bugün

Özlediğim az sayıda tv programından birini yapardı: "Attila ilhan'la Zaman içinde Yolculuk"
Keşke o zamanlara dönebilsem.
aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
aysel git başımdan seni seviyorum...

şiiriyle,keşke adım aysel olsaymış dediğim muhteşem şair.
Kaynak : http://ulu.so/uvi3vk
BEN SANA MECBURUM
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
içimi seninle ısıtıyorum.
Ağaçlar sonbahara hazırlanıyor
Bu şehir o eski istanbul mudur
Karanlıkta bulutlar parçalanıyor
Sokak lambaları birden yanıyor Kaldırımlarda yağmur kokusu
Ben sana mecburum sen yoksun.
Sevmek kimi zaman rezilce korkuludur
insan bir akşam üstü ansızın yorulur
Tutsak ustura ağzında yaşamaktan
Kimi zaman ellerini kırar tutkusu
Bir kaç hayat çıkarır yaşamasından
Hangi kapıyı çalsa kimi zaman
Arkasında yalnızlığın hınzır uğultusu
Fatih'te yoksul bir gramofon çalıyor
Eski zamanlardan bir cuma çalıyor
Durup köşe başında deliksiz dinlesem
Sana kullanılmamış bir gök getirsem Haftalar ellerimde ufalanıyor
Ne yapsam ne tutsam nereye gitsem
Ben sana mecburum sen yoksun.
Belki haziran da mavi benekli çocuksun
Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor
Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin
Kötü rüzgar saçlarını götürüyor
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Bu kurtlar sofrasında belki zor
Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden
Ne vakit bir yaşamak düşünsem
Sus deyip adınla başlıyorum içim sıra kımıldıyor gizli denizlerin
Hayır başka türlü olmayacak
Ben sana mecburum bilemezsin.
"Sevdiğim şiirlerinden biri."
belki gelirim belki gelmem 5 dakika bekle git.
Atatürkçü bir sosyalist demokrat. Kendilerinin şiirlerini, köşe yazılarını, kitaplarını, fikirlerini araştırmaktan zevk aldığım. Araştırdıkça daha çok sevdiğim, fikir babamdır. Allah rahmet etsin.
bazıları şiir sevmez.
çünkü yaraları yoktur;
yaraladıkları vardır.
tek kuruşluk kârım yoktuhayatımdaki varlığından.
ben seni zararına seviyordum.
(bkz: üçüncü şahsın şiiri)
(bkz: ben sana mecburum)
Şiir gibi şiirlerdir.
Sen benim hiçbir şeyimsin

Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmemki nesin
Lüzumundan fazla beyaz

Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz

Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulağı çabucak telefon zillerinde

Sen benim hiçbir şeyimsin

Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmemki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde

Sen benim hiçbir şeyimsin

Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmemki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesinle ağlayarak

Sen benim hiçbir şeyimsin...

Güzide cümlelere sahip şiirin şairi.

Aynı zamanda (bkz: ahmet kaya) bu şiiri yorumlamıştır.
sen benim hiçbir şeyimsin
yabancı bir şarkı gibi yarım
yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
hiç kimse misin bilmem ki nesin
uykumun arasında çağırdığım
çocukluk sesimle ağlayarak.
aysel git başımdan

Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum.

Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim

Islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
ya korku biriktirmek yetisini.
Acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.

Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum...
sözlere hükmeden, Ahmet Kaya'nın da yanlış hatırlamıyorsam 5 adet şiirini bestelediği üstad..

hele bir mahur bestelemiştir ki.. of...
'elimden tut yoksa düşeceğim
yoksa bir bir yıldızlar düşecek..'
https://www.youtube.com/watch?v=vAhTP6Odmgs
En sevdigim.

görsel
aydın gibi aydındı. münevverdi.
fransızca düşünüp türkçe şiirler dizmesi beni hayli etkilemiş, fransızca öğrenme hususunda en azından adım atmaya yeltendirmiş bir şairdir. ama nafile. dil öğrenmek gerçekten bir yetenek ve ben bu konuda kendimi engelli hissediyorum.

