bugün

(bkz: yabancı) romanı sayesinde geniş kitlelerce tanınmış filozof. (bkz: veba) kitabı saygın kalem tutanlar tarafından yabancı'ya nazaran daha başarılı bulunmuş olmasına rağmen ismi anıldığında ilk akla gelen yapıtı yabancı'dır. ve albert camus'a göre en büyük felsefi sorun intihardır. bunun üzerine çeşitli incelemelerde bulunmuş ama kendi içinde hiçbir zaman bunu yeterli görmeyip, bilinci kazarak ışığı aramaya devam etmiştir. eğer ömrü biraz daha uzun olsaydı, yabancı kirabından çok daha önemli yapıtlarıyla inceleneceğinden sanırım bir çoğumuzun kuşkusu yok.
yanılmıyorsam egzistansiyelist olan düşünür, edebiyatçı vs.
hayatın can yakan akışını derinden hisseden üstat. hayatı derinlemesine inceleyen ve gerçekten de insana inanan değer veren camus insana olan inancını her eserinde yansıtmaya çalışmıştır. yaşadığı dönemde tüm olumsuz tarihsel olaylara rağmen umudunu hiçbir zaman kaybetmemiştir. hayatın absürd olduğunu kabul eden camus bizim de hayata aynı şekilde karşılık vermemezi öğütlemiştir. hayata ve olaylar karşısında takındığı genel bakış modern insanın edinmesi ve hayatında uygulaması gereken bir yöntem olarak felsefe ve düşün dünyasında yerini almıştır.
eserleriyle gecenin üçünden sabaha kadar fikir teatileri yapılmasına sebep olan. geriye hatırda kalan pek bir şey olmaması ise tamamen kişisel problemimdir.
kendisinin veba adlı eserini okumak bulantı yapabalir. iç kalkması ve dışa vurumun gerçekleşme ihtimali yüksek olmakla beraber sırtınızdan pis pis irinler akarken kendinizden geçebilirsiniz.
''Ahlaka dair ne ögrendiysem futboldan ögrendim.'' sözü çok sık kullanılan yazardır. oysaki bu sözün devamı da vardır: ''Çünkü top hiçbir zaman bekledigim köşeden gelmedi.''*
camus der ki : "hatırlamak icin yavaşlar, unutmak için hızlanırız"
yabancı adlı eserinden etkilendiğim ve aldığım duyumlar neticesinde baş kaldıran insanı okumayı planladığım, mutlaka okunması gereken yazarlardandır kendisi. okudukça kendisi ve dünyası hakkında daha derinlemesine fikir sahibi olunacaktır.
veba isimli kitabın yazarıdır okunması tavsiye edilir.
" haklı olma gereksinimi sıradan insanlara özgüdür. "
'Ahlâka dair ne öğrendiysem futboldan öğrendim. Çünkü top hiçbir zaman beklediğim köşeden gelmedi.' (albert camus)
Veba romanıyla çığır açan SARTRE iLE BiRLiKTE FRANSIZ EDEBiYATININ EN ÖNEMLi iSMi.
1913'de doğup 1960'da bir trafik kazasında yaşamını yitiren 20. yüzyıl Fransız Edebiyatı'nın çok önemli yazarlarından biridir. Cezayir asıllı değildir. Babası Cezayir'e yerleşmiş, 1. dünya savaşı'nda cephede ölmüş Alsas'lı bir fransız, annesi ise bir ispanyoldur.

Fransa cumhurbaşkanı Sarkozy, villeblevin kasabasındaki mezarını Paris'e, fransa'nın önde gelen sanat ve bilim erbabının defnedildiği Pahtheon'a nakletmek istemiş ama Camus'nun çocukları, babalarının şöhretten nefret ettiğini söyleyip mezar nakline sıcak bakmamışlardır.
henüz insanlıktan yoksun olmayan, resimsi ve böylesine mutlu yaşanılan bir mahallede, annesinin eviyle fıçıcılık yapan amcasının atölyesi arasında büyür, küçük albert camus. l'envers et l'endroit (türkçe'ye "yüzü ve astarı" diye çevrilmiş olmalı veyahut "tersi ve yüzü" emin değilim, araştırın bir zahmet.) adlı eserinde anımsadıklarından bahseder:

bir yoksul mahallesinde yaşayan küçük bir erkek çocuğu düşünüyorum. bu mahalle, bu ev! ev yalnızca bir katlıydı ve merdiveninde ışık yoktu... yaz akşamları işçiler balkonlarında otururlardı. onun ise yalnızca küçük bir penceresi vardı. evin ön tarafına iskemle taşır, akşamın tadını çıkartırlardı.. yaz geceleri, içinde yıldızların parıldaştığı, anlaşılamayan gizler! çocuğun arkasında kötü kokan bir koridor vardı; kırılmış oturaklı iskemleciği de altından kayıyordu. ama o, gözlerini kaldırmış, temiz geceyi içine çekiyordu.
ölümünün ardından, tanıklılarından andré blanchet'in satırları dokunur en çok:

"albert camus öldü diyor radyo. yürek kasılıyor. son savaşla yaşama adım atmış ve güvenlerini bu yaşlı yoldaşlara bağlamış bütün bir kuşak artık yalnızca parçalanmış bir biçimde, şosede yatan bedeni, böylesine birdenbire sönen yüreği ve ruhu düşünüyor. ölüme karşı isyan etmek; bunu bilirdi camus. son hızla üzerine gelmekte olduğunu gördüğü ölümün büyüleyiciliğinde yaşadı..."

pelit-villeblevin belediye binasındaki katafalkı üzerinde parıldaşan o ışık kümesi şahidim olsun; tutkuyla onun yolu hala açık. sevgili camus, bir anlam bulamaman nedeniyle çektiğin acıların dinmiş olması ümidimle.
bugün ölümünün 49. yıl dönümüdür.
"yabancı" ile insanı kendine ve dünyaya iyice yabancılaştıran, istediğini başarmış yazar.
Turizm rehberlik dersinde final kağıdına not olarak geçilen bir düşünür Albert Camus.
(bkz: alper kamu)
kendisinin nobel i kabülü ve sonrasında sartre ın reddi ile ilgili verdiği beyanatta kendisinin sartre kadar büyük olmadığını dile getirmiştir. bu sade dürüstlüğünden dolayı kendisine de bir büyüklük atfedilmesi izansızlıktır, şuursuzluktur. sartre ile kıyaslanması da aptallığın ve cahilliğin doruğudur.
yabancı isimli romanının hacmi küçük, anlatımı yalın fakat etkisi büyüktür. o büyüklüğü anlayabilmek için o sade hikayeyi bir çok düşünceyle yoğurmak gerekiyor.
(bkz: Albert camis)
''Bir insanın tek başına mutlu olması utanılacak bir şeydir.''
yabancı adlı eserinden esinlenerek çekilmiş zeki demirkubuz filmi de vardır.
(bkz: yazgı)
absürd felsefe'nin babasıdır.
kendisini saçmalamakla itham edenlere şu tarihi cevabı vermiştir : peki siz ne yapıyorsunuz?