bugün

Hayal ettiğim kadar kötü geçmiyor olsa da istanbul'u özleten şehir. Haritadan silinsin kadar nefret etmiyorum artık ama bir şeyler eksik benim için hala. Bir de söylemeden edemeyeceğim mekanlar istanbul'a oranla ucuz bu güzel ama hiçbir yere tek vesait gidilmiyor ve taksiler de çok pahalı.
Ayrıca her yeri resmiyet kokuyor. iki hafta tutunacak bir sebep bulamadım henüz kendisine. Ama bu sefer barışabiliriz Ankara bu son şansımız.
Adına türküler, şarkılar, şiirler yazılan şehir. Ayrıca en önemlisi "aga cinayet var" şehri.
Şu an içinden geçtiğim Behzat amirimizin memleketi.
görsel
1 ay sonra yine 10 ay kesintisiz kalacagim şehir.
dünyanın en rezil şehirlerinden biri. ank*ralılarla birlikte daha rezil bir duruma gelmekte.

bunu buraya bırakıyorum, sabaha en az 20 eksi olur.
yaşaması yorucu, gezmesi güzel, yerlerde travesti kartvizitleri bulabileceğiniz türkiyenin başkenti. 5.cadde favorimdir.
yaban mersinlerinin uzanamadığı ciğerdir ankara.
anıları karadır.
Anıtkabiri izmir'e alın,ankara'yı çöpe atın. Gereksiz şehir.
Değişken şehir.
Yazı bunaltır, kışı ise güzeldir. Lapa lapa kar yağar. insanları sorunlu olmasa severim, çok severim.
Tuzlu çekirdek. Başlarsın, dudağın tuzdan kavrulur buruşur. Bitirmeden bırakacak iraden olmaz. Bakmışsın Dudaklarındaki uyuşukluk hissinden de zevk alıyorsun. Arada kabuksuzuna denk gelirsin alır ağzına atarsın, küçük ama uzun süre tutunacağın mutluluğa gark olursun. Radikal bir kararla avucunda biriktirmeye başladığın çekirdek içlerini bir anda ağzına doldurup uzun uzun çevirirsin ağzında.

Bazen çürük bir çekirdek kadar yedikten sonra tükürüp sövülesi şanssız olursun bazen de araya karışmış yalnız ama dört ayak üstüne düşen bir kabak çekirdeği olursun bu şehirde.
üç gün kalıp bok atılmaması gereken şehrim. zamanında dedim üç günde sevemezsin bu şehri tanıdıkça seversin diye. o zaman sizi izmir marşı ile istanbulunuza denizinizin kenarına uğurluyoruz.

not: üstteki yazarın entarisine imzamı atar gözlerinden öperim. bu kadar güzel tasvir edilirdi ancak gri şehrim.
sapsarı bir şehir. deniz yok bir de. deniz önemli. bir de yazın çok sıcak amk. ağustos ayında acemilik esnasında sıcaktan ayaklarım postalların içinde yandı ordan biliyorum.

askerlik yüzünden midir nedir bilmiyorum ama 2014 yılından beri gitmemek için elimden geleni yapıyorum. ama başkent malum bazen kaçamayıp sike sike gidiyorum. rahat askerlik yaptım halbüsü ama nebiliyim. ankara il sınırları içerisine girdiğim anda içimde uyuyan, akşam çarşıdan dönen asker uyanıyor ve bütün psikolojimi bozuyor. ruhumu daraltıyor şerefsiz. netekim sevemiyorum angara'yı.
Denizi yok yea diyenler siktirsin gitsin az ötede oynayın lütfen. Başkentimiz canımız ciğerimiz. Evet.
- deniz yok bu şehirde ağlayıp zırlamayın
- her yerde kravatlı adamlar ve binalar göreceksiniz şaşırmayın
- bu şehir gri alışın.
- la, bebe gibi tabirlerimiz var garipsemeyin küfür sanmayın.
- her otobüs ya da dolmuş ya kızılaya ya da ulusa gider kaybolma korkusu yaşamayın.
- kışın götünüz donar sıkı giyinin.
- ömrü hayatınızda yiyebileceğiniz en güzel kokoreçi bu şehirde yersiniz aksini iddia etmeyin. (bkz: aoç)
- sakaryada bira içmeden ölmeyin.
- e atamız burda hadi sevmeyin de göreyim.
Deli gibi yağmur yağan şehir.
Ankara insanı çok mutsuz neden böyle anlamış degilim.
Ankara insanı hiç insan görmemiş gibi. Tuhaf tuhaf bakıyorlar. Öğrenciye hiç hoş bakmıyorlar.
türkiye cumhuriyeti başkenti.

bana kötü anılar bırakmış olan şehir.

bak şu an tek başımayım mesela, bununla ilgili bile kötü anılar bırakmış bana.
Gökten ferahlık yağan şehir.
şuan itibari ile mis gibi toprak kokan şehirdir.
huzur veren şehir. an itibariyle milli kütüphanenin oradayım.
huzur kaçıran şehir. an itibariyle çinçin'den yenidoğan'a yürüyorum.
ankara güzeldir, iyidir hoştur da paranız varsa güzeldir. yoksa çinçin başta olmak üzere gecekondu mahallelerinde 10 dakika duramaz kaçarsınız.
yiğidin harman olduğu yer...