amerikan filmlerinin vazgeçilmez karakterleri

marijuana satan çılgın siyahi adam.

Özellikle korku ve gerilim tarzı filmlerde kendisini feda edip arkadaşlarını yada ailesini kurtarmaya çalışan karakterdir. Çoğunlukla haybiye ölen kişilerde hep bunlardır.

Kahraman dünyayı kurtarmaya giderken kendisine veya aileye fazla zaman ayırmadığı için kapris yapan umutsuz evkadını tiplemesi. Hiç sekmez. Adam teröristi nallayacak, yok ama sen beni ihmal ettin, aylardır zaten eve geç geliyorsun, bıktım mesleğinden, lanet olsun polisle evlenmişim; adam işgalci uzay gemisine virüs yerleştirecek, saatli atom bombasının kırmızı mı mavi mi kablosunu kesecek aman gitme annemgil yaprak sardıydı... Hayır, alttan alta Amerikalı kadınlarla evlenmeyin kardeşim demeye mi getiriyorlar, nedir?

(bkz: yaşlı tony)

"buradan sakın bir yere ayrılma" diye tembihlendiği halde mutlaka olay yerine intikal eden, her türlü kovalamacanın, kavganın, hırın gürün arasında kalarak esas oğlanı yavaşlatan; esas oğlanın bigboss ile kavgası sırasında eline hiç yakışmayan bir 9 mm'lik magnum ile ıskalamaksızın büyük düşmanı alır yerinden vurarak kavgayı bitiren bir adet güzel kız.

yardımcı siyahi oyuncudur. genelde ölür ama başrol ölse o kadar üzülmezsin.

pansuman yapmadan sevişmeyen sevgili.
esas oğlan akşama kadar dövüşür savaşır, kafasına demirlerle vururlar gıkı çıkmaz en son "bi gideyim de sevişip stres atayım amk" der manitaya gider. manita elinde tentürdiyot onu bekler zaten, hani o kafasında demir kırılan eleman zik kadar pamuğun darbesiyle "ısssss oohhhfffff ahhhhhh" gibi acısını belli edici sesler çıkarır. akabinde sevişirler.

savaş filmlerinde metrekareye düşen hatun sayısı bir elim parmaklarını geçmezken nedense mutlaka biryerden en afeti devran hatun bizim baş roldeki elemanla ilişkiye girer.