bugün

çok okumuş insanların inancı.

not:müslümanım
bildiğim kadarıyla ateistliğin temel maddesi, maddeye inanmamak.

enerji de bir madde, güneşte bir enerji

#24809451 ayrıca bu entry'i yazan arkadaşı ayakta alkışladım, Allah razı olsun.
Virüslere inanmayan insanlar topluluğu.
Neymiş canlı değillermiş. E ulan hastalık yapıyor amk canlıları ? Yani amk canlılığı şaibeli canlıları ?
inanmıyorsanız bile saygı duyun. Ayrıca plüton da gezegendir. Ateistler inanmasa da.
materyalistler olduğu gibi nihilistler de vardır. materyalistler maddeyi öz kabul ederler, nihilistler maddeyi de reddeder.

ateizm sadece tanrıyı kabul etmeme yönüyle nihilistle aynıdır. ahlakta da bakışı nihilist olabilir bir materyalistin.

aslında görmediğini inkar ediyor diye bir şey yoktur. mesela aklımızı görmeyiz ama var olduğunu biliriz bunu etkileşimden anlarız. beyinden bağımsız akıl yok deriz, yoksa akıl yok demeyiz.

kanıtımız da vardır, beyninizi aldırın düşünemezsiniz.

ayrıca madde ve enerji aynı şey zaten bunlar birbirine dönüşüyor sadece.

ateizm aslında sınırlı bir düşüncedir, altında ya materyalizm ya da nihilizm olmak zorundadır.

bide olağan üstü şeylerle başka bir öz arayarak bir şeyleri açıklamayız. iki ayrı töz veya madde dışında töz kabul etmeyiz( materyalistler için)

bunu en basit şekliyle şöyle örnekleyeyim: bir su bir cismi kaldırıyorsa bunu o sudan bağımsız açıklamayız, altında uhrevi bir şey aramayız. su kendi sebebidir.

bu kadar basit aslında, doğayı da böyle açıklarız, kendi dışında bir etki veya öz aramayız. şimşek çakıyorsa bunun arkasında tanrısal öfke değil materyalist bir açıklama ararız. gidip önlemek için kurban kesmek yerine paratoner takarız.

en temel mantıkları bunlardır.

melek, cin, tanrı, huri gibi şeyleri akıl, duygu, düşünce gibi şeylerden ayırmak lazım. bunlar maddeden bağımsız değildir.

diğerleri tam bir bam teli zaten onlara uhreviyetle uğraşanlar bakıyor, biz dünyada olanı dünyada açıklar arkasında uhreviyet aramayız kısaca durum bu yönde.
yıldırım güneş gibi şeylerin benim aklıma getirdiği bir fetva atayım ;

inanılmaz bir parlaklığa sahip olan ve aylarca gökyüzünde kalan Hale-Bopp kuyruklu yıldızı 1995 yılında keşfedilmişti. iki yıl sonra da Dünya'ya en yakın konuma gelmişti. Çıplak gözle aylarca izlenebilen bu yıldız rekor kırarak insanları şaşırtmıştı.

14.cüz 16.ayette (Hicr suresi) gökyüzündeki yıldızların izlenmesi anlatılıyor ve 14-16 sayıları Hicri 1416 Miladi 1995 yılını gösteriyor. Başta da belirttiğimiz gibi Hale-Bopp yıldızı da tam 1995 yılında keşfedildi ve uzun süre izlendi. O 1416 ise de naçizane fikrim saatlere bir vurgu var 00.00 beni düşünüyor gibi.

"Gerçekten de biz gökyüzünde yıldız kümeleri yaptık ve onları, gözleyenler için süsledik " (14.cüz Hicr 16)

Bu ayetten hemen iki ayet sonra da gökte hareket eden parlak bir ateşten bahsediliyor.Tam da iki yıl sonra bu yıldız dünyaya en yakın konuma ulaşıyor. Dolayısıyla hem 1995 keşfediliş yılına hem de en yakın olduğu yıla Kuran'da işaret ediliyor olabilir. Zaten bazı müfessirler de bu ayetteki ateşi kuyruklu yıldız veya göktaşı olarak anlatmışlardır.

Bu kuyruklu yıldızın 1995 yılında keşfedileceğini tabi ki eski çağlarda kimse bilemezdi o nedenle bu ayette mucizevi bir bilgiye şahit oluyoruz.

bir suyun kaldırma kuvveti var ama bir de suyun oluşturan yağmur var ; Baksana, Allah bulutları sevk ediyor, sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor! işte sen de onların arasından yağmurun çıktığını görüyorsun. Allah, gökteki dağlar büyüklüğündeki bulutlardan dolu indirir de onunla dilediğini vurur, dilediğini de ondan korur. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı nerdeyse gözleri alır!(Nur, 24/43).