"fransızca öğreneyim derken eldeki ingilizceden de olmak"
deyimini güzel dilimiz türkçeye kazandırmış bulunuyorum. "plus" kelimesini plaz diye mi yoksa plüü diye mi telafuz edeceğimi halen tam layığıyla hangi dile göre seslendireceğimi karıştırıyorum.

alem "louis"e luiz der, biz lövi...

enternasyonal oldum çıktım bu fransızca ve attila ilhan düşü yüzünden. ne diyelim: türkçem benim ses bayrağımdır.
Beni koyup gitme ne olursun
Durduğun yerde dur
Kendini martılarla bir tutma
Senin kanatların yok
Düşersin yorulursun
Beni koyup gitme ne olursun

Bir deniz kıyısında otur
Gemiler sensiz gitsin bırak
Herkes gibi yaşasana sen
işine gücüne baksana
Evlenirsin çocuğun olur

Sonun kötüye varacak
Beni koyup gitme ne olursun

Elimi tutuyorlar ayağımı
Yetişemiyorum ardından

Hevesim olsa param olmuyor
Param olsa hevesim
Yaptıklarını affettim
Seninle gelmeyeceğim
Beni koyup gitme ne olursun.
"-1.cinnetsaray

ömer haybo'yu konforpalas oteline almadılar:kravatı ve bagajı yoktu. üstelik,ellerine karanlık bulaşmıştı. gece katibinin gözü tutmadı. almadı. başka bir otelin kapısı önünde neonlar çığlık çığlık yırtılırken,viyanalı bale artistleri,bütün sa majeste butlarıyla burnuna güldüler. ömer haybo bir tarihte bunlardan bir ikisini avuçlarında çabucak buruşturup kağıt sepetine attığını hatırlıyordu. oysa şimdi. gölgesini kaldırımdan kaldırıma vurup bu geceki yatağını hiç bir otelde bulamazken ona yirmi dört ayar güleceklerdir:geceye yenilmiş bir ömer haybo:sarhoş,parası boşalmış ve otelsiz'
yarı geceden sonra beyoğlu'nda otel bulmak,hiç değilse altın dişlerini uzata uzata horlayan taşralı küçük tüccarların odasını paylaşarak sabaha gidebilmek ne türlü zordur,bilirse bilenler bilir. her gece katibi sizi uykusuzluğunun en kuşkucu gözleriyle delik deşik edecek,nerenizden olursa olsun,mutlaka olmaz bir yerinizden tutarak karanlığın kaldırımlarına dökecektir."

mensur şiirleri ile beyoğlu sokaklarında yürürken akla gelir.
ağustos çıkmazı isimli şiirin şairidir.
Edebiyatla birlikte tarih bilgisiyle de dikkati çeken velud bir yazarımızdır.
“Türkiye'de bir hain kontenjanı var, bu nüfusun yüzde 10'udur… Türk aydını dediğimiz kişi, batının manevi ajanıdır… Şimdi aydınlar haysiyetten önce banka hesabına dikkat ediyor… ”
"ben gidip başıma belalar aramışım o kalıp mevlasını bulmuş.."
bugün doğum günüdür.

görsel

http://onedio.com/haber/a...iiri&utm_medium=tweet
aysel git başımdan gibi harika bir şiiri yazan şairdir. doğum gününde bu şiiriyle anıyorum kendisini.

ağustos çıkmazı

Beni koyup koyup gitme, n'olursun
Durduğun yerde dur
Kendini martılarla bir tutma
Senin kanatların yok
Düşersin yorulursun
Beni koyup koyup gitme, n'olursun

Bir deniz kıyısında otur
Gemiler sensiz gitsin bırak
Herkes gibi yaşasana sen
işine gücüne baksana
Evlenirsin, çocuğun olur
Beni koyup koyup gitme, n'olursun