclisindedirler.
''biz birşeyin olmasını istediğimiz zaman sözümüz sadece ''ol'' dememizdir ve hemen olur''
nahl süresi,ayet 40.
bazıları bunu anlamaz.
lan biri benim önümde ay'ı ikiye bölse altıma sıçarım ne dönüp gitmesi. bir de dönüp gitmişler bu sihir ve büyü diye. kafire bak kafire.
Ya bırakın abi bu işleri tepkisi verilen saçma bir inanışın saçma bir uydurmasıdır.
Ay bölünmüş ve bunu sadece Araplar görmüş ve bu sadece kuran da yazıyor.
Ondan sonra da niye gelişemiyoruz.
Aklınızı silkeyim diyeceğim ama aklınız olsa zaten buna inanmazdınız amk.
kuranda geçen bir yalandır. tabi bazıları durumu kıvıramayacağını anlayınca her zamanki rutin işini yapıp ayet bükmüştür. bazıları da halen daha buna inanır ve diretir.

ayrıca 6-7 yy öyle astronominin olmadığı yıllar değildir. ay yarılsa çoban bile fark ederdi bunu yani. ki her şeyi not alan bir bilim dalı o zaman nedense uyuyordu.
Bir Mucizedir. Olmuş olay. Evet.
yalandır. bu rivayeti 6 yaşındaki bir çocuk nakletmiştir. aklen ve fikren düşünün bi; böyle bir şey olsaydı bununla ilgili kaynaklar sadece arap yarımadasında olmaz, diğer coğrafyalarda da olurdu. oysa ki arap yarımadası dışındaki coğrafyalarda hiç bir yazılı kaynak yok. zaten allah kitabında kuran dışında başka mucize vermediğini söylüyor. müslüman olan ve olmayan tüm kardeşler buna inanmasın artık. (bkz: Taha 133 isra 59 enam 109 ankebut 50)
kirpice isimli ve zaytung tarzı mizah haberleri yapan bir sitede, Ay'ın yarılması mucizesinin NASAca onaylandığını haber yapan ve tüm dini bütün arkadaşlarımızın ağızlarının kulaklarına varmasına neden olan uydurma haber. nihat hocamız bile inanmış ki hemen programlara çıkmış:))
http://alkislarlayasiyoru...ip-televizyonda-anlatmasi

haberin aslı
http://www.kirpice.com/na...la-ilgili-aciklama-geldi/
kuran'da böyle safsatalar olduğu için onu okuyup müslüman kalabilmek kolay değil...
(bkz: kuran eleştirileri)
bazı şeylerin kanıtlanması için, insanın algıladığı zaman kavramı dışında bir sürecin sona ermesi gerekiyor. kıyamette görüşürüz.
Berke, 17 yaşında allahın varlığına ve dini rivayetlere inanmıyor. O artık bir karl marx.
görsel
bu konuda neil armstrong un sözü meşhurdur.

aya indiğimde enterasan bir şeyle karşılaştım ve hemen eugene ' i dürttüm. o da buna tanık oldu. ayın orta yerinde sanki bir yarık vardı ve üzeri de gelişgüzel kapatılmıştı. ayaklarımda ufak ufak kazıdığımda yarılmış olduğunu gördük. dünyadan görülebilecek kadar ayrılmış ve sonra birinci sınıf bir cerrahın elinden çıkmış gibi kapatılmıştı.

şaşkınlıkla uzayın sonsuz karanlığına baktım ve derinlerden bir ses geliyordu....

''ne sandın y...?''
yalancı yobazlar sayesinde m.s. 7. yy hindu'larının mağaralarda yaşadığını öğrenmemize (!) vesile olan hikayedir.

neredeymiş o mağaralara kazıdıkları şeyler?

neyse, yalancı yobazlara kanıt sormak boş iştir.

(bkz: yobazların propaganda mekanizması)
kuran'da böyle bir olaydan bahsedilmez. ahad haber statüsündeki bir rivayete dayanır. kamer suresi'ndeki "saat yaklaştı ve ay yarıldı" ifadesinin bu olayla herhangi bir ilgisi yoktur.

bilmeyenler iddialı söylemlerle ahkâm kesmeye kalkışmazsa rezillik de çıkmamış olur.
aslında kuran kaynaklıdır bu safsata o yüzden bu kadar üzerinde duruluyor. yoksa hadis olsa şimdiye çokta yanlış hadistir denip üzeri kapatılmıştı.

ayrıca bide sıkışında hemen sembolik o diyenler de çıkıyor bazen.

yav he he, sembolik bir şeyi başka bir şeyle ifade etmek varken gerçek anlamda kullanıp onu sembolleştirmek niye?

kuran destekli palavradır.