Hani senin ki bilimsel noktası eyvallah ama bilimin alt yapısı ise islam değil mi ? senin gibi bir örnek vereyim...

Yer çekimi din gibi bir şey sürreal olan bir boyut şüphe ise bir insan uçar gibi bir düşünce ama bunu öyle bir boyuta getiriyorlar ki balon uçabiliyor o hal de bir hata var gibi bir boyut.
Sadece inkar etmekte kalip yerine bir izah getiremeyen, hicbirseyi aciklayamayan bir ekol. Daha ziyade bir psikolojik durum. Hastalik olarak da incelenebilir.
Bizim memleketteki ateistler ise cakma ateisttir. Dine ve inananlara hakaret etmekten baska bir eylem bicimi bulamazlar ve gerek akil gerekse uslup itibariyle tinerci seviyesindedirler. Baskalarinin kutsal gordugune saldirmakla durduk yere yolda yuruyen birine kufretmek arasinda ornek bir benzerlik oldugunu anlayamayan bu gereksizlerin boyle sarhos serseri tavirlarindan dolayi her an baslarina birsey gelebilir.
Tek kelimeyle sacmalik. Coogunluk olarak ergenlerin takildigi sey.
''Tevrat çeşitli çağlarda kaleme alınmış, menşei belli olmayan, yüz kızartıcı parçaları bulunnan bir kitap. Hz. ibrahim'in karısını firavuna nasıl peşkeş çektiğini, Hz. Lut'un mağarada kızları ile yattığını yazar. sipinoza'yı panteizme yani ateizme götüren tevrat ve incildir''

(bkz: cemil meriç)
Bazı bilmem nelere dert olmuştur.
Az önce yanımdan çok güzel bir kız geçti. Bak bu kıza sırf bedenselliğinden dolayı hayatın sağladığı onca artı bi kenara, en basitinden sabah kalktığında o kızın gördüğüyle benim gördüğüm arasında dağ gibi fark var. Çok afedersiniz ama adaletsizlik üzerinden evren kurgulayan tanrıyı da sikerler yani, yok öyle tanrılık. Varsa da Basarım tazminat davasını cennette hiç değilse hayatım kadar zamanlık kullanma ve faydalanma hakkı kazanırım aq.

Hadi diyelim ki var, ne lan öyle son peygamberi 1400 sene önce gönderip "valla gardaşım benden bu kadar, daha da yok size peygo falan, bakın başınızın çaresine" ayakları çekmeler? Hani nerede senin sonsuz rahmetin bereketin? 1400 senedir dünyayı bok götürüyor, savaşlar bilmem neler, oturmuşsun öylece izliyorsun, tanrı tanrılığından utanır. Onca senedir peygamber göndermeyip Pintilik yapıyor, bir de yok cennette 35 yaşında olacaksınız da 70 huri sonsuz şarap bal ırmakları bilmem ne. Hadi ordan, Sen bizi work&travel gibi ucuza çalıştırırsın orada.

Görünmeyen şeyin yokluğunu kanıtlamamız gibi saçma bir talebiniz vardı, haydi bakalım çıkın şimdi işin içinden.
inanmamaya inanmaktır.
Bütün dinleri ve dini inanışları reddeden özgürlükçü din karşıtı bilimsel insanlardan oluşan, ingilizce bilen, müslümanlık hatta hristiyanlıktan daha hızlı yayılan tercih türü.
Allah inancı olmayandır.

inanmıyorsan inanma terbiyeli ol lan, ne sanıyorsun kendini herkes haddini bilsin, bu evrende bir bit bile değilsin.
sadece dinsizlik tanımı yapanlar olmuş bu kesinlikle yanlıştır. Dinsizliğin tanımı "deizm" e daha uygundur. Ateizm Tanrı ya inançsızlıktır. Dolayısıyla dinlerinde gerçekliğine inanmazlar.
Ateist, tarih boyunca insanların varolduğunu iddia ettiği tanrıların tamamını hayal ürünü addeden kişidir. Ateizm bir inanç değildir. Çoğu zaman yanlış ifade edildiği şekli ile (tanrıtanımaz kelimesinde olduğu gibi) Tanrı'yı inkar eden kişi değildir. Çünkü "inkar" varolan bir şeyin reddedilmesi anlamı taşır, oysa ateistlere göre herhangi bir tanrı varolmadığı için onun "inkar edilmesi" de yanlış bir terminolojik kullanım olacaktır.
Ateizm, tüm tanrılara ve ruhsal varlıklara olan metafizik inançları ve dinleri reddeden; doğruluğuna inanılan gerçekliği inanç yoluyla açıklamayı kabul etmeyen bir felsefi düşünce akımıdır.

Ateistler, bazen "tanrıtanımaz" kelimesiyle anılsalar da, bu isimlendirme var olan bir tanrıyı reddetme fikrine atıfta bulunduğu için ateistler tarafından kabul görmez. Ateizm inanç koşullanmalarını, hayalî yaratıkları ve olayları reddeder. Ateist bakış açısıyla tanrının yanı sıra tüm metafizik inançlar ve tüm ruhanî varlıklar da reddedilir.

Kelime anlamında da belirtildiği üzere; ateizm, din ile ilgili bir kavram değil, tanrı ile ilgili bir kavramdır. Dinlerin varlığı, dinlerin tanımının ne olduğu, dinlerin iyi mi yoksa kötü mü olduğu ateizmin konusu ve tartışma alanı dışındadır. Ateizm, her tür metafiziği reddettiği için, kendini metafizik ögeler üzerinden temellendiren dinlerin metafizik boyutlarını da reddeder. Yani bu, özellikle dinlere karşı sergilenen bir duruş değil, genel olarak tüm metafizik inanışlara karşı bir duruştur.

Ateizm sıklıkla "dinsizlik" ile özdeşleştirilse de, Budizm gibi bazı Uzak Doğu dinlerinde de "yaratıcı" anlamında bir tanrının varlığına rastlanmaz. Bu yönüyle de ateizm ile dinsizlik birebir örtüşmez. Deist akımlara bakıldığında da, tanrıya inancın olduğu ancak dinlerin kabul edilmediği görülür.

Ateizm, anti-teizm yani teizm karşıtı demek değildir ve bir "tepkisellik" anlamı içermez, zira metafizik ögelerin "var olmadığını" savunmak için metafizik ögelerin "var olması" gerekmez. Ateizm, yalnızca bir "durum" ifadesidir. Sadece tanrı veya tanrıların ve metafizik ögelerin var olmadığını söyler.

Ateizm; yaratıcı ve müdaheleci bir tanrıyı kabul eden teizmden, yaratıcı ancak müdahaleci olmayan bir tanrıyı kabul eden deizmden, her şeyi kapsayan içkin bir tanrı veya evrenin ya da doğanın Tanrı ile aynı olduğunu savunan panteizmden ve Tanrı'nın hem evrenin kendisi hem de evrenin ötesinde (aşkın) olduğunu savunan panenteizmden; ayrıca, Tanrı'nın varlığı ve yokluğu konusundaki soruları "cevaplandırılamaz" diyerek cevapsız bırakan agnostizmden; Tanrı'yı, "kesin olarak" reddetmesiyle ayrılır.

Günümüzde, dünya nüfusunun % 2,3’ü kendini ateist, %11,9’u dinlere inanmayan olarak tanımlamaktadır. Bu oran Rusya’da %48’in üzerine çıkmakta, Japonya’da ise %64 ila %65 arasında seyretmektedir. Avrupa Birliğinde oran, %6 ile italya ve %85 ile isveç arasında değişkenlik göstermektedir. 2006 yılı istatistiklerine göre ise Türkiye'de ise bu oran %2,5-%3 arasındadır.
ateizme inanılmaz. ateist düşünülür. dinlere motif giydirir gibi ateizme motif giydirilmez. ateizmin sembolü yoktur.
Antropolojiye göre
Beyinin taklitçi olması örneğin ayna da güldüğümüzde mutlu oluruz " bunu temel olarak kullanıyorum.. " bir insanın çevresinde ki paslı düşünceler, onan algısında bir kısmı da paslı kılar... Bir önyargı ile ( örneğin, zina yapamıyorum ve bunu din'e bağlamak ) siz de oluşturulan paslı düşünceyi kendi beyninize telkin etmektir. ( bence )

Ve insanların söyledikleri sizin algı kalıplarınız da bir kap oluşur. Ve işinize gelmeyen bir olgu olduğunda çareyi inkar da buluyorsanız. ( Çevrenizin size söyledikleri algı kalıplarına işinize gelmeyen olgu su gibi girer ) bunu boşaltmak tekrar sizin elinizdedir. ( Tövbe de en güzel yoldur ).

Bir duygu gerçektir sevgi, huzur gibi.
Namaz kıldığında huzurlu oluyorsan, bu bile kanıttır Allah'ın var olduğuna.
Bireyin gerceklik algisini muhafaza etmesidir. Olaylar arasinda saglikli neden sonuc iliskileri kurabilen, cevabini bilmedigi sorulara karşılık kendine sahte cevaplar bulmayan herkes ateist olabilir.

En guzel ozellikleri cokmus bir teolojiye kendilerini baglamazlar. Kendilerine karsi durust insanlardir.

Misal islam der ki tek hak din islamdir. Musluman der ki namazda huZur buluyorum. Sonra bir musluman hristiyan olur isa nin tanri kuzusu olarak mutlu olur kutaanmis duyla istavroz cikartir. Bir hristiyan musluman olur kuranda huzur bulur. Kimisi asya kimusi uzak dogu felsefelerinde huzur bulur. Hepsi size huzur satar ve tapinaga tanri adina bagiş ister. Yani bir protestan pastorun ondalik istemesiyle bir muezzinin cuma namazi cikisi camiye yardim edelim demesi ayni huzura bicilen fiyattir. Din bunun icin var. Bu huzurun gercek olmasi dinleri gercek yapmaz tamamen psikolojik.
bir çok ergenin dikkat çekmek için sığındığı şey. evrime inanırlar ama kendi bilim adamları bile evrime şüpheyle bakar.
gerçekçi insanın hayat görüşü.
insanlık var olduğu günden beri var olan ve son bulana kadar devam edecek düşünce sistemidir. dindarların inancı normal kabul ettirmesi ve buna ilk insandan örnek vermesi boş ve saçmadır. ilk insan inanmıştır, ilk toplum inanmıştır gibi şeyler teistler de çok yaygın. hatta daha da ileriye giderek inanmanın bir zorunluluk olduğunu bile söylüyorlar.

inanmak değil bilmek insanın uğraşıydı ve inanmayı seçenler olduğu gibi inanmadan açıklamayı seçenler de olmuştur. öncelikli olarak söylenecek şey: aklın bir eşiği olduğu ve varlığın farkındalığının bu eşiğe ulaşınca farkına varıldığıdır.

insan akli gelişimini sağlayınca( yani artık etrafında olup biteni algılayacak konuma geldiğinde) neden sonuç ilişkisi etrafında düşünmüş ve olaylara bir açıklama aramıştır. işte uğraş budur. yoksa insan inanma yoluna gitmiş veya kendini inanma yolundan ifade etmiş diye bir şey yoktur. dolayısıyla teistlerin inanmayı meşru görmesi saçma.

ayrıca bugün din diye insanların inandığı şey asırlar boyu belli evrimsel sürece tabi tutulmuş ve zamanla gelişerek sistemleşmiştir. ancak aciz yanı özünü koruması ve kalıntı olarak bu ilkel aklı devam ettirmesidir.
ilkel akıl varlığını farkına varınca sorularla yüzleşen aklın bir çok soruya doğru cevap verecek yetkinlikte olmaması sebebiyle olaylara karşı yaptığı açıklamadır.

bu ilkel açıklama kendini olağanüstü safsatalarla gösterir. bir şeyin gerçek anlamını veya nedenlerini bilmeyen bu akıl kendince bunlara açıklama getirmiş ve açıkladığını sanmıştır. ancak aklın ilerlemesiyle bu olağanüstü açıklama( bir şeyi kendi gerçekliğiyle değil uhrevi safsatalarla açıklama da denebilir) kaybolmuş ve yerini materyalist açıklamaya bırakmıştır.

nitekim din dışı açıklamalar her daim mevcuttu ancak bunun için gerekli bilgi birimi ve aklın gelişimi şarttı.

mesela yıldırıp çarptığında ilkel bilgi ve yetkin olmayan aklı bunu tanrı öfkesine yordu, daha sonra bu öfkeyi dindirmek için ona kurban verdi. işte bu gerçekten kopuk aklın uyguladığı yöntem tamamen bilgi yetersizliği ve akıl noksanlığıdır. bugün ise olayları daha gerçekçi açıklayabiliyoruz ve din eski refleksini kullanarak, yine ilkel beyniyle açıklanmayan karanlıkların üzerine giderek orada tanrısını var ediyor ya da kendini orada temellendiriyor.

oysa bilim ilerledikçe ve akıl evrimsel olarak geliştikçe daha gerçekçi ve kapsayıcı açıklamalar mevcut olacak ve bu ilkel aklın kalıntısı( din) yıkılacaktır.
geleceğin hakim görüşü olacak olan görüştür.

böyle olacağına zerre şüphe yoktur. ateizmin yayılması ile ilgili tüm istatistikler bu gerçeği doğruluyor.

ayrıca o istatistiklere level atlatacak bilimsel buluşlar da yolda...
evrim olmamasına rağmen inanan safların sığındıkları görüş.
özellikle neoateizm 1800lerin avrupasının insana attığı en büyük kazıktır. cağdaşlaşmak uğruna insan dışı olmak.
avrupa uydurması.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar